Yaşar Erdinç – 18.05.2018
Borsa son dört aydır düşüşte… En son borsa hakkında yazdığım yazıda, 101 bin civarındaydık ve bu seviyenin aşağı kırılması durumunda paniğin artabileceğini, işte bu aşamada, yatırımcıların nasıl davranacaklarını önceden belirlemeleri gerektiğini vurgulamıştım. Önemli destekler aşağı kırıldığında genellikle sinir uçlarına dokunur ve birçok kişi de dip seviyelerde satmış olur. Fiyatlar o kadar hızlı bir aşağı hareket yapar ki; kademeler bir anda boşalabilir. Bu tür durumlar genellikle hiç kimsenin alım yapmaya cesaret edemeyeceği yerlerdir ama borsacıların “herkes satarken sen al” sözü böyle zamanlarda geçerlidir.
9 Mayıs günü BIST-100 endeksi 97.849 seviyesini gördü ve aynı gün 100.780 seviyesinden kapanarak, 100 binin altında serbest düşüş yapıp, seans içinde V dönüşü yaptı. Önceki yazımda, genellikle panik satışların ardından V tipi dönüşler olduğunu da vurgulamıştım. Bu dönüş sonrasında endeks geçen pazartesi en yüksek 103.763 seviyesini gördükten sonra, bir ara 100.650 civarına gerilese de, 100 binin üzerinde kalmayı başararak, dün 101.869 seviyesinden kapandı.
Borsa hakkında soru soranlar genellikle hep yanlış soruyu soruyorlar.
“Hocam borsa ne zaman yükselir?”
“Borsa yükselmeye başlarsa nereye kadar gider? Nerede satayım?”
“Hocam buralardan alım yapılır mı?”
“Hocam alım için bekliyorum, endeks kaça gelince almaya başlayayım?”
Bu soruların tamamında, beynimiz aslında hiç kimsenin bilemeyeceği veya bilse bile tesadüfi olacağı soruların cevaplarını öğrenmeye çalışıyor. Sadece böyle rahat edebilecek. Şimdi ben size desem ki, “bu seviyelerden alın, endeks 107 bine gelince satın”. İzleyen soru; “Ne alalım?” olacaktır. Haydi endekse yakın hareket eden bir kağıt ismi verdim diyelim. Sonra da yatırımcı alım yapmış olsun. Endeks 107 bine gitse ama biraz daha prim yaparak 109 bini görse, bu yatırımcıyı memnun etmek mümkün değildir. Çünkü 107 binde satmış ve 109 bine gidişi izlemiştir. Beyin sadece ve sadece en tepede satarsa mutlu olabiliyor.