SABAH STRATEJİSİ
Cuma günü ABD on yıllık tahvil faizinin %4’ün üzerinde cazip görülmesi ile gelen alımlar borsaları destekledi. Tahvil faizi %3,96 seviyesine kadar gerilerken, S&P500 endeksi günü %1,6 oranında primle tamamladı. Bu sabah ise olumlu işaretler veren son verilere karşın Çin’in bu yıl ülke ekonomisi için %5 civarında büyüme hedeflediğini (Beklentiler %5,5) belirtmesi sadece Çin piyasasında kısmi baskıya yol açtığını izliyoruz. Diğer Asya borsaları genel olarak artı bölgedeyken, ABD vadelileri de hafif alıcılı. Euro Stoxx 50 vadelisi de yaklaşık %0,4 artıda. Bu fiyatlamalar, önemli gelişmeler ve veriler öncesinde küresel borsalarda iyimserliğin korunabileceğine işaret ediyor. Bu hafta, Powell’ın yarın ve çarşamba günü kongrede yapacağı sunum yakından izlenecek. Diğer yandan, cuma günkü tarım dışı istihdam verisi ve önümüzdeki hafta yayımlanacak enflasyon rakamları Powell’ın net sinyal vermesini sınırlayabilir. Yurtiçi tarafta ise seçimler yaklaşırken, siyasi haber akışının borsada cuma günü oynaklık yarattığını izledik. Haftanın son işlem gününde bir ara %3,9 oranında düşerek 5.054 seviyesine kadar gerileyen BIST100, bu seviyeden gelen alımlarla günü 5.212 seviyesinden %0,93 düşüşle tamamladı. Bu hareket hisse piyasasında alım iştahının sürdüğüne işaret ediyor ki cuma günü açıklanan enflasyonun geçtiğimiz yıl gibi olmasa da borsa için destekleyici olabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, hisse alımlarını teşvik edici adımlar, olumlu bilançolar, sektörel bazdaki beklentiler gibi faktörler de borsa için katalizör olabilir. Özetle, BIST100’ün bu hafta 5.000 seviyesinin üzerinde dirençli bir görüntü sergilemesini beklerken, önemli gözüken 5.320 seviyesinin kırılması durumunda yükseliş ivme kazanabilir. Bugün ise endeksin pozitif tarafta kalmak isteyebileceğini düşünüyoruz.
MAKROEKONOMİ
TÜİK tarafından şubat ayı TÜFE ve ÜFE verileri yayınlandı. Şubat ayında TÜFE, Bloomberg piyasa beklentisi olan %3,5’in altında aylık %3,15 arttı, TÜFE yıllık bazda ise baz etkisiyle birlikte %57,68’den %55,18’e geriledi ve 1 yılın en düşük seviyesinde. TÜİK, deprem nedeniyle Gaziantep, Malatya ve Hatay Bölge Müdürlüklerine bağlı olan illerde “alan (saha) fiyatları” derlenemediğini belirtirken, öte yandan, bu üç Bölge Müdürlüğüne bağlı illerde “işyeri barkod tarama verileri” ve veri kazıma yöntemi ile “internetten derlenen fiyat verilerinin” kullanımına ise devam edildiğini vurguladı.
- Çekirdek B ve C göstergelerindeki aylık artış ortalama %2,4 ile manşet enflasyonun da altında gerçekleşti, B çekirdek göstergesi yıllık %55,16’ya, C endeksi %50,58’e geriledi. Asgari ücrete daha duyarlı olması nedeniyle ocakta aylık olarak sert bir artış gördüğümüz hizmetler enflasyonu genele yayılan şekilde şubatta belirgin hız keserken, mallar enflasyonu da ocak ayına göre artış hızını yavaşlattı. Mallar enflasyonundaki yavaşlamada giyim ve ayakkabının yanı sıra dayanıklı malların da desteğiyle temel mallar ve enerji kalemi belirleyici oldu. Şubat aylarının tarihsel ortalamasının belirgin üzerinde seyretmesiyle gıda fiyatlarındaki artış ise mallar enflasyonundaki iyileşmeyi sınırladı.
- Enerji kalemindeki düşüş ÜFE’deki artışı sınırlamaya devam etti. Bununla birlikte şubat ayında başta gıda ürünleri ve ana metal ürünlerinin etkisiyle ÜFE aylık %1,56 artış kaydetti. (ÜFE 2022 yılında ortalama %5,9 artış, 2003 yılından bu yana ortalama %1,3 artış gösterdi) Yıllık bazda %86,46’dan %76,61 seviyesine gerileyerek Kasım 2021’den bu yana en düşük seviyeye geldi.
- Yılın ilk yarısında enflasyonda baz etkisi yıllık yavaşlamada etkili olmayı sürdürecek, bununla birlikte depremin arz ve talep ile tedarik zinciri üzerindeki etkisi, gerek iklim koşulları ve Ramazan ayı gerekse depremler nedeniyle ile gıda fiyatlarının seyri (depremlerden etkilenen 11 ilin tarım GSYH’ındaki payı %15), son olarak da seçim ve depremler nedeniyle uygulanacak para ve maliye politika adımları enflasyon üzerinde önümüzdeki dönemde ana belirleyici unsurlar olarak sıralanabilir.
- TÜFE’nin detaylarını incelediğimizde; 1,87 puanla en yüksek etkiyi veren kalem başta taze meyve ve sebze kaynaklı olmak üzere ”Gıda grubu” oldu. Hem meyve ve sebze fiyatları hem de et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi kalemlerin öncülük etmesiyle şubat aylarının üzerinde bir gıda enflasyonu görmekteyiz. Akaryakıt fiyatlarındaki sınırlı artış, deprem nedeniyle yapılan indirimlerle havayolu ve denizyolu yolcu taşımacılığındaki düşüşlere karşın demiryolu taşımacılığı ve dizel motorlu araçlardaki artışlarla ”Ulaştırma” kaleminin TÜFE’ye etkisi 0,39 puan oldu. Yemek hizmetlerindeki artışla ”Lokanta ve oteller” kalemi 0,34 puan TÜFE’yi etkiledi. Katı yakıtlardaki düşüşe karşın kira artışlarının hız keserek sürmesi ve gaz fiyatlarındaki artışla ”Konut” kalemi aylık enflasyona 0,21 puan etki yapmış. Giyim ve ayakkabı kalemi ile alkollü içecekler ve tütün TÜFE’yi negatif etkileyen kalemler.
- Şubat ayında ÜFE’deki artışın sanayi gruplarına göre ana belirleyicileri; sermaye malı ve dayanıksız tüketim malları oldu. Ara malı ve dayanıklı tüketim malı kalemlerinde ise daha sınırlı artışlar gözlendi. Buna karşın enerji kalemindeki düşüş ise ÜFE’deki artışı sınırlandırdı.
- ÜFE’deki artışta alt sektörler bazında belirleyicilere baktığımızda, gıda ürünleri, ana metaller, metalik olmayan diğer mineral ürünler, elektrikli teçhizat, motorlu kara taşıtları, fabrikasyon metal ürünler, tekstil ürünleri, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri, mobilya ve makine ve ekipmanlar en yüksek etkiye sahip olan kalemler.
Çin Ulusal Halk Kongresi’nin hafta sonu yapılan açılış toplantısında, Çin hükümetinin ekonomik hedefleri açıklandı. Sıfır Covid politikasını terk eden ve birçok salgın kısıtlamasını gevşeten Çin hükümeti, 2023 yılı için %5 civarında bir büyüme hedefi belirledi. Ayrıca ihtiyatlı para politikası sürdürüleceği belirtilerek enflasyon hedefinin %3 seviyesinde belirlendiği açıklandı. Çin’in bütçe açığının GSYH’ına oranının 2023’te %3 seviyesini aşmamasının hedeflendiği gözlendi. Bunun yanında, büyümeyi teşvik etmek için yerel hükümetlere özel amaçlı tahvil çıkarma kotası tanınacağı, diğer yandan sanayi ve teknoloji alanında çip üretimi ve diğer kilit sanayi sektörlerindeki üretime desteğin artırılacağı ve özel finansman desteklerinin yükseltileceği belirtildi.
ABD tarafında, ekonomik faaliyetin son görünümüne ilişkin sinyal veren şubat ayı S&P Global hizmet sektörü nihai PMI verisi ve ISM imalat dışı endeksi verisi takip edildi. Buna göre, hizmet PMI şubatta talep koşullarının iyileşmesiyle 50,5’ten 50,6 seviyesine hafif yukarı yönlü revize edilerek hizmet sektöründe büyümenin hafif hızlandığına işaret etti. ISM imalat dışı endeksi ise, şubat ayında 55,2’den 55,1 seviyesine hafif gerileyerek imalat dışı sektörlerde büyümenin hafif yavaşladığına işaret etmekle birlikte büyüme bölgesindeki seyrini ikinci aya taşıdı. Detaylara bakıldığında, yeni siparişler Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, istihdam Aralık 2021’den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti.
Bunun yanında, Avrupa genelinde son ekonomik görünüme ilişkin bilgi veren şubat ayı S&P Global hizmet sektörü öncü PMI verileri izlendi. Buna göre, şubatta hizmet PMI’lar bölge genelinde büyümeye işaret etti, bu kapsamda Almanya’da 51,3’ten 50,9’a ve Euro Bölgesi’nde 53’ten 52,7’ye hafif aşağı yönlü revize edilerek hizmet sektöründe büyümenin hafif yavaşladığına, buna karşın Fransa’da 52,8’den 53,1’e ve İngiltere’de 53,3’ten 53,5’e hafif yukarı yönlü revize edilerek hizmet sektöründe büyümenin hafif hızlandığına işaret etti.
Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,
- ABD tarafında, piyasaların odak noktasında Fed Başkanı Powell’ın, Banka’nın yarıyıl para politikası raporunu sunmak amacıyla yarın Senato Bankacılık Komitesi’nde ve çarşamba günü de Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nde gerçekleştireceği sunumlar olacak. Powell’ın, konuşmalarında para politikasına yönelik, özellikle nihai faiz seviyesine ve faizlerin ne kadar süreyle yüksek seviyelerde tutulacağına yönelik verebileceği olası sinyaller yakından takip edilecek. Ayrıca Powell’ın bu hafta ABD Kongresi’nde gerçekleştireceği sunumlara ilişkin metin yayınlandı. Metinde Fed’in, yüksek enflasyonun yol açtığı sorunların farkında olduğu ve %2’lik enflasyon hedefine ulaşmak konusunda kararlı olduğu vurgulanırken, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla ve para politikası duruşu yeterince kısıtlayıcı olana dek faiz artışlarının devam etmesinin uygun olacağı belirtildi. Ayrıca hafta boyunca Fed üyelerinin gerçekleştireceği konuşmalar da Fed’in para politikasına yönelik yeni ipuçları bakımından yakından takip edilecek. Bunun yanında, Fed’in para politikasına yön vermesi açısından istihdam piyasası verileri izlenecek. Özellikle Fed üyeleri 21-22 Mart’ta gerçekleştirilecek faiz toplantısı öncesinde şubat ayına ilişkin istihdam ve enflasyon verilerini değerlendirecekler ve ekonomik veriler ve faiz patikasına yönelik tahminlerini güncelleyecekler. Bu kapsamda, istihdam piyasası verilerinden çarşamba günü ocak ayı JOLTS açılan iş sayısı ve şubat ayı ADP özel sektör istihdam verileri, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi ve cuma günü ise şubat ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. Aralık ayına ilişkin JOLTS açılan iş sayısı düşüş beklentilerine karşın 10,44 milyondan 11,01 milyona yükselerek son 5 ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşmişti ve firmaların iş gücü talebinde kısmi hızlanmaya işaret etmişti. Ocak ayında tarım dışı istihdam artışı, yavaşlama beklentilerine karşın 260 bin kişi seviyesinden 517 bin kişi seviyesine yükselmişti ve böylece temmuz ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Bu kapsamda, açıklanan söz konusu istihdam piyasası verileri, son dönemde birçok firmada, başta teknoloji ve finans sektörleri firmaları olmak üzere işten çıkarmaların devam etmesine ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya karşın iş gücü piyasasının sıkı görünümünü sürdürdüğüne işaret etmekte. Nitekim son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaş başvuruları 190 bin kişi seviyesine gerileyerek düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü. Öte yandan, bugün ocak ayı dayanıklı mal siparişleri nihai verisi takip edilecek. Ocak ayında dayanıklı mal siparişleri öncü veriye göre, aylık %4,5 oranında belirgin düşüş kaydetmişti. Bugün ayrıca, üretimin görünümüne ilişkin sinyal verecek olan verilerden ocak ayı fabrika siparişleri verisi takip edilecek. Fabrika siparişleri, aylık bazda aralıkta savunma dışı uçaklar ve parçalarının siparişlerindeki sert artışla %1,8 oranında artış kaydetmişti. Fabrika siparişlerinin ocakta ise aylık %1,5 düşüş sergilemesi bekleniyor.
- Avrupa tarafında, piyasaların odak noktasında ECB Başkanı Lagarde’ın çarşamba günü gerçekleştireceği konuşması bulunmakta. Bu kapsamda, Lagarde’ın ve ECB üyelerinin konuşmaları, Banka’nın para politikasına ilişkin olası yeni sinyaller bakımından takip edilecek. Ayrıca Almanya’da üretimin seyrine ilişkin olarak ocak ayı fabrika siparişleri verisi yarın ve ocak ayı sanayi üretimi verisi ise çarşamba günü takip edilecek. Bu kapsamda, açıklanacak ocak ayı verilerinde Avrupa’da gevşeyen enerji fiyatlarının ve yavaşlayan küresel ekonominin, Almanya’nın üretimi üzerindeki etkileri izlenecek. Bunun yanında, iç talebin seyrine ilişkin olarak Euro Bölgesi’nde ocak ayı perakende satışlar verisi bugün izlenecek. Öte yandan, Euro Bölgesi’nde mart ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi bugün takip edilecek. Bölgede şubat ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi, bölgede enerji krizine ve sert resesyona yönelik endişelerin yatışmasının olumlu etkisiyle -17,5’ten -8 seviyesine toparlanarak yükselişini dördüncü aya taşımıştı ve mart ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Yatırımcı güveninin toparlanmasını sürdürmesi bekleniyor. Ayrıca Euro Bölgesi’nde geçen yılın son çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi nihai verileri çarşamba günü açıklanacak. Revize verilere göre, geçen yılın son çeyreğinde yüksek seyreden enflasyon, devam eden enerji krizi ve ECB’nin faiz artırımlarıyla birlikte sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle Euro Bölgesi ekonomisinin çeyreksel bazda büyüme hızı öncü veriyle uyumlu olarak %0,3’ten %0,1 seviyesine yavaşlamıştı. Bununla birlikte, son dönemde Avrupa’da enerji krizine yönelik endişelerin azalması ve Çin’de birçok kısıtlayıcı tedbirin gevşetilmesinin etkisiyle bölgede sert resesyon yerine ılımlı ve kısa süreli daralma beklentilerinin arttığı gözlenmekte. Nitekim, Euro Bölgesi ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinde çeyreklik bazda daralma beklentilerine karşın sınırlı da olsa büyüme kaydetmesi bu durumu teyit etmekte. ECB Başkanı Lagarde da, Euro Bölgesi ekonomisine ilişkin olarak küçük bir daralmanın artık resesyondan daha olası olduğunu belirterek bu duruma işaret etmişti.
- Asya tarafında ise, perşembe günü küresel enflasyonun seyrine yönelik de sinyal verecek olan Çin’de şubat ayına ilişkin TÜFE ve ÜFE verileri takip edilecek. Ocakta Çin’de TÜFE’deki artışın sınırlı kalması ve ÜFE verisindeki düşüşün sürmesi Çin Merkez Bankası’na önümüzdeki dönemde gevşek para politikası için alan tanımayı sürdürmekteydi. Bu kapsamda, Çin’de ocak ayına ilişkin TÜFE, ülkede birçok salgın kısıtlamasının gevşetilmesinin ve Çin Yeni Yılı tatili nedeniyle hareketliliğin artmasıyla iç talepte gözlenen toparlanmanın etkisiyle gıda ve gıda dışı fiyatlardaki artışlarla aylık bazda %0’dan %0,8’e hızlanırken, yıllık bazda ise 1,8’den %2,1 seviyesine yükselmişti (beklenti: %2,2 idi). ÜFE ise, emtia fiyatlarındaki gevşemenin etkisiyle yıllık bazda aralıkta %0,7 düşüşün ardından ocakta %0,8 düşüş kaydederek üretici fiyatlarındaki deflasyonun kısmi hızlandığına işaret etmişti ve böylece düşüşünü dördüncü aya taşımıştı (beklenti: %0,5 düşüş idi). Yarın ayrıca küresel ticaretin seyrine ilişkin bilgi sunacak olan şubat ayı Çin dış ticaret verileri izlenecek. Cuma günü ayrıca Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) faiz kararı ve BOJ Başkanı Kuroda’nın konuşması da takip edilecek. Mevcut BOJ Başkanı Kuroda’nın 5 yıllık görev süresi ise nisan ayında sona erecek. Japonya Hükümeti tarafından geçen ay BOJ başkan adayı olarak gösterilen Kazuo Ueda, mevcut durumda destekleyici politikaların devamını desteklediğini belirterek genişleyici politikanın sürdürüleceğine yönelik sinyal verdi. Bununla birlikte, fiyatların görünümünün iyileşmesi durumunda Merkez Bankası’nın para politikasını gözden geçirmesi gerekeceğini ifade etti.
Yurt içinde ise, bugün şubat ayı reel efektif döviz kuru endeksi verisi, yarın şubat ayı Hazine nakit dengesi verisi, cuma günü ise ocak ayı iş gücü istatistikleri ve sanayi üretimi ile inşaat maliyet endeksi verileri takip edilecek. Ayrıca bugün TCMB tarafından şubat ayı Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi Raporu yayınlanacak.
- Ocak ayında reel efektif döviz kuru endeksi, aylık %4,1 oranında artışla 54,76 seviyesinden 56,99 seviyesine yükselmişti ve böylece Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
- Hazine nakit dengesi, ocakta 54,3 milyar TL açık vermişti, aralıkta ise 108,3 milyar TL açık vermişti, 12 aylık kümülatif nakit açığı 169,4 milyar TL’den 185,7 milyar TL’ye, GSYH’a oranı ise %1,1’den %1,2’ye yükselmişti (GSYH verisi olarak 4. çeyrek kümülatif verisi kullanıldı). Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın şubat-nisan dönemi iç borçlanma stratejisinde şubat ayı iç borçlanma hedefi 55 milyar TL olarak açıklanmıştı. Hazine şubat ayında hesaplamalarımıza göre borçlanma hedefinin üzerinde 70,5 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi ve şubat ayında iç borç anapara ödemesinin 15,1 milyar TL olduğunu varsaydığımızda Hazine’nin 55,4 milyar TL net iç borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplamaktayız. Ayrıca Hazine şubat ayında uluslararası piyasalarda dış borçlanmaya gitmemişti. Hazine’nin şubatta dış borç anapara ödemesinin ise 2,7 milyar TL olduğunu varsaydığımızda 2,7 milyar TL net dış borç ödemesi gerçekleştirdiğini öngörmekteyiz. Böylelikle Hazine’nin şubat ayında toplamda yaklaşık 52,7 milyar TL net borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplıyoruz. Şubat ayında Hazine’nin TCMB Analitik Bilanço’dan kasa hareketlerine baktığımızda kasa bakiyesinin bir önceki aya göre 111,4 milyar TL tutarında azaldığını görmekteyiz. Bu açıdan bütçe dengesi öncesi izlediğimiz Hazine nakit dengesinin şubat ayında yüksek bir açık verebileceğini değerlendirmekteyiz.
- Arındırılmış işsizlik oranı aralık ayında 0,1 puanlık sınırlı artışla %10,3 seviyesinde gerçekleşmişti. Arındırılmamış işsizlik oranı da 0,5 puanlık artışla %10,4 seviyesine yükselmişti. 2022 yılı genelinde de ekonomik aktivitedeki güçlü seyir ve turizmdeki toparlanmayla bir önceki yıla göre istihdam 1,6 milyon kişilik artışla 31,6 milyona ulaşarak rekor seviyede gerçekleşirken, işsiz sayısı ise 115 bin kişilik düşüşle 3,6 milyona gerilemişti, iş gücüne katılım oranı ortalama %51,3’ten %53,1 seviyesine yükselmişti, işsizlik oranı da ortalama %12’den %10,5 seviyesine iyileşmişti. Öncü göstergeler kapsamında ocak ayına ilişkin anket göstergeleri ise istihdamda karışık bir görünüme işaret etmekte. S&P Global/İSO imalat sanayi raporunda, istihdamın ocakta üst üste üçüncü ay yükseldiği belirtilmekteydi. Bunun yanında, sektörel güven endekslerinde ocak ayında gelecek üç aya ilişkin istihdam beklentileri, hizmet sektöründeki yatay seyir hariç gerilemişti.
- Sanayi üretimi aralık ayında beklentilerden daha iyi bir görünüm sergilemişti, kasım ayına ilişkin sanayi üretimindeki düşüş de sınırlı iyileştirilmişti. Dış talepte yavaşlama son dönemde iç talep odaklı sektörlerdeki iyileşmeyi öne çıkarsa da aralıkta iç ve dış talep odaklı sektörlerin daha dengeli bir görünüm sergilediği görülmüştü. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi de kasım ayındaki aylık %1 düşüş ardından aralıkta aylık %1,6 artmıştı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi yıllık olarak ardı ardına iki aydır düşmekteydi, ancak kasım ayına göre düşüş hızı azalmıştı. Kasımdaki yıllık %1,1 düşüş ardından aralıkta %0,2 düşmüştü. (Bloomberg beklentisi aralıkta yıllık %1,9 düşüş ve aylık %0 büyüme idi). Ocak ayına ilişkin öncü göstergeler sanayi üretiminde aralık ayına göre kısmi toparlanmaya işaret etmekte, yılın geri kalanında ise deprem bölgesindeki üretim kaybının diğer bölgelerdeki üretim artışıyla ne ölçüde dengeleneceği belirleyici olacak. S&P Global/İSO Türkiye imalat PMI, ocakta 50,1 seviyesine yükselerek büyüme bölgesine geçmişti. Ocakta hizmet ve perakende ticaret sektörleri güven endekslerindeki düşüşlere karşın başta tüketici güveni olmak üzere, reel kesim ve inşaat sektörleri güven endekslerinde artış gözlenmişti. Arındırılmış reel kesim güven endeksi ocakta aylık bazda %1,8 oranında artış kaydetmekle birlikte 2022 yılı ortalamasının altındaki seyrini sürdürmüştü. Reel kesim güven endeksi alt endekslerinden gelecek üç aydaki ihracat siparişlerinde ocakta Mayıs 2021’den bu yana en güçlü artış görülmüştü. Yatırımlara dair izlediğimiz diğer bir gösterge olan sabit sermaye yatırım harcamaları iki aylık düşüşün ardından ocakta kısmi toparlanma sergilemişti ve tarihsel ortalamasının üzerindeki seyrini sürdürmüştü. Bununla birlikte arındırılmış kapasite kullanım oranı ocak ayında 0,6 puanlık azalışla %75,8 seviyesine gerilemişti ve son 10 yılın ortalamasının (%76,3) altında seyretmişti, ihracat 19,4 milyar USD ile 2022 yılı ortalaması olan 21,2 milyar USD’nin altında gerçekleşmişti. Kredi kartı harcamaları ocak ayında ise aralıktaki rekor seviyeye yakın seyrederek özel tüketim harcamalarının güçlü görünümünü sürdürdüğüne işaret etmişti. Bloomberg Anketi’ne göre ocakta takvim etkisinden arındırılmış bazda yıllık sanayi üretiminin %0,2 oranında daralmadan %2,1 oranında büyümeye geçmesi bekleniyor.
ŞİRKET HABERLERİ
Enka İnşaat (ENKAI, Sınırlı Pozitif): Enka İnşaat 2022 yılının son çeyreğinde 5.066mn TL ana ortaklık karı açıklamıştır. Ortalama piyasa beklentisi ise 4.040mn TL ana ortaklık net dönem karı yönündeydi. Finansal yatırımlar değer artışları kaynaklı olarak yatırım faaliyetlerinden 4Ç2022’de 2,96 milyar TL net gelir kaydedilmesi bu çeyrekte yüksek ana ortaklık karı kaydedilmesinde önemli etken olmuştur. Holding bir önceki yılın aynı döneminde yatırım faaliyetlerinden net 273mn TL gelir ile 828mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı.
Holding’in konsolide satış gelirleri son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüksek elektrik fiyatları ve kurlardaki artışların olumlu katkısıyla %82 oranında artarak 17,6 milyar TL’ye yükselmiştir. Diğer taraftan brüt kar ise aynı dönemde %113,1 oranında artarak 3,7 milyar TL olmuştur. Operasyonel giderler aynı dönemde %24,8 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 52,3mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı %260,8’lik artışla 3,2 milyar TL’ye yükselmiştir. Grubun FAVÖK’ü ise aynı dönemde %97,6 oranında artarak 3.7 milyar TL’ye ulaşmıştır. Grup yatırım faaliyetlerinden finansal yatırımlar gelirler kaynaklı son çeyrekte 2,96 milyar TL net gelir kaydetmiş ve bu da yüksek net dönem karı kaydedilmesinde ana etken olmuştur. Finansman tarafında ise 324,6mn TL net gider kaydetmiştir. Böylece vergi öncesi net dönem karı 5,8 milyar TL olurken, 673,8mn TL’lik vergi gideri sonrasında ana ortaklık net dönem karı 5.066mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Son çeyrek yüksek kar rakamıyla birlikte Şirket 2022 yılını 1.961mn TL ana ortaklık net dönem karı ile kapayabilmiştir. 2021 yılında Şirket 5.159mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.
Ereğli Demir Çelik (EREGL, Nötr): Erdemir’in 4Ç2022’deki ana ortaklık net dönem karı hem bizim beklentimiz olan 2.410mn TL’nin hem de 2.350mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiş ve 3.175mn TL (206,6mn USD) olmuştur. Tahminimizdeki sapmada faaliyet karının beklentimizin altında gerçekleşmesine karşın tahminimizden yüksek vergi geliri (3.960mn TL) kaydedilmesi etkili olmuştur. Şirket geçen yılın aynı döneminde 4.723mn TL (409mn USD) ana ortaklık net dönem karı elde etmişti. Şirketin satış gelirleri 4Ç2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,3 oranında büyüme göstererek 27.248mn TL’ye yükselirken, brüt kar, maliyetlerdeki %67,6’lık görece yüksek artış sebebiyle, 560mn TL olmuştur. 4Ç2021’de brüt kar 9.245mn TL idi. Brüt kar marjı ise geçtiğimizin yılın aynı dönemine göre 34,7 puan azalmış ve %2,1 olmuştur. Operasyonel giderler ise %87,9 oranında artarak 737mn TL’ye yükselmiştir. Diğer faaliyetlerden net 429mn TL gelir kaydedilirken faaliyet karı 251mn TL olarak gerçekleşmiştir. 4Ç2021’de şirketin faaliyet karı 9.270mn TL idi. İlgili dönemin FAVÖK’ü (diğer faaliyet gelirleri hariç) ise 674mn TL (51mn USD) olarak gerçekleşmiştir. (Piyasa Beklentisi: 2.366mn TL) Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise şirket 9.579mn TL (885mn USD) FAVÖK açıklamıştı. FAVÖK marjı TL bazında, 2021’in aynı döneminde %38,1 iken 4Ç2022’de %2,5’e gerilemiştir. Şirketin ton başına FAVÖK rakamı ise 2021’in aynı dönemindeki 412 USD/ton’dan 4Ç2022’de 26 USD/ton’a gerilemiştir. Yatırım faaliyetlerinden net giderler 1mn TL olurken, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan da 44mn TL net gelir kaydedilmiştir. Finansman tarafında net giderler 1.032mn TL’yi göstermiştir. 3.960mn TL vergi geliri sonrası şirketin ana ortaklığa düşen net dönem karı 3.175mn TL olarak gerçekleşmiştir.
4. çeyrek karı sonrasında Şirket’in 2022 yılındaki ana ortaklık net dönem karı yıllık %16 oranında artarak 18.005mn TL’ye (1.142mn USD) yükselmiştir. (2021 ana ort. net kar:1.745mn USD)
İskenderun Demir Çelik (ISDMR, Negatif): İsdemir 4Ç2022’de bizim kar beklentimiz olan 403mn TL’nin tersi yönünde 243mn TL net dönem zararı açıklamıştır. (Dolar bazında şirket 10,7mn USD net dönem karı açıklamıştır.) Tahminimizdeki sapmada satış gelirlerinin beklentimizden düşük gerçekleşmesi etkili olmuştur. Şirket geçen yılın aynı döneminde 347mn TL (8,3mn USD) net dönem karı elde etmişti. Şirketin satış gelirleri 4Ç2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,1 oranında düşüş göstererek 9.637mn TL’ye gerilerken, satışların maliyetlerindeki %56,5’lik artışın etkisiyle, brüt zarar 1.666mn TL’yi göstermiştir. Operasyonel giderler ise %89,3 oranında artmış ve 212mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 489mn TL net gelir kaydedilirken, faaliyet zararı 1.390mn TL’ye ulaşmıştır. İlgili dönemin faiz, vergi ve amortisman öncesi faaliyet zararı (diğer faaliyet gelirleri hariç) 1.562mn TL’yi (59mn USD) göstermiştir. Şirketin ton başına faiz, vergi ve amortisman öncesi faaliyet zarar rakamı 4Ç2022’de 56 USD/ton olmuştur. 2021’in aynı dönemindeki ton başına FAVÖK rakamı 352 USD seviyesindeydi. Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan da 40mn TL net gelir kaydedilmiştir. Finansman tarafında net giderler 646mn TL’yi göstermiştir. 1.753mn TL’lik vergi geliri sonrası şirketin net dönem zararı 243mn TL olarak gerçekleşmiştir.
4. çeyrek zararı sonrasında Şirket’in 2022 yılı net dönem karı yıllık %4 oranında artarak 6.726mn TL’ye (450,5mn USD) yükselmiştir. (2021 net dönem karı:765,2mn USD)
Kardemir Grubu (KRDMA, KRDMB, KRDMD, Nötr): Kardemir’in 4Ç2022’deki net dönem zararı 218mn TL ile hem bizim zarar beklentimiz olan 214mn TL’nin hem de piyasanın zarar beklentisi olan 230mn TL’ye paralel gerçekleşmiştir. Şirket, 2021 yılının aynı döneminde 1.716mn TL net dönem karı açıklamıştı. Şirketin satış gelirleri 4Ç2022’de 2021’in aynı dönemine göre %63,7 oranında büyüme göstererek 7.716mn TL’ye yükselirken, brüt kar ise 695mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde brüt kar 1.729mn TL idi. Brüt kar marjı da %36,7’den %9’a gerilemiştir. Operasyonel giderler 4Ç2022’de 4Ç2021’e göre %138 oranında artmış ve 99mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden ise 657mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet zararı 62mn TL olmuştur. 2021’in aynı döneminde ise 1.930mn TL faaliyet karı açıklanmıştı. Kardemir’in FAVÖK’ü 4Ç2021’deki 1.812mn TL’den 4Ç2022’de %57,4 azalışla 773mn TL’ye gerilerken (Piyasa beklentisi: 590mn TL), FAVÖK marjı %38,4’ten %10’a gerilemiştir. Şirketin ton başına FAVÖK rakamı ise bir önceki yılın aynı dönemindeki 282 USD/ton’dan 4Ç2022’de 68 USD/ton’a gerilemiştir. (3Ç2022:52 USD/ton) 6mn TL’lik yatırım faaliyetlerinden net gider ile 8mn TL’lik iştirak geliri sonrasında finansman öncesi faaliyet zararı 60mn TL’yi göstermiştir. Finansman tarafında da net giderler 124mn TL olmuştur. Vergi öncesi zarar 184mn TL’yi göstermiştir. 4Ç2021’deki vergi öncesi kar 1.682mn TL idi. 34mn TL’lik vergi gideri sonrasında Kardemir grubunun net dönem zararı 218mn TL’ye ulaşmıştır.
Son çeyrek zararı sonrasında Şirket’in 2022’deki net dönem karı ise 2.174mn TL olmuştur. 2021 yılında 3.853mn TL net dönem karı kaydedilmişti.
Ayrıca, Şirketin Yönetim Kurulu KRDMD hisseleri için hisse başına eşit 2 taksitte ödenecek toplam brüt 0,2193TL kar payı (net 0,1974TL) dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %1,0 olarak hesaplanmaktadır.
Kontrolmatik Teknoloji (KONTR, Sınırlı Pozitif): Şirket’in 4Ç2022’deki ana ortaklık net dönem karı 274mn TL olarak açıklanmıştır. Bir önceki yılın aynı çeyreğinde ise Şirket, 59,9mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre %257,9 oranında büyüyerek 936mn TL’ye yükselirken, brüt kar %152,5 oranında artmış ve 168mn TL olmuştur. Operasyonel giderler ise aynı dönemler itibarıyla %110,9 oranında artarak 30,9mn TL’ye yükselmiştir. Böylece faaliyet karı geçtiğimiz yıla göre %72,9 oranında artarak 162mn TL olmuştur. Şirket, yatırım faaliyetlerinden 80mn TL net gelir kaydetmiştir. 4Ç2022’de finansman tarafında 58mn TL net gider oluşan Şirket’in 112mn TL’lik vergi geliri sonrası 2022 yılının dördüncü çeyreğinde 274mn TL ana ortaklık net dönem karı oluşmuştur.
Dördüncü çeyrek karı ile birlikte Şirket’in 2022 yılı ana ortaklık net dönem karı 469,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket 2021 yılında 130,7mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti.
Alarko Holding (ALARK, Sınırlı Pozitif): Şirket’in bağlı ortaklığı Alarko Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, Gürlük Jeotermal Enerji Tarım Seracılık Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 400bin TL nominal değerli 400bin adet hissesinin 75,5mn TL bedelle satın alınmasına karar verildiği açıklanmıştır.
Emlak Konut GYO (EKGYO, Nötr): 03.03.2023 tarihinde 8,04 – 8,14 TL fiyat aralığından (8,11 ortalama fiyat) 3.450.000 adet alış işlemi Şirket tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu işlemle birlikte, Şirket tarafından geri alım süreci çerçevesinde geri alınan payların toplam adedi 156,3mn paya ve geri alınan payların şirket sermayesine oranı %4,11 seviyesine ulaşmıştır.
Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri (SMRTG, Sınırlı Pozitif): Şirket’in %100 bağlı ortaklığı olan Smart Güneş Enerji Ekipmanları Pazarlama A.Ş. ile yurtiçinde yerleşik bir müşterisi arasında Güneş enerjisi santrali anahtar teslim kurulumuna istinaden KDV hariç toplam 56,3mn TL karşılığı tutarda yurt içi satış sözleşmesi imzalanmıştır.
SEKTÖR HABERLERİ
Otomotiv: Otomotiv Distribütörleri ve Mobilte Derneğinden (ODMD) derlenen verilere göre, otomobil ve hafif ticari araç satışları, bu yılın ilk 2 ayında 2022’nin aynı dönemine kıyasla %50,4 arttı. Türkiye otomobil pazarında Ocak-Şubat 2023’te geçen yılın ilk 6 ayının toplamından fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi. Türkiye otomobil pazarında, bu yılın ilk 2 ayında benzinli otomobiller 65 bin 457 adetlik satışla ilk, dizel otomobiller ise 16 bin 82 adetle ikinci sırada yer aldı. (Kaynak: BloombergHT)
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Gen İlaç (GENIL): Şirketin ana ortaklık net dönem karı 2022 yılı 4. Çeyrekte geçen seneye göre %272,6 artarak 415,2mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in satış gelirleri 4Ç2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %136,7 büyüyerek 1.152,9mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar ise %151,1 artarak 308,4mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler aynı dönemde %125,6 artarak 161,1mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 85,6mn TL gelir kaydedilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde net faaliyet karı 232,9mn TL’ye yükselmiştir. Şirket, bu çeyrekte 164mn TL FAVÖK rakamı kaydederken, FAVÖK marjı ise 1,2 puan yükselerek %14,2 olmuştur. Son çeyrekte şirket, finansman tarafında 10,6mn TL gider kaydetmiştir. Son olarak 48,9mn TL’lik vergi geliri sonrasında şirket 415,2mn TL ana ortaklık net dönem karı elde etmiştir.
4. çeyrek rakamlarıyla birlikte Şirketin 2022 yılındaki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yıla göre %247,6 artarak 1.080,4mn TL olmuştur.
Qua Granite (QUAGR): Şirketin ana ortaklık net dönem karı 2022 yılı 4. Çeyrekte geçen seneye göre %69,6 artarak 608,1mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in satış gelirleri 4Ç2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %173,1 büyüyerek 1.143mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar ise %57 artarak 361mn TL’ye ulaşmıştır. Diğer faaliyetlerden 115mn TL gider kaydeden Şirket’in bu gelişmeler neticesinde net faaliyet karı 265mn TL’ye yükselmiştir. Şirket, bu çeyrekte 396mn TL FAVÖK rakamı kaydederken, FAVÖK marjı ise 11 puan düşerek %34,7 olmuştur. Son çeyrekte şirket, yatırım faaliyetlerinden 551mn TL gelir kaydetmiştir. Son olarak 188mn TL’lik vergi gideri sonrasında şirket 608mn TL ana ortaklık net dönem karı elde etmiştir.
4. çeyrek rakamlarıyla birlikte Şirketin 2022 yılındaki ana ortaklık net dönem karı 1.700mn TL olmuştur. Şirket 2021 yılında 565,6mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti.
Ahlatçı Doğalgaz (AHGAZ): Şirket, “AHL Ahlatcı Finansal Yönetim A.Ş.” ünvanlı ve 100mn TL sermayeli yeni şirket kurulmasına; kurulacak şirkete %70 (sermaye payı: 70mn TL) oranında iştirak edilmesine karar vermiştir. Kurulacak şirketin ortaklık yapısında kalan sermaye oranlarının, Şirket’in bağlı ortaklığı Enerya Enerji A.Ş. %29 (sermaye payı: 29mn TL) ve Ahlatcı Holding A.Ş. %1 (sermaye payı:1mn TL) şeklinde olacağı açıklanmıştır.
Manas Enerji (MANAS): Şirketin, Türk Standardları Enstitüsü tarafından Şubat 2021 tarihinde yayımlanmış İş Yerleri-Cep Telefonu (İkinci el) yenileme merkezleri için kurallar standardı çerçevesinde, yetkilendirilmiş ikinci el cep telefonu yenileme merkezi olmak için 12.10.2021 tarihinde Türk Standartları Enstitüsü’ne yapmış olduğu başvurusu incelenmiş olup, 24.01.2023 tarihi itibariyle Hizmet Yeterlilik Belgesi alınmıştır.Konuyla ilgili olarak Ticaret Bakanlığı’na “Yenileme Yetki Belgesi ” almak üzere yapılan başvuru 03.03.2023 tarihi itibariyle olumlu karşılanmış olup, Şirket “Yenileme Merkezi” olarak yetkilendirilmiştir.
Menderes Tekstil (MNDRS): Ürün talebinde süregelen artış ile Avrupa pazarında kaydedilen ılımlı yükseliş trendinin devamlılığına işaret eden piyasa dinamikleri dikkate alınarak Şirketin bağlı ortaklığı Smyrna Seracılk Ticaret A.Ş. tarafından mevcut seraya ilave yeni bir sera yatırımı yapılmaya karar verilmiştir. Bu doğrultuda T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne yapılan teşvik başvurusu olumlu neticelenmiş olup Şirkete 64 mn TL tutarında Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmiştir.
Naturel Yenilenebilir Enerji (NATEN): 23.12.2021 tarihli KAP açıklamasında belirtildiği üzere, Şirketin Güneş Enerji Santralleri müteahhitlik faaliyetleri kapsamında Naturel Yenilenebilir Enerji Ticaret A.Ş.ile Özel Salihli Güven Sağlık Hizmetleri A.Ş. “Medigüneş Hastanesi” arasında, arazi tipi GES sisteminin kurulumu için KDV hariç 774bin USD bedelle sözleşme imzalanmıştı. Sözleşmeye konu Arazi Tipi Güneş Enerjisi Santrali kurulumu tamamlanmış ve ilgili kurumlar nezdinde kabulleri yapımış olup, santral enerji üretimine başlanmıştır.
Söke Değirmencilik (SOKE): Şirketin halka arz izahnamesinde belirtildiği üzere: Halka arz gelirlerinin kullanım yerlerine uygun yatırım yapılmasına yönelik olarak; oyun hamuru sektörünün yenilikçi girişimcisi olan Buse Öngen’in sahip olduğu “ChildGen Play Dough” markalı oyun hamurları üreticisi Gen Proje Yönetimi Mimarlık İnşaat Oyuncak San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin paylarının kısmen satın alınması için görüşmelere başlanmıştır.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %8,50 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 38 milyar TL’lik (%8,50’den, 6 gün vadeli) ve 40 milyar TL’lik (%8,50’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise repo ihaleleri kaynaklı 167 milyar TL oldu.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisinde faizlerde kısa vadeli tarafta düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta yükselişler görüldü. Buna göre, kısa vadeli tarafta 15 baz puana yaklaşan düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 85 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 30 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta vadeli tarafta 230 baz puana yaklaşan düşüşler ve uzun vadeli tarafta 110 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi