Büyüme Endişelerine Rağmen Risk İştahı Kuvvetli
Haftaya güçlü bir başlangıç yapan Borsa İstanbul bu eğilimini sürdürürken hem ECB hem de Fed’den faiz artırımlarının beklendiği içinde bulunduğumuz ayda TL’nin ise baskı altında kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Ancak risk iştahı giderek artış gösterse de büyüme endişelerinin tamamen ortadan kalktığını söylemek güç. Bu noktada Bank of America’nın her ay gerçekleştirdiği fon yöneticileri anketinde de ortaya benzer bir sonuç çıktı. Söz konusu ankette portföylerdeki nakit oranının Ekim 2001’den bu yana ilk kez %6 seviyesin üzerine yükselmesi dikkat çekiyor. Özellikle küresel büyümeye yönelik endişeleri yansıtan bu durum volatilitenin kısa vadede etkili olmaya devam edebileceğine işaret ediyor. Fakat yine de yatırımcıların bardağın dolu tarafına odaklanmış olması piyasalara momentum kazanımı olarak yansıyor.
Makroekonomik veri tarafında ise dün Euro Bölgesi’nde enflasyon rakamı açıklandı. Öncü rakama paralel olarak yıllık enflasyon %8,6 olarak gerçekleşirken enflasyonda özellikle enerji fiyatları güçlü bir etki yaratmaya devam ediyor. Öyle ki Eurostat’tan yapılan açıklamada Haziran ayı enflasyonuna enerji fiyatlarının katkısının 4,2 puan olduğu belirtildi. Bölgede enflasyon göstergelerinin yukarı yönlü eğilimi ECB’nin yarınki toplantısında 50 baz puanlık artırım yapma ihtimalini canlı tutan en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Bu ihtimalin artması EUR/USD paritesinin dün oldukça güçlü bir eğilim sergilemesini de sağladı.
Sıklıkla vurgu yaptığımız 2390 ve 2405 seviyelerinin aşılmasının ardından belirginleşen iyimserlik son iki gündeki yükselişle birlikte BIST-100 endeksinde teknik görünümü önemli ölçüde iyileştirmiş durumda. Bu iyimserliğin kısa vadeli indikatörlerde giderek daha fazla yer bulmaya başlaması ile birlikte endekste 2520 ara direnç olmak üzere ilk hedefin 2550 seviyesine taşındığını düşünüyoruz. 2480 puanın üzerinde arka arkaya yapılacak kapanışların endekse ivme kazandırma ihtimali yüksek görünüyor. Her ne kadar yurt içinde yükselişi tek başına tetikleyecek bir unsurun varlığından söz etmek güç olsa da dışarıda bilançoların kuvvetli seyri ve faiz artırımlarına rağmen ekonominin genel hatlarıyla dirençli kalması Borsa İstanbul’un da momentum kazanmasını sağlıyor. Ayrıca TL’deki değer kaybını negatif bir unsur olarak görmüyor aksine alternatif olarak Borsa İstanbul’un öne çıkmasına katkı sağladığına inanıyoruz.
Kaynak: Ünlü & Co