YENİ HAFTADA MERKEZ BANKALARI ÖN PLANDA
ABD enflasyon rakamlarının agresif faiz artırımlarına duyulan gereksinimi azaltmasının ardından geride bıraktığımız haftayı oldukça iyimser bir zeminde tamamlamayı başaran piyasalar yeni haftada ise hem yurt içinde hem de yurt dışında merkez bankalarının vereceği mesajlara odaklanacak. Bu kapsamda içeride TCMB’nin Ağustos ayı PPK toplantısı öne çıkarken dışarıda ise Fed’in 27 Temmuz’da sonuçlanan toplantısının tutanaklarını takip edeceğiz.
TCMB Ağustos ayı PPK toplantısını bu hafta gerçekleştirecek. Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası yılın başından bu yana gerçekleştirdiği 7 toplantıda da politika faizini değiştirmeyerek %14 seviyesinde tutmuştu. Bugüne kadar verilen mesajlar ve CDS primlerindeki geri çekilme eğilimi göz önünde bulundurulduğunda Perşembe günkü toplantıda da faiz oranlarında herhangi bir değişiklik görmeyi beklemiyoruz. Dolayısıyla toplantı sonrasında yayımlanacak metinde yeni bir mesaj verilmez ise faiz kararının piyasalarda anlamlı bir hareketlilik yaratma ihtimali son derece düşük görünüyor.
Yurt dışında ise haftanın odak noktasında FOMC tutanakları var. Fed üç hafta önce gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarını Çarşamba günü açıklayacak. Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası söz konusu toplantıda politika faizinde 75 baz puanlık artırıma gitmiş ancak Eylül ayından başlayarak faiz artırımlarının hızını azaltabileceğine işaret etmişti. Son açıklanan enflasyon rakamlarının da bu eğilimi desteklemesi ile birlikte Eylül ayı toplantısı için artırım beklentileri 50 baz puana gerilemiş durumda. Enflasyondan önceki dönemi değerlendirdiği için tutanaklarda TÜFE ve ÜFE rakamına vurgu yapılmayacaktır ancak yine de komite üyelerinin faiz artırımlarının hızı konusunda ne düşündüklerini görme şansı bulacağız.
TL: Haftanın son işlem gününde kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu B2’den B3’e düşürdüğünü, not görünümünü ise negatiften durağana çevirdiğini açıkladı. Kredi notunun düşürülmesine neden olarak Türkiye’nin ödemeler dengesi üzerinde artan baskıları ve döviz rezervlerinin daha da düşme riskini gösteren kuruluş Türkiye’nin cari açığının ise önceki beklentileri büyük bir farkla aşabileceğini belirtti. Karar öncesinde Türkiye’nin kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin zaten önemli oranda uzağında (5 kademe altında) bulunuyordu. Alınan kararla birlikte yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altına inilmiş oldu. Kararın TL üzerindeki etkisinin ise sınırlı kaldığını görüyoruz.
Borsa İstanbul: BIST-100 endeksinde kısa vadeli hedef olarak gördüğümüz 2850 puanın aşılmasının ardından sonraki direnç olarak öne çıkan 2900 puana doğru eğilim devam etse de endeks bu bölgede oluşan baskı ile haftayı 2864 puanda noktaladı. Kısa vadede 2850 puanı destek 2900’ü ise direnç olarak izlemeye devam edeceğiz. Son dönemde yakalanan momentumun aynı ölçekte devam edebilmesi için direnç noktasının üzerinde arka arkaya kapanışlar yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Kaynak: Ünlü & Co