SABAH STRATEJİSİ
Dün Nasdaq teknoloji endeksi öncülüğünde ABD’de ana endeksler günü pozitif bölgede kapattılar. Bu sabah da vadelilerde %1’e yakın alıcılı bir görüntü gözlemliyoruz. Bazı önemli piyasaların kapalı olduğu Asya tarafında da olumlu bir görüntü var. Toparlanan risk iştahıyla ile birlikte Gelişmekte Olan Ülke para birimleri ve TL’de de sakin bir seyir izlerken, BIST100 endeksi güne alıcılı bir görüntüyle başlayıp, açılışta dünkü en yüksek seviyenin de yakın seyrettiği 100,3bin seviyesini hedefleyebilir. Petrol fiyatlarındaki yükselişin sürmesi ve daha fazla ülkenin, ekonomilerini kademeli bir şekilde normalleştirmeyi planlaması fiyatlamalarda tekrar baskın olmuş gözüküyor. Yurtiçinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Türkiye’nin mayıs ayı normalleşme planını açıklarken, BIST100 endeksi gün içerisinde alıcılı bir seyir izleyebilir.
MAKROEKONOMİ
Japonya, Çin ve Güney Kore piyasaları bugün kapalı olurken, ABD vadelileri ve Asya borsaları bugün artıda bir görünüm sergilemekte. Dün Wall Street’teki toparlanmayı bugün borsaların petrol fiyatlarındaki yükselişle birlikte sürdürdüğü görülüyor. Daha fazla ülkenin, ekonomilerini kademeli bir şekilde normalleştirmeyi planlaması risk iştahını destekliyor, ancak yatırımcıların bir yandan olası ikinci dalgayı değerlendirdikleri görülüyor. ABD’de sınırlamaları ilk yapan eyalet Kaliforniya, cuma günü önlemlerini gevşetmeye başlayacak.
Bugün İngiltere’de TSİ 11.30’da hizmet sektörü PMI, ABD tarafında ise, TSİ 16.45’te nisan ayına ilişkin hizmet PMI ve TSİ 17’de nisan ayına ilişkin ISM imalat dışı endeksi takip edilecek. ABD’de TSİ 15.30’da mart ayı dış ticaret dengesi verisi de izlenecek.
Yurt içinde bugün Hazine ihalelerinin yanı sıra TSİ 14.30’da nisan ayına ilişkin Reel Efektif Döviz Kuru verisi izlenecek. Reel efektif döviz kuru endeksi, TÜFE bazında mart ayında 2,26 puan azalışla 72,87’ye gerilemişti. Reel efektif döviz kuru endeksi, en yüksek seviyeyi 127,72 seviyesiyle Aralık 2007’de, en düşük seviyeyi ise 62,49 seviyesiyle Eylül 2018’de görmüştü.
- TCMB Başkanı Murat Uysal, TCMB’nin nominal ya da reel kur seviye hedefinin bulunmadığını, ancak döviz kurunda istikrarı önemsediğini belirtti. Ayrıca Uysal, döviz kurundaki istikrarın enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle birlikte önemli katkı sunduğunu vurgulayarak, bunun da 2019 yılında görüldüğünü söyledi. Uysal, geçen dönemlerle kıyaslandığında ortalama reel kurun 100-120’ler civarında iken, gelinen nokta itibarıyla 75-76’lar seviyelerine gerilediğini belirterek, ihracat ve ithalat gelişmelerine baktıklarında mevcut düzeylerin rekabetçi olduğunun tespitini yaptıklarını ifade etti. Ayrıca TSİ 10’da TCMB’nin Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi yayınlanacak.
Salgının etkilerinin kademeli bir şekilde gözlenmesi açısından önemli olan nisan ayında TÜFE aylık %0,65 artış beklentisine yakın %0,85 artış sergiledi ve yıllık enflasyonu %11,86 seviyesinden kasım ayından bu yana en düşük seviye olan %10,94 seviyesine çekti. İşlenmemiş gıda kaynaklı olarak gıda kalemi aylık %2,5 artarken, talebin zayıflaması ve lokanta ve otellerin kapalı olmasıyla hizmet enflasyonundaki artışın hız kestiğini görüyoruz. Ulaştırma kalemi de enflasyonu aşağı çekmeyi sürdürüyor. Çekirdek enflasyon ise tekrar tek haneye gerileyerek Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin devamına işaret etti. Merkez Bankası’nın 21 Mayıs’taki toplantısında 50-100 baz puanlık faiz indirimi piyasa katılımlarınca olası görünmekte.
Merkez Bankası’nın da vurguladığı üzere TL’deki değer kaybına rağmen emtia fiyatlarındaki aşağı yön ve toplam talep koşullarının zayıf seyri sonucu negatif çıktı açığıyla birlikte enflasyonda bu sene aşağı yönlü bir senaryo ağırlık kazanıyor. Merkez Bankası, temmuz ayından sonra enflasyondaki düşüşün daha hızlı gerçekleşeceğini vurguluyor.
- Çekirdek enflasyon olarak yakından izlenen C endeksi (Eski I endeksi; Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE) zayıf talebin etkisiyle, döviz kuru hareketlerinin sınırlanması veyahut kısmen ötelenmesiyle 56 baz puan düştü ve %9,93 seviyesine geriledi. Yayılım endeksi de enflasyondaki çekirdek eğilimi görmek açısından takip edilmekte ve döviz kuru hareketlerine rağmen zayıflayan iç talep dolayısıyla yayılım endeksinde belirgin bir değişiklik göremedik.
- Fiyatların genele yayılma derecesi hakkında bilgi veren ve fiyatı artan ürünler ile azalanlar arasındaki yüzde farkı gösteren enflasyon yayılım endeksini incelediğimizde, 418 maddeden 270’inde fiyat artışı, 87’sinde ise fiyat azalışı gerçekleştiğini görmekteyiz. (Örneğin, 2018 yılındaki kur şoku sonrası eylül ayında 418 maddenin 338’inde fiyat artışı görmüştük.) 22 tanesinde fiyat bilgisi verilmediğinden örneklemden çıkarmış bulunmaktayız. Geçen ayla karşılaştırıldığında yayılım endeksinin 0,47’den 0,46’ya gelerek yatay seyrettiğini görmekteyiz.
- Kur ve emtia hareketlerinin yansımalarının izlendiği ÜFE verisi, 10 yılın ortalaması olan %0,9’un üzerinde aylık %1,28 artış sergiledi. ÜFE, yıllık %8,5 seviyesinden %6,71’e geriledi.
Perşembe günü açıklanacak TCMB para banka istatistiklerindeki rezervleri ve cuma günü açıklanacak olan Hazine nakit dengesini öncesinde tahmin edebiliyoruz.
TCMB Analitik Bilanço verisine göre 30 Nisan haftasında dış varlıklar 88,5 milyar USD seviyesinden 88,3 milyar USD seviyesine gerileyerek 0,2 milyar USD azaldı. Bunun neticesinde toplam rezervin 86,6 milyar USD seviyesinden 86,4 milyar USD seviyesine gerilediğini tahmin ediyoruz. Zorunlu karşılık rakamlarına baktığımızda ise 57,6 milyar USD seviyesinden 54,6 milyar USD seviyesine geriledi. Toplam rezervdeki değişimden zorunlu karşılıktaki değişimi çıkardığımızda net rezervdeki değişime yaklaşık ulaşıyoruz. Buna göre net uluslararası rezervin 2,8 milyar USD artarak 25,2 milyar USD seviyesinden 28 milyar USD seviyesine yükseldiğini öngörmekteyiz. Net rezervdeki artışın temelde “aktif rasyosu” uygulaması sebebiyle Bankaların TCMB ile yaptığı swaplarlardaki artıştan kaynaklandığını düşünmekteyiz. TCMB’nin 30 Nisan haftasında ihale ve kotasyon yöntemiyle yaptığı swap miktarı TL cinsinden haftalık 139 milyar TL’den(yaklaşık 20,1 milyar USD) 163 milyar TL’ye(yaklaşık 23,5 milyar USD) ulaştı. Bu da rezervlere yaklaşık 3,4 milyar USD’lik pozitif katkı sağladı. Ayrıca bu ay 18 Mayıs tarihinde 2 milyon EUR nominal tutarlık XS0503454166 Isin kodlu eurobond’ın itfası bulunmakta. Bu açıdan 2,2 milyar USD net ve toplam rezervleri azaltıcı etkide bulanacak.
Hazine nisan ayı İç Borçlanma Stratejisi’nde 30 milyar TL iç borçlanma gerçekleştireceğini ve toplamda 6,9 milyar TL anapara ödemesi yapacağını ve böylelikle 23,1 milyar TL net iç borçlanacağını belirtmişti. Stratejide hedeflenen iç borçlanma miktarı 30 milyar TL iken hesaplamalarımıza göre Hazine yaklaşık 60,8 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi. Bunun 3,3 milyar TL’si altın tahvili ihracı, 2,6 milyar TL’si altına dayalı kira sertifikası ihracı, 55 milyar TL yerli para cinsinden ihraçtan (16,6 milyar TL kira sertifikası+14,2 milyar TL iskontolu+10,1 milyar TL TÜFE+4,8 milyar TL değişken+6,2 milyar TL TLREF+3,2 milyar TL sabit) oluşmaktadır. Net iç borçlanma miktarınınsa 53,9 milyar TL olduğunu öngörüyoruz. Dış borçlanma tarafına bakıldığında, Hazine şubat ayında yurt dışı borçlanmaya gitmedi. Stratejiye göre 0,7 milyar TL dış borç ödeyicisi olduğunu varsaydığımızda, toplamda 0,7 milyar TL net dış borç ödeyici konumunda olduğunu hesaplıyoruz. Net borçlanmasının ise böylece 53,2 milyar TL olduğunu öngörüyoruz. TCMB analitik bilançosundan Hazine hesabının hareketlerine baktığımızda nisan ayında aylık olarak 110,6 milyar TL seviyesinden 131,7 milyar TL seviyesine gelerek 21,2 milyar TL artığını görüyoruz. Bu bakiyedeki değişimden 53,2 milyar TL net borçlanma kalemini düştüğümüzde Hazine nakit dengesinin yaklaşık 32 milyar TL açık verdiğini hesaplıyoruz. Nakit dengesinden de iç borçlanma stratejisindeki toplam faiz ödemelerinin yaklaşık 16,5 milyar TL olduğunu varsaydığımızda faiz dışı açığın da yaklaşık 15,5 milyar TL olduğunu öngörüyoruz. Hazine bu ay beklendiği üzere bu ay borçlanma miktarını artırdı. Borçlanma miktarı artmasına rağmen faizler üzerinde baskı yaşanmazken, aktif rasyosu uygulaması bu noktada dengeleyici unsur oldu.
Dün Türkiye ISO imalat PMI verisi açıklandı. Nisan ayında görülen küresel PMI’lardaki düşüşe benzer şekilde 48,1’den 33,4 seviyesine geriledi. Veri incelendiğinde üretime verilen aralarla yeni siparişler, istihdam ve firmaların satın almaları azaldı. Ayrıca küresel aktivitedeki yavaşlama da yeni ihracat siparişlerinde azalmaya sebep olurken, istihdam 4 ay sonra ilk kez gerilemiş oldu. TL’deki değer kaybı da girdi maliyetlerinde yükselişe sebep oldu. İmalat PMI verisi sanayi üretiminde keskin düşüşe işaret ediyor.
ŞİRKET HABERLERİ
Afyon Çimento (AFYON, Sınırlı Negatif): Afyon Çimento 1Ç2020’de 12mn TL zarar açıklamıştır. Geçen yılın ilk çeyreğinde 14,5mn TL zarar kaydedilmişti. Şirket’in satış gelirleri 1Ç2020’de 43,6mn TL gerçekleşerek yıllık %63 oranına artış kaydetse de maliyet baskısıyla birlikte bu çeyrekte 70bin TL brüt kar zarar (1Ç2019: 4,6mn TL) kaydedilmiştir. Diğer yandan, büyük ölçüde faiz gideri kaynaklı 16,6mn TL net finansman gideri yazılması zarar kaydedilmesinde önemli bir faktör olmuştur.
Bim (BIMAS, Nötr): Şirketlerinin 2019 yılı net dönem kârının en fazla %25’ine kadarının dağıtımına karar verebilecekleri hüküm altına alınması sebebiyle, 2019 yılı kar dağıtım önerisi kanuna uygun olarak güncellenmiştir. Buna göre yeni teklif edilen toplam nakit kar payı tutarı hisse başına brüt 2 TL’den 0,5 TL’ye (net 0,4250 TL) indirilmiştir. Söz konusu nakit kar payının tek taksit halinde (ilk teklif 2 taksit idi) 13 Mayıs 2020 tarihinden itibaren dağıtılması teklif edilecektir.
Çemtaş Çelik (CEMTS, Nötr): Şirket’in 1Ç2020’deki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,1 oranında azalarak 15,5mn TL’ye düşmüştür. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %10 oranında artarak 179,7mn TL’ye yükselmiştir. Satış maliyeti %14,9 oranında artan Şirket’in 1Ç2020’deki brüt karı da geçen yılın ilk çeyreğinde göre %19,1 oranında azalmış ve 19,3mn TL olmuştur. Operasyonel giderleri %12 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden 7,3mn TL gelir kaydedilmiştir. Buna bağlı olarak faaliyet karı %27,3 oranında azalmış ve 13,4mn TL olmuştur. Yatırım faaliyetlerinden 4,9mn TL gelir kaydedilmiş, vergi öncesi kar ise 17,6mn TL olmuştur. 2,1mn TL vergi gideri sonrası şirketin net dönem karı 15,5mn TL olmuştur. Şirket geçen yılın aynı döneminde 20,2mn TL net dönem karı açıklamıştı.
Ford Otosan (FROTO, Sınırlı Pozitif): Ford Otosan’ın 2020 yılı ilk çeyrek net dönem karı 629,4mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 567mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 504mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiş ve iyi bir görüntü sergilemiştir. Tahminimizdeki sapmada beklentimizden iyi gerçekleşen brüt kar marjı etkili olmuştur. Ford Otosan’ın 1Ç2019’deki net dönem karı 478mn TL idi. Şirketin satış gelirleri 1. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,9 oranında artmış ve 9.367mn TL olmuştur. Satış gelirlerindeki artış yurtiçi satış gelirlerindeki %56’lık yükselişten kaynaklanmıştır. Yurtiçi satışlar 2019’un aynı çeyreğine göre adetsel bazda %43,4 artarken, yurtdışı satışlar ise adetsel bazda %25,4 düşüş kaydetmiştir. Satışların maliyeti ise aynı dönemde %0,5 oranında gerilemiştir. Buna bağlı olarak brüt kar %13,5 artışla 1.072mn TL’ye ulaşırken, brüt kar marjı 1,3 puan artışla %11,4 olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler ise geçen seneye göre %15,6 artmış ve 394,2mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 116,4mn TL gelir kaydedilmiştir. Bunlara bağlı olarak faaliyet karı %31,6 artışla 793,7mn TL’ye yükselmiştir. Faaliyet kar marjı da 2 puan artışla %8,5 olmuştur. Diğer faaliyet gelirleri hariç FAVÖK %14,8 artışla 896mn TL olurken, FAVÖK marjı 1,2 puan artışla %9,6’ya yükselmiştir. Finansman tarafında 182,7mn TL gider kaydedilmiştir. 1Ç2019’daki finansman gideri 126,1mn TL idi. Şirket 1. çeyrekte 17,6mn TL’lik vergi geliri yazmıştır. 1Ç2019’da1,3mn TL vergi geliri kaydedilmişti. Bu gelişmeler neticesinde 2020 1. çeyrek net dönem karı 2019 1. çeyreğe göre %31,7 artış kaydetmiştir. Net kar marjı da 1,6 puanlık artışla %6,7 olarak hesaplanmaktadır.
Şirket 2020 beklentilerini de revize etmiştir. Toplam otomotiv sektörü hacminin 520-570bin adet (Önceki 580-630bin) aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Yurt içi perakende satışların 55-65bin (Önceki 60-70bin) aralığında, ihracatın 225-235bin adet (Önceki 330-340bin) aralığında, toptan satışların ise 280-300bin adet (Önceki 390-410bin adet) aralığında olacağı tahmin edilmektedir. Bu kapsamda üretim 270-280bin adet (Önceki 370-380bin adet) aralığında planlanmaktadır. 2020 yılında 130-150mn EUR (Önceki 180-200mn EUR) sabit kıymet yatırım harcaması beklenmektedir. Bu beklentiler hazırlanırken, Kovid-19 salgınının üretim, yurt içi talep ve ihracat üzerindeki etkilerinin Haziran ayından itibaren azalmaya başlayacağı ve Ağustos ayından itibaren ekonomik aktivitenin normale döneceği varsayılmıştır.
Hektaş (HEKTS, Nötr): Şirket’in 1Ç2020’deki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre önemli bir değişim göstermeyerek 67,6mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri 269,9mn TL gerçekleşerek yıllık %4 oranında artış kaydeterken, maliyetlerler tarafında – bitmiş mamul stoklarındaki yüksek artış – daha yüksek orandaki artışa bağlı olarak brüt kar yıllık %18 oranında gerilemiş ve 1Ç2020’de 97,7mn TL olmuştur. Bu rakamlarla birlikte, Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %25,0 ve %36,2 oranında gerçekleşmiştir. Geçen yılın ilk çeyreğinde Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %26,2 ve %45,8 idi.
Kordsa (KORDS, Nötr): Kordsa’nın 2020 yılı ilk çeyrek ana ortaklık net dönem karı 59mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 54mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 55mn TL’nin hafif üzerinde gerçekleşmiştir. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde 93mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Satış gelirleri ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı döneminde göre %5,2 oranında daralarak 1.199mn TL’ye gerileyen şirketin brüt karı ise maliyetlerdeki görece daha düşük gerileme kaynaklı %16,2 oranında azalarak 215,2mn TL’ye inmiştir. Diğer taraftan aynı dönemde operasyonel giderler %24 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 27,7mn TL gelir kaydedilmiş ve bunlara bağlı olarak da faaliyet karı %36 oranında azalarak 115,7mn TL olmuştur. Şirket’in FAVÖK’ü ise ilk çeyrekte bir önceki yılının aynı dönemine göre %22,5 oranında azalarak 153,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirketin finansman giderleri %18 oranında artarak 49,4mn TL’ye yükselirken, şirket 1Ç2020’de 5,5mn TL vergi gideri kaydetmiştir. Tüm bunlara bağlı olarak şirketin ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %36,6 oranında azalarak 59mn TL’ye gerilemiştir.
Ülker Bisküvi (ULKER, Sınırlı Negatif): Şirket 1Ç2020’de 98,3mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştır. Bizim beklentimiz 141mn TL, piyasa beklentisi ise 177mn TL kar açıklaması yönündeydi. Beklentimizdeki sapmaya operasyonel giderlerin ve finansman giderlerinin beklentimizin üzerinde gerçekleşmesi neden olmuştur. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %22,3 oranında artarak 2.376mn TL’ye yükselmiştir. Satış maliyeti %18,2 oranında artan Şirket’in 1Ç2020’deki brüt karı da geçen yılın ilk çeyreğinde göre %33,1 oranında artmış ve 716,3mn TL olmuştur. Brüt kar marjı 2,4 puan artmış ve %30,1 olmuştur. Şirketin operasyonel giderleri ise %38,5 oranında artmış ve 345,1mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 26,1mn TL gelir yazan şirketin faaliyet karı geçen yılın aynı dönemine göre %34 oranında artmış ve 397,2mn TL’ye ulaşmıştır. Diğer taraftan yatırım faaliyetlerinden gelirler 1Ç2019’daki 528,3mn TL’den 52,9mn TL’ye gerilerken, net finansman giderleri de 320,4mn TL’den 520,7mn TL’ye yükselmiş ve dönem zararı açıklanmasında ana etkenler olmuşlardır. Bunlara bağlı olarak da şirketin 26,4mn TL’lik vergi sonrası net dönem zararı 44,1mn TL olurken, ana ortaklık payına düşen net dönem zararı 98,3mn TL olmuştur. Şirket geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde 365,5mn TL gelir açıklamıştı.
Migros (MGROS, Nötr):Şirketimizin, 5 adet Migros ve 5 adet Migros Jet formatında toplam 10 satış mağazası Nisan ayı içerisinde hizmete açılmıştır.30 Nisan 2020 itibariyle Şirketin mağaza sayısı, yurtiçinde 2.196 ve yurtdışında ise iştirakleri vasıtasıyla 42 olmak üzere toplam 2.238’dir.
SEKTÖR HABERLERİ
Akaryakıt: Benzinin litre fiyatına bu gece yarısından geçerli olmak üzere 7, motorinin litre fiyatına 16 kuruş zam yapıldı. Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikasından (EPGİS) aldığı bilgiye göre, Ankara’da ortalama 5,33 liradan satılan benzinin litre fiyatı 5,40 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul’da 5,19 liradan 5,26 liraya, İzmir’de 5,36 liradan 5,43 liraya yükselecek. Ayrıca, Ankara’da ortalama 4,87 liradan satılan motorinin litre fiyatı 5,03 lira olacak. Motorinin litresi İstanbul’da 4,79 liradan 4,95 liraya, İzmir’de 4,89 liradan 5,05 liraya yükselecek. Otogaz fiyatları da gece yarısından itibaren 25 kuruş artacak. Kaynak: Dünya
Polyester Elyaf: Resmi Gazete’de yer alan cumhurbaşkanı kararına göre İran’dan ithal edilen polyester elyafına 21Eylül’de yürürlüğe girmek üzere üç yıllık ek mali yükümlülük getirildi. Söz konusu ürüne Eylül 2020-Eylül 2021 arasında %18,5 Eylül 2021- Eylül 2022 arasında %18, Eylül 2022-Eylül 2023 arasında %17,5 ek mali yükümlülük uygulanacak. Kaynak: Bloomberg
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Bosch Fren (BFREN): Koronavirüs nedeniyle düşük kapasiteye geçtiği üretime tam geçiş için, daha önce duyurduğu 4 Mayıs tarihinin 31 Mayıs’a uzatıldığını açıkladı.
FAİZ PİYASALARI
Pazartesi günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %8,35 seviyesinden %8,34 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 159,8 milyar TL ile 131,4 milyar TL’si repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın 28,4 milyar TL’si %7,75’den piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi %0,63 seviyelerinde bulunuyor. Asya piyasalarındaki tatil dolayısıyla bugün Londra işlem saatine kadar işlem geçmeyebilir.
Enflasyon verisinin izlendiği dün verim eğrisinin uzun tarafında 10-20 baz puan arası yükseliş izlenirken, kısa tarafta 20-30 baz puanlık düşüşler gerçekleşti. Bu çerçevede, Şubat 2021 vadeli kağıdın faizi günlük bazda 24 baz puanlık düşüşle %7,56 seviyesine geriledi. 5 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 18 baz puanlık artışla %11,95 seviyesine yükselirken, 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise günlük bazda 17 baz puanlık yükselişle %11,86 seviyesine yükseldi.
Bunun yanında, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Haziran 2021 vadeli iskontolu borçlanma senedinden piyasadan 8,8 milyar TL borçlandı. Kamudan ise borçlanmadı. Bu şekilde mayıs ayı piyasa borçlanma hedefi olan 38,5 milyar TL’den ilk ihale sonrası 29,7 milyar TL kaldı. Öte yandan Hazine, bugün yapacağı ihalelerin ilkinde 2 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvilinin ilk ihracını gerçekleştirecek. Bugün yapılacak diğer ihalede ise 5 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli, TÜFE’ye endeksli devlet tahvilinin yeniden ihracı yapılacak.