“Geçip giden zamanları, bir yerlerde bulsam…” Mirkelam
Ev kredim için ödediğim ilk taksiti hatırlamaya çalıştım bugün. Peşinden, ilk kez uçakla yolculuk yaptığım günün bana hissettirdiklerini. Ya da çalıştığım şirketin çekilişinden kazandığım yurtdışı tatilindeki ilk günümü. Hatıralar önemlidir. Hatıralar kimliğimizi ve benliğimizi oluşturur. Hatıralar, ilişkilerin temelini oluşturur.
Paylaşılan deneyimler, aile üyeleri, arkadaşlar, sevdiklerimiz ve iş arkadaşları arasındaki bağları güçlendirir. Ortak hatıralar, ilişkileri daha anlamlı hale getirir. Hatıralar, bizlerin mutluluk, hüzün, neşe, sevgi ve diğer duygusal deneyimlerimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olur. İnsanlar, geçmiş deneyimlerini düşünerek, hayatlarının nedenini ve değerlerini daha iyi anlayabilirler. Tüm bunlardan dolayı hatıralar, yaşamın önemli bir bileşenidir.
NFT’lerin doğuşu
Teknoloji sayesinde hatıraları biriktirmenin pek çok yolunu bulduk. Bunların belki de en önemlilerinden biri ise 2008 yılında bitcoin’in temel teknolojisi olarak geliştirilen blokzincirlerdir. İlk blokzincir, Bitcoin’in işlem kayıtlarını ve transferlerini güvence altına almak ve merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan dijital para biriminin işleyişini sağlamak amacıyla oluşturuldu.
Bunun peşinden gelen NFT (Non-Fungible Token) konsepti ilk olarak 2012’de geliştirildi. İlk NFT platformlarından biri olan Namecoin, bu tokenları kullanarak alan adlarına dayalı dijital mülkiyeti temsil etti. 2015 yılında ise Counterparty, sanat eserlerini NFT’lerle temsil etmeye başladı.
Dijital sanatçı Kevin McCoy’un “Quantum” isimli eseri, Namecoin blok zincirinde üretildi ve genel anlamda ilk NFT olarak kabul ediliyor. NFT’lerin büyük çıkışı, Ethereum’un akıllı sözleşmeleri kullanarak benzersiz dijital varlıkları temsil eden standartları tanıtmasıyla gerçekleşti. Bu dönemde CryptoKitties gibi popüler NFT tabanlı oyunlar ortaya çıktı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!