Borsa Yorumu / Global Menkul

Piyasa Özeti

Küresel merkez bankalarının politika normalleşme eksenlerinde farklılaşma

Son iki haftada gerçekleşen kritik merkez bankaları toplantıları sonrasında, 2025’in ilk resmiyle, bu yılı tamamlama dönemine giriyoruz.

Geçen hafta ECB, bu hafta da Fed ve BoJ’un faiz toplantıları sonrasında, 2025 için öngördüğümüz ‘politika normalleşmesinde farklı eksenler’ temamızın ilk yansımalarını izlediğimizi düşünüyoruz

Euro bölgesinde özellikle ‘çekirdek’ bölümde artan kırılganlıklar karşısında, ECB destekleyici duruşuyla öne çıkarken, BoJ’un dünkü toplantısında da faiz değişikliğine
gitmeyerek bu genel duruşun yanında yer aldığını söyleyebiliriz.

BoJ başkanı Ueda, çekirdek enflasyonun yavaş olması ve fiyat beklentilerinin, faizlerin her toplantıda artırılmayacağı anlamına geldiği yönünde açıklamada bulundu. Her ne kadar beklerken eğrinin gerisine düşme riski olduğunu kabul etse de, faiz artırım kararı için Ocak görünüm raporu ve çeşitli bilgilerin yeterliliği konusunda güvenli bir duruş vermediğini izledik. Özellikle, Trump yönetiminin tarife politikaları ve misilleme tarifelerine karşı endişelerin, para politikasının desteğinin sürmesinde etkili bir unsur olarak görüyoruz.

Bu arada, dün İngiltere merkez bankası genel beklentiye paralel olarak politika faizini %4,75 seviyesinde sabit bırakmasına karşın, beklenenden daha fazla üyenin faiz indirimi yönünde oy kullanması bu cephede de destekleyici duruşun öne çıktığını gösteriyor. Ancak Banka’nın, ekonomide artan belirsizlik nedeniyle, 2025’te öngörülen faiz indirimi döngüsü için boyutu ve zamanlaması açısından net bir tablo vermekten kaçındığını izliyoruz.

Özetle, söz konusu merkez bankalarının genel olarak destekleyici yönünün öne çıktığı tabloya karşılık, Fed’in son toplantısında 2025 faiz öngörülerinde aşağı yönlü revizyona gitmesini, parasal normalleşme ekseninde daha temkinli duruşla farklılaşmaya işaret ettiği yönünde yorumluyoruz. Özellikle, büyümenin gücü karşısında, enflasyon hedefine ulaşma süresine yönelik oluşan belirsizliğin temkinli duruşta ana etken olduğunu düşünüyoruz. Diğer taraftan, enflasyonla ilgili iyimser sinyallerin alınması durumunda ise, ‘veri bağımlı’ duruştan daha destekleyici duruşa geçmenin yolunu açacağını tahmin ediyoruz. Nitekim, Başkan Powell’ın da faiz kararı sonrası basın toplantısında yaptığı açıklamalarda, ‘faiz projeksiyonlarının komite planı veya kararı olmadığı, gelişmelere göre ayarlayanacağı’ yönündeki ifadeyi önemsiyoruz.

ABD’de dün açıklanan 3Ç büyüme oranı beklentilerin üzerinde %3,1 olarak açıklanırken; deflatör endeksi %1,9 ile önceki aya göre aynı düzeyde kaldı. Bugün de enflasyon görünümünde önemli gösterge olan PCE verilerini takip edeceğiz. Manşet veride %2,3’ten %2,5’e, çekirdekte ise %2,8’den %2,9’a yükselmesi bekleniyor.

TCMB’den bu ay faiz indirim beklentileri sürüyor

Açıklanan piyasa anketine göre piyasa katılımcıları, TCMB’nin gelecek hafta yapılacak toplantıda medyan olarak 150 baz puanlık indirime gidebileceğini tahmin ediyor. Biz de, Fed’in faiz indiriminde temkinli tarafa geçmesiyle, bu ayki faiz indirim öngörümüzü 250 baz puandan 150 baz puana çekmiş bulunuyoruz. Ancak, politika faizi için 2025 sonu öngörümüzü %33,5 seviyesinde tutuyoruz.

Asgari ücret görüşmelerinde nihai karar gelecek haftaya kaldı

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 asgari ücreti belirlemek üzere dün üçüncü kez toplandı. İlk toplantı 10 Aralık’ta, ikincisi de 16 Aralık’ta gerçekleşmişti. Dünkü toplantı sonrasında Türk-İş talep ettiği oranı %45 enflasyon artı %20 refah payı olmak üzere %74 olarak açıklarken; gelecek hafta yapılacak görüşmelerde nihai karara varılması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan D-8 Zirvesi’nde Suriye ile ilgili olarak verdiği dayanışma mesajında, terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşasının en samimi beklentimiz olduğunu belirtirken; Filistin ve Lübnan’daki duruma ilişkin düzenlenen özel oturumda ise İsrail’in Golan Tepeleri’nde yasadışı yerleşimlerini genişlettiğine dikkat çekerek, bunu Suriye’nin toprak bütünlüğünü hiçe sayan adım olarak gördüklerini belirtti.

Piyasalar

ABD endeksleri Dow Jones hariç dün sınırlı düşüşler kaydederken, ABD vadelileri bugün sabah negatif bir açılışa işaret ediyor. Asya tarafında ise yatay negatif bir görünüm söz konusu. Genel olarak küresel risk iştahının düşük olduğu söylenebilir. Yurt içinde kur 35,09 civarında, 5 yıllık CDS ülke risk primi 255 seviyesinin altında bulunuyor.

Teknik olarak

BIST100 endeksi Perşembe günü bir önceki günün kapanışına göre %1,52’lik azalış göstererek 9.715 seviyesinde kapanış gerçekleştirdi. Gün içerisinde SISE, AKSA, AEFES, PGSUS, ASTOR hisseleri endekse pozitif katkı sağlarken, AKBNK, TCELL, SAHOL, KCHOL, GARAN gün içi performansları ile endeks üzerinde puan bazlı düşüş baskısı oluşturdular. Diğer BIST100 hisseleri içinde OBAMS, SISE, AEFES, ALTNY, AKSEN hisseleri pozitif ayrışma göstererek öne çıktı. İlk 5 aracı kurum verilerine göre en çok para girişi olan hisseler SISE, EREGL, PEHOL, ODINE, BEGYO olarak sıralandı.

Teknik olarak bakıldığında endekste kısa vadede satış baskısı artış gösterdi. Bununla birlikte satışın devamı halinde 9.760-9.600-9.475-9.400 destek seviyelerine kadar bir geri çekilme yaşanabilir. Ancak fiyatlama pozitif gerçekleşirse yukarı yönde 9.800-9.850-9.960-10.000 seviyeleri yükselişler karşısında direnç konumunda olacaktır. Endeksin açılışta satış eğilimine devam edeceğini düşünüyoruz.

Bugün hareketli olmasını beklediğimiz hisseler: CANTE, SISE, OYAKC, TURSG, AKSA