SABAH STRATEJİSİ
Küresel piyasalar haftaya pozitif risk iştahıyla başlıyorlar. Geçen hafta petrol fiyatlarındaki sert hareketlerle baskı altında kalan küresel borsa endeksleri, bu sabah petroldeki düşüşe karşın alıcılı bir görüntü sergiliyorlar. S&P500 vadelileri %1 civarında artıda seyrederken, Asya borsaları Japonya öncülüğünde pozitif bölgede işlem görmekteler. Bu hafta sonu koronavirüs eğrisinde yataylaşmanın belirginleşmesiyle dünyanın birçok ülkesinde ekonomilerin aşamalı olarak açılacağına yönelik açıklamalar ve bugün Japonya Merkez Bankası’nın sınırsız tahvil alım kararı piyasalardaki risk iştahını destekleyen unsurlar olarak sıralanabilir. Türkiye’de de son üç günlük koronavirüs rakamları oldukça olumlu bir tabloya işaret ediyorlar. Bu gelişmeler ve fiyatlamalar kapsamında, geçen hafta görece dar bir bantta hareket eden BIST100 endeksinin güne alıcılı bir görüntüyle başlamasını ve gün içerisinde de alıcılı bir görüntü sergileyerek 101,1bin seviyesine doğru yükseliş kaydedebileceğini öngörüyoruz.
MAKROEKONOMİ
ECB ve Fed toplantısının takip edileceği bu hafta Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) bugün piyasalara yön verdiğini görüyoruz. BOJ’un sınırsız tahvil alım kararı ve küresel anlamda ekonomilerinin kademeli bir şekilde tedbirlerini gevşetebileceğinin gözlenmesi bugün risk iştahını olumlu etkiliyor. BoJ, maksimum şirket tahvil/bono alım taahhüdünü de 7 trilyondan 20 trilyon yene çıkardı. Bilanço sezonu bu hafta Amazon, Barclays, Facebook, Microsoft ve Samsung gibi şirketlerle devam ediyor. Bu hafta salgının etkisini görebileceğimiz birçok veri açıklanacak, özellikle ülkelerin birinci çeyrek büyüme rakamlarını izleyeceğiz. Cuma günü açıklanacak ABD ISM imalat verisi de dikkate değer. Bu arada Güney Kore, ölmüş olabileceği söylentileri çıkan Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un “hayatta ve sağlının yerinde” olduğunu bildirdi. Trump ise, ABD’de yapılan koronavirüs testlerindeki pozitif sonuç oranının son 1 haftada %38’den %28’e düştüğünü belirtti. Yurt içinde haftanın öne çıkan gelişmesi ise TCMB Enflasyon Raporu olacak. TCMB’nin yıl sonu %8,2 olan enflasyon tahminini döviz kurundaki artışa karşın petrol fiyatlarındaki düşüşü ve talep zayıflığını dikkate alarak aşağı çekmesi bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, bu hafta 3 ihale ve kira sertifikası ihracı gerçekleştirilecek.
- Çarşamba günü Fed toplantısı bulunmakta. ABD ekonomisinde salgın öncesi en iyi noktalardan biri olan işsizlik rakamlarında, işler tersine dönmüş durumda. Son 5 haftada işsizlik maaşı için başvuran kişi sayısı 26 milyon kişiyi aştı. Perakende satışlar ve sanayi üretimi gibi veriler tarihin en büyük düşüşlerini gerçekleştirdi. Petrol fiyatlarında negatif rakamlar görüldü. Piyasalar, Fed’in son ekonomik gelişmelere ilişkin düşünceleri ve atmayı düşündüğü adımlar açısından ipucu arayacak. Faizlerde bir değişiklik yapması beklenmiyor. Fed son iki toplantısını olağanüstü toplanarak yapmış ve toplamda 150 baz puan faizleri indirmiş ve dolar likiditesini artırıcı ve kredi kanalının açık tutulması adına önlemler almıştı. Çarşamba günü ayrıca ABD’nin GSYH 1.çeyrek büyüme verisinden ekonominin ne kadar etkilendiğine dair ipucu aranacak. Beklentiler yıllıklandırılmış -%3,7 azaldığı yönünde, ekonominin 2.çeyrekte daha sert daralması beklenmekte aslında bir bakıma bu da teknik resesyona girmiş anlamına gelecek. Ayrıca perşembe günü enflasyon için gösterge niteliğindeki PCE deflator ve salı günü nisan ayı Conference Board Tüketici Güven Endeksi ve imalat sanayine ilişkin anketler izlenecek. Bu çerçevede pazartesi Dallas Fed, salı Richmond Fed, perşembe Chicago Fed, cuma günü ise ISM PMI takip edilecek ayrıca son haftalarda olduğu gibi işsizlik maaşı başvuruları önemli olacak.
- Avrupa tarafında da öncü 1.çeyrek GSYH büyüme verileri önemli olacak. Bu dönemde öncül PMI verileri daralmayı işaret etmişti. Ayrıca perşembe günü ECB’nin para politikası toplantısı bulunmakta. Zaten halihazırda negatif olan politika faizinin değişmesi beklenmiyor, fakat geçen hafta beklenenden kötü gelen PMI verileri sonucunda ek genişlemeci tedbirlere başvurup başvurmayacağı ve Lagarde’nin toplantı sonrası mesajları piyasalarca izlenecek. Ek tedbir olarak telaffuz edilenlerden biri ise ECB’nin Avrupa bankaları için yeni fonlama ve kredi kolaylıkları açıklaması yönünde. Ayrıca perşembe günü salgının istihdam piyasasına etkilerini görebilmek için Avrupa Bölgesi’ne ilişkin mart ayı işsizlik rakamı ve nisan ayına ilişkin Almanya’nın işsizlik rakamlarındaki değişim takip edilecek. Her ne kadar istihdam piyasasına yönelik alınan katı tedbirler ve kısa dönemli çalışma düzeni işsizlik rakamlarında ABD gibi dramatik değişiklikler görmemize engel olsa da yukarı yönlü artış kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca perşembe günü Avrupa Bölgesi’ne ilişkin nisan ayı enflasyon rakamları izlenecek. Petrol fiyatlarının düşük seyri ve talep eksikliği nedeniyle doğal olarak deflasyonist baskılar görülecektir. Salı günü de İsveç Merkez Bankası’nın toplantısı bulunmakta. Negatif faizlerden bir süre önce çıkmasına rağmen artan ekonomik baskılarla tekrar negatif faiz bölgesine dönüp dönmeyeceği izlenecek.
- Asya tarafında ise gündemde nisan ayına ilişkin Çin PMI verisi bulunmakta. Şubat ayında Çin PMI verileri dip yaptıktan sonra mart ayı PMI’ları toparlanma sinyalleri verilmişti. Nisan ayı PMI verileriyle 2.çeyrek itibarıyla normalleşmenin sürüp sürmediğine dair sinyal aranacak. Bugün açıklanan verilere göre Çin’de mart ayında sanayi karları daralmayı sürdürse de ocak ve şubat ayına göre daralma hızını azalttı. Ocak-şubatta %38,3 düşen sanayi karları, martta yıllık %34,9 geriledi. Salgının merkezinin Asya’dan ABD’ye kaymasıyla tüketici tarafının buna nasıl cevap verdiği perşembe günü açıklanacak nisan ayına ilişkin Japonya tüketici güveni anketinde izlenecek.
Yurt içinde ise çarşamba günü nisan ayı ekonomik güven endeksi, perşembe günü ise mart ayına ilişkin dış ticaret dengesi ve TCMB tarafından Enflasyon Raporu açıklanacak. Ayrıca perşembe günü açıklanacak yabancı turist sayısından da salgının cari işlemler tarafında hizmet gelirlerini ne kadar etkilenebileceğine dair ipucu aranacak. Perşembe günü TCMB’nin PPK toplantı özeti de yayınlanacak. Bunun yanında, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 3 Aylık İç Borçlanma Stratejisi Raporu da yayınlanacak. Çarşamba günü ise Moody’s’in, koronavirüs salgınının Türkiye ekonomisine etkileri üzerine web semineri bulunuyor.
- Ekonomik güven endeksi; perakende güven endeksi, hizmet sektörü güven endeksi, tüketici güven endeksi, inşaat sektörü güven endeksi ve reel kesim güven endeksinden ağırlıklandırılarak elde edilen endekstir. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endekslerinde aylık hizmet sektörü %50,1, perakende ticaret sektörü %26,0 ve inşaat sektörü %42,2, tüketici güven endeksi %5,8 azaldı. Reel Kesim Güven Endeksi ise %36,3 gerileyerek 62,3 seviyesine geriledi. Bu bilgiler ışığında ekonomik güven endeksinin de 91,8 seviyesinden 60 seviyesinin altına gerilediğini düşünmekteyiz.
- Perşembe günü ise mart ayına ilişkin dış ticaret rakamları izlenecek. Şubat ayında -2,98 milyar dolar açık vermişti. Ticaret Bakanlığı’nın mart ayı geçici dış ticaret istatistiklerine göre ise, ihracat martta geçen yılın aynı ayına göre %17,8 azalarak 13,4 milyar dolara gerilerken, ithalat %3,1 artarak 18,8 milyar dolara çıkmıştı. Söz konusu dönemde dış ticaret açığı ise %181,8 artışla 5,40 milyar dolar seviyesine yükselmişti. TÜİK’in açıklayacağı nihai verinin ise bu miktarda olması bekleniyor. Mart ayı ortasından itibaren salgının etkisini daha net gözlemledik. Bundan dolayı nisan ayı dış ticaret verilerinde daha net baskı görebiliriz.
Yurt içi tarafta cuma günü reel kesim güven endeksi ve sektörel güven endeksleri takip edildi. Nisan ayında anket göstergeleri salgının etkisini tam anlamıyla göstermeye başladı. Küresel ölçekte tecrübe ettiğimiz PMI’lardaki ve çeşitli ülkelerin güven endekslerindeki düşüşe benzer şekilde, alınan tedbirlerin ve daralan küresel ekonomik aktivitenin ekonomimize yansımasına şahit olduk. Fakat sert düşen güven endekslerinin, tedbirlerin Ramazan ayından sonra kademeli olarak kaldırılması halinde Çin’deki verilere benzer şekilde toparlanma göstermesini bekleyebiliriz. TCMB Başkanı Uysal da 2.çeyrek bitimiyle ekonomik toparlanmanın başlayabileceğini vurgulamıştı.
- Mevsimsel etkilerden arındırılmış reel kesim güven endeksi, nisan ayında 98,8 seviyesinden %38,8 düşerek 62,3 seviyesine geriledi. Bu rakam 2009 Ocak ayından beri görülen en düşük rakam.
- Arındırılmış verilerle kapasite kullanım oranı ise üretimin, alınan tedbirlerle yavaşlamasının sonucu olarak aylık %18,8 gerileyerek %61,9 seviyesine geriledi.
- Sektörel güven endekslerinden; hizmet, perakende ve inşaat sektör güven endeksinde sert düşüşler gözlendi. Global ölçekte bu anlamda hizmet tarafının daha fazla etkilendiği görülmekteydi. Bizde de hizmet sektörü güven endeksi, küresel ölçekte gözlenen durumla uyumlu olarak %50,1 düştü.
ŞİRKET HABERLERİ
Türk Traktör (TTRAK, Pozitif): Şirket’in 1Ç2020’deki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre 76,4mn TL artarak 84mn TL’ye yükselmiştir. Piyasa beklentisi de şirketin bu çeyrekte 77mn TL net dönem karı açıklaması yönündeydi. Satış gelirleri 1Ç2020’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,6 oranında artan şirketin brüt karı aynı dönemler itibariyle %110 oranında artarak 201,4mn TL olmuştur. Brüt kar marjı ise 5,2 puan yükselişle %16,9’u göstermiştir. Operasyonel giderleri %18,3 oranında artan şirket, 4,4mn TL diğer faaliyet geliri yazmış ve 114,8mn TL esas faaliyet karı kaydetmiştir. Faaliyet kar marjı 2,4 puan artışla %9,6 olmuştur. Türk Traktör’ün 1Ç2020 FAVÖK’ü 145mn TL ile 1Ç2019’un %184 üzerinde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan FAVÖK marjı 5,9 puan iyileşmeyle %12,1 olmuştur. Finansman giderleri %41,9 azalarak 33,5mn TL’ye gerilemiştir. Şirketin yılın 1. çeyreğindeki net kar marjı 6,1 puan artarak %7,1’e yükselmiştir.
Türk Traktör 2020 yılı Türkiye traktör pazarı beklentisi olan 28-33bin adeti sabit tutmuştur. İç piyasaya toplam traktör satış adet beklentisi 12,5-15,5bin adetle yine aynı kalmıştır. Diğer taraftan, Covid-19 salgını nedeniyle ihracat pazarlarında yaşanan daralmadan dolayı 2020 yılı ihraç traktör satış beklentisi 10-12,5bin adet (önceki 14-15,5bin) aralığına çekilmiştir. Ayrıca yenileme ve modernizasyon yatırım planları gözden geçirilmiş ve sene sonu yatırım harcaması beklentisi 175-225mn TL aralığından aşağı yönlü revize edilmiş ve 150-200mn TL aralığına çekilmiştir.
Kordsa Teknik Tekstil (KORDS, Nötr): Şirket Covid-19 salgını nedeniyle, önümüzdeki günlerde Tayland (Thai Indo Kordsa) ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kord bezi üretim tesislerinde (Laurel Hill) üretimin çalışma şekli ile ilgili değişiklikler yapılmasına karar verildiğini duyurmuştur. Buna göre, Thai Indo Kordsa üretim tesisi, 25 Nisan 2020 tarihi itibari ile 2 hafta süreyle 7 Mayıs 2020 tarihine kadar üretime ara verecektir. Laurel Hill üretim tesisi ise 28 Nisan 2020 tarihi itibari ile 2 hafta süreyle 11 Mayıs 2020 tarihine kadar üretime ara verecektir. Bu süre boyunca önceden alınmış siparişlerin sevkiyatına devam edileceği bildirilmiştir.
Tekfen Holding (TKFEN, Nötr): Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 13. madde gereği şirket daha önce açıkladığı kar payı dağıtımı kararında değişiklik yapmıştır. Buna göre şirket hak sahiplerine kar paylarını tek seferde ödemek yerine 3 taksitte ödeyecektir. 1. Taksit 27.04.2020 tarihinde brüt 0,5763400 TL (Net 0,4898890 TL), 2. Taksit 24.09.2020 tarihinde brüt 0,3842266 TL (Net 0,3265926 TL)ve 3.Taksit 01.10.2020 tarihinde brüt 0,1921133 TL (Net 0,1632963 TL) olacak şekilde ödenecektir. Şirket daha önce açıkladığı toplam kar payı dağıtımı tutarında değişiklik yapmamıştır.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Hazine garantili KGF kefaletli İş’e Devam desteği kapsamında 119.804 firmaya 107,4 milyar lira finansman tahsis edildiğini duyurdu. Cumartesi günü Twitter’dan video mesajı paylaşan Albayrak koronavirüs salgını etkilerine karşı açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamında atılan adımların toplam tutarının 200 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Federal-Mogul İzmit Piston (FMIZP): Covid-19 (Corona) Virüsü etkilerini azaltmaya yönelik alınan önlemler çerçevesinde; otomotiv üreticilerine yapılan satış ve teslimat süreçlerindeki aksamaların devam etmesi sebebiyle, Kocaeli İzmit ilçesindeki fabrikanın üretim faaliyetlerine ara verme süresi 05 Mayıs 2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Kocaeli Arslanbey ilçesindeki fabrikası ise 13 Nisan 2020 tarihinde başladığı üretimine devam etmektedir.
İzmir Demir Çelik (IZMDC): Şirket, Covid-19 salgınının etkisi neticesinde daha önceki açıklamalarında belirttiği üzere alınan önlemler kapsamında Çubuk haddehane, Profil Haddehane ve Çelikhane bölümlerinde üretime ara vermiş, 21.04.2020 tarihinde Şirket operasyonlarının devamlılığını sağlamak üzere Çubuk haddehanesinde iki vardiya ve Profil Haddehanesinde iki vardiya olacak şekilde gerekli tüm sağlık önlemleri alınarak üretime başlamıştı. Dinamik olan süreçte yapılan değerlendirmeler sonucu Çelikhane bölümünde de gerekli tüm sağlık önlemleri alınarak üretime başlanması kararlaştırılmıştır.
Yünsa Yünlü (YUNSA): Şirket 30 Mart 2020 tarihli Özel Durum Açıklaması ile Covid-19 virüs salgını kapsamında hem çalışanların ve ailelerinin sağlığını hem de toplum sağlığını korumak amacıyla 1 Nisan 2020 tarihinden başlayarak minimum 12 gün tüm faaliyetlerine ara vereceğini açıklamıştı. Bu geçen sürede gelişmeleri de değerlendiren şirket, Çerkezköy’deki fabrikasında 27 Nisan 2020 tarihinde kademeli olarak üretimin başlatılmasına karar vermiş olup, 4 Mayıs 2020 itibarıyla da tüm işletmenin faaliyete geçmesini beklediğini açıklamıştır.
Yükselen Çelik (YKSLN): Yükselen Çelik açıkladığı bilgi bülteninde aşağıdaki hususlara yer vermiştir:
-Yerli demir çelik şirketlerinin ihracatlarında önemli düşüşler beklendiğini belirten şirket İhracatın, Şirket özelinde, toplam satış gelirleri içindeki payının %2’den az olması nedeniyle, bu daralmadan neredeyse etkilenmeyeceğini; ancak bununla birlikte 2020 yılı 4. Çeyreği itibariyle ihracata başlama ve belirlenen bir takım ihracat hedeflerimize ulaşmasının gerçekçi olmadığının öngörüldüğünü açıklamıştır.
– Şirket için önem arz eden otomotiv, otomotiv yan sanayi, kalıp ve makine üreticilerinin faaliyetlerinde yaşanan aksamalar, Vasıflı Çelik sektöründe bir talep daralmasını beraberinde getirdiği vurgulanmıştır.
– Şirket, 2020 yılı 1. Çeyrek kesin mali verilerinin yasal takvime uygun olarak en geç 01 Haziran 2020 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda açıklanması hedeflemektedir.
-Şirket, ‘Tedarik Zinciri’ yönetiminde çok erken ve çabuk davranmış ve erken alınan önlemler sayesinde bir gün bile hammadde sıkıntısı yaşamadığını vurgulamıştır. Özellikle tedarik zinciri yönetiminde doğru zamanda aldığı aksiyonlar neticesinde, bu tür bir sorunla karşılaşmayı beklememektedir.
-Çek ve senet dolaşımında yaşanan yavaşlamaya bağlı olarak birtakım şirketlerin açık hesap ödemelerinin vadelerinde gecikme yaşanma ihtimali ve olası şüpheli alacak durumlarının ortaya çıkması ihtimaline bağlı olarak Şirket, şirket aktiflerinin ve varlıklarının korunması amacıyla, 14 Mart 2020 itibariyle; DBS (Doğrudan Borçlandırma Sistemi) veya Kredi Sigortası (Euler Hermes Sigorta teminatı) dışındaki çekli ve vadeli satışlarını yavaşlatma kararı almıştır. Bu iki metotla teminat sunmayan müşterilerden alternatif teminat modelleri (avalli poliçe, teminat mektubu veya benzeri) talep edilmektedir. Şirket, başarıyla yürüttüğü tahsilat yönetimi neticesinde son 3 yıldır alacakların tahsilatında hiçbir hasar vermediğini veya şüpheli alacak durumuna düşmediğini açıklamıştır.
-Uzun yıllardır sürdürdüğü kredi sigortası ve DBS’li satışların toplam cirodaki payının artması ve bu sayede yaşanabilecek hasarların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Ancak bu nedenle şirketin bazı müşterilere ürün veya hizmet satışında azalma görülebilir. Bu bağlamda söz konusu olan ciro düşüşü ‘muhtemel şüpheli alacakların önüne geçilmesi’ amacıyla bilinçli olarak yapılmaktadır. Şirket, cirodan çok, kar odaklı olarak çalışmaktadır. Cironun böyle bir kriz döneminde riskli şekilde artması yerine, şirket, aktiflerinin ve karının yükselmesinin öncelikli hedefi olduğu belirtilmiştir.
– Şirket, rakip şirketlerde yaşanan ‘tedarik zinciri’ sorunun, kendi açısından söz konusu olmadığını belirtmiştir.
-Şirketin net nakit pozisyonu 2020 1. Çeyrek sonu itibariyle devam etmektedir. Net Nakit pozisyonunun (şirket lehine çok avantajlı ve toplu bir hammadde alım kararı oluşmaması durumunda) 2020 yılının sonunda da devam edeceği öngörülmektedir. Bu bağlamda 2020 1. Çeyrek ve 2020 2. Çeyrek dönemlerinde finansal giderlerin bir önceki yılın aynı dönemine nazaran önemli ölçüde azalacağı ve muhtemelen net finansal gelirlerin oluşarak karlılığı pozitif etkilemesi tahmin edilmektedir. Şirket, önemli bir döviz açık pozisyonu bulunmamakta olduğunu, mevcut durumda döviz kısa pozisyonumuz cironun %5’inden az olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte döviz kurundaki artışlar hammadde tedarik fiyatlarını yükseltmekte ve döviz bazında satışını yapmadığı ürünler özelinde karlılığı olumsuz olarak etkileyebilmektedir. 2020 yılı birinci çeyreğinde %13 civarında gerçekleşen döviz kuru artışı geçen yılın aynı döneminde %5’in altında kalmıştır. Şirketin herhangi bir döviz cinsinden kredisi bulunmamaktadır. Bahsi geçen (cironun %5’inden az olan) açık pozisyonu tamamen hammadde tedariki kaynaklıdır. Buna bağlı olarak döviz kurundaki artış finansal yükümlülükleri ve giderleri artırmamaktadır.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, TCMB’nin 100 baz puan faiz indirimi sonrası %9,13 seviyesinden %8,99 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 126,3 milyar TL ile 110,5 milyar TL’si repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın 15,8 milyar TL’si %7,75’den piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dar banttaki hareketini sürdürüyor ve bugün sabah saatlerinde %0,62’lerde bulunuyor.
Yurt içi tahvil piyasasında, küresel çapta doların güçlenmesi ve TL dahil birçok GOÜ para biriminin baskı altında kalmasına karşın, TCMB’nin politika faizini 100 baz puan indirmesi ve yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğunu bildirmesinin oluşturduğu iyimserliğin ve bankaların aktif rasyosu kaynaklı talebinin etkisiyle, cuma günü verim eğrisinin tüm vadeli kısımlarında düşüşler sürdü. Bu kapsamda, 2 gösterge kağıdın faizi günlük bazda 65 baz puanlık düşüşle %8,80 seviyesine geriledi. 5 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 43 baz puanlık düşüşle %11,68 seviyesine geriledi ve 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise günlük bazda 62 baz puanlık düşüşle %11,84 seviyesine geriledi. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık değişimine bakıldığında ise, 2 gösterge kağıdın faizinin haftalık bazda 342 baz puanlık düşüş gösterdiği, 5 yıllık gösterge kağıdın faizinin 234 baz puanlık düşüş ve 10 yıllık gösterge kağıdın faizinin ise 229 baz puanlık düşüş sergilediği gözleniyor.
Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, bu hafta 3 ihale ve kira sertifikası ihracı gerçekleştirilecek. Buna göre, bugün 2 ihale düzenlenecek. İlk ihalede, 5 ay vadeli hazine bonosunun yeniden ihracı yapılacak. İkinci ihalede ise 7 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli ve değişken faizli devlet tahvilinin yeniden ihracı gerçekleştirilecek. Yarın ise tahvil ihalesi düzenlenecek ve kira sertifikası ihracı da yapılacak. İhalede, 2 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvilinin yeniden ihracı gerçekleştirilecek ve 6 ay vadeli kira sertifikasının doğrudan satışı olacak.