Haftalardır küresel piyasalar üzerindeki en önemli stres unsuru olan Britanya’nın Avrupa Birliği’nden çıkışına yönelik dün gerçekleştirilen referandumun sonuçları bu sabah itibariyle kesinleşti.
Britanya Halkı’nın kararı % 52 oranıyla “Brexit” yani AB’den ayrılmak oldu.
Olası Brexit sonuçlarına yönelik beklentilerimizin detaylarına 22 Haziran tarihli raporumuza2 göz atabilirsiniz. Bugünkü sonuç ve sonrasına ilişkin beklenti ve görüşlerimiz şu şekilde:
Küresel piyasalardaki oynaklıkların çok ciddi şekilde artması ve uzun süreli bir türbülans dönemine girilmesi oldukça yüksek bir ihtimal.
İngiltere ve Avrupa Birliği’nde oluşan siyasi belirsizlik hem finansal piyasalardaki stresi artıracak hem de ekonomik büyümeye ilişkin endişeleri artıracaktır. Hafta sonu İspanya’da gerçekleştirilecek olan seçimler daha önemli hâle geldi.
Referandum sonuçlarının herhangi bir yasal bağlayıcılığı yok; ancak, siyaseten bu sonuçların aksi doğrultuda bir adım atılması da çok mümkün görünmüyor. Uzun ve sıkıntılı geçecek bir müzakere sürecinin başlaması beklenebilir.
Son hafta küresel piyasalarda görülen rahatlamanın etkisiyle son ana kadar büyük ölçüde Britanya’nın AB’de kalmaya karar vereceği beklentileri fiyatlanmıştı. Bu durum görülecek düşüşlerin daha sert olmasına neden olacaktır.
Gerek siyasilerden gerekse de G7 ve merkez bankaları gibi otoritelerden gelecek açıklamalar ve olası müdahaleler volatilitenin artmasına neden olacaktır.
Panik alım – satımlardan kaçınılmalıdır. Piyasalar dengelenmeden yeni bir pozisyon almak oldukça riskli olacaktır. Herhangi bir pozisyon açmadan önce mutlaka katlanılabilecek maksimum zarar seviyeleri hesaplanmalı ve bu zarar kes (stop loss) seviyelerine mutlaka riayet edilmelidir.
Belirsizliğin ve volatilitenin böylesine yüksek olduğu ortamlarda herhangi bir pozisyon almamanın da, olası kayıplardan korunmaya yönelik alınmış pozisyon olduğu unutulmamalıdır.
Oyların sayımına başlanmasıyla birlikte küresel piyasalarda çok ciddi oynaklıklar görüldü. Artan stres ve belirsizliğin altın, dolar, yen ve ülke tahvili gibi güvenli limanlara getirdiği talebin devam etmesi beklenebilir.
Yurtiçi piyasalarda ve ardından açılacak olan Avrupa ve ABD piyasalarında da önemli düşüşlerle boşluklu açılışlar görülmesini bekliyoruz. Haftanın son işlem günü olması ve Pazar günü İspanya’da gerçekleştirilecek seçimler nedeniyle gün boyunca hisse senedi piyasalarındaki satıcılı seyrin sürmesini bekliyoruz.
Ortaya çıkan sert fiyat hareketlerinin kısa vadede finansal piyasalar üzerinde etkili olmaya devam edecektir. Ancak, reel ekonomi açısından, finansal piyasalarda olduğu gibi dünden bugüne radikal bir değişim olmamıştır. İlk şokun atlatılmasının ardından finansal piyasaların da dengelenmeye başlayacağı, birçok finansal enstrümanın alım için cazip seviyelere gelmiş olacağı da göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak özellikle AB’ye ve İngiltere’ye yoğun bir şekilde ihracatı olan beyaz eşya, otomotiv gibi sektörler orta vadede bu süreçten olumsuz etkilenebilir. Süreç özellikle bu tür bölgeye ihracatçı şirket ve sektörler özelinde izlenmeye devam edilmelidir.
ABD ekonomisinde çok ciddi bir toparlanma olmadıkça Fed’in en erken Aralık ayında faiz artırımına gideceğini ya da 2016’yı pas geçebileceğini düşünüyoruz. Gelişmelerin beklentilerimiz doğrultusunda seyretmesi ve diğer merkez bankalarından gelecek olası müdahaleler kısa vadeli olarak risk iştahının artmasını ve sermaye hareketlerinin gelişmekte olan ülkelere lehine değişmesini sağlayabilir.
Bugünkü sonuç öncesinde TCMB’nin faiz koridorunun üst bandındaki 50 bp’lik faiz indirimlerine gelecek toplantıda da devam edebileceğini düşünüyorduk. Ancak, ekstra bir gelişme olmadıkça TCMB’nin gelecek toplantıda faiz indirimi konusunda gelecek toplantıyı pas geçme ihtimalinin arttığını düşünüyoruz.
BIST: Önceki hafta Cuma günü İngiltere’de Brexit karşıtı bir milletvekilinin, Brexit taraftarı bir eylemci tarafından öldürülmesi, tepki oyları ile birlikte AB’de kalma taraftarlarının öne çıkacağı beklentisini artırmış, yapılan son anketler de bu görüşü destekler nitelikte gelmişti. Bu nedenle küresel piyasalarla birlikte BIST’te de İngiltere’nin AB’de kalacağı fiyatlaması yapılmıştı. Bu süreçte BIST 100 Endeksi 74,500’den 78,000’e kadar yükselmişti. Önceki hafta görülen 74,500 İngiltere’nin AB’den ayrılma fiyatlamasının kısmen yapıldığı seviyelerdi. Bu nedenle kesinleşen ayrılık daha düşük seviyelerde dengelenmeye neden olabilir. BIST 100’de bugünkü panik satışların ardından gün içinde İngiltere, AB, Fed ve Japonya gibi büyük merkez banaklarından gelecek açıklamalarla sert dalgalar görebiliriz. Şuan için bu açıklamalara bağlı gelecek tepkilerin alım fırsatı olarak kullanılmaktan çok, yeni satış fırsatı olarak değerlendirileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle ilk şok atlatılıp, piyasanın dip seviyelerde konsolidasyon sürecine girdiği görülene kadar, panikle piyasanın peşinden koşulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu dip süreci muhtemelen önümüzdeki haftaya da yayılacaktır. Bu nedenle orta ve uzun vadeli alım düşünenlerin bu aşamada izlemede kalmasını tavsiye ediyoruz. BIST 100’de bugün ve önümüzdeki hafta ilk aşamada 70-75 bin aralığında sert dalgaların yaşandığı bir konsolidasyon süreci görebiliriz. 70 bin ve hemen altında sene başındaki dibin bulunduğu 68 binin kırılması AB’deki krizin bulaşıcılığına bağlı. İngiltere’nin ayrılması ile başlayan süreç kısa vadede AB’nin sorunlu ekonomi ve bankalarından bazılarının pozisyonları nedeniyle zora düşmesine neden olursa bahsettiğimiz bu dip seviyelerin de altı gündeme gelebilir. Elimizdeki kısa vadeli en kötü senaryo şuan bu. Bu tür bir risk doğmayacak olursa merkez banaklarının küresel ölçüde vereceği destekle birlikte 70-75 bin aralığında beklediğimiz konsolidasyon ve ardından bir toparlanma süreci gerçekleşebilir.
Dolar/TL: Dün İngiltere’nin AB’de kalacağı beklentisi ile 2,85’e kadar gerileyen Dolar/TL bu sabah 3,00 TL’yi test ettikten sonra 2,95 civarında ilk denge noktasına ulaştı. Ortaya çıkan tablo, Sterlin ve Euro için oldukça negatif iken, dolar, Yen, İsviçre Frangı, gelişmiş ülke tahvilleri, altın gibi güvenli liman olarak sığınılabilecek varlıkların değerinin hızla artmasına neden oldu. Bu tür panik ortamlarında ilk sert fiyatlamaların ardından kısa vadeli bir tepki gelmesi normaldir. Ancak bu tepkiler cılız kalır ve ilk panikte görülen dip ve tepe seviyeler geçilecek olursa yeni ve daha kalıcı bir fiyatlama süreci başlayabilir. Bu nedenle bugün ve önümüzdeki hafta Dolar/TL’de 3,00 seviyesi en kritik direnç olacaktır. Bu seviyenin üzerinde panik fiyatlamalar görebiliriz. Şu aşamada portföylerde bulunan dolar pozisyonlarının sigorta görevi gördüğünü ve kısa vadede azaltılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Hatta özellikle merkez bankalarının alacağı aksiyonlarla kısa vadede olacak aşağı yönlü sert hareketlerin dolar pozisyonlarının artırılması için kullanılması gerektiği görüşündeyiz.
Faiz: Dün iki yıllık gösterge faiz %8,97 on yıllık faiz ise %9,46 seviyesinden günü kapatmıştı. Bugün kararın ilk etkisi ile iki yıllık gösterge faizde %9,50 – %9,75 aralığında on yıllık faizlerde ise %10’a yakın bir denge görebiliriz. Kısa vadede yüksek seviyelerde bir süre dalgalanma görebiliriz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi süreç kısa vadede AB’nin sorunlu ekonomi ve bankalarından bazılarının, pozisyonları nedeniyle zora düşmesine neden olmaz ise, bu seviyeler ilerleyen günlerde getiri arayan yatırımcılar için yeniden cazip olabilir. Aksi durumda bahsettiğimiz bu kötümser senaryo gerçekleşecek olur ve enflasyon beklentilerinde bozulmaya neden olacak kur hareketlerine ve güvenli liman arayışının artmasına neden olacak olursa kurlarla birlikte piyasa faizlerinde de TCMB’yi de zora sokacak hareketler görebiliriz.
Üzeyir DOĞAN
Araştırma Müdürü
uzeyirdogan@gedik.com
Erol Gürcan
Araştırma Uzmanı
egurcan@gedik.com