Tasarruflarımızı değerlendirmek adına finansal enstrümanlar için yatırım kararı alırken nasıl davranıyoruz?
Belki hizmet aldığımız bankadaki veya borsa aracı kurumundaki yatırım danışmanı bizi yönlendiriyor. Belki eşten dosttan veya çok eskiden olduğu gibi berberden, taksi şoföründen gelen tavsiyelere göre hareket ediyoruz. Ya da Twitter hesapları veya Telegram gruplarında asla kim olduklarını bilmediğimiz gizemli ve iştah açıcı rumuzları olan kişilerin tavsiyelerine göre hareket ediyoruz. Bir kısmımız da piyasadaki verileri teknik analiz yöntemleri ile eviriyor çeviriyor ve sonunda trendi yakalayıp alım satım kararını veriyor.
Burada ortaya koyduğum her örnekte, karar aşamasında dikkate aldığımız bir “veri seti” var. Alınan kararların başarı ve başarısızlık sayılarına ve katkılarına göre o veri kaynağına güven de aynı oranda artıyor veya azalıyor. Elbette bu kararları alırken duygusal süreçlerin de etkisinin olduğunu unutmayalım. Davranışsal finans prensiplerine göre insanın her zaman mantıklı kararlar alan bir varlık olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunu hayatımızda pek çok kez deneyimliyoruz üstelik. Yani elimizdeki veriler bir yatırımın kârlı olacağını söylese de bazen o gün yaşadığımız ve yatırımla ilgisi olmayan olumsuz bir olay bile yatırım kararımızı etkileyebiliyor. Bu da piyasanın doğasında kabul ettiğimiz bir olgu.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!