SABAH STRATEJİSİ
Geçen haftanın son işlem gününde ABD’de tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve saatlik kazançlar verilerini takip ettik. Tarım dışı istihdam beklentilerden daha iyi açıklanırken, işsizlik bir önceki ayki %3,5’ten %3,7’ye yükseldi, saatlik kazançlar artışı ise Eylül’deki %5’ten Ekim’de %4,7’ye geriledi. Veri sonrası, Amerikan borsalarında bir miktar toparlanma gözlendi. Buna rağmen hafta genelindeki geri çekilmeler %1,4 ile %5,6 arasında gerçekleşti. Ek olarak, ABD tahvil faizleri de hafta içinde yükseliş eğilimindeydi. 2 yıllıklarda %4,80’in üstü, 10 yıllıklarda ise %4,21’in üstünü gündeme geldi. Dolar endeksinde (DXY) Perşembe günü 113’ün üstü test edildikten sonra Cuma günü %1,8’lik sert geri çekilme gözlendi ve haftalık kapanış 110,9’dan gerçekleşti. Avrupa’da ise piyasalar (Euro Stoxx 50 %+2,1) pozitif taraftaydı. Yurtiçi tarafta da BİST-100 pozitif ayrıştı. 4.234 seviyesine kadar ivme kaydeden endekste kapanış 4.217 seviyesinden gerçekleşti ve bu kapanışla haftalık %8,7 artış kaydedilmiş oldu. Ortalama işlem hacmi 79,4 milyar TL’yi gösterdi. SASA, TUPRS ve EREGL hisselerindeki yukarı yönlü hareketler endeksin yükselişinde etkili oldu. Bugüne bakıldığında, Apple’ın iPhone öngörülerini aşağı yönlü revize etmesini takiben ABD vadelileri satıcılı seyrediyor. Asya’da ise, Çin’in pandemi kısıtlamalarını gevşetmeyi düşündüğü yönündeki piyasa spekülasyonlarını reddetmesine rağmen MSCI Asya Pasifik endeksi ise %1,4 civarında alıcılı. Yurtiçinde Avrupa vadelilerindeki görüntüye de paralel alıcılı bir açılış bekliyoruz. Haftalık makro takvimde sırasıyla Çin, ABD ve Almanya’nın Ekim ayı TÜFE’lerini takip ediyor olacağız. Ek olarak, ABD’de yarın Kongre ara seçimleri var. Yurt içinde ise Cuma günü açıklanacak ödemeler dengesi ve sanayi üretimi verileri ile Çarşamba günü sonlanacak 3Ç2022 konsolide finansal sonuçları ön plana çıkıyor. Bugün ISCTR, VAKBN, AHGOL ve MPARK ve seans kapanışınsan sonra 3. çeyrek finansal sonuçlarını açıklayacak.
MAKROEKONOMİ
Fed üyelerinden faiz artışları konusunda farklı değerlendirmeler gelmekte. Boston Fed Başkanı Collins, para politikasında yeni bir faza girildiğini belirterek, bu durumun daha küçük montanlı faiz artışlarını gerektirebileceğini söyledi. Richmond Fed Başkanı Barkin ise, güçlü istihdam ve inatçı enflasyon nedeniyle Fed’in faizleri %5’in üzerine çıkartması gerekebileceğini belirtti.
Cuma günü ABD’de istihdam piyasası verilerinden, ekim ayına ilişkin tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri takip edildi. Ekim ayı istihdam piyasası verileri karışık görünüm sergiledi. Buna göre, ekimde aylık tarım dışı istihdam artışı, 193 bin kişi olan beklentilerin üzerinde 261 bin kişi gerçekleşti, ekimde istihdam artışının en yüksek olduğu sektörler, sağlık hizmetleri, profesyonel ve teknik hizmetler ve imalat sektörü oldu. Ayrıca tarım dışı istihdamda ağustos ve eylül ayı verilerinde revizyona gidilerek, ağustostaki artış 315 binden 292 bine aşağı yönlü revize edilirken ve eylül ayındaki artış ise 263 binden 315 bine yukarı çekildi. İşsizlik oranı ise, ekimde son 29 ayın en düşük seviyesi olan %3,5’ten %3,7’ye yükselerek beklentilerin (%3,6) üzerinde artış kaydetti. Detaylara bakıldığında, ekimde işsiz sayısı 306 bin kişi artışla 6,06 milyon kişiye yükselirken, istihdam edilenlerin sayısı ise 328 bin kişi azalışla 158,6 milyon kişiye geriledi. İş gücüne katılma oranı ise ekimde %62,3’ten %62,2’ye hafif geriledi. Enflasyonun seyri açısından bakılan ücretlerdeki artış hızı ise ekim ayında aylık bazda %0,4 artışla beklentilerin (%0,3 artış) üzerinde gerçekleşirken, yıllık ise %5’ten %4,7’ye geriledi.
Ayrıca Avrupa genelinde yavaşlayan bölge ekonomisi ve yükselen enflasyon ortamında son ekonomik görünüme ilişkin bilgi veren ekim ayı S&P Global hizmet sektörü nihai PMI verileri izlendi. Buna göre, ekim ayında hizmet PMI’lar, Almanya’da 44,9’dan 46,5’e ve Euro Bölgesi’nde 48,2’den 48,6’ya hafif yukarı yönlü revize edilerek hizmet sektöründe daralma hızlarının hafif yavaşladığına işaret ederken, Fransa’da 51,3’ten 51,7’ye hafif yükselerek büyüme bölgesinde kalmakla birlikte büyüme hızının hafif hızlandığını gösterdi.
Ayrıca TCMB tarafından ekim ayına ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi Raporu yayınlandı.
- Raporda, ekimde yıllık enflasyonun enerji ve alkol-tütün-altın gruplarında gerilerken diğer gruplarda yükseldiği ve yıllık tüketici enflasyonundaki artışa en belirgin katkının gıda grubundan geldiği,
- Ayrıca temel mal grubu yıllık enflasyonundaki yükseliş eğiliminin sürdüğü, hizmet enflasyonundaki artışta ise kiranın yanında, akaryakıt fiyatlarının yansımalarının gözlendiği ulaştırma hizmetlerinin etkili olduğu,
- Temel mal grubunda ekimde yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda yükseldiği, ekimde aylık bazda ise dayanıklı mal fiyatlarındaki artışta beyaz eşya fiyatlarının etkisi öne çıkarken, yeni sezon etkisinin gözlendiği giyim ve ayakkabı grubunda belirgin yükseliş olduğu,
- Ulaştırma alt grubunda, otobüs ile şehir içi ve havayoluyla yolcu taşımacılığı kalemlerindeki fiyat artışları öne çıkarken, karayoluyla şehirler arası yolcu taşımacılığı fiyatlarındaki gerilemenin ekim ayında da sürdüğü,
- Enerji grubunda ise yıllık enflasyon gerilerken, aylık bazdaki artışta uluslararası ham petrol fiyatlarıyla uyumlu olarak yükselen akaryakıt fiyatları ile şebeke suyu fiyatlarının etkisinin belirleyici olduğu,
- Bunun yanında, uluslararası doğal gaz fiyatlarındaki son dönemki gelişmelerin, yurt içi enerji fiyatlarına yansımaya devam etmesiyle elektrik üretimi ve gaz imalatı fiyatlarının yükseldiği ve bunun, üretici fiyatlarını artıran temel unsur olarak öne çıktığı,
- Bu kapsamda, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C göstergelerinin aylık değişimlerinin bir miktar yavaşlamakla birlikte, yıllık enflasyonlarındaki yükselişin sürdüğü,
- Yurt içi üretici fiyatlarına (Yİ-ÜFE) ise ekimde ana sanayi gruplarına göre bakıldığında, bu gelişmede temel belirleyicinin enerji grubu üretici fiyat artışı olduğu belirtilmekte.
Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,
- ABD tarafında, Fed’in faiz kararlarını da etkilemesi açısından küresel piyasaların dikkatle takip edeceği verilerden ekim ayına ilişkin TÜFE verisi perşembe günü açıklanacak. Eylül ayında TÜFE, aylık bazda %0,4 artış sergileyerek beklentileri (%0,2 artış) aşarken, yıllık bazda ise %8,3’ten %8,2’ye hafif yavaşlamıştı. Gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE ise, aylık bazda %0,6 artışla beklentileri aşarken, yıllık bazda %6,3’ten %6,6 seviyesine yükselmişti. Ekim ayında ise manşet TÜFE’nin aylık artış hızının %0,4’ten %0,7’ye yükselmesi, yıllık ise %8,2’den %8 seviyesine hafif gerilemesi bekleniyor. Çekirdek TÜFE’nin ise ekimde aylık artış hızının %0,6’dan %0,5’e yavaşlaması ve yıllık ise %6,6 seviyesinde yatay seyretmesi bekleniyor. Son yayınlanan ekim ayı PMI raporları ise, girdi ve ürün satış fiyatlarının artış hızlarının yavaşlayarak fiyat baskılarının daha ılımlı hale geldiğine ve tedarik zinciri baskılarının hafiflediğine işaret etmişti. Geçen haftaki toplantısında Fed, federal fonlama faiz aralığını 75 baz puan artırarak %3,75-4,00 aralığına yükseltmişti. Fed Başkanı Powell, faiz toplantısının ardından yaptığı konuşmasında, faiz artırımlarına ara vermeyi düşünmek için çok erken olduğunu, enflasyonu düşürmek için faizleri gerektiği kadar yükseltmeye hazır olduklarını ve bunu daha küçük boyutta artırımlarla yapabileceklerini ancak faizin tepe yapacağı noktanın daha önce öngörülenden yüksek olacağını belirterek şahin bir duruş sergilemişti. Powell’ın, önümüzdeki toplantılarda veri bazlı kararlar alınacağını yinelemesiyle, özellikle enflasyon ve istihdam piyasası verilerinin önemi daha da artmış durumda. Özellikle geçen hafta açıklanan ekim ayı istihdam piyasası verilerinin karışık bir görünüm sunmasının ardından, bu haftaki enflasyon verisi ile gelecek ay açıklanacak enflasyon ile istihdam piyasası verileri, Fed’in faiz artış hızına ve faiz patikasına yön vermesi açısından dikkatle takip edilecektir. Ayrıca istihdam piyasası verilerinden, haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi perşembe günü izlenecek. 29 Ekim haftasına ilişkin haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, hafif yükseliş beklentisine karşın 217 bin kişi seviyesine hafif gerilemişti ve düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü, bununla birlikte ABD’de son haftalarda bazı büyük teknoloji, sanayi ve finans sektörü firmalarının işten çıkarmalara gitmesi, yeni işsizlik maaşı başvurularının dalgalı bir seyir izlemesine neden olmakta. Cuma günü tüketici güveni göstergelerinden kasım ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öncü verisi takip edilecek. Ekim ayı Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, 58,6’dan 59,9’a yükselerek beklentilerin hafif üzerinde gerçekleşmişti ve böylece son altı ayın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Tüketici güven endeksinin öncü veriye göre kasımda ise 59,6 seviyesine hafif gerilemesi beklenmekte.
- Avrupa tarafında, Almanya’da üretimin seyrine ilişkin olarak eylül sanayi üretimi verisi bugün takip edilecek. Almanya’da sanayi üretimi, ağustosta artan enflasyonist baskılar, devam eden tedarik zinciri sıkıntıları, enerji arz güvenliğine ilişkin endişeler ve zayıf küresel görünümün etkisiyle aylık %0,8 düşüşle beklentilerin üzerinde gerileyerek düşüşünü sürdürmüştü. Almanya’da öncesinde açıklanan eylül ayı fabrika siparişleri ise; aylık %4 gerileyerek beklentilerin (%0,5 düşüş) oldukça üzerinde sert düşüş kaydetmişti ve son 8 aydır düşüşünü sürdürerek sanayi üretimine yönelik olumsuz sinyal vermişti, yıllık bazda düşüş hızı ise -%3,8’den -%10,8’e ulaşmıştı. Diğer yandan, ECB’nin para politikasının sıkılaşma derecesine ve faiz artış hızına da yön verecek olan enflasyon verilerinden, cuma günü Almanya’da ekim ayı nihai TÜFE verisi takip edilecek. Almanya’da ekim ayı öncü TÜFE, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışların öncülüğünde aylık %0,9 artışla beklentileri (%0,6 artış) aşarken, yıllık bazda ise %10’dan %10,4 seviyesine yükselerek ve Aralık 1951’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Almanya’da son iki aydır yıllık TÜFE çift haneli seviyelerde seyretmekte, özellikle Rusya’nın Kuzey Akım 1 hattı üzerinden Avrupa’ya doğal gaz akışını eylül ayının başlarında süresiz olarak durdurma kararını almasıyla yoğunlaşan enerji krizinin enflasyonist baskıları önümüzdeki aylarda artırması bekleniyor. Ayrıca Euro Bölgesi’nde iç talebin seyrine ilişkin bilgi verecek olan perakende satışlar verisi yarın izlenecek. Tüketici güvenindeki rekor düşük seviyelerin de işaret ettiği üzere bölge genelinde artan enflasyonist baskıların tüketici harcamalarını baskı altında bırakması beklenmekte. Bunun yanında, Euro Bölgesi’nde kasım ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi bugün takip edilecek. Ekim ayında Sentix yatırımcı güveni endeksi, -31,8’den -38,3’e gerilemeyle düşüşünü sürdürerek Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Özellikle, Rusya ve Ukrayna savaşı, hafiflemekle birlikte tedarik zincirinde devam eden sıkıntılar, Avrupa’da Rusya kaynaklı enerji krizi ve enflasyonist baskıların etkisiyle bölge genelinde son açıklanan öncü göstergeler, bölgede zayıflamanın sürdüğüne işaret etmekte. Bunun yanında, ECB’nin faiz artışlarına devam etmesiyle finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yatırımcı güvenindeki zayıf seyrin sürmesi beklenmekte. Cuma günü ayrıca İngiltere’de yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü GSYH büyüme verileri açıklanacak. İngiltere ekonomisi yılın birinci çeyreğinde çeyreksel bazda %0,8 büyüme sergilemesinin ardından ikinci çeyrekte ise Rusya ve Ukrayna savaşının devam eden etkileri, Rusya kaynaklı enerji arz güvenliğine yönelik endişeler, artan enflasyonist baskılar, sıkılaşan finansal koşullar ve artan resesyon endişelerinin etkisiyle büyüme hızı çeyreklik bazda %0,2 seviyesine yavaşlarken, yıllık büyüme hızı da %8,7’den %4,4’e yavaşlamıştı. İngiltere ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde ise, çeyreklik bazda %0,4 oranında daralması ve yıllık büyüme hızının ise %4,4’ten %2,2’ye yavaşlaması bekleniyor. Nitekim İngiltere Merkez Bankası (BoE) de, İngiltere ekonomisinin bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle resesyona girdiğinin tahmin edildiğini, küresel enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın ve hanehalkının gelirleri üzerindeki baskının ekonominin resesyona girmesinde etkili olduğunu ve bu kapsamda ülke ekonomisinde daralmanın 8 çeyrek boyunca devam edebileceğini belirtmişti. Ayrıca başta bugün ECB Başkanı Lagarde ve cuma günü ECB Başkan Yardımcısı Guindos olmak üzere hafta boyunca ECB üyelerinin de konuşmaları, Banka’nın para politikasına ilişkin olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecektir.
- Asya tarafında ise, çarşamba günü küresel enflasyonun seyrine yönelik de sinyal verecek olan Çin’de ekim ayına ilişkin TÜFE ve ÜFE verileri takip edilecek. Çin’de eylül ayında TÜFE, özellikle gıda fiyatlarının etkisiyle aylık bazda %0,3 artarken, yıllık bazda ise beklentilerle uyumlu olarak %2,5’ten %2,8’e yükselerek Nisan 2020’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Buna karşın gıda ve enerjiyi hariç tutan çekirdek TÜFE’nin yıllık bazda %0,6’ya gerileyerek Mart 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmesi, sıfır Covid politikası kapsamında ülkede uygulanan karantinaların tüketimi baskılamasını ve küresel resesyon endişeleriyle gevşeyen emtia fiyatlarını yansıtmıştı. ÜFE ise başta petrol fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarındaki gevşemenin sürmesiyle yıllık bazda artış hızı %2,3’ten %0,9’a beklentilerin üzerinde yavaşlamıştı ve son 20 ayın en düşük seviyesine gerilemişti. Çin’de ekim ayında ise yıllık bazda TÜFE’nin %2,4 seviyesine gerileyerek yavaşlamasını sürdürmesi, ÜFE’nin de yıllık bazda %1,6 oranında gerileyerek 2020 yılının sonundan bu yana ilk kez düşüş sergilemesi bekleniyor.
Yurt içinde ise, bugün ekim ayı Hazine nakit dengesi ve DHMİ uçuş istatistikleri, perşembe günü eylül ayı iş gücü istatistikleri ve inşaat maliyet endeksi ve cuma günü ise, eylül ayı sanayi üretimi, perakende satış ve ciro endeksleri verileri ve cari işlemler dengesi verisi takip edilecek.
- Eylül ayı DHMİ verilerine göre, dış hat yolcu sayısı aylık %11,9 gerilerken, yıllık artış hızı ise %46’dan %45,6’ya hafif gerilemekle birlikte güçlü seyrini sürdürmüş ve kümülatif bazda net hizmet gelirlerinde olumlu seyrin sürdüğüne işaret etmişti. Eylül ayında iç hat yolcu sayısı ise aylık %11,2 gerilerken, yıllık bazda %2,4 gerileyerek düşüşünü üçüncü aya taşımıştı.
- Arındırılmış işsizlik oranı ağustosta istihdam edilenlerin sayısındaki artışın yanında işsiz sayısının da azalmasının etkisiyle %10’dan %9,6’ya gerileyerek Mart 2014’ten bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Arındırılmış verilere göre ağustosta işsiz sayısı ağustos ayında 100 bin kişi azalırken, istihdam 366 bin kişi artış kaydetmişti. Özellikle, işsiz sayında son dört aydaki aralıksız düşüş toplamda 417 bin kişi seviyesine ulaşmıştı. Ağustosta iş gücüne katılım oranı %52,6’dan %53’e yükselirken, istihdam oranı da %47,4’ten %47,9’a yükselmişti. Öncü göstergeler kapsamında eylül ayına ilişkin anket göstergeleri ise istihdamda karışık bir görünüme işaret etmekteydi. S&P Global/İSO imalat sanayi raporunda iç piyasada ve yurt dışında devam eden zorlu talep koşullarına ve yeni siparişlerdeki zayıflığa dikkat çekilirken istihdamın salgının ilk dalgasından bu yana, son 28 ayda ilk kez azalma kaydettiği vurgusu gözlenmişti. Buna karşın sektörel güven endekslerinde eylül ayında gelecek üç aya ilişkin istihdam beklentileri reel kesimde düşüş kaydederken diğer sektörlerde artış sergilemişti, bunun yanında inşaat sektörü hariç iyimserlik eşik seviyesinin üzerinde kalmayı sürdürmüştü.
- Ağustos ayına ilişkin inşaat maliyet endeksinin artış hızı, aylık %6,46’dan %1,98’e yavaşlarken, yıllık ise %114,74’ten %116,98’e yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştı.
- Ağustosta sanayi üretimi aylık ve yıllık bazda beklentilerin altında kalarak üçüncü çeyrek büyümesinde tempo kaybının sürdüğüne işaret etmişti. Temmuz ayında, sanayi üretiminde tatillerin birleştirilmesi ile oluşan ilave iş günü kayıpları ve otomotiv sektöründeki fabrika tatilleri ile belirgin yavaşlama görülmüştü. Köprü günü etkisiyle gözlenen düşüşün ağustosta baz etkisi oluşturarak ilave katkı sağlayabileceği düşünülüyordu. Ancak gerçekleşmeler beklentiler altında kalmıştı. Buna göre ağustos ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, yıllık %1 artarak Haziran 2020’den bu yana kaydedilen en yavaş hızdaki artışı kaydetmişti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi de aylık bazda temmuzda %6,1’lik keskin düşüş sonrası %2,4 artış kaydetmişti. (Beklentiler yıllık %2,7 artış ve aylık %3 artış idi.) Tüketim harcamalarına dair izlediğimiz perakende satış hacmi ise ağustosta aylık %3,7 ile son 14 ayın en yüksek hızıyla artarken, yıllık artış hızı ise %2,3’ten %9’a yükselmişti. Toplam ciro endeksi ise aylık %6,8, yıllık %130,3 artışla güçlü seyrini sürdürmekteydi. S&P Global/İSO imalat PMI, eylül ayında büyüme temposundaki yavaşlama görünümü ile uyumlu olarak 46,9 seviyesine gerilerken ardı ardına 7 aydır büyüme eşik seviyesi olan 50’nin altındaki seyrini sürdürmüştü. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre eylül ayında ihracat aylık %0,8 artarak 2022 yılı ortalamasının sınırlı üzerinde gerçekleşmişti. Reel kesim güven endeksi eylül ayında düşüşünü sürdürmüştü ve Temmuz 2020’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti, kapasite kullanım oranı ivme kaybetse de 2021 yılına göre gücünü korumayı sürdürmüştü. Bu açıdan öncü göstergeler genel olarak, eylül ayında kısmi zayıflamaya işaret etmişti. Bu görünümle uyumlu olarak, Bloomberg Anketi’ne göre eylül ayında sanayi üretiminin aylık %0,3 gerilemesi, yıllık artış hızının ise baz etkisiyle %1’den %3,3 seviyesine yükselmesi bekleniyor.
- Ağustos ayında dış ticaret açığının temmuza göre genişlemesine karşılık hizmet gelirlerindeki artışın sürmesiyle cari açık temmuza göre yavaşlamıştı ve piyasa beklentisine yakın 3,1 milyar USD gerçekleşmişti. (İlk 7 ayda cari açık ortalama 5,2 milyar USD seviyesindeydi.) Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi ise geçen sene ağustosta 4,97 milyar USD fazla verirken, bu sene ağustosta 6,28 milyar USD fazla vermişti. TÜİK verilerine göre eylül ayında dış ticaret açığı 9,6 milyar USD seviyesinde gerçekleşerek ağustosta ulaştığı rekor seviye olan 11,2 milyar USD’den gerilemişti. DHMİ verilerine göre dış hat yolcusu eylülde yıllık güçlü artışını sürdürmüştü, bu durum da turizm gelirlerinin güçlü seyrini sürdürdüğüne işaret ediyor, dolayısıyla eylül ayında cari açığın aylık bazda gerilemesi beklenebilir. Bu kapsamda, Bloomberg Anketi’ne göre eylül ayında cari açığın aylık bazda 2,5 milyar USD seviyesine gerilemesi bekleniyor. Bu seviyelerde gerçekleşebilecek cari açıkla ise 12 aylık kümülatif cari açık 40,9 milyar USD seviyesinden 45,2 milyar USD’ye çıkacak, GSYH oranı da 2. çeyrek verisini baz aldığımızda %4,9’dan %5,5’e yükselecek.
ŞİRKET HABERLERİ
Anadolu Efes (AEFES, Pozitif): Anadolu Efes’in 2022 yılı 3. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 2.082mn TL ile piyasa beklentisi olan 1.353mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Şirketin 3Ç2021 ana ortaklık net dönem karı 556mn TL idi. Satış gelirleri 3Ç2022’de 3Ç2021’ye göre %152,5 oranında artmış ve 29.767mn TL olmuştur. (Piyasa Beklentisi: 29.698mn TL) Şirketin brüt karı ise %162,8 artışla 11.481mn TL’ye ulaşırken, brüt kar marjı yıllık 1,5 puanlık artışla %38,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %124 oranında artış kaydederek 5.874mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 154mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece şirketin faaliyet karı 5.454mn TL’yi göstermiştir. 3Ç2021’de faaliyet karı 1.777mn TL idi. 3Ç2022 faaliyet kar marjı ise yıllık 3,2 puan artışla %18,3 seviyesini göstermiştir. Anadolu Efes’in FAVÖK’ü 3Ç’de %186,8 artmış ve 6.662mn TL’ye yükselmiştir. (Piyasa Beklentisi: 6.034mn TL) FAVÖK marjı da 2,7 puan artmış ve %22,4’ü göstermiştir. 3Ç2022’de yatırım faaliyetlerinden gelirler net 48mn TL olurken, iştiraklerden de 39mn TL gelir kaydedilmiştir. Böylelikle finansman gideri öncesi faaliyet karı 5.540mn TL’yi göstermiştir. Finansman tarafında ise 3. çeyrekte 948mn TL net gider kaydedilmiştir. 1.424mn TL’lik vergi gideri sonrasında 3.168mn TL’lik net dönem karı kaydedilmiş olup, bu tutarın içerisinde 1.086mn TL’si kontrol gücü olmayan paylara ait kar olduğu için ana ortaklık payına düşen net dönem karı 2.082mn TL olmuştur.
Üçüncü çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in Ocak-Eylül dönemi ana ortaklık net dönem karı 3.376mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde 1.267mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.
İlk 9 aylık sonuçların ardından Şirket 2022 yılı beklentilerini revize etmiştir. Buna göre, konsolide satış hacminin düşük-orta tek haneli oranda büyümesi beklenmektedir (önceki: düşük-tek haneli oranda büyüme). Konsolide net satış gelirlerinin kur çevrim farkının etkisinden arındırılmış olarak düşük-kırklı yüzdelerde artması beklenmektedir (önceki: orta-otuzlu yüzdelerde büyüme). Konsolide FAVÖK marjının 2021 yılına göre yatay kalması ya da 100 baz puan artması beklenmektedir (önceki: yatay).
Deva Holding(DEVA, Nötr): Şirket’in 3Ç2022’de net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %132,4 oranında artarak 324,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in satış gelirleri üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %118,3 oranında artarken, brüt kar ise maliyetlerdeki görece yüksek artışın etkisiyle %82,7 oranında artmış ve 587,4mn TL’ye ulaşmıştır. Aynı dönemde Şirket’in operasyonel giderleri %122,3 oranında artarken, diğer faaliyetlerden kurlardaki değişime bağlı olarak 105,4mn TL net gelir elde edilmiştir. Böylece faaliyet karı %101,2 oranında artarak 414,9mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in FAVÖK’ü de üçüncü çeyrekte %56,9 oranında artarak 342,3mn TL’ye ulaşırken, FAVÖK marjı ise 11,6 puan azalarak %29,7 seviyesine inmiştir. Üçüncü çeyrekte gerçeğe uygun değerleme kaynaklı olarak yatırım faaliyetlerinden 46,6mn TL gelir elde edilirken, 164,2mn TL net finansman gideri kaydedilmiştir. 27,6mn TL’lik vergi geliri sonrasında net dönem karı 324,9mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Üçüncü çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in Ocak-Eylül dönemi net karı %81,4’lük artışla 984mn TL’ye ulaşmıştır.
Gen İlaç (GENIL, Sınırlı Pozitif): Şirketin 2022 yılı 3. çeyrek net dönem karı 247,6mn TL olarak açıklanmıştır. 3Ç2021’de Şirket 65,3mn TL net dönem karı kaydetmişti. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %192,1 oranında artarak 1.324,2mn TL olmuştur. Satışların maliyeti %188,9 oranında artan Şirket’in 3Ç2022’deki brüt karı da geçen yılın 3. çeyreğine göre %204 oranında artmış ve 292,2mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar marjı 0,9 puan yükselişle %22,1’i göstermiştir. Operasyonel giderleri %192,5 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden 4,8mn TL gider kaydetmiştir. Buna bağlı olarak faaliyet karı 175,6mn TL olmuştur. FAVÖK ise 193,8mn TL seviyesinde gerçekleşirken, FAVÖK marjı da yıllık olarak 0,6 puan gerilemeyle %14,6 olmuştur. Finansman tarafında 76mn TL gelir kaydeden şirketin 4,9mn TL vergi gideri sonrası net dönem karı 247,6mn TL olmuştur.
3. çeyrek karıyla birlikte yılın ilk 9 ayındaki net dönem karı %233,6 artışla 665,2mn TL’ye ulaşmıştır.
Karsan Otomotiv (KARSN, Sınırlı Negatif): Şirket 3Ç2022’de 2,1mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde 34,7mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti. Şirket’in satış gelirleri yıllık %30,3 oranında artarak 664mn TL’ye çıkarken, brüt kar %21,6 oranında yükseliş kaydetmiş ve 113,4mn TL’yi göstermiştir. Aynı dönemde operasyonel giderler ise %164,2 oranında artarak 103,2mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 74,5mn TL net gelir kaydeden şirketin faaliyet karı 84,7mn TL’yi göstermiştir. 3Ç2021’de faaliyet karı 43mn TL idi. 3Ç2022 FAVÖK’ü %59,5 düşüşle 28,3mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir. FAVÖK marjı ise yıllık 9,5 puan azalmış ve %4,3 olmuştur. Şirketin 3Ç2022’deki finansman gideri 149,2mn TL olmuştur. 65,6mn TL’lik vergi gelirinin ardından şirketin ana ortaklık payına düşen net dönem karı 2,1mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Üçüncü çeyrek karı sonrasında Şirket’in Ocak-Eylül dönemi ana ortaklık net dönem karı 18,9mn TL’yi göstermiştir. 9A2021’deki ana ortaklık net dönem zararı 13,3mn TL idi.
Koç Holding (KCHOL, Sınırlı Pozitif): Koç Holding’in 2022 yılı üçüncü çeyrek ana ortaklık net dönem karı 19.860mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 15.701mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 16.260mn TL’nin oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. Beklentilerin üzerinde açıklanan kar rakamında, Tüpraş, Aygaz, Tofaş, Türk Traktör ve Yapı Kredi Bankası’nın beklentilerden daha iyi kar rakamları açıklamaları etkili olmuştur. Holding 3Ç2021’de 4.106mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı.
Üçüncü çeyrek yüksek kar rakamıyla birlikte Holding’in Ocak-Eylül dönemi ana ortaklık net dönem karı 42 milyar TL’ye ulaşmıştır. Holding bir önceki yılın aynı döneminde 9,4 milyar ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı.
Girişim Elektrik Sanayi (GESAN, Sınırlı Pozitif): Şirket, Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. ile ”Kentsa Hibrit Güneş Enerjisi Santrali Saha Kurulum İşleri” hususunda anlaşmaya varmıştır. Anlaşma bedeli KDV dahil toplam 1.285.200 USD’dir.
Ayrıca Şirket, Serhat Atık Geri Kazanım Madencilik Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş. ile Ankara ili Kahramankazan İlçesinde bulunan tesis lerine, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 5.1.c maddesi kapsamında Çatı Öztüketim Güneş Enerjisi Santrali yapılması hususunda ilgili firma ile anlaşmaya varmıştır. Anlaşma bedeli vergiler hariç 365.000 USD’dir.
Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): Uçak Koltuk Üretimi AŞ’de Kibar Holding’e ait olan %50’lik paylarının tamamının satın alınması konusunda bir anlaşma imzalandı.
Şirket ayrıca Havelsan Hava Elektronik A.Ş’nin Cornea’daki %20 hissesinin satın alınmasına karar vermiştir.
SEKTÖR HABERLERİ
Enerji: Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, 2023’te 1000 megavatlık rüzgar kurulumunun gerçekleşebileceğini, bu kapasite için rüzgar enerjisi sektörüne 1 milyar dolar yatırım yapılacağını bildirdi. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), tarafından organize edilen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 2022 (TÜREK 2022) kapsamında Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına ilişkin açıklamalarda bulunan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yıl sonunda 12 bin megavata yaklaşan rüzgar enerjisi kurulu gücünün, yeni yılın ilk çeyreğinde 12 bin megavatı aşacağını söyledi. Türkiye’deki rüzgar enerjisi kurulu gücüne önceki yıllarda 1860 megavatlık rekor kurulum ilave edildiğini anımsatan Erden, finansman, insan kaynağı, mühendislik gücü, ekipman üretimi ve tüm bunların efektif kullanımı ile yıllık 3 bin megavat kurulumun sağlanabileceğini aktardı. Kaynak: Dünya
Otomotiv: Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliğinden (OİB) yapılan açıklamaya göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin ekim ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre %1,8 artışla 2,65 milyar dolar oldu. Toplam ihracattan aldığı payı %12,4’e yükselten otomotiv endüstrisinin, bu yılın ocak-ekim dönemindeki ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %5 artarak 25 milyar dolara çıktı. Sektörün 10 aydaki ortalama aylık ihracatı ise 2,5 milyar dolar oldu. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Zorlu Enerji (ZOREN): Zorlu Enerji, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde 48,3mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştır. Geçen yılın aynı döneminde ise Şirket 31,6mn TL zarar kaydetmişti. Şirket’in satış gelirleri 3Ç2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %177,9 oranında artarak 7.686mn TL’ye yükselirken, Şirket’in brüt karı da %145,7 oranında artarak 1.466mn TL olmuştur. Şirket’in operasyonel giderleri bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre %93,6 oranında artarak 187mn TL olarak gerçekleşmiştir. Diğer faaliyet gelirlerinden ise 310,1mn TL net gelir (3Ç21:176,8mn TL gelir) kaydeden Şirket’in faaliyet karı %132’lik artışla 1.570mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in FAVÖK’ü de üçüncü çeyrekte 1.700mn TL ile geçen yılın aynı dönemine göre %153,5 oranında artmıştır. FAVÖK marjı ise 2,4 puan azalarak %24,8 olmuştur. Şirket bu çeyrekte öz kaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlarından 62,6mn TL gelir ve kurlardaki değişime bağlı olarak da 1.531mn TL net finansman gideri yazmıştır. 98,7mn TL’lik vergi gideri sonrasında Şirket’in net dönem karı 48,3mn TL olmuştur.
Üçüncü çeyrek karı sonrasında Şirket, Ocak-Eylül döneminde 89,3mn TL ana ortaklık net dönem karı oluşmuştur. Geçen yılın aynı döneminde Şirket, 55,3mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.
Ayrıca, Şirketin %100 bağlı ortaklığı Zorlu Elektrik Enerjisi İthalat İhracat ve Toptan Ticaret A.Ş toplam 500MWe elektrik depolama kapasitesine sahip olacak iki ayrı lokasyonda Müstakil Elektrik Depolama Tesisi kurulumu için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na lisans başvurusunda bulunmuştur.
Fonet Bilgi Teknolojileri (FONET): Şirket, 04.11.2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda İtalya merkezli GPI S.p.A. şirketi ile başlamış olan ama gelişme katedilemeyen sürecin şirket tarafından sonlandırıldığını ve ilgili firmanın da bilgilendirilerek konunun kapatılmasına karar verildiğini bildirmiştir.
Yükselen Çelik (YKSLN): Şirket ile Fenerbahçe SK arasında yapılan sponsorluk anlaşması kapsamında, ‘Yükselen Çelik’, 2022-2023 sezonu için Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımı’nın ‘Resmi sponsoru’ olmuştur. Bu kapsamda Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımı’nın yurtiçindeki resmi müsabakaları ile Euroleague (Final Four dahil) tüm resmi maçlarında; forma arkası numara altında şirket logosu ve ‘Yükselen’ markası yer alacaktır.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %10,50 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 24 milyar TL’lik (%10,50’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise repo ihaleleri kaynaklı 201 milyar TL oldu.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde faizlerde yükselişler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta 5 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 10 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 55 baz puana yaklaşan düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 110 baz puana varan düşüşler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi