Borsacıların en fazla ilgi gösterdiği hisseler spekülatif beklenti vaadeden zarardaki şirketler. Son altı ayda gördükleri en düşük seviyeye göre en fazla prim yapan 8 hissenin 6’sı ise zararda.
Son 6 ay içinde endeks yüzde 15 gerilerken beraberinde hisselerin fiyatlarında da kaçınılmaz olarak değer kayıpları yaşandı. Gerileyen hisseler arasında kimisi düştükleri seviyelerde tutunmaya çalışırken bir kısmı tekrar yönünü yukarı çevirerek ciddi primler sağladı. Yüksek prim sağlayan bu hisselerin ilk sıralarında gelenler ise ileriye yönelik spekülatif bir beklenti yaratan zarardaki şirketlerin hisseleri oldu. Bu da borsada sürpriz getirilerin oluşmasını sağladı.
KUR RİSKİ SÜRÜYOR
TL’nin seyri ile ilgili olarak cari açıktaki trendin TL’nin seyri açısından belirleyici olacağını belirten Erhan Topaç, Merkez Bankası’nın cari açıkta iyileşme beklentisinin gerçekleşmesi halinde TL üzerinde baskı azalabilecek diyor ve şöyle devam ediyor:
“Aksi takdirde cari açıkta beklenen iyileşme gerçekleşmez ise 2012 yılında Türkiye’ye fon girişinin yavaşlaması durumunda dolar/TL paritesinde tekrar 1.90 seviyeleri, euro+dolar sepetinde ise 2.25 seviyeleri ve hatta daha üstüne çıkabilecek. Böyle bir durumda 2011 yılında kur farkı zararları nedeniyle kârları erozyona uğrayan şirketlerin 2012’de de yine aynı riskle karşı karşıya kalması söz konusu.”
Topaç, sabit getirili araçlar için TÜFE’ye endeksli Şubat ve Mart 2015 vadeli tahvilleri önerirken, altının hem kurlardaki dalgalanmalara hem de enflasyona karşı yatırımcısını korumaya devam edeceğini düşünüyor.Gelişmelere bakıldığında 2012 yılına ilişkin büyüme beklentileri sürekli revize ediliyor. Avrupa’nın borç sorunu nedeni ile sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Böylesi bir ortamda hisse senetlerinin düşecek olma korkusu, satışları da beraberinde getiriyor. En fazla değer kaybı da likit olan hisselerde. Yabancıların da satış yapması ile senetlerdeki toparlanma güçleşti. Buna karşın endeksin aksine hareket etmeyi başaran hisseler de var.
‘Hisse biriktirme zamanı’
Son altı ay içinde gördüğü dip seviyeye göre en yüksek primi yapan 8 hissenin 6’sı zarardaki şirketlerden oluşuyor. Bunlar Burçelik Vana, Avrasya Petrol, Euro B Tipi Yatırım Ortaklığı, İnfotrend B Tipi Yatırım Ortaklığı, Altınyağ, T. Tuborg hisseleri. Öte yandan sıralamaya giren Ceylan Yatırım Holding ve Berkosan Yalıtım ise zararda olmamakla beraber ileriye yönelik beklentiyle ilgi gördü.
Gedik Yatırım Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç, 2012 yılı için başta büyüme olmak üzere yurtiçi makro göstergeler hisse senedi piyasaları için olumlu olmayacağını söyleyerek, endeksteki gerilemelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi ve borsada yatırım tavsiyelerinin “biriktir” olduğunu söylüyor.
2012 yılında dalgalanmanın yüksek olacağını, önemli gelişmelerin piyasaları etkileyebileceği bir yıl olacağını düşünüyor. Topaç “yılın ilk iki çeyreğinde sert hareketlerin olabileceği piyasalarda, endeksin 48000-55000 bandında seyredeceğini tahmin ediyoruz” diyor.
İMKB’nin gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre iskontolu olmakla birlikte, şimdilik bu farkın kapanması mümkün görünmediğini belirten Topaç, “Ayrıca, endekste ağırlığı yüksek olan bankaların karlarında güçlü bir artış olmayacağı için de hisse senedi piyasasına ciddi bir talep, en azından kısa vadede mümkün görünmemektedir” diyor.
2012’de global ekonomilerde yavaşlamanın ön plana çıkmasıyla şirketlerin de hem yurtiçi hem de yurtdışı ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak esas faaliyet kârlarının artış hızında azalma beklemekte. Topaç, İMKB banka dışı şirketlerde net kârda yüzde 7 civarında artış görülebileceğini, bankalarda ise 2012’de yüzde 2 civarında bir net kâr düşüşü, İMKB toplamında ise yüzde 2 kâr artışı beklediklerini dile getiriyor. Bu durum da İMKB üzerinde en azından yılın ilk yarısında baskı yaratacağını belirtiyor.
Kaynak: http://ekonomi.milliyet.com.tr/