SABAH STRATEJİSİ
Dün Powell enflasyonun düşmemesi halinde agresif hareket etmeye hazır olduklarını söylese de bu ayki toplantıda sadece 25 baz puanlık faiz artışını uygun görmesi ve jeopolitik tarafta yüksek risklere vurgu yapması piyasaları destekledi. Powell sonrasında bu yıl için 5 – 6 faiz artırım beklentileri de netleşirken, ABD’de ana endeksler %1,5 – 2 arasında prim yaptı. ABD’deki kapanışlar sonrasında bu sabah MSCI Asya Pasifik endeksi de %0,5 -1 arasında yükselişte. ABD ve Avrupa vadelilerinde ise artıda kalma çabası gözleniyor. Diğer yandan Rusya – Ukrayna gerilimi sürerken Brent petrol fiyatı son bir haftada %20’nin üzerinde yükselerek bu sabah itibariyle 117 Dolar seviyesine kadar yükselmiş durumda. Küresel borsalardaki fiyatlamalar, akşam kontratındaki kapanış ve iyi gelmeye devam finansallar BIST100 endeksinin güne %1’e yakın yükselişle başlayabileceğine işaret ediyor. Olumsuz gelişmelere karşın hatırı sayılır bir hacimle toparlanma gösteren BIST100 endeksi, 2.000 seviyesinin üzerinde çıkarak dirençli olduğunu gösterebilir. Bugün yurtiçinde şubat enflasyonu açıklanıyor. Beklenti yıllık enflasyonun %53’e çıkması yönünde. Enflasyondaki yüksek seyir ve yukarı yönlü riskler Borsa için olumlu.
MAKROEKONOMİ
Yurt içinde, Ticaret Bakanlığı tarafından şubat ayı geçici dış ticaret verileri yayınlandı. Buna göre, şubat ayında ihracat 20 milyar USD’ye, ithalat da enerji ithalatındaki yüksek seyrin etkisiyle 28,1 milyar USD’ye yükseldi. Dış ticaret açığı ise aylık 10,3 milyar USD’den şubat ayında 8,1 milyar USD’ye geriledi. 12 aylık kümülatif rakamlara bakıldığında ise ihracat 227,9 milyar USD’den 231,9 milyar USD’ye, ithalat ise 281,2 milyar USD’den 290 milyar USD’ye yükseldi ve dış ticaret açığı da 58,1 milyar USD’ye yükseldi. Geçen yılın aynı ayıyla kıyaslandığında ise ihracat %25,4 artarken, artan enerji ithalatının etkisiyle ithalat %45,6 arttı.
- Geniş ekonomik gruplara göre baktığımızda, bir önceki ayki aylık %20,8 düşüş sonrası tüketim malları ithalatı aylık bazda %21 arttı, yatırım malı ithalatı %2,3 düşerken, ara malı ithalatı ise yataya yakın seyretti.
- Fasıllar bazında bakıldığında ise enerji ithalatı aylık bazda düşmesine rağmen yıllık %189 artışla 8 milyar USD oldu. Isınma ihtiyacının artması, küresel ölçekte enerji fiyatlarındaki yüksek seyrin etkisiyle enerji ithalatı tarihi yüksek seviyelerine yakın seyrini korumakta. Rusya ve Ukrayna Savaşı burada önemli bir risk unsuru olmaya devam edecektir. İhracat tarafında ise motorlu kara taşıtları ve meyveler ihracatındaki yıllık sınırlı azalış haricinde bilgisi verilen diğer alt kalemlerin ihracatında yıllık artış var.
- İmalat sanayi ihracatına üretim teknolojilerine göre baktığımızda ise yüksek teknolojili ürünler toplam ihracatın %2,8’ini, orta yüksek teknolojili ürünler %33,4’ünü, orta düşük teknolojili ürünler %30,1’ini ve düşük teknolojili ürünler ise %33,7’sini oluşturmaktadır.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından yayınlanan verilere göre otomotiv sektörü satışları ocak ayında aylık %39’luk sert düşüşün ardından şubat ayında aylık %30 (yerli üretim satışlar %21, ithal satışlar %38) güçlü artış sergiledi. Şubat ayında BDDK tarafından, taşıt kredilerine ilişkin taksitlendirmeye konu kredi limitleri ve vade sınırları değiştirilmişti. Söz konusu düzenlemeyle orta ve alt segment modellerdeki satışların hareketlenmesi beklenmekteydi.
- Satışlara yıllık olarak baktığımızda ise ocaktaki %13’lük düşüşün ardından şubatta %15 ile benzer bir düşüş görüyoruz. Şubatta yıllık bazda yerli üretim satışlarda %21 düşüş ve ithal satışlar da ise %10 düşüş gözleniyor.
- Öte yandan, bu yıl şubat ayında yerli üretim taşıt satışlarının 20.894 adet ile şubat ayları ortalamasının (15.657 adet) üzerinde seyrettiği ve ithal taşıt satışlarının da 28.758 adet ile şubat ayları ortalamasının (26.483 adet) üzerinde kaldığı gözlenmekte.
ABD’de şubat ayına ilişkin ADP özel sektör istihdamı, 475 bin kişi artış kaydederek beklentilerin (350 bin) üzerinde güçlü geldi ve iş gücü piyasasına yönelik olumlu sinyal verdi. Ayrıca ocak ayı verisi de 301 bin kişi düşüşten 509 bin kişi artışa revize edildi. Detaylara bakıldığında, şubatta en fazla istihdam artışı görülen sektör, eğlence ve konaklama sektörü (170 bin) olurken, imalat sanayinde (30 bin) ise artış sınırlı kaldı. Öte yandan, firma ölçeklerine göre istihdama bakıldığında, istihdam artışının daha çok büyük ölçekli firmalar tarafından gerçekleştirildiği görüldü. Ayrıca yarın açıklanacak olan şubat ayı tarım dışı istihdamın da 403 bin kişi artarak istihdama yönelik olumlu sinyal vermesi bekleniyor. Söz konusu istihdam verileri mart ayı toplantısında faiz artırımını değerlendirecek Fed üyeleri için önem arz etmekte.
Ayrıca Euro Bölgesi’nde şubat ayına ilişkin öncü TÜFE, aylık %0,9 artışla beklentilerin üzerinde gelirken, yıllık ise %5,1’den %5,8’e yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Alt gruplara bakıldığında, yıllık bazda en sert yükseliş yine enerji ürünlerinde (%31,7) gözlendi. Özellikle Rusya ve Ukrayna kaynaklı jeopolitik risklerle enerji fiyatlarının daha da artması olasılığı enflasyonist baskıları önümüzdeki dönemde artırabilecek bir unsur olarak karşımıza çıkmakta.
Öte yandan, OPEC+ Grubu Petrol ve Enerji Bakanları Toplantısı takip edildi. Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve Rusya-Ukrayna krizi ile artan petrol fiyatları ile OPEC+ Grubu’na yönelik üretimi artırma baskısına karşılık OPEC+ Grubu daha önce açıkladığı planına sadık kaldı ve nisanda üretimin sınırlı bir şekilde 400 bin varil artırılmasına karar verdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşa direkt atıf yapılmazken, cari petrol piyasası koşullarının dengeli bir piyasaya işaret ettiği belirtildi ve fiyat artışlarının piyasa temellerinden ziyade jeopolitik gelişmeler kaynaklı olduğu vurgulandı. Bir sonraki OPEC+ Grubu toplantısı ise 31 Mart’ta.
Yurt dışında bugün veri takvimine bakıldığında,
ABD tarafında TSİ 18’de Fed Başkanı Powell, Senato Bankacılık Komitesi’nde Yarıyıl Para Politikası Raporu’nun sunumunu gerçekleştirecek. Bunun yanında, TSİ 20’de Richmond Fed Başkanı Barkin’in konuşması takip edilecek.
Ayrıca ABD’de TSİ 17.45’te şubat ayına ilişkin nihai hizmet PMI verisi takip edilecek. ABD’de öncü hizmet PMI, şubatta 51,2’den 56,7’ye sert yükseliş kaydetmişti.
Ayrıca ABD’de TSİ 18’de ISM imalat dışı PMI endeksi açıklanacak. Endeks ocak ayında Omicron varyantının etkisiyle 62,3’ten 59,9’a gerileyerek imalat dışı sektörün faaliyetlerinde büyümenin kısmi yavaşladığına işaret etmişti. Endeksin şubatta ise 61’e yükselmesi bekleniyor.
Bunun yanında, ABD’de TSİ 18’de ocak ayına ilişkin fabrika siparişleri verisi açıklanacak. ABD’de aralık ayına ilişkin fabrika siparişleri aylık %0,4 düşüşle beklentilerin üzerinde gerilemişti. Fabrika siparişlerinin ocak ayında ise aylık %0,5 artışla toparlaması bekleniyor.
Diğer yandan, ABD’de TSİ 16.30’da 26 Şubat haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi takip edilecek. Son açıklanan yeni haftalık işsizlik maaşı başvuruları, 249 bin kişiden 232 bin kişiye gerilemiş ve sıkı istihdam piyasası koşullarının devam ettiğine işaret etmişti. 26 Şubat haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvurularının 226 bin kişiye gerilemesi bekleniyor.
Avrupa tarafında, TSİ 15.30’da ECB’nin şubat ayı toplantısına ilişkin tutanakları yayınlanacak. ECB tarafından şubat ayında faizler değiştirilmemişti. Bu çeyrekte PEPP’nin önceki çeyreğe göre yavaş hızda gerçekleşeceği ve net tahvil alımlarının mart ayında sonlandırılacağı, APP’den alımların hızlandırılacağı belirtilirken, faiz artırılmadan önce varlık alımlarının sonlandırılacağı yinelenmişti.
Ayrıca Avrupa genelinde ise şubat ayına ilişkin nihai hizmet PMI verileri açıklanacak. Şubatta öncü hizmet PMI’larda bölge genelinde kısıtlamaların hafifletilmesine yönelik atılan adımların etkisiyle güçlü artışlar gözlenmişti.
Bunun yanında, Euro Bölgesi’nde TSİ 13’te ocak ayına ilişkin ÜFE verisi izlenecek. Euro Bölgesi’nde aralık ayına ilişkin ÜFE yıllık bazda %23,7’den %26,2’ye yükselmiş ve rekorunu yenilemişti. Ocak ayında ÜFE’nin yıllık bazda %26,9’a ulaşması bekleniyor.
Yurt içinde ise, TSİ 10’da şubat ayına ilişkin TÜFE ve ÜFE verileri açıklanacak. Ocak ayında TÜFE aylık %11,1 artarken, yıllık bazda ise artışını sürdürerek %48,69’a yükselmişti. ÜFE ise aylık %10,45 artmış ve yıllık bazda %79,89’dan %93,53’e yükselmişti. Bu dönemde özellikle akaryakıt tarafında enerji fiyatları kaynaklı artışların yansımasını göreceğiz ve gıdada ise KDV indiriminin ne ölçekte gıda enflasyonuna etki ettiğini izleyeceğiz. Foreks Anketi’ne göre şubat ayında TÜFE’de aylık medyan tahmin %3,80 olurken, yıllık medyan tahmin ise %52,95 seviyesinde bulunuyor. Özellikle jeopolitik gerginliklerin uzaması ise küresel anlamda gerek tedarik zinciri kaynaklı sıkıntılar gerekse enerji ve tarım emtia fiyatlarına baskıyı artırabilecek bir unsur olması dolayısıyla önümüzdeki dönemde arz yönlü baskılarda beklenen gevşemenin gecikme olasılığını da gündeme getirmekte.
Ayrıca TCMB tarafından haftalık DTH, rezerv ve sermaye hareketleri istatistikleri yayınlanacak.
- Yurt içi yerleşiklerin dolarizasyon hareketine BDDK’nın yayınladığı günlük verilerden de bakıyoruz. 25 Şubat haftasında toplam DTH miktarı 0,34 milyar USD (bireysel 1,10 milyar USD artış ve kurumsal 1,44 milyar USD düşüş) azaldı. Toplam YP mevduatın toplam mevduat içerisindeki oranı %58,5’ten %58,4’e geriledi. TL kredilerde haftalık %1,96 artış, YP kredilerde %0,28 azalış, toplam kredilerde ise kur etkisinden arındırılmış bazda baktığımızda %1,02 artış görmekteyiz.
- TCMB Analitik Bilanço verilerine göre 25 Şubat haftasında toplam ve net rezervin azaldığını hesaplamaktayız. Toplam rezervin 0,4 milyar USD azalarak 113,6 milyar USD’ye, net uluslararası rezervin 1,3 milyar USD azalarak 18,5 milyar USD’ye gerilediğini öngörmekteyiz.
ŞİRKET HABERLERİ
Anadolu Grubu Holding (AGHOL, Sınırlı Pozitif): Holding’in 4Ç2021 ana ortaklık net dönem karı 107mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Holding 116,3mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti. Satış gelirleri son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %43,7 oranında artarak 23,4 milyar TL’ye yükselirken, brüt karı da %46,2 oranında artarak 6,9 milyar TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %45,4 oranında artarken, diğer faaliyetler 4Ç2020’deki 109,8mn TL’lik net gelire karşın 4Ç2021’de 414mn TL net gider kaydetmiştir. İştiraklerden de 4Ç2021’de 361,7mn TL gider (4Ç2020’de 16,8mn TL gider) yazılmıştır. Böylece faaliyet karı %33 oranında azalarak 736mn TL’ye gerilemiştir. Grubun FAVÖK’ü de aynı dönemde %36,5 oranında artarak 2950mn TL’ye yükselmiştir. Diğer taraftan yatırım faaliyetlerinden gelirler 42,2mn TL’den 145,2mn TL’ye yükselirken, finansman giderleri de 799,4mn TL’den 115,4mn TL’ye gerilemiştir. Böylece vergi öncesi kar %124,7 oranında artarak 765,8mn TL’ye yükselmiştir. 554,8mn TL’lik vergi gideri sonrasında net dönem karı 211mn TL olurken, 104mn TL’lik azınlık payı karı düşüldüğünde ana ortaklık payı net dönem karı 107mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Son çeyrekteki kar rakamıyla birlikte Holding, 2021 yılını 1.290,8mn TL ana ortaklık net dönem karıyla kapamıştır. Holding, 2020 yılında 350,6mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.
BİM Birleşik Mağazalar (BIMAS, Pozitif): Şirketin 4Ç2021’deki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,6 oranında azalarak 638,7mn TL’ye gerilemiştir. Piyasa beklentisi 337mn TL, bizim beklentimiz ise 301mn TL idi. Tahminimizdeki sapmada satış gelirlerinin beklentimizden yüksek gerçekleşmesi ile finansman giderlerinin beklentimizden düşük gelmesi ektili olmuştur. BİM’in satış gelirleri 4. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %33,3 oranında artarak 20.405mn TL’ye yükselirken (Piyasa beklentisi: 19.957mn TL), satışların maliyeti ise %31,4 oranında artış kaydetmiş ve buna bağlı olarak brüt kar %41,5 oranında artarak 4.055mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı ise 1,2 puan artarak %19,9’u göstermiştir. BİM’in operasyonel giderleri ise aynı dönemde %43 oranında artmış ve 2.423mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden de Rekabet Kurumu cezası kaynaklı net 650mn TL gider kaydedilmesinin ardından faaliyet karı %18 azalışla 981,4mn TL olmuştur. Faaliyet kar marjı 3 puan azalarak %4,8’i göstermiştir. 4. çeyrek FAVÖK rakamı ise %39,7 artışla 2.131mn TL olurken (Piyasa beklentisi: 1.772mn TL), FAVÖK marjı 0,5 puan artışla %10,4’e yükselmiştir. Yatırım faaliyetlerinden 89,7mn TL net gelir kaydedilmiştir. Finansman öncesi faaliyet karı %16,3 azalışla 1.071mn TL olarak gerçeklemiştir. Finansman tarafında 32,7mn TL’lik net gider kaydedilmiştir. 396,3mn TL’lik vergi gideri sonrası ana ortaklık net dönem karı %22,6 azalışla 638,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Net kar marjı 2,3 puan azalışla %3,1 seviyesini göstermiştir.
4. çeyrekteki net dönem karıyla birlikte şirketin 2021 yılı ana ortaklık net dönem karı 2.932mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir. 2020’deki ana ortaklık net dönem karı 2.607mn TL idi.
Şirket ayrıca 2022 beklentilerini de açıklamıştır. Buna göre satış gelirlerinin %55(±5) artması beklenmekte olup (2021:%27), FAVÖK marjının ise %8,5(±0,5) seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir (2021:%9,2). Yatırımların satışlara oranı da %3,2 seviyesinde tahmin edilmiştir (2021:%3,2).
Ek olarak, Şirketin Yönetim Kurulu hisse başına brüt 2,00TL kar payı (net 1,80TL) dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %2,7 olarak hesaplanmaktadır.
Enka İnşaat (ENKAI, Nötr): Enka İnşaat 2021 yılının son çeyreğinde ana ortaklık net dönem karı 828,1mn TL ile bizim beklentimiz olan 830mn TL’ye paralel, ortalama piyasa beklentisi olan 956mn TL’nin ise bir miktar altında gerçekleşmiştir. Grubun satış gelirleri, enerji segmentinde santrallerin yeniden devreye alınmasının ve kurlardaki artışların olumlu katkısıyla, son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %194,3 oranında artarak 9,6 milyar TL’ye yükselmiştir. Diğer taraftan brüt kar ise aynı dönemde sadece %17 oranında artarak 1.738,4mn TL olmuştur. Operasyonel giderler aynı dönemde %54,7 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 487,1mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı %25’lik azalmayla 886mn TL’ye gerilemiştir. Grubun FAVÖK’ü ise aynı dönemde %27,8 oranında artarak 1.852,9mn TL’ye ulaşmıştır. Grup yatırım faaliyetlerinden 273,2mn TL gelir kaydederken, finansman tarafında da 566,6mn TL net gelir kaydetmiştir. 961mn TL’lik vergi gideri sonrasında ana ortaklık net dönem karı 828,1mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Son çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in 2021 yılı ana ortaklık karı 5.159mn TL’ye ulaşmış ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %14,5 oranında artış kaydetmiştir.
SEKTÖR HABERLERİ
Kovid-19: Almanya’da bulaşıcı hastalıklar alanında çalışmalar yürüten Robert Koch Enstitüsü (RKI), Sağlık, Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarıyla hazırladığı riskli bölgeler listesini güncelledi. Güncellemeye göre, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 62 ülke “yüksek riskli bölge” kapsamından çıkartıldı. RKI, karara gerekçe olarak, virüsün Omicron varyantının tehdit edici bir hastalığa sebebiyet verme durumunun az olmasını gösterdi.(Kaynak: Anadolu Ajansı)
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Arzum Elektrikli Ev Aletleri (ARZUM, Pozitif): Arzum 4Ç2021’de 17,5mn TL net dönem karı açıklamıştır. Şirket geçen yılın aynı döneminde 8mn TL net dönem zararı kaydetmişti. Şirket’in satış gelirleri 4Ç2021’de 4Ç2020’ye göre %36,7 oranında artarak 235,4mn TL’ye yükselirken, brüt kar %40,7 oranında artmış ve 75,7mn TL’ye ulaşmıştır. Şirket’in brüt kar marjı ise 4Ç2020’ye göre 0,9 puan artışla %32,2 olarak gerçekleşmiştir. Arzum’un operasyonel giderleri aynı dönemde %7,7 oranında azalmış ve 52,8mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden de 7,6mn TL net gelir ile 1,8mn TL’lik diğer kazançların ardından faaliyet karı 32,4mn TL’yi göstermiştir. 4Ç2020’deki faaliyet zararı 7mn TL idi. Faaliyet karı marjı ise %13,7’yi göstermiştir. 4. çeyrek FAVÖK rakamı ise 27mn TL olurken, FAVÖK marjı %11,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer yandan, Şirket’in net finansman giderleri yıllık 10,8mn TL artışla 13mn TL olmuştur. 1,9mn TL’lik net vergi gideri sonrasında net dönem karı 17,5mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
Şirketin 2021 yılı net dönem karı 50,1mn TL olmuştur. 2020’deki net dönem karı 36,5mn TL idi.
Borusan Mannesmann Boru (BRSAN, Negatif): Şirket 2021 yılının son çeyreğinde 126,8mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde Şirket 90,1mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Satış gelirleri son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %148,3 oranında artmış ve 2,6 milyar TL olmuştur. Diğer taraftan, Şirket maliyetlerdeki görece yüksek artışa bağlı olarak 4Ç2021’de 13,1mn TL brüt zarar kaydetmiştir. 4Ç2020’deki brüt kar 171,6mn TL idi. Borusan’ın operasyonel giderleri aynı dönemde %45,1 oranında artmış ve 139,4mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden de 69,7mn TL net gelirin ardından faaliyet zararı 82,8mn TL’yi göstermiştir. 4Ç2020’deki faaliyet karı 128mn TL idi. Ek olarak, Şirket’in net finansman giderleri yıllık 23,5mn TL artışla 77,8mn TL olmuştur. 31,3mn TL’lik net vergi geliri sonrasında ana ortaklık net dönem zararı 126,8mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
Son çeyrekteki zarara karşın Şirket’in 2021 yılı ana ortaklık net dönem karı 94,3mn TL’yi göstermiştir. 2020 yılında 10,5mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydedilmişti.
Banvit Bandırma Vitaminli Yem Sanayi (BANVT): JCR Eurasia Rating, gerçekleştirdiği kredi derecelendirme sürecinde Banvit Bandırma Vitaminli Yem Sanayii A.Ş.’yi yatırım yapılabilir kategorisi içerisinde değerlendirmiş, Uzun Vadeli Ulusal Kredi Derecelendirme Notunu ‘AA-‘ olarak, Görünümü “Stabil”, Kısa Vadeli Ulusal Kredi Derecelendirme Notunu “J1+(tr)”, Görünümünü “Stabil” olarak belirlemiştir.
Escar Turizm Taşımacılık (ESCAR): Şirketin daha önce kamuoyuyla paylaşmış olduğu İkinci El Araç Satış Şubesi’nin açılış tescil işlemleri tamamlanmış olup Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Jantsa (JANTS): Şirketin Yönetim Kurulu hisse başına brüt 0,90TL kar payı (net 0,81TL) dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar vermiştir. Son kapanış fiyatına göre temettü verimi %1,5 olarak hesaplanmaktadır.
Karel Elektronik Sanayi (KAREL): Şirket, T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin IP Tabanlı Sayısal Askeri Sahra Santrali ihtiyacını karşılamak üzere 4,5mn USD bedelle sözleşme imzalamıştır İmzalı sözleşmenin Şirket’e ulaştığı ve söz konusu santrallerin teslimatlarının 18 ay içerisinde yapılmasının planlandığı açıklanmıştır.
Reysaş GYO (RYGYO): Şirket portföyünde yer alan İstanbul’daki 14.134m2 arsa üzerinde bulunan 18.576,29m2‘lik deponun açık alan ve ofis dahil 16.150m2 depolama alanını “Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.”ye 1 seneliğine kiraya vermiştir. Şirket, kiraya verilen depodan 1 senede yaklaşık 9mn TL+KDV gelir elde edeceğini açıklamıştır.
Ayrıca Şirket, portföyünde yer alan İstanbul’daki 25.053,36m2 arsa üzerinde bulunan 33.424,36m2‘lik deponun 17.655m2‘lik depolama alanı “Adel Kalemcilik Ticaret ve Sanayi A.Ş.”ye 3 seneliğine kiraya verilmiştir. Kiraya verilen depodan 3 senede yaklaşık 45mn TL+KDV gelir elde edileceği açıklanmıştır.
Selçuk Gıda (SELGD): Şirketin Aydın ili, Germencik ilçesi’nde bulunan yatırım amaçlı gayrimenkulü üzerindeki Konut + Ticari olmak üzere Toplamda 5573 m2’lik inşaat projesi ile ilgili yapı ruhsatı alınmıştır. Tüm kanuni prosedürler ve belgelendirmeler tamamlanmış olup temel ve hafriyat aşamasına geçilmiştir.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (KLNMA): Banka sermaye yapısının güçlendirilmesi amacıyla Türkiye Varlık Fonu’na bağlı TVF Piyasa İstikrar ve Denge Alt Fonu’ndan (PİDF) 1,5 milyar TL tutarında sermaye benzeri kredi sağlaması hususunda uygunluk görüşünün alınmasını teminen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na başvuru yapılmasına karar verilmiştir.
FAİZ PİYASALARI
Çarşamba günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %14 seviyesinde gerçekleşti. TCMB dün 75 milyar TL’lik (%14’ten, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise haftalık repo ihaleleri kaynaklı 348 milyar TL oldu.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi dün güne %1,73 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,70-%1,91 bandında hareketin ardından %1,88 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisi genelinde yükselişler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta 10 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 15 baz puana varan yükselişler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi