Aydın Eroğlu – 17.01.2013
”2013 Yeni Rekorların Yılı Olacak Mı?” başlığı ile yazdığım son strateji yazımda, özellikle bankalara ilginin düşmeyeceğini belirtmiştim. Bunun sebebini ve diğer tahminlerimi ilgili yazıda yeniden okuyabilirsiniz. Lakin o yazıda bunların olmasının bir ön şartı da vardı. O da ikinci bir not artışıydı. Ama henüz bir not artışı olmamasına rağmen, yoğunlaşan yabancı alımları borsada hedef bırakmıyor. Dün seans sonunda da bu yönde bir alım dalgası yaşadık. Bir anda banka alımları ile endeks 84.000 seviyesine gelerek yeni bir TL kapanış rekoru daha kırmış oldu.
Şimdi yaptığım tahminlere göre piyasanın gelişmesi tabii ki güzel. Ama ben bile bu tahminlerimi yazarken, gerçekleşme hızının bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. Zaten bu nedenle de, dün ikinci bir beklenti yazısı ile, hisselerin, endekslerin teknik görüntüleri nedeniyle gidebilecekleri seviyelere dikkat çektim. Bulunulan seviyelerin üstünde teknik olarak daha da yukarı gitmeleri gerektiğini, ama benim bunu görmeme rağmen, artık piyasanın bu hızından korktuğum için Al/Sat tablosunda paylaşmaya cesaret edemediğimi, yine de bilmeniz için Destek-Direnç Tablosu’nda paylaşacağımın uyarısını yaptım.
Ne deniyordu?
AB uzun yıllar resesyondan çıkamaz!
ECB başkanı M.Draghi; ”Likidite krizi bitti. Ekonomik kriz bitmek üzere” demiş!
Faiz düşüşü sıcak parayı Türkiye’den kaçırtır!
Eksi faizi görmemize rağmen, bunun tam tersi yaşanıyor. Türkiye’ye daha da artarak para girişi sürüyor.
Roubini; ”2013 için çok daha kötü bir kriz yaklaşıyor” diyordu.
Aynı kahin Roubini; ”AB’den düzelme sinyalleri gelmeye başladı” demiş!
”ABD ve AB’de işler düzelirse, Türkiye’nin aleyhine olur” deniyordu.
Bu beklentide olmadığımı ve dışarıdaki ekonomik düzelmenin Türkiye için çok daha iyi yansıma yaptıracağını, çünkü Türkiye’nin proje zenginliğine sahip olduğunu, sermayenin yatırım alanı arayacağını anlatıyordum.
”Endeks için 2012’de yaşanan yükselişin aynısı 2013’te beklenmemeli” denirken,
”2013 endeksi için Dolar bazındaki zirve olan 91.000 Endeksi sınır görmemeliyiz diyordum.
Afferim bana o zaman öyle mi? Kesinlikle öyle değil. Bunları bu sonuca varmak için hatırlatmadım. Tüm bu yorumları yapan biri olarak, yeniden söylüyorum; yükselişin bu kadar hızlı olmasını ben bile beklemiyordum. 81.650 gibi önemli bir direncin geçilmesi halinde, 87.000 endekse gidileceğini yazdım ama görüyorsunuz, bu seviye kırılmasına rağmen, özellikle önemli çanak formasyonları oluşuyor bu formasyonların gereği olarak sert alımlar görebiliriz demiş olmama rağmen, yeni hisse öngörüsünde bulunmaya cesaret edemeyip, sadece Destek-Direnç Tablomuz’da dikkat çekmekle yetinebildim.
Bunun sebebi de, düzeltme yaşanmamış olması. Düzeltme yaşanmayınca, eski yaşadığımız tecrübeler ile, en yüksekte realizeye yakalanmayalım korkusunu herkes gibi ben de hissediyorum.
Aynı korkum sürdüğü için, cesaret edebildiğim zaman gördüklerimi teknik Al/Sat tablosunda, paylaşacağım. Ama sanırım yine ağırlık Destek-Direnç Tablosu’nda olacak. Ne yapabilirim borsa, benden de inançlı çıktı:))
Kur Riski Sıkıntısına Dikkat Çekmek İstiyorum!
Krizden çıkmak üzere olan dünya ülkelerinde, rekabet avantajı elde edebilmek için kur silahının kullanılabileceği yönünde Rusya’dan bir açıklama geldi. Bu açıklamaya aynen katılıyorum. Ama bu durum bizim için sıkıntı yaratabilir. Zaten değerlenmesini istemediğimiz TL, bu ortamda değerlenmek zorunda kalırsa, cari açık rakamları için olumsuz yansıyama yaşatabilir. Bu riskin yaşanmasını engellemek için en önemli silahın faiz olduğunu düşünüyorum. Bu kadar hızlı bir para girişini görüp de,halâ TCMB’nın politika faizlerinde ciddi bir indirim yapmamış olmasını doğru bulmuyorum. TCMB’nın faizde indirime gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Banka hisselerindeki yükselişin bir sebebi de, bu beklentinin artmış olması olabilir.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com