Nasıl oldu da 2018 yılında dört faiz artırımına giden FED’den piyasa oyuncularında bu yıl faizi indirmeli beklentisi hakim oldu?
Bu soruya cevap verirken bakmamız gereken, kronolojik olarak, ABD tarafının ekonomik olarak ne yaşadığı, küresel ekonomi ve ticaret gelişmelerin ABD ekonomisi üzerindeki etkileri bakımından FED’i bu duruma nasıl getirdiği olacaktır.
1) ABD-Çin Arasında Yaşanan Ticaret Gerilimi, ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşı, Trump’ın ülkesi için göstermiş olduğu kararlılık, her ne kadar dünya ekonomisi için bir risk teşkil etse de, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır, düşüncesiyle tehditlerine devam ettiğine şahit oluyoruz. Japonya’nın ev sahipliğini yapacağı G-20 zirvesinde, Çin başkanı ile yapacağı görüşmede istediği bir netice alamaması durumunda yeni gümrük tarifelerinin kapıda oluğunu dile getirmesi küresel ticareti daha da zora sokacağa benziyor.
2) ABD’den Gelen Zayıf Veriler, ABD’den gelen veriler ışığında bu bölümü yorumlayacak olursak, en son açıklanan perakende satış rakamı her ne kadar güçlü gelse de, Mayıs ayında sadece tarımdışı istihdamda 75.000 yeni iş imkanının oluşması, enflasyon verilerinin hala %2’nin altında seyrediyor olması ve en önemli göstergelerden biri olan büyümenin yavaşladığına dair en somut gösterge olan gayri safi yurt içi hasılanın, yıllıklandırılmış olarak ilk üç ay %3.1’deyken, açıklanan son çalışmalara göre yıllıklandırılmış % 2.1’e kadar gerilemesinin bekleniyor olması ve son açıklanan verilerdeki zayıflık FED’i faizler konusunda daha ciddi düşündürüyor olması oldukça muhtemel görünüyor. Enflasyondaki beklentileri de incelediğimizde 5 yıl sonraki 5 yıllık enflasyon forwardlarının (Grafik) %2 hedefinin altına doğru hareketlerin sürdüğü gözleniyor. Fakat bu konuda geçen Cuma günü gelen sanayi üretimi gibi verilerin beklentilerin üzerinde açıklanması bir açıdan da FED’in faiz indirimi konusunda acelesi davranmaması gerektiğine dair bir görüşü de gündeme getirmiş durumda.
3) Diğer Ülke Merkez Bankalarının Faiz İndiriminde Bulunması Veya İndirim Olasılığı Mesajların Verilmesi, Global ülkelerden gelen faiz indirim hamleleri; Ne oldu da Avusturalya Merkez Bankası üç yıl aradan sonra faiz indiriminde bulundu. Aynı dönemler içinde hem Hindistan hem de Rusya’dan faiz indirim hamlesinin gelmesi öte yandan Japonya Merkez Bankası Başkanı Kuroda’nın parasal genişleme için, gerekirse daha da artırılabilir söylemi, küresel ekonominin yavaşladığı bir dönemde gelmesi, bir rastlantı olabilir mi ?
4) FED Üyeleri Ve Trump’ın Faiz İndirimi ile ilgili Söylemleri Bu toplantıda daha güvercin bir ton kullanılması bekleniyor. Buna dayanak olarak ise Powell’ın ekonomik büyümeyi desteklemek adına atılacak adımlardan bahsetmesi ve bu görüşe Clarida’nın da katılmış olması örnek gösterilebilir. Kısacası FED yetkililerinin bir miktar daha genişleyici para politikası tonuna bürünen ifadelerinin bu toplantı metnine yanşamasını bekliyoruz. Şu ana kadar faiz indirimi ile ilgili St. Louis FED başkanı Sayın Bullard’ın yakında FED’in faiz indirimi ihtiyacı olabilir açıklaması diğer taraftan birçok FED üyesinin ise bekle, gör politikasına göre hareket edilmeli tarzı düşünceleri, ABD’den gelen zayıf veriler ışığında önümüzdeki dönemlerde faizin indirilmesi hakkında daha net ifadelerin olabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Trump’ın FED’in faizleri artırarak bir hata yaptığını ve derhal faiz indirilmesi konusunda uyarılarda bulunduğuna şahit olduk.
Genel Düşünce ve Kanımız
Piyasalarda küresel anlamda bir yavaşlamanın olması, ABD-Çin arasında restleşerek devam eden ticaret savaşı, Diğer ülke merkez bankalarının faiz indiriminde bulunması veya ima etmeleri ve son olarak da Trump’ın faiz konusundan göstermiş olduğu hassasiyet gibi etkenlerle FED’in önümüzdeki dönemlerde faiz indirimlerine gidilebileceği kanısındayız. Saymış olduğumuz sebepler ve veriler ışığında her ne kadar bu hafta için bir FED tarafında bir faiz indirimi beklemiyor olsak da, Temmuz ayında 25-50 bp bir faiz indirimine gitmesi oldukça yüksek olasılık. Bu toplantıda ayrıca Dot Plot ( Noktasal Grafik) güncellemesi ve ekonomik beklentilerde de revizyonları göreceğiz. Özellikle 2020 yılına ilişkin faiz beklentileri fiyatlamalar açısından bir adım ön plana çıkabilir.