Batı hegemonyasının ilk büyük darbeyi aldığı ve küresel sistemde her istediğini yapamayacağını derinlemesine idrak ettiği destan Kurtuluş Savaşımız ve 101. yılını coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizin ilanıdır. Bu son yüzyılın yakın tarihi açısından öyle anlamlı ve kritik önemde kırılma noktasıdır ki, Türkiye’nin ‘Bağımsızlık Mücadelesi’ ardı arkası kesilmeden pek çok gelişmekte olan ülkeye ilham kaynağı olmuştur. İster Güney Doğu Asya, ister Latin Amerika, ister Afrika, dünyanın pek çok yükselen coğrafyasında Ülkemizin bağımsızlık mücadelesinin ve Cumhuriyetimizin verdiği ilhamın ve uyanışın mutlaka şükranla yad edildiği bir eser görürsünüz. Söz konusu ülkelerin insanları Cumhuriyetimizin Bağımsızlık Düsturunu gözleri parlayarak konuşurlar.
Bugün küresel sistem tarihi bir sıkışma yaşarken, uluslararası sistem yeniden yapılanma sancıları yaşarken, Türkiye’nin ‘Bağımsızlık Yürüyüşü’ bir kez daha Küresel Güney ülkelerine örnek teşkil ediyor ve Türkiye’ye yönelik yoğun işbirliği çağrıları katlanıyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan Anadolu topraklarında Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve nihayet Cumhuriyet’e uzanan devletlerimizin mirası olan bağımsız, güçlü, onurlu ve müreffeh Türkiye’yi ilelebet payidar kılmakta kararlı olduğumuzu vurgularken, Türkiye’nin ‘Bağımsızlık Yürüyüşü’nün Küresel Güney Ülkeleri için anlamını ve E7 ülkeleri nezdinde Ülkemizi nasıl konumlandırdığını da içselleştiriyoruz. Türkiye’nin uluslararası sistemde öne çıkan pek çok küresel platform tarafından üyeliğe, birlikteliğe davet edilmesinin özü de bu tarihi gerçeğe dayanıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!