Aydın Eroğlu – 19.08.2015
Başbakan Ahmet Davutoğlu hükümeti kurma görevini cumhurbaşkanına iade etti. Böylece seçim öncesi son dönemece girmiş olduk. Cumhurbaşkanı görevi Kılıçdaroğlu’na verirse, kısa bir hükümet kurma denemesini de CHP genel başkanı yapacak. Ya da, cumhurbaşkanı yapılan görüşmelerin neticelerine, liderlerin açıklamalarına bakınca yeni bir görevlendirmeyi yapmaya gerek duymuyorum diyerek seçim sürecini başlatabilir.
Eğer Kılıçdaroğlu’na görevi verirse, Ak Parti koalisyon niyetinde olmadığı için Ak Parti’li bir koalisyon beklemiyorum. CHP’nin tek bir koalisyon ihtimali olabilir! O da CHP azınlık hükümeti olur. MHP ya da HDP ile ikili ya da üçlü bir koalisyona MHP kesin karşı olacağı için bu seçenekleri görmüyorum. Ama diğer iki partinin dışarıdan desteği ve önümüzdeki bahar aylarında seçim şartı ile bir hükümet ihtimali aslında hiç de yok sayılmayacak bir seçenek olur. Ama MHP bu seçeneğin de önündeki engel olarak duruyor.
Kısacası Ak Parti iktidarının bitmesine MHP engel oluyor. Yoksa, madem Ak Parti için bu kadar eleştiri yapıyorlar, 17-25 Aralık muhakkak yargıya havale edilmelidir, saray boşaltılmalı ya da yetkileri sınırlanmalıdır diyorlar o zaman işte ellerinde bir fırsat var. CHP’ye dışarıdan desteğini verir Ak Parti hükümetinin bitmesine yol açarsın. Böylece tüm devlet bürokrasisinde Ak Parti’nin 13 yıllık hakimiyeti sona ermiş olur. RTÜK, BDDK, kamu bankaları, TRT, valilikler, Milli Eğitim, SGK, Maliye aklına ne gelirse tüm devlet gücü tekelden kurtulmuş olur. O zaman bankaları mı incelemek istiyorsun, CHP’ye vereceğin desteğin şartına bunu da koyar incelersin. Anlayacağınız MHP isterse Ak Parti iktidarı son bulur. Şimdiye dek anayasa referandumu ve cumhurbaşkanı Gül’ün seçiminde hep son anda destek oldular. Eğer cumhurbaşkanı görevi CHP genel başkanına verirse, MHP’nin bu seferki tavrını öğrenmiş olacağız. Ama tabii yukarıda yazdığım seçenek Ak Parti iktidarı için çok büyük bir risktir. Bu nedenle cumhurbaşkanı böyle bir riske rağmen görevi Kılıçdaroğlu’na verir mi göreceğiz! Ama teamüller ne olacak dediğinizi duyuyorum! Hangi teamüller? Ortalıkta bir teamül mü kaldı? Seçimler öncesinde meydanlara çıkan cumhurbaşkanımız teamüllere çok takılmayacağını göstermiş oldu.
Seçim kararı alınırsa, cumhurbaşkanı meclisten birini geçici seçim hükümetini kurması için başbakan olarak atayacak. TBMM başkanı da, olası geçici hükümete katılacağını söyleyen partilere oyları nispetinde hükümet üyelikleri için isim bildirmesini isteyecek. Bildirilen isimlerle atanan başbakanın başkanlığında yeni bakanlar kurulu yani geçici hükümet kurulacak. Geçici hükümete katılmak istemeyen parti üyelerinin yerine bağımsızlar dahil atama yapılabilecek. Seçim en fazla 90 gün içinde tamamlanacak. Hatta Yüksek Seçim Kurulu 90 günlük sürenin kısaltılabileceğini açıkladığı için daha da erken tamamlanabilecektir.
TCMB Özerk Olduğunu Biliyor Mu?
Bu soruyu dün sormuştuk. Cevabını faizlere hiç dokunmayan merkez bankamız verdi. Özerk olduğunu bilseydi önceki yıl 1,90’ları geçen Dolar’a bakıp 400 baz puan faiz arttırabilen TCMB bu ortamda seyirci kalmazdı diye düşünüyorum. Maalesef üzerindeki siyasi baskılardan sıyrılamadı.
FED Tutanakları Açıklanacak!
Bu akşam FED’in temmuz sonu toplantısının tutanakları açıklanacak. Tabii gözler yine faiz ile ilgili detayları arayacaktır.
BIST Ne Yapar?
Bu sorunun cevabını 31 Temmuz tarihinde ”Yeni Bir Seçime Hazırlıklı Olun!” başlıklı beklenti yazımda vermiştim. Aynı görüşümü koruyorum. BIST 75.000 altında kapanış yaparsa ilgili yazımdaki alt seviyeleri görme riski taşırız. Ama daha fazlasını not indirimi olmadan görmeyi beklemiyorum. Hatta dünkü gibi sert düşüşler sonrasında alım denemelerinin bile geldiğini görebiliriz. Kısacası şu an için 75.000, hatta destek direnç tablomuzda detayını göreceğiniz biraz altındaki seviyeye dikkat ediniz. Bu seviyelerden aşağı inmezsek, 75.000’e yaklaşan seviyelerde alımlar görülür. Ama 74.786 aşağı kırılırsa o zaman en alt dediğim destek korkusu ile satışlar yeniden hızlanabilir. Ben böyle bir durum yaşanırsa, çok sayıda yeni öngörü yapmayı planlıyorum. Ama bunun için öncelikle erken seçim kararının açıklanmasını bekliyorum.
Her hissenin bir değeri vardır. Her ne sebeple olursa olsun, gereğinden fazla düşen hisseler ilk fırsatta bu düşüşleri telafi edip, olması gereken değerlere ulaşırlar. Bunun örneklerini öncesinde de çok kez yaşadık, yine aynı şeyleri yaşayacağımızı düşünüyorum.
NOT: Yazı 19 Ağustos, 09:05’de borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır!