18 Kasım ile 12 Aralık tarihlerinde Dubai’de, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ev sahipliğinde yapılacak Birleşmiş Milletler 28. İklim Zirvesi’ne (COP28) doğru, toplantıdan çıkabilecek sonuca bağlı pek çok senaryo havada uçuşuyor. Önce, en iddialı ve en istenmeyen senaryoyu ifade edeyim: 2050’ye kadar küresel sıcaklık artışının ‘1.5 Derece’ ile sınırlı tutulmasının mümkün olmaması ile, bunun ‘2 Derece’ye yükseltimesi. Bu senaryo çok düşük bir ihtimal de olsa, böyle bir değişiklik, küresel iklim krizine yönelik daha ağır şoklara hazırlıklı olmamız gerektiği anlamına gelecek. Daha ürkütücü kuraklık dalgaları, daha ürkütücü yağmur, fırtına ve sel baskınları.
Bu nedenle, tüm iklim alanına yönelik uluslararası teşkilatlar, sivil toplum kuruluşları ve düşünce kuruluşları var güçleriyle küresel ısınma hedefinin yükseltilmesine sebep olabilecek bir ‘çaresizliğe’ teslim olmak istemiyorlar. Açık ve net, bilhassa fosil yakıt üreticisi ve ihracatçısı ülkeler ile, yenilenebilir enerjiye doludizgin geçmekte olan ülkeler arasında çetin pazarlıklar olacak. Ülkemiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın liderliğinde, 40’a yakın toplantıya ev sahipliği yapacak, yine oldukça iddialı bir pavyon ile, Türkiye’nin çevre ve iklim konusundaki projelerini detaylı olarak anlatacak ve önemli uluslararası kuruluşlarla bir araya gelinecek.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!