SABAH STRATEJİSİ
Haftanın ilk işlem gününde borsalarda sert satışlar gözleniyor. Avrupa vadelilerinde %3’ün üzerinde düşüşler yaşanırken, MSCI Asya Pasifik endeksindeki kayıp %3 civarında. Hafta sonu ABD’nin müttefikleriyle Rus petrolüne ambargoyu görüştüğüne dair açıklamalar, tansiyonun yüksek kaldığına işaret ediyor ki Brent petrol de bu sabah %10 yükselerek 130 Dolar seviyesinin üzerinde işlem görüyor. Emtialarda da sert yükselişler gözlenirken, ABD on yıllık tahvil faizi %1,70’in altını gördü. BIST100 endeksi de küresel piyasalara paralel belirgin satışlarla karşılaşabilir.
MAKROEKONOMİ
Reel efektif döviz kuru şubat ayında kurdaki durağan görünümle aylık bazda 52,8’den 54,8’e yükseldi.
Cuma günü TCMB’nin şubat ayına ilişkin aylık fiyat gelişmeleri değerlendirmesi yayınlandı. Tüketici yıllık enflasyonundaki artışın alt gruplar geneline yayıldığı, yıllık enflasyona en belirgin etkinin gıda ve temel mal gruplarından geldiği belirtilmekte.
- Hizmetler grubunda aylık ve yıllık enflasyonun arttığı, yıllık enflasyonun akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerle ulaştırma grubunda ve enerji ve gıda gibi girdi maliyetlerindeki artışla lokanta-otel grubunda belirgin olmak üzere tüm alt gruplarda yükseldiği,
- Temel mal fiyatlarının aylık ve yıllık bazda yükseldiği ve yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda yükseldiği fakat artış eğiliminin yavaşladığı,
- Artan jeopolitik riskler ile uluslararası enerji fiyatlarının enerji grubu fiyatları üzerinde baskı yaptığı, elektrik fiyatlarında kademeli tarife düzenlemesi ile olumsuz görünümün sınırlandığı,
- Gıda grubunda fiyat artışlarının alt gruplar genelinde devam ettiği belirtilirken, olumsuz hava koşulları ve artan enerji maliyetleri ile taze meyve ve sebze grubunda yıllık %32 artış olduğu, şubat ayında KDV indirimlerinin gıda ürünlerindeki daha olumsuz bir etkiyi sınırladığı, KDV indiriminin etkisinin mart ayına da sarkacağı,
- Şubat ayında döviz kurlarının istikrarlı seyrettiği, enerji başta olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarında sektörler geneline yayılan artışlar ile tedarik zincirlerindeki aksamalar neticesinde üretici fiyatlarının artmaya devam ettiği belirtilmekte.
ABD’de tarım dışı istihdamı beklentilerin üzerinde 678 bin kişi artarken, işsizlik oranı ise %4’ten %3,8’e geriledi. Sektörel bazda bakıldığında genele yayılan istihdam artışları dikkat çekmekte. İstihdamın en fazla arttığı sektör yine eğlence ve konaklama sektörü oldu. Bunda salgının etkilerinin azalması ve kısıtlamaların azaltılması önemli faktör oldu. Ücretlerdeki artış ise yıllık %5,1 olurken, enflasyonist baskılar için izlenen ücretlerdeki beklentilerden zayıf seyir dikkat çekti. Ayrıca veri pandemi boyunca elde edilen tasarruflardaki azalmayla kişilerin de iş gücü piyasasına dönmekte daha istekli olduklarına işaret ediyor ki iş gücüne katılım oranı da %62,3’e yükseldi. İş gücü arzındaki sorunların azalması ise ücretler tarafından enflasyona baskının kısmen hafifleyebileceğine dair bir unsur olarak görülüyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte beklenti, ücretlerin ABD’de enflasyona daha az baskı yapması fakat jeopolitik risklerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri canlı tutması yönünde.
Euro Bölgesi’nde ocak ayına ilişkin perakende satışlar, %0,2 artışla beklentilerin (%1,5) oldukça altında artış kaydetti. Özellikle, birçok Avrupa ülkesinin salgın kapsamında uyguladığı kısıtlayıcı tedbirleri şubat ayında hafifletmeye başlaması nedeniyle perakende satışlardaki toparlanmanın şubat ayı verisinde görülmesi beklenmekte.
Almanya’da ocak ayına ilişkin dış ticaret verileri takip edildi. Buna göre, aylık bazda ihracat ocakta tedarik zinciri sıkıntılarında kısmi hafifleme gözlenmesine karşın %2,8 gerilerken, ithalat ise ocakta %4,2 düşüş sergiledi. Özellikle ihracattaki yavaşlamada, firmaları etkilemeye devam eden tedarik sıkıntıları, lojistik ve iş gücü sorunları ve yüksek seviyelerde seyreden girdi fiyatlarının üretimi kısıtlaması etkili oldu. Bunun yanında, Almanya’nın Rusya’ya ihracatının ocak ayında aylık %14 ve Rusya’dan ithalatının ise %19 arttığı görüldü ancak Rusya ve Ukrayna krizi ve Rusya’ya yönelik yaptırımların etkilerinin daha net görüleceği mart ayında bu durumun önemli ölçüde değişmesi olası gözükmekte.
Bu haftanın veri takvimine baktığımızda;
- ABD tarafında faiz artırımı beklenen 15-16 Mart tarihli Fed toplantısı öncesi perşembe günü şubat ayı TÜFE verisi izlenecek. Ocak ayında TÜFE yıllık bazda %7,5’e, çekirdek enflasyon da %5,5’ten %6’ya yükselmiş ve fiyat baskılarının arttığına işaret etmişti. Veri güçlü istihdam verileri ile değerlendirildiğinde piyasalarca Fed’den 50 baz puan faiz artışı beklentileri güçlenmişti. Ancak son günlerde Fed yetkililerince güncel jeopolitik gelişmeler belirsizlik kaynağı olarak nitelenmiş ve istihdamın güçlü seyrine rağmen faiz artırım beklentisi 25 baz puana yoğunlaşmıştı. Bu açıdan bu ayki enflasyon verisi Fed’in faiz artırım miktarı kararında çok fazla etken olmayabilir. İstihdam piyasasına ilişkin ise çarşamba günü ocak ayı JOLTS açılan iş sayısı ve perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları izlenecek. ABD’de aralık ayına ilişkin JOLTS açılan iş sayısı hafif düşüş beklentisine karşın 10,9 milyona yükselerek emek talebinin güçlü seyrini sürdürdüğüne işaret etmişti. ABD’de 26 Şubat haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvuruları 233 bin kişiden 215 bin kişi seviyesine gerileyerek yıl başından bu yana en düşük seviyede gerçekleşmiş ve sıkı istihdam piyasası koşullarının devam ettiğine işaret etmişti. Cuma günü ise mart ayı Michigan Üniversitesi tüketici güveni endeksi izlenecek. Şubat ayında Michigan Üniversitesi tüketici güveni endeksi enflasyonist baskıların etkisiyle 67,2’den 62,8’e gerilemişti. Son jeopolitik gerilimin enflasyonu artırması beklendiğinden kısa vadede salgına yönelik kısıtlamaların gevşetilmesine rağmen tüketici güveninde gerileme görülebilir.
- Avrupa tarafında odak noktasında perşembe günkü ECB toplantısı olacak. Bir önceki toplantıda, bu çeyrekte PEPP’nin önceki çeyreğe göre yavaş hızda gerçekleşeceği ve net tahvil alımlarının mart ayında sonlandırılacağı, APP’den alımların hızlandırılacağı belirtilirken, faiz artırılmadan önce varlık alımlarının sonlandırılacağı yinelenmişti. Bu toplantıda ise herhangi bir politika değişikliği beklenmemekle birlikte Ukrayna ve Rusya krizi ECB’nin daha temkinli bir yaklaşım benimsemesine ve sözlü yönlendirmesinde değişikliğe sebep olabilir. Veri gündeminde ise cuma günü İngiltere’nin ocak ayı GSYH büyüme verisi ve salı günü Euro Bölgesi’nin geçen yılın nihai son çeyrek GSYH büyüme verisi olacak. İngiltere ekonomisi aralık ayında aylık %0,2 daralırken, 4. çeyrekte %1 büyümüştü ve 2021 yılında ise baz etkisinin de katkısıyla %7,5 büyümüştü. Ocak ayında ise İngiltere büyüme verisinin Omicron vaka sayısındaki artışla tüketicilerin daha tedbirli davranmaları nedeniyle yatay seyretmesi beklenmekte. Euro Bölgesi’nde ise öncü verilere göre geçen yılın son çeyreğinde artan Omicron varyantı kaynaklı vakalar ve uygulanan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle çeyreklik bazda büyüme %2,3’ten %0,3’e yavaşlamıştı. Avrupa Komisyonu, bölge ekonomisinin bu yıl ise %4 oranında büyümesini beklemekte fakat jeopolitik risklerle büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler belirginleşti. Cuma günü Almanya’ şubat ayı nihai TÜFE verisi açıklanacak. Öncü verilere göre TÜFE, enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle aylık %0,9 artarken, yıllık ise %4,9’dan %5,1’e yükselmişti. Özellikle, önümüzdeki dönemde Rusya ve Ukrayna kaynaklı jeopolitik risklerin enerji ve diğer emtia fiyatları üzerindeki etkileri ve arz sıkıntılarının seyri enflasyon üzerinde belirleyici olacaktır. Güncel gelişmelerin yatırımcı güvenine yansımalarını görmek açısından bugün açıklanacak Sentix Yatırımcı güveni anketi önemli olacaktır. Ayrıca Almanya’da ocak ayına ilişkin bugün fabrika siparişleri ve yarın sanayi üretimi verisi açıklanacak. Almanya’da sanayi üretimi, aralık ayında artış beklentisine karşın %0,3 düşüş sergileyerek son üç ayda ilk kez gerilemişti. Bu kapsamda sanayi üretimindeki dalgalı seyirde, artan Omicron varyantı vakaları, uygulanan kısıtlayıcı tedbirler, devam eden arz darboğazları ve ham madde tedarik sorunlarının etkili olduğu görülmekte. Beklenti, aralık ayına benzer şekilde ham madde teminindeki sıkıntı ile sanayi üretimindeki daralmanın devam etmesi yönünde.
- Asya tarafında ise veri gündeminde çarşamba günü Japonya’nın geçen yılın son çeyreğine ilişkin nihai GSYH büyüme verileri ve Çin şubat ayı enflasyon verileri izlenecek. Öncü verilere göre Japonya son çeyrekte yıllıklandırılmış çeyreklik bazda %5,4 büyümüştü. Özel sektör sermaye harcamalarındaki revizyonla büyümenin yukarı yönlü revize edilmesi beklenmekte. Çin’de şubat ayında TÜFE’nin yıllık bazda yatay seyretmesi beklenmekte. ÜFE’nin ise aylık bazda artması fakat yıllık bazda ise düşmesi beklenirken, önümüzdeki dönemde uluslararası emtia fiyatlarındaki artışla yükselmesi beklenmekte.
Yurt içinde bugün şubat ayı Hazine nakit dengesi, yarın DHMİ uçuş istatistikleri, perşembe günü ocak ayı inşaat maliyet endeksi ve iş gücü istatistikleri ve cuma günü ise ödemeler dengesi istatistikleri, sanayi üretimi ve mart TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi açıklanacak. Ayrıca yarın Hazine’nin 11 ay vadeli Hazine bonosu ve 2 yıl vadeli sabit kuponlu devlet tahvili ihaleleri izlenecek.
- Hazine nakit dengesi ocak ayında 37,8 milyar TL açık vermiş, 12 aylık kümülatif nakit açığı 142,1 milyar TL’den 153,8 milyar TL’ye yükselmişti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın şubat-nisan dönemi iç borçlanma stratejisinde şubat ayı iç borçlanma hedefi 49 milyar TL olarak açıklanmıştı. Hazine şubat ayında hesaplamalarımıza göre borçlanma hedefine yakın, 49,1 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi ve şubat ayında anapara ödemesinin 30,2 milyar TL olduğunu varsaydığımızda Hazine’nin 18,9 milyar TL net iç borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplamaktayız. Hazine şubat ayında uluslararası piyasalarda kira sertifikası ihraç ederek 3 milyar USD (yaklaşık 41,4 milyar TL) dış borçlanmaya gitti, dış borç anapara ödemesinin ise 29,7 milyar TL olduğunu varsaydığımızda 11,7 milyar TL net dış borçlanma gerçekleştirdiğini öngörmekteyiz. Böylelikle Hazine’nin şubat ayında toplamda yaklaşık 30,6 milyar TL net borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplıyoruz. Şubat ayında Hazine’nin TCMB Analitik Bilanço’dan kasa hareketlerine baktığımızda kasa bakiyesinin bir önceki nakit dengesi dipnotlarında belirtilen ocak ayında tahakkuk eden vergilerin şubatta hesaplara girmesi, TCMB’nin kar transferinin ve net borçlanmanın da etkisiyle önceki aya göre 95,7 milyar TL arttığını görmekteyiz. Bu açıdan şubat ayında Hazine’nin nakit fazlası verdiğini tahmin etmekteyiz.
- DHMİ verilerine göre ocakta mevsimselliğin de etkisiyle dış hat yolcu sayısında aylık bazda %10,7 düşüş fakat geçtiğimiz seneye göre artan mobilite ile %128,3 oranında güçlü yıllık artışlar görmeye devam etmiştik. İç hat yolcu sayısı ise aylık %6,7 gerileyerek düşüşünü sürdürürken, yıllık ise artış hızı %82,1’den %49,3’e yavaşlamıştı.
- İnşaat maliyet endeksi aralıkta aylık %15,7, yıllık ise %67,7 artmıştı. İnşaat maliyet endeksinde aylık ve yıllık bazda rekor artışlar görülmesinde kur gelişmeleri etkili olmuştu.
- Aralık ayında mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı aylık 0,1 puan gerileyerek %11,2 gerçekleşmişti. Arındırılmış verilere göre işsiz sayısı 2 bin, istihdam 236 bin kişi artmıştı. İş gücüne katılım oranı %52,9’a yükselmişti. Sektörler bazında istihdam değişimlerine bakıldığında hizmetler sektörü istihdamının 134 bin kişi, sanayi istihdamının 108 bin kişi, inşaat istihdamının 5 bin kişi arttığı gözlenirken, tarım istihdamında ise 10 bin kişilik azalış görülmüştü.
- Cari açık aralık ayında 3,8 milyar USD olmuştu. Yıl genelinde ise dış ticaret açığındaki iyileşme, ikincil gelir dengesinde toparlanma ve turizm ve taşımacılık gelirlerindeki güçlenmeyle 2021 yılında cari açık 14,9 milyar USD’ye gerilemişti. Enerji ithalatındaki artış dış ticaret açığındaki iyileşmeyi sınırlayan bir faktör olurken altın ithalatının tarihsel ortalamasının altında seyretmesi dış ticaret açığındaki artışı sınırlamıştı. Bu yıl ocak ayında ise dış ticaret açığında enerji ithalatının etkisiyle rekor bir artış gördük, dış ticaret açığındaki genişlemenin sürmesi ise desteği hız keserek de olsa süren hizmetler dengesine rağmen ocakta, aralık ayının da belirgin üzerinde bir cari açık görebileceğimizi gösteriyor. Bloomberg beklentisi ise ocak ayında aylık 7,1 milyar USD cari açık yönünde. Önümüzdeki dönemde ise Ukrayna ve Rusya krizinin birçok kanaldan cari denge üzerindeki etkileri izlenecektir.
- Sanayi üretimi aralık ayında %0,3 olan beklentilerin üzerinde aylık %1,6, yıllık bazda ise %14,4 artmıştı. Ocak ayında imalat PMI 50,5’e geriledi fakat genişleme bölgesinde kalmaya devam etti, ihracat rekor seviyelerinden gerilerken, elektrik tüketimi de İran kaynaklı enerji arzındaki sıkıntılara rağmen tarihsel ortalamalarının üzerinde kalmaya devam etti, reel kesim güven endeksi artarken, kapasite kullanım oranı ise sınırlı geriledi. Bu açıdan öncü göstergeler sanayi üretiminde ivme kaybı olabileceğine işaret etmekte. Bloomberg beklentisi, sanayi üretiminin yıllık bazda %14,4’ten %10’a gerilemesi yönünde. Ukrayna ve Rusya krizinin tedarik zincirine etkileri, yüksek emtia fiyatları ve fiyat baskıları ise sanayi üretimi için risk faktörü olmaya devam edecektir. Büyümenin talep yönünü göstermesi açısından takip ettiğimiz bir gösterge olan perakende satış hacmi aralık ayında aylık %2,7 gerilerken, yıllık %15,5 artış kaydetmişti. Ocak ayında reel ölçekte kredi kartı harcamalarında belirgin düşüş görmemiz nedeniyle perakende satış hacminde aylık bazda düşüş görmemiz olası.
- Şubat ayında TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre katılımcılar, yıl sonu enflasyon beklentilerini yukarı yönlü revize etmeye devam etmiş, kur beklentilerinde de sınırlı aşağı yönlü revize görülmüştü. Bu seneye ilişkin cari açık beklentisinde sınırlı yükseliş gözlenirken, büyüme beklentisi ise yatay seyretmişti. Bu ay ise özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin makroekonomik beklentilere nasıl yansıdığını görmemiz açısından anket önemli olacaktır.
ŞİRKET HABERLERİ
Aydem Enerji (AYDEM, Sınırlı Negatif): Şirket 4Ç2021’de 128,6mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde ise 238,8mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti. Satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre %50,3 artarak 334,6mn TL’ye çıkmıştır. Artan maliyetler nedeniyle bu dönemde Şirket’in satışlarının maliyeti geçen seneye göre %47,8 yükselerek 206,2mn TL olurken brüt kar da %54,4 büyüyerek 128,4mn TL olmuştur. Operasyonel giderleri aynı dönemde %14,8 artarak 29,3mn TL’ye yükselirken, diğer faaliyetlerden net gelirler ise %1,3 büyüyerek 43,2mn TL’ye ulaşmıştır. Böylece net faaliyet karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %41,9 artarak 142,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Yılın dördüncü çeyreğinde Şirket’in FAVÖK’ü %53,1 oranında artarak 223,9mn TL olmuştur. FAVÖK Marjı ise 1,2 puan yükselerek %66,9 olarak gerçekleşmiştir. Şirket 4Ç2021’de finansman tarafında kur farkı giderleri nedeniyle 187,8mn TL net finansman gideri kaydetmiştir (4Ç2020’de 199,9mn TL net finansman geliri açıklanmıştı). 85,8mn TL’lik vergi gideri sonrası Şirket’in ana ortaklık net dönem zararı 128,6mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Dördüncü çeyrek finansallarıyla birlikte Şirket, 2021 yılında 120,3mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı dönemine göre Şirket’in ana ortaklık net dönem zararı %78,8 azalmıştır. (2020 ana ortaklık net dönem zararı 567,3mn TL idi.)
Gen İlaç (GENIL, Nötr): Şirket’in 4Ç2021’deki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,4 artarak 111,5mn TL’ye yükselmiştir. Satış gelirleri geçen yılın dördüncü çeyreğinde 782mn TL iken 4Ç2021’de 487,1mn TL olmuş ve %37,7 düşüş kaydetmiştir. Brüt kar ise maliyetlerdeki düşüşün etkisiyle %9,8 artarak 122,8mn TL olurken, Brüt kar marjı ise %25,2 olarak gerçekleşmiştir. Şirketin operasyonel giderleri bu dönemde 71,4mn TL olmuştur. Bunun yanında Şirketin FAVÖK’ü dördüncü çeyrekte 63,4mn TL olurken FAVÖK marjı ise %13 olmuştur. Diğer yandan, yatırım faaliyetlerinden 14,8mn TL gider oluşurken finansman tarafında ise kur farkından kaynaklanan gelir 110,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. 8,8mn TL vergi geliri sonrasında Şirket’in 2021 yılı dördüncü çeyrek net dönem karı 111,5mn TL olmuştur.
4. çeyrek kar rakamlarıyla birlikte Şirketin 2021 yılındaki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yıla göre %49,3 artarak 310,8mn TL olmuştur.
Deva Holding (DEVA, Sınırlı Pozitif): Deva Holding’in 4Ç2021’deki ana ortaklık net dönem karı 627,6mn TL olarak açıklanmıştır. Geçen senenin aynı döneminde ise Şirket, 168,8mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Satış gelirleri 4Ç2021’de 740,9mn TL olarak geçen yılın dördüncü çeyreğine göre %36,9 büyüme kaydederken, brüt kar 447,9mn TL ile %47,7 artmıştır. Faaliyet giderleri aynı dönemler itibarıyla %67,6 oranına artarak 188,3mn TL’ye çıkan Şirket, kurlardaki artışın etkisiyle diğer faaliyetlerden 435,9mn TL net gelir kaydetmiştir. Aynı dönemde Şirket’in FAVÖK’ü %36,4 artarak 283,9mn TL’ye yükselmiştir. FAVÖK marjı da yıllık %38,3 olarak gerçekleşmiştir. Diğer yandan, Şirket bu çeyrekte finansman tarafında 69,5mn TL net finansman gideri yazmıştır. Son olarak 2,7mn TL’lik vergi gideri sonrasında Şirket’in 4Ç2021’de ana ortaklık net dönem karı 627,6mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Dördüncü çeyrek karı sonrasında Şirket’in 2021’deki ana ortaklık net dönem karı geçen yıla göre %79,6 artarak 1.170mn TL’ye yükselmiştir.
Ayrıca Şirket, hisse başına brüt 0,1500TL kar payı (net 0,1350TL) dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %0,46 olarak hesaplanmaktadır.
Pegasus (PGSUS, Negatif): Şirket’in 4Ç2021’deki net dönem zararı 969,7mn TL (40mn EUR) olmuştur. Piyasa beklentisi Şirket’in 4. çeyrekte 707mn TL net dönem zararı açıklaması yönündeydi. 4Ç2020’deki net dönem zararı 739,9mn TL (69mn EUR) idi. Şirket’in satış gelirleri 4Ç2021’de 4Ç2020’ye göre %172 artarak 3.492mn TL’ye (534,7mn EUR) (Piyasa Beklentisi: 3.561mn TL) yükselirken, brüt zarar 215,9mn TL olmuştur. Operasyonel giderler %58,3 artışla 224,2mn TL olurken, diğer faaliyet giderleri net 28,7mn TL’yi göstermiştir. Böylece, 4Ç2021’deki faaliyet zararı 468,8mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir. 4Ç2020’deki faaliyet zararı 339,4mn TL idi. İlgili dönemin FAVÖK’ü 477,7mn TL (Piyasa Beklentisi: 606mn TL) seviyesinde gerçekleşmiştir. 4Ç2020’de FAVÖK 4mn TL idi. FAVÖK marjı %13,7 olmuştur. Yatırım faaliyetlerinden 44,1mn TL net gelir yazılırken, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan 1,4mn TL zarar kaydedilmiştir. Diğer taraftan, Şirket 4. çeyrekte 584mn TL net finansman gideri kaydetmiştir. Pegasus 2020’nin aynı döneminde 239,5mn TL net finansman gideri kaydetmişti. 40,5mn TL’lik net vergi geliri sonrasında net dönem zararı 969,7mn TL olmuştur.
4. çeyrek zararıyla birlikte Şirket’in 2021’deki net dönem zararı 1.972mn TL (150mn EUR) olmuştur. 2020 yılındaki net dönem zararı 1.965mn TL (211mn EUR) idi.
2022 yılıyla ilgili olarak, baz senaryoda arz edilen kapasitenin en az 2019 seviyesinde olacağı öngörülmektedir. 2022 yılsonunda filo büyüklüğünün 101 uçak (2021 yılsonu: 90) olması öngörülmektedir.
Ford Otomotiv Sanayi (FROTO, Nötr): Rekabet Kurumu tarafından birinci el (sıfır) ve ikinci el araç satışı pazarlarında faaliyet gösteren distribütör ve araç kiralama şirketlerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediklerinin tespitine yönelik olarak açılan soruşturmanın tamamlanarak, Şirket hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiştir.
Girişim Elektrik Sanayi (GESAN, Nötr): Şirket, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından gerçekleştirilen ”Beton Köşk Ve Hücre (Scada) Alımı (Batman-Şırnak-Siirt) İşi” ihalesine katılmış ve en avantajlı fiyatı vererek ihalede 1. Olduğunu açıklamıştır. İhalede teklif edilen toplam bedel 4,4mn USD’ dir. (Güncel baz USD/TL kuru ile ihale bedeli 63,3mn TL’dir.)
Migros (MGROS, Nötr): Şirket, 5 adet Migros, 3 adet Migros Jet ve 3 adet Macrocenter formatında toplam 11 satış mağazasını Şubat ayı içerisinde hizmete açtığını açıklamıştır. Şirketin yurtiçinde toplam mağaza sayısı 2.573 olmuştur.
Şişe Cam (SISE, Nötr): Şirket Yönetim Kurulu hisse başına brüt 0,4081 TL kar payı (net 0,3673TL) dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %3,4 olarak hesaplanmaktadır.
SEKTÖR HABERLERİ
Banka: Kur Korumalı Mevduatta (KKM) vadesi gelen mevduatlar için yenileme imkanı getirildi. Yapılan düzenleme ile yurt içi yerleşik tüzel kişiler için KKM’de dövizden TL’ye dönüş için en kısa vade 6 aydan 3 aya indirildi. Kaynak: Bloomberght
Enerji: Enerji yönetimi, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan enerji fiyatlarına çözüm olarak “olağanüstü dönemler, olağanüstü müdahaleleri gerektirir” anlayışıyla EPDK’ya elektrik alım fiyatlarına müdahalede bulunma yetkisi veriyor. Yakın zamanda Meclis’e gelecek yeni düzenlemeyle EPDK, EPİAŞ tarafından işletilen, enerji borsası olarak bilinen Piyasa Takas Fiyatı’ndaki (PTF) elektrik alım fiyatlarına müdahalede bulunabilecek. Bu şekilde güneş, rüzgar, hidroelektrik, doğalgaz, ithal ve yerli kömür gibi elektrik üretimi yapılan alanlarda, üreticilere tavan fiyat uygulayabilecek olan EPDK, ürün bazında PTF belirleme yetkisine sahip olacak. Kaynak: Sabah
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
A.V.O.D. Kurutulmuş Gıda (AVOD): Şirket, mevcut kurutulmuş domates stoklarını muhafaza ettiği soğuk hava depo maliyetlerini minumum seviyeye indirerek karlılığı artırmak amacıyla ihtiyaca uygun soğuk hava depoları yapmak için bağlı ortaklığı Hasat BNO Grup Gıda Yemek Hayvancılık Tekstil İnş. San. Tic. A.Ş. uhdesinde bulunan Manisa’daki 23.200m2 büyüklüğünde arsa üzerindeki Depo İki Katlı İdari Bina niteliğindeki taşınmazı 6.795.000 TL bedel ile satın almıştır.
Merko Gıda Sanayi (MERKO): Şirket, Bursa Mustafa Kemal Paşa Belediyesi tarafından ihaleye çıkarılan, Şirketin üretim tesislerinin bulunduğu fabrika binasının yan parselindeki 64.050m2 arsanın satım ihalesine katılmış ve belirtilen arsayı 4mn TL ihale bedeliyle kazanmıştır. İhale sonucunun onaylandığı ve söz konusu arsanın alıma ilişkin tapu işlemlerinin tamamlanarak Şirketin mülkiyetine geçtiği açıklanmıştır.
Özak GYO (OZKGY): Şirket, ödenmiş 364mn TL sermayesinin, 364mn TL artırılarak 728mn TL’ye yükseltilmesine, artışın tamamının olağanüstü yedek akçelerden karşılanarak, ortaklara bedelsiz kaydi pay olarak verilmesine karar verildiğini duyurmuştur.
FAİZ PİYASALARI
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %1,84 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,70-%1,85 bandında hareketin ardından %1,74 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde yükselişler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta 50 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 70 baz puana varan yükselişler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 50 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 130 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi