Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (25.11.2021)

SABAH STRATEJİSİ

ABD on yıllık tahvil faizinin daha fazla yükselmemesinden destek bulan büyüme hisseleri öncülüğünde ABD borsalarında dün toparlanma gözlendi. Bu sabah da vadelilerde %0,3 civarında yükselişler gözleniyor. Dünkü Fed tutanaklarında, enflasyondaki yükselişe sebep olarak talep kaynaklı görüşlerin ağırlık kazanmaya başlandığını gösterdi. Bu, bir taraftan daha hızlı “tapering”i gündeme getirse de diğer yandan ekonomideki momentumu göstermesi açısından pozitif ki bu da borsalar için olumlu. ABD piyasalarının Şükran günü nedeniyle kapalı olduğu günde Avrupa vadelileri de bu sabah yükselişte. Ralli havasının sürdüğü BIST100 de güne alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun banka yöneticileri ile görüşeceği haberi kurun 12’nin altına sarkmasına neden oldu. Haber öncesinde kur 12,25 civarında hareket ediyordu. Akşam vadelisi ise bu habere çok tepki vermese de BIST100’de yükseliş isteği devam edebilir. Hedef 1.850/55 bölgesinde. Kurdaki harekete bağlı olarak döviz geliri olan şirketler dün seans kapanışına doğru satışlarla karşılaşırken, bankalar kısmen pozitif ayrıştı. Günün önemli kısmında bu rotasyonun devam edebileceğini ancak kapanışa doğru döviz veya dövize bağlı geliri olan şirketlerin tekrar taleple karşılaşabileceğini tahmin ediyoruz.

MAKROEKONOMİ

Dün Fed’in 2-3 Kasım tarihli FOMC toplantı tutanakları yayınlandı. Fed üyeleri enflasyondaki yüksek seyir sürerse varlık alımı azaltımının hızlanabileceğini belirtmekte. Çoğu üye önümüzdeki sene fiyat baskılarının azalacağını düşünse de devam eden arz ve emek arzı nedeniyle enflasyon baskılarının daha önce düşündüklerine göre yavaşlamasının daha fazla zaman alacağını vurgulamakta. Ayrıca üyeler arasında fikir ayrılıkları belirginleşmekte. Şahin üyeler enflasyonun yüksek seyredeceği vurgusu ile daha hızlı sıkılaştırma isterken, diğer üyeler gelen verilere göre ve sabırlı davranılması gerektiğini belirtmekte. Büyüme ile ilgili ise 2022’de sağlam bir büyüme beklentilerini dile getirirken, aşağı yönlü risklere vurgu yapılmakta.

ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekte büyüme hızı yıllıklandırılmış çeyreklik bazda %2’den %2,1’e sınırlı yukarı yönlü revize edildi, ikinci çeyrekte ise %6,7 büyümüştü. Üçüncü çeyrekte büyüme hızının yukarı yönlü revize edilmesinde; özel stok yatırımı, kişisel harcamalar, yerel yönetim harcamaları ve konut dışı sabit yatırımlardaki artışlar etkili oldu; söz konusu artışlar ise konut sabit yatırımı, federal hükümet harcamaları ve ihracattaki düşüşlerle kısmen dengelendi. Diğer yandan, çekirdek PCE fiyat endeksi yılın ikinci çeyreğinde %6,1’e yükselmesinin ardından yılın üçüncü çeyreğinde %4,5’e geriledi.

Ayrıca ABD’de dayanıklı mal siparişleri ekim ayında artış beklentisine karşın %0,5 düşüş kaydetti. Aylık bazda en sert düşüşler, savunma dışı uçak ve parçaları (%14,5) ve savunma amaçlı uçaklar ve parçaları (%21,8) siparişlerinde görüldü. İşletme yatırımları için göstergelerden biri olan uçak hariç savunma dışı sermaye malları siparişleri ekimde aylık %0,5’lik tahminlerin üzerinde %0,6 arttı, söz konusu veri, sermaye yatırımlarının yılın son çeyreğine güçlü başlangıç yaptığına işaret etti.

Bunun yanında, ABD’de ekim ayına ilişkin kişisel tüketim harcamaları (PCE) deflatör ve kişisel gelirler ve harcamalar verileri takip edildi. Fed’in enflasyon göstergeleri olarak izlediği PCE deflatör ekimde yıllık bazda %4,4’ten %5’e ve çekirdek PCE deflatör de %3,7’den %4,1’e yükselerek fiyat baskılarının artarak devam ettiğini gösterdi. ABD’de ekim ayına ilişkin kişisel gelirler aylık bazda %0,5 artışla yeniden yükseliş sergilerken, kişisel harcamaların artış hızı ise %0,6’dan %1,3’e yükseldi. Özellikle, ücret ve maaşlardaki artışlar ve temettü ve faiz geliri ile kişisel gelirlerde son üç ayın en büyük artışı görüldü, buna karşın pandemi ile ilgili işsizlik programlarından gelen destekleme ödemelerdeki düşüşlerle federal hükümetin ek sosyal yardımlarının düşmesi kişisel gelirlerdeki artışı sınırladı. Kişisel harcamalarda ise ekimde artan fiyatlara rağmen art arda beşinci ayda artış sürdü ve son 7 aydaki en büyük yükseliş görüldü. Ekim ayındaki kişisel harcamalardaki artışta, hem mallar hem de hizmetler kalemlerindeki artışlar etkili oldu, özellikle bu artışa motorlu taşıtlar ve parçaları ile uluslararası seyahat harcamaları öncülük etti.

Diğer yandan, ABD’de 20 Kasım haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvuruları 199 bin kişi seviyesine gerileyerek beklentilerin üzerinde düşüş kaydetti ve Kasım 1969’dan bu yana en düşük seviyede.

Ayrıca ABD’de kasım ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi nihai verisi açıklandı. Kasım ayına ilişkin tüketici güven endeksi, 67,4’e kısmi yukarı yönlü revize edildi, buna karşın Kasım 2011’den bu yana en düşük seviyelerdeki seyrini sürdürdü. Alt endekslere bakıldığında, cari koşullar ve beklentiler endeksleri hafif yukarı yönlü revize edildi. Önümüzdeki yıl için enflasyon beklentileri bir önceki aydaki %4,8’den %4,9’a yükselirken, uzun vadeli beklentiler ise %2,9’dan %3’e çıktı. Tüketiciler, kendi mali durumlarının yanı sıra genel ekonomiye ilişkin beklentiler konusunda son on yıllık döneme göre daha az iyimser olduklarını belirttiler. Tüketici güvenindeki zayıf seyrin, hızla yükselen enflasyon ve tüketicilerin bütçelerine yönelik enflasyonist baskılar kaynaklı zararı etkin bir şekilde telafi edecek politikaların geliştirilmemesinden kaynaklandığı görüldü.

Bunun yanında, ABD’de ekim ayına ilişkin yeni konut satışlarının aylık bazda artış hızı %7,1’den %0,4 seviyesine yavaşladı. Yeni konut satışlarındaki yavaşlamada, ilk kez konut satın alacak alıcılar için yüksek fiyatların etkili olduğu görüldü.

Kasım ayında Almanya IFO iş dünyası endeksi artan vaka sayıları, girdi tedariki ve arz kısıtlarına yönelik endişelerin yanında enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve enflasyonist baskılarla 96,5 seviyesine geriledi. Böylece endeks aralıksız şekilde son beş aydır düşüşünü sürdürdü ve nisan ayından bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Cari duruma ve beklentilere ilişkin endeksler düşmekte.

Yurt dışı tarafta bugün veri takvimine bakıldığında,

Avrupa tarafında, TSİ 15.30’da ECB tarafından 28 Ekim tarihli para politikası toplantısına ilişkin tutanaklar yayınlanacak. ECB ekim ayındaki toplantısında beklentilerle uyumlu olarak faizlerde ve varlık alım programında bir değişiklik yapmamıştı. PEPP’in daha ılımlı hızda ve en azından Mart 2022’ye kadar devam edeceği vurgulanmıştı. Toplantı sonrası konuşan ECB Başkanı Lagarde ise enerji fiyatlarındaki artışa vurgu yaparak enflasyonun kısa vadede yükseleceğini fakat enflasyonu etkileyen geçici unsurların hafiflemesiyle önümüzdeki yıl düşeceğini belirtmişti. ECB tutanaklarında PEPP kapsamındaki varlık alımlarının ne zaman sona ereceği ve varlık alımlarının seyrine ilişkin ipuçları önemli olacaktır.

Bunun yanında, TSİ 10’da Almanya’da aralık ayına ilişkin GfK tüketici güveni verisi açıklanacak. Kasım ayına ilişkin GfK tüketici güveni 0,4’ten negatif bölgeye geçmesi beklenirken 0,9 seviyesine yükselerek nisan ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Aralık ayına ilişkin tüketici güveninin ise son dönemde artan koronavirüs vaka sayıları, kısıtlayıcı tedbirlere ilişkin endişeler ve artan enflasyonist baskılar nedeniyle -1 seviyesine gerilemesi bekleniyor.

Diğer yandan, TSİ 16.30’da ECB Başkanı Christine Lagarde’ın ve TSİ 11’de ECB Yönetim Kurulu Üyesi Francois Villeroy’un konuşmaları takip edilecek.

Bunun yanında, TSİ 11.30’da İsveç Merkez Bankası’nın politika faiz oranını %0 seviyesinde sabit tutması bekleniyor. Gelecek sene enflasyonun düşeceği beklentisi ile faizlerin 2024’e kadar değiştirilmesi beklenmiyor.

Yurt içi tarafta ise, TSİ 14’te TCMB’nin geçen haftaki Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin özetleri yayınlanacak. TCMB geçen hafta, politika faizini 100 baz puan indirimle %15 seviyesine çekmişti. Karar metninde, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirerek politika faizinin indirilmesine karar verildiği vurgulanmaktaydı. Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesinin beklendiğini ve bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını aralık ayında tamamlamayı değerlendireceklerini vurgulamıştı. Bu ifadeler ise aralık ayında ek bir faiz indirimi ile birlikte faiz indirimlerini tamamlayabileceğine işaret ediyordu.

Ayrıca bugün TCMB tarafından haftalık DTH, rezerv ve sermaye hareketleri istatistikleri yayınlanacak.

  • TCMB Analitik Bilanço verilerine göre 19 Kasım haftasında toplam rezervin arttığını ve net rezervin azaldığını hesaplamaktayız. İlgili haftada toplam rezervin 0,7 milyar USD artarak 128,4 milyar USD’ye yükseldiğini, net uluslararası rezervin ise 3,5 milyar USD azalarak 25,1 milyar USD’ye gerilediğini öngörmekteyiz.
  • Yurt içi yerleşiklerin dolarizasyon hareketine BDDK’nın yayınladığı günlük verilerden de bakıyoruz. 19 Kasım haftasında (15 – 19 Kasım tarihleri arasında) toplam DTH miktarı 0,51 milyar USD artış (bireysel 0,59 milyar USD artış ve kurumsal 0,09 milyar USD azalış) kaydetti. Toplam YP mevduatın toplam mevduat içerisindeki oranı %57’den %59,3 seviyesine yükseldi. TL kredilerde haftalık %0,46 artış, YP kredilerde %0,43 azalış, toplam kredilerde ise kur etkisinden arındırılmış bazda baktığımızda %0,12 oranında artış görmekteyiz.

ŞİRKET HABERLERİ

Sabancı Holding (SAHOL, Nötr): Şirket Yönetim Kurulu’nun 09.11.2021 tarihli kararı ile başlatılan pay geri alım işlemleri kapsamında; Şirket tarafından 24.11.2021 tarihinde Borsa İstanbul’da pay başına 13,29 TL – 13,69 TL (ağırlıklı ortalama 13,41 TL) fiyat aralığından toplam 2mn TL nominal değerli SAHOL payları geri alınmıştır. Bu işlemlerle birlikte, 24.11.2021 tarihi itibarıyla geri alınan payların toplam nominal değeri 3,4mn TL olup, bu payların sermayeye oranı %0,1666’ya ulaşmıştır.

Tüpraş (TUPRS, Nötr): Şirket Stratejik Dönüşüm Planı kapsamında 2035’e kadar yaklaşık 5 milyar USD, 2050’ye kadar ise toplamda 10 milyar USD tutarında yatırım hedeflediğini açıkladı. Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, ilk aşama olarak Tüpraş’ın üretim faaliyetleri kaynaklı emisyonlarını 2030’da 2017’ye göre %27, devam eden yatırımlarla da 2035’te %35 azaltmayı hedeflediğini belirterek, “2050 itibarıyla ise karbon nötr olarak faaliyetlerimize devam etmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. Yelmenoğlu ayrıca, “(Yenilenebilirde) Hedeflediğimiz kapasiteyi oluşturmak ileride Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerine katılmamızı gerektirecek. Gelecekte o ihalelere katılacağız. Tüpraş’ın yıllık FAVÖK’ünün son 5 yıllık ortalamaya göre %30 artışla 2030’da 1,3 milyar dolar düzeyine ulaşacağını öngörüyoruz” şeklinde konuştu. (Kaynak: AA)

Şişe Cam (SISE, Nötr): Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s, Şişecam’ın Amerika Doğal Soda Küllü yatırımlarına ilişkin değerlendirmelerine yer verdiği 24/11/2021 tarihli yorumunda, yatırımlarının kısa vadede borçluluğu artıracak olsa da uzun dönemde rekabet avantajı yaratacağını ifade ederek, Şirketimizin kredi notunu “B2” ve görünümünü “negatif” olarak korumuştur.

SEKTÖR HABERLERİ

Akaryakıt: EPGİS’ten yapılan açıklamaya göre, benzinde litre başına 1,02, motorinde 1,06 ve LPG otogazda 65 kuruş zam yapıldı.

Telekomünikasyon: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 5G teknolojisinin yanında 6G sistemine de hazırlık yaptıklarını belirterek, “Çünkü teknolojik yeniliklerde söz sahibi olabilen ülkeler, kendi teknolojilerini kendileri üretebilen ve herkesten önce oyuna girebilenler olacaktır. Yerli ve milli uydu teknolojilerimizin desteğiyle de bilişim ve iletişimde bölgemizde lider, dünyada da önde gelen ülkeler arasında yerimizi alacağız” şeklinde konuştu. (Kaynak: AA)

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Gen İlaç (GENIL): Şirket, GEN üretim tesislerinde üretimi gerçekleştirilen, manyetik rezonans görüntüleme sistemlerinde tanı yapmada kullanılan “Gadobutrol Monohidrat” etken maddesini içeren, Genbutrol 15 mmol/15 mL ve Genbutrol 7,5 mmol/7,5 mL ürünlerinin ülkemizde ruhsatlandırma süreçleri tamamlandığını açıklamıştır. Ruhsatlandırma süreci tamamlanan ürünlerin, Şirketin satışlarına katkısının 2022 yılı için yaklaşık 41mn TL, 2023 yılı için yaklaşık 59mn TL ve 2024 yılı için yaklaşık 85mn TL olmasını hedeflemektedir.

Manas Enerji (MANAS): Şirket, İgdaş İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin açmış olduğu 260961 adet muhtelif doğalgaz sayacı alımı ihalesine kısmi teklif ile 23.11.2021 tarihinde katılmış ve 20 kalemden oluşan ihalenin 17 kalemine teklif verdiğini açıklamıştır. Manas Enerji, 16 kalemde en uygun teklif sahibi durumunda olurken, 16 kalemin toplam bedeli KDV hariç 29mn TL’dir. Kurumun ihale komisyon kararı henüz açıklanmamıştır.

Ral Yatırım Holding (RALYH): Şirketin Bağlı Ortaklarından Ral Yapı Mühendislik A.Ş. ile Özova Grup arasında Hatay İskenderun’da bulunan 3422 m2 arsa üzerine yapılacak olan ticaret ve ofis alanlarından oluşacak NEW TOWER Projesi için hasılat paylaşımı esasına göre sözleşme imzalanmıştır. Bağımsız bölüm satışlarından öngörülen hasılat bedeli 250mn TL ve sözleşmenin süresi 24 ay olarak açıklanmıştır.

Türk İlaç (TRILC): Devlet Malzeme Ofisi Tarafında Ankara Çankaya Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ihtiyacı olan PPD Tüberkülin 100 TU/2 ML intradermal Enjeksiyon Çözelti aşı ihalesi firma uhdesinde kalmıştır. İhale bedeli 3,36mn TL’dir.

FAİZ PİYASALARI

Çarşamba günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %15,36 seviyesinden %15,21 seviyesine geriledi. TCMB dün 29 milyar TL’lik (%15’ten, 7 gün vadeli) repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise tamamı haftalık repo ihaleleri kaynaklı 318,6 milyar TL oldu.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi dün güne %1,67 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,63-%1,69 bandında hareketin ardından %1,64 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisi genelinde faizlerde kısa vadeli tarafta yatay seyir gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise sınırlı değişimler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda verim eğrisinde faizlerde kısa vadeli tarafta yatay hareket gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 15 baz puana yaklaşan değişimler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi