Utku Altunöz – 19.03.2018
Değerli takipçilerim. Bundan önceki yazılarımda defalarca literatürde PONZİ (Saadet Zinciri) olarak da bilinen bu tehlikeye dikkat çekmiştim. Değerli takipçiler, Türkiye, “Ponzi Oyunu” adını, “Titan Saadet Zinciri” ile duydu. Titan’,danslı, balonlu parti görüntüleri ve şaşalı bir hayat vaadi ile akıllara kazınırken Zincirin yöneticisi K. Şeranoğlu belli bir katılım ücreti mukabilinde üyelere yüksek kazançlar vaat ediyordu. Üyeler, zincire kattıkları her yeni üye ile birlikte kazançlarını arttırıyordu. Sisteme üye kazandırıldıkça piramidin tabanı genişliyor, tepedekiler arşa biraz daha yaklaşıyordu.
Bu olayın bilimsel handikabına gelince;
Saadet zincirleri belli bir üretime dayanmadan ve sonsuza kadar kazanmanın mümkün olmadığı ve ömrü yeni girişlerin bitmesine kadar olan bir sistemdir. Charles Ponzi’den miras kalan bu yatırım kandırmacası ilk uygulamasını şu şekilde gerçekleştirmiştir. Yatırımcı bulup, yatırımcıdan belli bir miktar para almak ve bir ayda %20 faizle geri ödeme garantisi vermek. Daha sonra bu bir ay içinde birkaç yatırımcı daha bulmak ve onları da ayni vaatlerle kandırmak, bu arada ilk yatırımcıya %20 faizle parasını geri ödemek. Sistemde genel yatırımcı davranışı olarak sisteme ilk giren asla parayı geri almayı yüksek kazan dolayısı ile kabul etmeyip biraz daha kalmasını talep etmektedir.
Çok değil iki yıl önce birçok öğrencim odamın kapısını Mega Holding denen bir firmanın kendilerine ulaştığını ve yüksek paralar vadettiğini söylediklerinde tüm öğrencilerimi ve bana konuda danışan dostlarımı piramit pazarlama konusunda bilgilendirme zorunluluğu hissettim. Piramit pazarlama ve saadet zinciri yapılanmalarda, ürün tamamen göstermelik bir üründür ve kendi değerinin çok daha fazlasına satılır. Burada ürün yapılan dolandırıcılığı gizlemek amacıyla paravan olarak kullanılır. İşe aldıkları insanlara öğrettikleri şey ise, sisteme yeni girecek kişilere odaklanmaları ve ürünlerle ilgilenmemeleri gerektiğidir. Bu tarz sistemler saadet zinciri olarak anılır ve tamamen insan odaklı çalışır. Amaç sürekli sisteme birilerinin girmesini sağlayarak daha fazla ciro elde edilmesidir. Mega Holding denen yapının şu anki durumunu merak ediyorsanız kısa bir internet araştırması yapmanız yeterlidir.
Aynı durumu çiftlik bank vakasında yaşadım. Birçok dostum, kolay ve yüksek kazanlı bir yöntem olarak düşündükleri bu ponziye para yatırmak istediklerinde yazıda sizlere paylaştıklarımı aynen aktardım.
Peki ya sonuç?
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) raporuna göre Çiftlik Bank’ın 2016-2017 arasında 77 bin 843 kişiden 511,7 milyon TL topladığı aktarıldı.
62 bin 877 kişiye 398,3 milyon TL ödeme yapılırken kalan 113,4 milyon TL’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) kurulan Fame Game şirketine aktarıldığı ifade edildi. Bin 877 kişiye 398,3 milyon TL ödeme yapılırken kalan 113,4 milyon TL’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) kurulan Fame Game şirketine aktarıldığı ifade edildi. Oradan da Çiftlik Bank’ın CEO’su ve kurucusu Mehmet Aydın’ın ve karısının şahsi hesaplarına paranın gönderildiği kaleme alındı. Dolandırıcı Şeranoğlu’nun bile ağzının açık kaldığı bu dolandırıcılık olayı, değerli dostum Fatih Canıtez ile İstanbul’un önemli bir alışveriş merkezinde yemek yediğimiz esnada iyi giyimli ve oldukça kibar biri beyefendi diğeri hanımefendi iki kişinin kendi sistemlerini topladıkları ahaliye allandıra ballandıra anlatışlarını aklıma getirdi. Sevgili Fatih ile otururken masadan kalkan hanımefendi bizlere de sistemlerini anlatmak istediklerini dile getirdi. Dinledik teşekkür ettik ve sisteme dahil olmamamızın daha doğru olacağını ve bu olayın bir ponzi olduğunu kendilerine ifade ettik.
Unutmayalım, mevduat faizinin en yüksek olduğu ülkelerden biriyiz. Mevduat faizlerinin % 13-% 14 bandında olduğu bir ülkede sizlere kolay ve emeksiz para vadeden biri olursa lütfen bu yazıyı aklınıza getiriniz…..