Yılın ilk beş ayında global benzerlerine parmak ısırtan bir performans sergileyen Borsa İstanbul, sonra tıknefes oldu. Şimdi, BİST-100 düzeltme hareketi içinde. Eğer Mehmet Şimşek’in Vergi Paketi basında öne sürüldüğü gibi Bayram sonrası açıklanacaksa, satışlar sürebilir. Fakat, yaz ve sonbahar genelinde hisse senetlerinin hala en karlı enstrüman olarak öne çıkacağını iddia ediyorum.
Borsa’da görünen sorun, para girişinin kıtlığı. Yerleşikler TL mevduatta sağlam prim yapıyor. Global Gelişmekte Olan Piyasa (GOP, GOÜ = Gelişmekte Olan Ekonomiler) fonları hisseye pek ilgili değil. Daha yeni Eurobond ve yerel para cinsinden tahvil almaya başladılar.
AMA, bence Borsa’yı tökezleten iki çok önemli fakat geçici neden var ki, kimse bunları konuşmuyor. Bu nedenleri “mevzuat belirsizliği” başlığı altında toplayabiliriz. Muhtemelen Bayram’dan sonra beklediğim satışları da tetikleyecekler.
TL mevduatta %15 DOLAR getiri potansiyeli var
Yüksek servet sahibi yerleşiklerin– yaz aylarında yabancı yatırımcı akın akın gelmeyecekse– Borsa’da macera aramaya hiç hevesi yok. Dolar/TL kuru yaz aylarında yerinden kıpırdamaz. TCMB, döviz kurunu suni olarak pahalı tuttuğu (TL’yi desteklediği) için değil, öyle sıcak para geliyor ki, TCMB istese de dövizi yükseltemez. Yerleşikler de DTH’dan mevduata geçerek TL’yi güçlü tutuyor.
Yerleşiklerin davranışları çok önemli. Zengin bir bireyin şu hesabı yaptığını düşünüyorum: Haziran-Eylül arasında dolar/TL 32-34 bandında çakılı kalır. Bu süre zarfında TL mevduat %20’ye yakın faiz sağlar. Şimdi DTH bozup, TL mevduata geçsem, Eylül sonunda dolara dönüp, dolar bazında %15 civarında getiri elde ederim. Risksiz para diyebiliriz. Biraz finanstan çakan bir yerli birikimcinin hisseyi tercih etmesi için 4 ayda dolar bazında %20 veya üstünde prim tahmin etmesi gerekir (çünkü hisseler mevduata göre daha riskli). Belki öyle kağıtlar vardır da, bunların toplam piyasa değeri BİST-100’i yukarı itecek montanda olmaz.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!