Yılın ilk yarısında en fazla kazandıran yatırım araçları borsa, bono ve mevduat olurken, euro ve dolara yatırım kaybettirdi.
Yılın ilk yarısı tamamlandı. Gözlerin Avrupa’da olduğu tansiyonun hiç düşmediği bir yarıyıl geçiren piyasalarda, borsa yatırımcıları kazanırken yılbaşında euro ve dolara yatırım yapanlar bu güne gelindiğinde kaybettirdi. İMKB 100 endeksi ilk yarıyı yüzde 22’lik getiri ile 62.543 seviyesinden tamamlarken, KYD A Tipi Fon Endeksi de yüzde 14.89 oranında değer kazanarak 642 seviyesine çıktı.
Alternatif yatırım araçlarında aradıklarını bulamayan yatırımcılar ise hisse senetlerine yöneldi. Piyasa şartlarında radikal iyileşmeler ve ekonomik büyüme ümitlerinde artış meydana geldikçe küresel bazda hisse senetlerine yönelik güven de tazelendiği gözlenmekte.
Piyasalarda risk iştahının en güçlü göstergesi yatırımcıların savunmacı hisse senetlerinden döngüsel hisse senetlerine geçmesi ve başta Avrupa olmak üzere bankalardaki gösterge altı pozisyonlarını kapatmaları görülüyor. Risk iştahı arttıkça sadece Türkiye’de değil, diğer gelişen piyasalarda da yabancılar hisse senetlerine yönelik plasmanlarını artırdı.
Hisselere ilgi sürecek
Gelişmelere bakıldığında ise hisse senetlerine yönelik ilginin ikinci yarıda da süreceği gözleniyor. Türkiye ekonomisinin küresel likidite ve risk iştahına olan duyarlılığı, rahatlama dönemlerinde hisse senetlerinin diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha fazla öne çıkmasına neden oluyor. Hem küresel hem de bölgesel yatırımcıların Avrupa’ya yönelik şüpheciliğinin azalması özellikle banka hisselerinde hareketlenmeye neden oluyor.
Banka hisseleri çıkışta ve düşüşte öncü hisseler olarak dikkat çekiyor. Bu hisselerin endeks üzerinde ağırlıklarının yüksek olması da tercih edilmelerinin bir diğer en önemli nedeni. Özellikle yabancıların analist raporlarına baktığımızda son birkaç yıla özel olarak hisse senetlerini seçerken, güçlü nakit akışı olan ve temettüleri artan, piyasa değeri büyük şirketler üzerinde odaklandıklarını görüyoruz. Yatırımcılar ihtiyatlı seyirlerini korumaya davet edilmekle birlikte herhangi bir felaket senaryosu da öngörmedikleri genel bir gözlem.
Bono ve mevduat
Euro/dolar paritesine bakıldığında 1.27 seviyesine gerilediği ve yüzde 2.34 değer kaybettiği görülüyor. Avrupa’daki sorunların dinmemesi paritedeki değer kaybının en önemli sebebi. İlk yarıda yüksek getiri sağlayan yatırım araçları içerisinde bono ve mevduat dikkat çekiyor. Orta ve uzun vadede bono alanlar, parasını aylık olarak mevduatta değerlendirenler gibi diğer yatırım araçlarına göre daha iyi getiri sağladı.
Yatırım uzmanlarının TL iyimserliğini korumaları orta vadeli önerilerde TL yatırımlarının öne çıkmasına neden oluyor. 2012 yılının başında BofA Merrill Lynch Ocak Ayı Fon Yöneticileri Anketi’nde küresel bir durgunluk tahmininde bulunanların sayısının oldukça azaldığını gösteriyordu. Katılımcıların 2011 Aralık ayındaki yüzde 27’sine kıyasla sadece net yüzde 3’ü gelecek 12 ayda dünya ekonomisinin zayıflayacağı görüşünde idi.
Dünya üzerinde bir çok fon yöneticisi, risklere rağmen yatırım tavsiyelerini sürdürerek dövizin bir yatırım enstrümanı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söylüyor.
Yatırımcıların alternatifleri değerlendirirken yatırım araçlarının orta ve uzun vadeli getirileri göz önünde bulundurmaları ve istikrarlı getiriyi öncelemeleri kazanmaları açısından önem taşıyor.
Zeynep Aktaş / Milliyet