SABAH STRATEJİSİ
Dün beklendiği gibi faiz oranlarını değiştirmeyen Fed, güvercin duruşunu korurken, kararın ardından S&P500 endeksi günü %1,2 oranında primle tamamladı. Piyasalar zaten Fed’i fiyatlama süreci içerisinde. Dolayısıyla, ilk fiyatlamaların ardından piyasaların tekrar sakinleştiğini gözlemliyoruz. ABD vadelileri bu sabah yatay bir görüntü sergilerlerken, Asya’da alımlar çok güçlü değil. Karardan en olumlu etkilenecek varlıkların başında gelen Ons Altın ise dün akşam 1.981 seviyesine kadar yükseldikten sonra günü 1.971 seviyesinden kapattı. Bu sabah da dünkü kapanış seviyesinin altında kısmi kar satışları gözleniyor. Gelişmekte Olan Para birimleri de benzer şekilde hafif baskı altında. Ancak, Dolar endeksindeki güçsüzlük (DXY) devam ediyor. Özetle, Fed’in ardından pozitif fiyatlamalar daha ılımlı olabilir…
Üç gündür hareketli olan ve TL varlıklar üzerinde etkisini hissettiren Dolar /TL ise bu sabah sakin. TL de sepet bazında (1USD 1EUR ortalaması) değer kazanarak pozitif ayrışıyor. Sepet kurdaki görüntü ve ilk Fed fiyatlamasıyla birlikte iki günlük kaybı %5 olan BIST100 endeksi güne %0,6 – %0,8 aralığında alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Piyasalar, Arefe günü olması nedeniyle yarım gün işlem görecekken, BIST100 endeksi iki günlük sert satışların ardından tepkiyle karşılaşabilir ve gün içerisine hafif alıcılı bir görüntü sergileyebilir.
MAKROEKONOMİ
Bugün yurt içi veri takvimi sakin olmakla birlikte, TSİ 10’da temmuz ayına ilişkin ekonomik güven endeksi açıklanacak. Yurt dışında ise TSİ 09’da Almanya’ya ait 2. çeyrek GSYH büyümesi, TSİ 12’de Euro Bölgesi haziran ayı işsizlik verisi, TSİ 15.30’da ABD’da 2. çeyrek GSYH büyümesi ve yeni işsizlik maaşı başvuruları takip edilecek.
Fed dünkü toplantısında faiz oranlarını değiştirmedi. Geçen toplantılara benzer şekilde ekonomiyi desteklemek için her aracı kullanacaklarını, salgının orta vadede ekonomiye yönelik ciddi risk oluşturduğunu ve faizlerin ekonomi toparlanana kadar düşük seviyelerde kalacağını yineledi. Ayrıca Fed ekonomik faaliyette toparlanma olduğunu fakat salgın öncesi seviyenin altında olduğunu vurguladı. Powell’da ekonomiyi desteklemek adına tüm araçlarını kullanmaya hazır olduklarını, ekonomiye dair ciddi belirsizliklerin olduğunu, repo ve swap imkanlarının ihtiyaç olduğu sürece uygulanacağını belirtti. Ayrıca ekonomik toparlanmanın yavaşladığını belirtirken bir kez daha salgınla mücadelede maliye politikasının da gerekli olduğunu vurguladı.
Ekonomik güven endeksi temmuz ayında hesaplarımıza göre 73,5 seviyesinden 82,22 seviyesine yükselecek.
ABD’de 2. çeyreğe ilişkin büyüme rakamları takip edilecek. ABD ekonomisi ilk çeyrekte yıllıklandırılmış olarak %5 daralmıştı. Nisan ve mayıs ayında uygulanan kamu sağlığı tedbirleri ekonomiye ağır hasar verdi. Ekonomi otoriteleri de bu çeyrekte tarihi daralma beklentilerini çoğu kez vurguladı. Beklentiler ABD ekonomisinin bu çeyrekte yıllıklandırılmış olarak %35’e yakın daralması yönünde.
Dün TCMB son toplantısına ilişkin tutanakları yayınladı. Toplantı özetine göre yıllık enflasyonda işlenmiş gıda grubunda baz etkisiyle gerileme görüldüğü, özellikle sebze grubundaki fiyat artışının katkısıyla işlenmemiş gıda grubu fiyat artışının devam ettiği ve gıda enflasyonunun ise yatay seyrettiği vurgulanmakta. Enerji enflasyonu yükselişinde petrol fiyatlarındaki toparlanma ve şebeke suyu fiyatlarındaki artışın etkili olduğu, artışa rağmen enerji enflasyonunun TÜFE’yi sınırlandırmaya devam ettiğinin altı çizilmekte. Temel mal grubunda tüm alt gruplarda yükselme görüldüğü, temel mal enflasyonundaki artışa ise birikimli döviz etkisinin, kredi koşullarının desteklediği artan talebin ve salgına bağlı birim maliyet artışlarınının neden olduğu belirtilmekte. Hizmet enflasyonunun yükseldiği vurgulanmakta fakat öncü göstergelerin fiyat artışlarının yavaşlamaya başladığını gösterdiğinin altı çizilmekte. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin belirginleşeceği fakat enflasyon tahmininde yukarı yönlü risklerin bulunduğunun altı çizilmekte. (Enflasyon raporunda güncelleme yapıldı.)
- Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine rağmen, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyonda artış eğilimi görüldüğü, salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların normalleşme ile ortadan kalkacağı öngörülmekte.
- Yıl sonu ve 12 ay sonrası için enflasyon beklentilerinin yükselirken 24 ay sonrasına yönelik beklentilerin ise yatay seyrettiği belirtilmekte.
- Verilerin mayıs ayında dipten çıkışı gösterdiğini, fakat mart ve nisan ayındaki daralmanın kısmen telafi edilebildiğini, mayısta başlayan toparlanmanın güç kazandığını, kredi koşullarının yurt içi talebi desteklediği, elektrik tüketiminin arttığı, hizmet sektöründe ise zayıf seyrin sürdüğü vurgulanmakta.
- Dış ticarette toparlanamanın devam ettiği, turizm gelirlerinde düşme olmasına rağmen seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla kısmi iyileşme beklendiği vurgulanırken, mal ihracatı ve emtia fiyatlarının düşük seviyelerinin cari dengeyi destekleyeceği belirtilmekte. Salgın nedeniyle uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin finansal istikrara ve toparlanmaya katkı yaptığı vurgulanmakta.
- İstihdam piyasasında öncü göstergelerin kısmen iyileşme olduğunu gösterdiğini, istihdam kayıplarının genele yayıldığı ve iş gücüne katılım oranındaki düşüşün işsizliği sınırlandırdığı ve işsizlik sigortası fonu ve cari transferlerin hanehalkları gelirinin ve istihdamın korunması açısından kritik olduğu belirtilmekte.
- Küresel büyümenin 2. çeyrekte zayıfladığı ve 3. çeyrekte normalleşme adımları ile küresel ekonomide kısmi toparlanma görüldüğü fakat 2. dalga ihtimalinin toparlanmaya ilişkin belirsizlikleri artırdığı vurgulanmakta.
- OPEC+ ülkelerinin petrol arz kısıntısında azalmaya gitmesiyle petrol fiyatlarının ılımlı artırdığı belirtilmekte. Küresel ekonomik faaliyetlerdeki belirsizlikler nedeniyle emtia fiyatlarında aşağı yönlü riskler bulunmakta olup, küresel enflasyonun ılımlı seyretmesi beklenmekte.
- Merkez Bankalarının genişlemeci adımlara devam etmekte olduğu ve gelişmiş MB’lerin düşük faiz ortamını devam ettireceği beklentisinin olduğunun altı çizilmekte. Belirsizlikler dolayısıyla GOÜ’lere olan portföy akımlarının dalgalı seyredebileceği belirtilmekte.
- Kamu bankaları öncülüğünde ivme kazanan kredi genişlemesinin ekonomik toparlanma sürecine katkı yaptığı vurgulanmakta.
Dün TCMB yılın 3. enflasyon raporunu yayınladı. Merkez Bankası 2020 yıl sonu enflasyon tahminini 1,5 puan yukarı güncelleyerek %7,4 seviyesinden %8,9 seviyesine çekti. İkinci dalga olmayacağı varsayımı altında tahminler revize edilirken, ham petrol fiyatlarının, gıda enflasyonunun, birim maliyetlerin artacağı ve çıktı açığının azalarak enflasyona yukarı yönlü etki edeceği varsayımıyla enflasyon tahmininde yukarı yönlü güncelleme yapıldı. Halihazırda enflasyon haziran ayında yıllık %12,62 seviyesinde bulunuyor. Merkez Bankası, enflasyonun temmuz ayından başlayarak düşüş eğilimine gireceğini öngörmekte. 2021 yılı enflasyon tahmini ise %5,4 seviyesinden %6,2 seviyesine yükseltildi.
2020 yılı için petrol fiyatları, OPEC+ ülkelerinin üretimi azaltma konusunda anlaşması ve küresel talepteki kısmi toparlanma ile, ortalama 32,6 USD’den 41,6 USD’ye yükseltildi, işlenmemiş gıdanın son dönem eğilimleri dikkate alınarak bir önceki dönemde %9,5 olan gıda enflasyonu beklentisi %10,5’e revize edildi.
TCMB Başkanı’nın konuşmasında öne çıkan gelişmelere baktığımızda;
- Uysal, kredi büyümesi ve kompozisyonunun iç ve dış denge üzerindeki etkilerinin yakından takip edildiğini vurguladı.
- Son iki ayda beklenti üzerinde gelen enflasyonda arz yönlü etkilerin olduğu, bunların geçici nitelikte olduğu ve hizmetler kaynaklı fiyat ayarlamalarının yavaş yavaş azaldığını gözlediklerini belirtti.
- Uysal ikinci dalga ihtimaline ilişkin soruya, 2. dalga olsa dahi küresel ekonominin kapanmayacağı yaklaşımının olduğunu belirtirken normalleşme sürecinin devam edeceğini varsaydıklarını vurguladı.
- Uysal cari açıktaki gelişmeler, sermaye ve portföy akımlarında bu dönemde yaşanan çıkışlar ve swap piyasasına yönelik düzenlemelerin de etkisiyle birlikte rezervlerde dalgalanma olmasını normal karşıladıklarını bunun yanında, rezervleri toplam rezervler üzerinden takip etmek gerektiğini, rezervlerin kısa vadeli yükümlülükler bakımından yeterli olduğunu, uygun olduğunda rezervleri artırma politikasına devam edeceklerini ve özellikle yılın ikinci yarısında rezervler açısından olumlu döneme girmekte olduklarını söyledi.
- Finansal piyasaların sağlıklı işleyişi ve firmalara kredi akışını sağlamak adına likidite artırıcı adımlar atıldığını, DİBS alımlarını hızlandırdıklarını ama normalleşme sürecinde bu adımları gelişmelere göre tekrar gözden geçirilebileceklerini belirtti. Örneğin ZK’da salgın döneminde 500 baz puan indirim yapıldığını ama son düzenleme ile 300 baz puan artışla o dönemde piyasaya verilen likiditenin bu dönemde bir kısmının geri alındığını belirtti.
- Normalleşme ile kredi tarafında da normalleşme olacağını ve enflasyona etkisinin sınırlı kalacağını vurguladı.
- Yılın ilk yarısında arz yönlü unsurların enflasyon üzerinde etkili olduğunu, para politikasının bu duruma çok fazla etki edemediğini belirtti.
Dün açıklanan veriler;
TÜİK daha önce ayın başında Ticaret Bakanlığı’nın daha önce yayınladığı rakamlarla uyumlu olarak göre haziran ayında ihracatı 13,46 milyar USD, ithalatı ise 16,31 milyar USD olarak açıkladı. Mayıs ayından itibaren yukarı yönlü toparlanma sinyali veren ihracat haziran ayında toparlanmasını güçlendirmiş oldu. Dış ticaret açığı 2,8 milyar USD’ye gerilerken ihracatın ithalatı karşılama oranı mayıs ayındaki %74 seviyesinden %82,6’ya yükseldi. Bundan sonraki süreçte küresel ekonomik normalleşme ile ihracatta artış beklenebilir ve ithalat tarafında ise bazı ürünlere getirilen ek gümrük vergilerinin ithalatı kısmi sınırlaması ve dış ticaret açığı üzerindeki baskıyı kısmi hafifletmesi beklenebilir. Son olarak temmuz ayı günlük ihracat verilerine baktığımızda 1-28 temmuz arası yaklaşık 12,33 milyar USD ihracat yapmışız. Geri kalan dönemde bu şekilde devam ederse 13-14 milyar USD ihracat ile temmuz ayını bitirmemiz olası gözükmekte. Böylece haziran ayındaki ivmelenme korunmuş olacaktır.
BDDK’nın yayınladığı günlük verilere göre 24 Temmuz haftasında DTH miktarında haftalık bazda yükseliş gözükmekte. Toplam DTH miktarı 4,95 milyar USD arttı. Kurumsal DTH’ler yaklaşık 1,76 milyar USD artarken, geçen haftada bu rakam 0,15 milyar USD artış yönündeydi. Bireysel DTH’lerde geçen haftada olduğu gibi artış görmekteyiz. Bireysel DTH 3,19 milyar USD artarken, geçen haftada bu rakam 1,2 milyar artış yönündeydi. TL kredilerde ise artış eğilimi devam ederek haftalık %1,09 arttı. YP krediler de haftalık %0,65, krediler ise toplamda %0,88 artmış oldu.
Ayrıca dün SAMEKS Temmuz 2020 sonuçları açıklandı. Buna göre, temmuzda mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, önceki aya göre 10,2 puan artarak 55,5’e ulaşarak 4 ay aradan sonra genişleme bölgesinde geldi. Endekste gözlenen bu artışta hizmet sektörü endeksinin önceki aya göre 13,5 puan artarak 56 seviyesine yükselmesi belirleyici olurken, 55,5 seviyesindeki sanayi sektörü endeksi de 0,5 artışla yükselişini sürdürdü. Sanayi sektörü genelinde yeni siparişler, girdi alımları ve bunlara bağlı olarak üretimde olumlu görünüm sürerken, hizmet sektöründe de toparlanma hızlandı ve iş hacmi alt endeksi 7 ay aradan sonra 50 referans değerinin üzerine çıktı. Bu kapsamda, normalleşme adımlarının hızlanmasıyla reel sektörde temmuz ayı itibarıyla toparlanmanın belirginleştiği görülüyor. Gelecek dönemde seyahat, taşımacılık ve turizm sektörlerinde gözlenen normalleşmenin hızlanmasıyla hizmet sektöründe toparlanmanın daha da artacağı, bunun yanında imalat sektöründeki olumlu görünümün de sürmesiyle SAMEKS endekslerindeki artışın devam etmesi beklenebilir.
ŞİRKET HABERLERİ
Aksigorta (AKGRT, Nötr): Şirket’in 2Ç2020’deki net dönem karı 169,1mn TL gerçekleşerek yıllık %88,0 oranında artış göstermiştir. Piyasanın ikinci çeyrek ortalama kar beklentisi 180mn TL idi. Diğer yandan, Şirket’in genel teknik bölüm dengesi de yıllık %76,2 oranında artış göstererek 263,1mn TL’ye yükselmiştir. İkinci çeyrek karı sonrasında ise Şirket’in 2020 yılının ilk yarısındaki net dönem karı 258,5mn TL olarak gerçekleşmiş ve yıllık olarak %53,7 oranında artış göstermiştir.
Anadolu Sigorta (ANSGR, Nötr): Şirket’in 2Ç2020’deki net dönem karı (konsolide) yıllık %28,4 oranında artarak 153,7mn TL’ye yükselmiştir. Diğer yandan, Şirket’in genel teknik bölüm dengesi de yıllık %2,5 oranında artış göstererek 191,1mn TL’ye yükselmiştir. İkinci çeyrek dönem karıyla birlikte Şirket’in 2020 yılının ilk yarısındaki net dönem karı 272,6mn TL olarak gerçekleşmiş ve yıllık olarak %17,3 oranında artış göstermiştir.
Garanti Bankası (GARAN, Nötr ): Garanti BBVA’nın 2020 yılının ikinci çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %1,9 oranında, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ise %16,3 oranında azalarak 1.600mn TL’ye gerilemiş, ancak hem bizim beklentimiz olan 1.579mn TL, hem de piyasa beklentisi olan 1.564mn TL’ye yakın gerçekleşmiştir.
Güneş Sigorta (GUSGR, Sınırlı Pozitif): Şirket’in 2Ç2020’deki net dönem karı yıllık %78,3 oranında artarak 112,1mn TL’ye yükselmiştir. Diğer yandan, Şirket’in genel teknik bölüm dengesi de yıllık %87,8 oranında artış göstererek 128,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrek dönem karıyla birlikte Şirket’in 2020 yılının ilk yarısındaki net dönem karı 260mn TL’ye ulaşmıştır. Şirket’in geçen yılın ilk yarısındaki karı 41,8mn TL idi.
İş GYO (ISGYO, Nötr): İş GYO 2Ç2020’de 8,8mn TL net dönem karı kaydetmiştir. Piyasa beklentisi Şirket’in bu çeyrekte 4mn TL kar kaydedebileceği yönündeydi. Şirket geçen yılın ilk çeyreğinde ise 12,3mn TL zarar kaydetmişti. İş GYO’nun satış gelirleri bu yılın ikinci çeyreğinde, özellikle Kovid-19 etkisiyle %23,7 oranında gerileyerek 46,8mn TL’ye düşen kira gelirlerinin (üst hakkı gelirleri dahil) önemli etkisiyle yıllık %13,3 oranında düşmüş ve 149,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Konut satış gelirleri ise 100,4mn TL olmuştur. (2Ç2019: 106,8mn TL) Şirket’in 2Ç2020’deki brüt karı yıllık %20,1 oranında azalarak 52,9mn TL’ye gerilerken, brüt kar marjı 300 baz puan düşerek %35,5 olmuştur. Diğer yandan, kredi faiz gelirlerindeki düşüşün önemli etkisi ve türev işlemlerinden 3,5mn TL kar yazılması (2Ç2019: 9mn TL zarar) ile net finansman giderleri yıllık 28,4mn TL azalarak 42,9mn TL’ye düşmüştür. İkinci çeyrek kar rakamına karşın İş GYO 2020 yılı Ocak – Haziran dönemini 11,9mn TL zarar ile kapatmıştır. Geçen yılın aynı dönemindeki zarar 18,5mn TL idi.
Karsan Otomotiv (KARSN, Nötr): Şirket 2Ç2020’de 4,4mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Karsan 40,2mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı. Satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %31 oranında azalan şirketin maliyetleri ise %35,2 oranında azalmış ve buna bağlı olarak da brüt kar sadece %8,7 oranında azalarak 79,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde operasyonel giderler %15,7 oranında azalırken, diğer faaliyetlerden gelirler ise 22,4mn TL’den 52,7mn TL’ye yükselmiştir. Böylece faaliyet karı %36,3 oranında artarak 105,6mn TL’ye yükselmiştir. Diğer taraftan şirket 2Ç2019’daki 80mn TL’lik yatırım faaliyetlerinden gelire karşın, 2Ç2020’de 50bin TL gider kaydetmesi dönem karındaki düşüşte ana etken olmuştur. 99,2mn TL’lik (2Ç2019 94,4mn TL) finansman gideri sonrasında vergi öncesi kar 6,3mn TL olurken, ana ortaklık net dönem karı da 4,4mn TL olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrek kar rakamına karşın ilk çeyrek zarar rakamının etkisiyle Ocak-Haziran döneminde 4mn TL’lik ana ortaklık net dönem zararı oluşmuştur. Bir önceki yılın aynı döneminde 8,3mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.
Otokar (OTKAR, Sınırlı Pozitif): Otokar’ın 2020 yılı ikinci çeyrek ana ortaklık net dönem karı 150mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 116mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 139mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada satış gelirleri ve brüt kar marjının beklentimizden daha iyi gelmesi etkili olmuştur. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde 206,3mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Otokar’ın 2Ç2020’de satış gelirleri, toplam satış adedinin %37 oranında gerilemesinin etkisiyle, %21,7 oranında azalarak 677,5mn TL’ye gerilemiştir. Diğer taraftan satışların maliyeti ise aynı dönemde %20,7 oranında azalmış ve buna bağlı olarak brüt kar da %22,9 oranında azalarak 288,6mn TL’ye inmiştir. Brüt kar marjı da %43,3’ten %42,6’ya gerilemiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %36,4 oranında gerileyerek karlılığı desteklerken, diğer faaliyetlerden gelirler ise 43,1mn TL’den 17,4mn TL’ye düşmüştür. Otokar’ın net faaliyet karı da %19,9 oranında azalarak 196,2mn TL olmuştur. Şirket’in iştiraklerden gelirleri 2Ç2020’de 14,9mn TL’den 30,5mn TL’ye yükselirken, finansman tarafında ise 35,5mn TL’lik gider kaydedilmiştir. Böylece vergi öncesi net dönem karı %7,8 oranında azalarak 191,3mn TL olurken, vergi gideri ise 2Ç2019’daki 1,2mn TL’den 2Ç2020’de 41,3mn TL’ye yükselmiş ve dönem karındaki düşüşte önemli etken olmuştur.
İkinci çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in Ocak- Haziran dönemi net dönem karı 172,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde 195,3mn TL net dönem karı kaydedilmişti.
Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Nötr): Yapı Kredi Bankası’nın 2020 yılı ikinci çeyrek net dönem karı 1.331mn TL olarak gerçekleşerek çeyreksel bazda %17,9, yıllık bazda ise %18,9 oranında artış göstermiştir. Bizim beklentimiz Banka’nın bu çeyrekte 1.307mn TL kar elde edebileceği yönündeyken, piyasa beklentisi 1.281mn TL idi.
Albaraka Türk Katılım Bankası (ALBRK, Nötr): Aktif rasyosunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun belirlediği oranın altında kalması sebebiyle, Bankaya 20,6mn TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir. Söz konusu İdari para cezası yasal haklar saklı kalmak kaydıyla, ilgili mevzuat uyarınca %25 peşin ödeme indiriminden yararlanılarak ödenecektir. Söz konusu ceza Bankanın 2020/2.Dönem finansal tablolarına yansıtılacaktır.
Aselsan Elektronik (ASELS, Sınırlı Pozitif): Şirket ile uluslararası bir müşterisi arasında; komuta ve kontrol sistemi, anti-tank füze fırlatma sistemleri, uzaktan komutalı silah sistemleri, radyolink sistemleri, ataletselnavigasyon sistemleri ve atış yeri tespit sistemlerinin ihracatı ile ilgili olarak, toplam bedeli 93,3mn ABD Doları tutarında bir yurt dışı satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatlar 2020-2021 yıllarında gerçekleştirilecektir.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Akiş GYO (AKSGY, Nötr): Akbatı ve Akasya Alışveriş Merkezlerindeki kiracılara, Ağustos ayı kira ödemelerine yönelik olarak yalnızca bu ayla sınırlı kalmak üzere, ciro düşüşü ve çeşitli kriterlere bağlı olacak şekilde kira desteği sağlanmasına karar verilmiştir.
FAİZ PİYASALARI
Çarşamba günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %7,70 seviyesinden %7,72 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 226,3 milyar TL ile 189 milyar TL’si repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın 36,6 milyar TL’si %7,25’ten piyasa yapıcı bankalara, geri kalan 0,7 milyar TL ise BİST’te %9,75 ile kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dün güne %0,62 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %0,57-%0,64 bandında hareketin ardından, %0,58 seviyesinden günü düşüşle kapattı.
Yurtiçi tahvil piyasasında, küresel risk iştahının azalması ve TL dahil birçok GOÜ para biriminin baskı altında kalmasının etkisiyle dün verim eğrisinde faizlerde kısa vadeli tarafta 50 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise 50 baz puan civarında yükselişler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi