SABAH STRATEJİSİ
Küresel borsalar haftaya pozitif bir görüntüyle başlıyor. ABD vadelileri bu sabah %0,5 civarında yükseliş kaydederken, MSCI Asya Pasifik endeksindeki yükseliş Çin öncülüğünde %1’e yakın. ABD’de düzenleyicilerin, ABD’de halka açılmak isteyen Çinli şirketlere yönelik incelemeleri artıracağını açıklamasının ardından Çin’in bu konu ile ilgili ABD ile görüşmeye açık olduklarını belirtmesi risk iştahını destekliyor. Çin’in bu adımı, piyasalarda risk iştahını azaltan regülasyon baskısının azalabileceğinin işareti olarak değerlendiriliyor. Buna ek olarak, Çin ekonomisinde zayıflamaya işaret eden veriler ve artan vaka sayıları sonrasında Çin’in ekonomiyi desteklemek için adımlar atacağı beklentileri ile ABD’de 550 milyar USD’lik altyapı paketi yasa taslağının Senato’dan geçme ihtimalinin artırması borsaları destekleyen diğer faktörler. Küresel borsalardaki görüntüye paralel olarak BIST100 endeksi de güne %0,5 civarında yükselişle başlayabilir. Endeks ağrılığı yüksek sanayi şirketlerine yönelik olumlu bilanço beklentileri dışında açıklanan bazı banka bilançolarının pozitif sürpriz yapması endeksi destekleyebilir. Teknik olarak da pozitif bir ivme yakalayan endeks gün içerisinde 1.400 seviyesinin üzerinde kalmak isteyebilir. Sıralı hedefler 1.405 ve 1.415 seviyelerinde. Yurtiçinde yarın açıklanacak temmuz ayı enflasyon verisi öncesinde bugün temmuz imalat PMI’ı takip edilecekken, yurtdışında hafta genelinde PMI’lar ve ABD’de cuma günkü tarım dışı istihdam verisi öne çıkıyor.
MAKROEKONOMİ
Haziran ayında ihracat aylık %20 artarak rekor yüksek seviye olan 19,8 milyar USD’ye yükseldi. Yılın yarısında 105 milyar USD gerçekleşen ihracatın bu yıl geneli için gelecek seneki OVP hedefi olan 200 milyar USD seviyesini aşabileceği görülüyor.
Temmuz ayında günlük verilere göre ihracatın hazirana göre yavaşladığını hesaplıyoruz, bayram tatili etkisiyle düşündüğümüz bu yavaşlamaya karşın 16,5 milyar USD civarında ve tarihsel ortalamaların üzerinde bir ihracat görebileceğimizi değerlendiriyoruz. Dolayısıyla küresel imalat sektörünün gücünü koruması ihracatın güçlü görünümünü sürdürmesine yardımcı oluyor.
İthalatta nisan ve mayıs ayındaki aylık düşüş ardından haziranda ertelenen talebin devreye girmesiyle aylık %10 artış görüyoruz. İç talepteki görünümün seyri için izlediğimiz enerji ve altın hariç ithalat, aylık %8 artışla iç talepte hızlanmaya işaret ediyor. Geçen sene dolarizasyonla birlikte artış kaydeden altın ithalatı, bu sene son 4 ayda tarihsel ortalamasının altında seyrediyor, ancak aylık %74 artış dikkatimizi çekiyor. İlk 6 ayda net altın ithalatı 2,1 milyar USD olurken, geçen sene bu dönemde 7,6 milyar USD idi.
Böylece dış ticaret açığı haziran ayında 2,85 milyar USD ile geçen seneye yakın gerçekleşti. 12 aylık kümülatif dış ticaret açığı 47,2 milyar USD olurken, GSYH oranı da haziranda %6,5 seviyesinde yatay seyrediyor.
Haziranda rekor ihracat rakamı görürken, dış ticaret açığının mayısa göre azaldığını görüyoruz. Haziranda aşılama sürecindeki ilerleme ve Rusya’nın Türkiye’ye yönelik kararı ile yabancı ziyaretçi sayısının yıllık %853 artmasıyla turizm gelirlerinde belirgin bir toparlanma göreceğiz. Bu gelişmeler ışığında haziranda cari açığın 1 milyar USD civarı gerçekleşebileceğini öngörüyoruz. Geçen sene haziranda 3,1 milyar USD cari açık vermiştik. Dolayısıyla 12 aylık kümülatif cari açık mayıstaki 31,9 milyar USD seviyesinden haziranda 30 milyar USD seviyelerinin altına doğru yavaşlayabilir. Bu seviyeler de cari açık/GSYH* oranının mayıstaki %4,4 seviyesinden haziranda %4’e doğru gerileyebileceğini işaret ediyor. (*2021 1. çeyrek GSYH)
Yılın geri kalanında hem toparlanan turizm ve ihracat gelirleri hem de baz etkisiyle cari dengede iyileşmenin sürmesini bekliyoruz. TCMB’de ihracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini beklediğini vurgulamayı sürdürüyor. Bu görüntü altında TCMB’nin üç varsayım üzerinde çalıştığını ve cari açığın yıl sonunda ocak-mayıs tarihsel ortalamalarının yılın geri kalanında gerçekleşmesi varsayımı altında 23,6 milyar USD, mevsimsellikten arındırılmış olarak mayıs ayı değerlerinin yıl boyunca sabit kalması varsayımı altında 18,1 milyar USD ve turizm gelirinin 18,6 milyar USD’yi bulması ve altın ithalatının dengeli seyretmesi durumunda gibi olumlu senaryoların oluşması durumunda 11,3 milyar USD seviyelerinde gerçekleşebileceğini değerlendirdiğini görüyoruz. Piyasa beklentisi ise 24,7 milyar USD civarında.
Haziran ayına ilişkin gelen yabancı ziyaretçi istatistiklerine göre açılmanın etkisi ve aşılama sürecindeki ilerleme, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik uçuş kısıtlamasını kaldırmasıyla gelen yabancı sayısı, haziranda aylık bazda %119 arttı. Bu açıdan haziran ayında net hizmet gelirlerinin oldukça artmasını beklemekteyiz.
Cuma günü Hazine tarafından yayınlanan ağustos-ekim dönemine ilişkin 3 Aylık İç Borçlanma Stratejisi’ne göre ağustos ayında 10,9 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 16 milyar TL’lik iç borçlanma, eylül ayında toplam 35,9 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 45 milyar TL’lik iç borçlanma, ekim ayında toplam 45,3 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 53,4 milyar TL’lik iç borçlanma yapılması planlanmaktadır.
Cuma günü yurt dışı tarafta ise, Euro Bölgesi genelinde büyüme, enflasyon ve işsizlik rakamları takip edildi. Bölge genelinde öncü verilere göre büyüme aşılama sürecindeki ilerleme ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla beklentilerin üstünde gelerek bir önceki çeyreğe göre %2 oldu. Bölge geneline bakıldığında İspanya %2,8, İtalya ise %2,7 büyürken, Almanya tekrar büyüme bölgesine geçerken beklentilerin altında %1,5 büyüdü. Bölgenin ikinci büyük ekonomisi Fransa ise %0,9 büyüdü. Euro Bölgesi’nde ise enflasyon temmuz ayında öncü verilere göre yıllık TÜFE %1,9’dan %2,2’ye yükseldi. Gıda ve enerji fiyatları, enflasyonu artırıcı yönde etkide bulundu. İşsizlik ise kısıtlamaların gevşetilmesiyle mayıs ayında %8’den %7,7’ye geriledi.
ABD tarafında, haziran ayına ilişkin PCE deflatör, kişisel gelirler ve harcamalar verileri açıklandı. Normalleşme adımları ile talebin güçlü seyrinin etkisiyle Fed’in enflasyon göstergesi olarak baktığı PCE deflatör verileri haziranda enflasyonist baskıların sürdüğüne işaret etti. Haziranda PCE deflatör aylık %0,5 artarken, yıllık bazda %4 seviyesinde gerçekleşti. Bununla birlikte Temmuz 2008’den bu yana en yüksek seviyedeki seyrini korudu. Yıllık bazda enerji fiyatları %24,2 oranında yüksek oranlı artış kaydederken, gıda fiyatları ise %0,9 oranında ılımlı arttı. Gıda ve enerji fiyatları hariç çekirdek PCE deflatör de haziranda aylık bazda %0,4 oranında artarken, yıllık bazda 1991’den beri en yüksek seviye olan %3,5’e yükseldi. Buna karşın Fed enflasyondaki yükselişin geçici olacağını yineliyor. Ayrıca kişisel harcamalar ise, beklentilerin üzerince aylık bazda %1 oranında artış kaydetti. Tüketicilerin, kişisel harcamalarını, restoranlar ve seyahat gibi hizmet sektörü sektörlerine kaydırdıkları gözlendi. Kişisel gelirler düşüş beklentisine karşılık %0,1 oranında hafif artış sergiledi. Haziran ayında kişisel gelirdeki artış, esas olarak özel ücretler ve maaşlar nedeniyle çalışanların gelirlerindeki artışı yansıtırken, devlet kaynaklı sosyal yardımlar ise azalış kaydetti.
Ayrıca ABD’de temmuz ayına ilişkin Chicago PMI endeksi, 66,1’den 73,4 seviyesine yükselerek büyüme bölgesindeki güçlü seyrini sürdürdü. Temmuzda alt endekslerden, üretim endeksi, talebin yüksek seyretmesiyle en büyük artışı kaydetti, onu yeni siparişler endeksi izledi. Tedarikçi teslimatları yüksek seviyelerdeki seyrini korudu. Stoklar temmuzda yükseliş kaydetti. Öte yandan artan işgücü talebine karşılık firmalar nitelikli işçi eksikliğine dikkat çekmeye devam etti. Diğer yandan yüksek seyreden girdi ve navlun fiyatları, ankete katılan firmalar için büyük bir endişe kaynağı olmayı sürdürdü.
Diğer yandan, ABD’de temmuz ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi nihai verisi beklentiler endeksindeki yukarı yönlü hareketle 81,2’ye yukarı yönlü revize edildi. Beklentiler endeksinin yükselişinde, tüketicilerin, konut, taşıt ve dayanıklı malların yüksek fiyatlarına ilişkin olumsuz bildirimlerinin kısmi azalması etkili oldu. Öte yandan birçok tüketicinin, enflasyonun geçici olmasını beklediklerini belirttikleri gözlendi.
Bu hafta veri takvimine bakıldığında ise,
ABD’de bu hafta istihdam ve PMI verileri gündemde olacaktır. Bu kapsamda bugün temmuz ayı nihai IHS Markit imalat PMI, ISM imalat PMI ve çarşamba günü ise hizmet PMI ve ISM imalat dışı PMI verileri izlenecek. Öncü verilere göre ABD’de imalat PMI 63,1’e yükselirken, hizmet PMI 64,6’dan 59,8’e geriledi. Özellikle raporda emek arzındaki düşüş ve ham madde eksikliğine vurgu yapılırken, hem maliyet baskıları hem de satış fiyatları artarak fiyat baskılarının arttığına dikkat çekilmekteydi. Çarşamba günü ise temmuz ayı ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve cuma günü ise temmuz ayı tarım dışı istihdam verisi takip edilecek. ADP verisine göre haziranda özel sektör istihdamı 692 bin kişi artmıştı. Mayıs ayına göre istihdam artış hızı azalırken, istihdamın çoğu hizmet sektöründen kaynaklanmıştı. ABD’de aşılamadaki ilerleme ve ekonominin açılmasının etkisiyle tarım dışı istihdam haziran ayında beklentilerin üstünde 850 bin kişi artmıştı. Geçen hafta Fed kararı sonrası konuşan Powell ise istihdam piyasasının ise gidecek yolu olduğunu, koşulların iyileşmeye devam ettiğini ve önümüzdeki dönemde daha güçlü istihdam artışı göreceklerini belirtti. Ayrıca salı günü haziran ayı fabrika siparişleri ve cuma günü dış ticaret verileri izlenecek.
Avrupa tarafında da bu hafta nihai PMI verileri ve BoE faiz kararı ön planda olacak. Bugün temmuz ayı nihai imalat PMI verileri, çarşamba günü ise nihai hizmet PMI verileri takip edilecek. Öncü verilere göre Almanya’da imalat PMI 65,1’den 65,6’ya yükselmişti. İmalat PMI’daki yüksek seyre rağmen raporda ham madde eksikliğine vurgu yapılırken, istihdamın rekor seviyelerde olduğu ve fiyat artışlarının ise devam ettiği vurgulanmaktaydı. Hizmet PMI ise artan talep ve kısıtlamaların gevşetilmesiyle 57,5’ten 62,2’ye yükselmişti. Euro Bölgesi’nde ise imalat PMI 63,4’ten 62,6’ya düşerken, hizmet PMI ise 58,3’ten 60,4’e yükselmişti. Rapora göre girdi maliyetleri artarken, satış fiyatlarında ise sınırlı gerileme görülmekteydi. İngiltere’de ise PMI verilerinde düşüş görülmüştü. İngiltere’de imalat PMI 63,9’dan 60,4’e, hizmet PMI 62,4’ten 57,8’e gerilemişti. Raporda Brexit’in yarattığı sorunların devam ettiğine, ihracatta ve istihdamda düşüşe vurgu yapılırken, girdi maliyetleri rekor seviyede. Ayrıca hafta boyunca üretimin ve tüketimin seyrine ilişkin Almanya’da haziran ayı perakende satışlar ve sanayi üretimi verisi izlenecek. Bu kapsamda bugün Almanya’da perakende satışlar ve çarşamba günü ise Euro Bölgesi’ne ilişkin perakende satışlar verisi izlenecek. Perşembe günü ise Almanya’da haziran ayı fabrika siparişleri ve cuma günü ise sanayi üretimi verileri takip edilecek. Özellikle arz tedarik zincirindeki sıkıntıların hangi sektörlere daha fazla yansıdığına bakılacak, daha önceki verilerde otomotiv sanayi başta olmak üzere imalat sanayi üretimi oldukça etkilenmişti. Perşembe günkü BoE toplantısında ise faizlerde ve varlık alım programında herhangi bir değişim beklenmemekte. Olası faiz artırımının ve varlık alım programındaki değişikliğin zamanlaması adına ipucu aranacaktır fakat artan vaka sayıları ile BoE daha temkinli bir duruş sergileyebilir. Ayrıca ekonomik parametrelere ilişkin güncellemeleri izlenecek. Enflasyon tahmininde yukarı yönlü güncelleme beklenmekte.
Asya tarafında ise bu hafta veri gündemi sakin. Çarşamba günü temmuz ayı Çin Caixin hizmet PMI ve Japonya hizmet PMI izlenecek. Çin hizmet PMI haziran ayında ülkenin bazı kısımlarındaki virüs kısıtlamalarının etkisiyle beklentilerin oldukça altında 50,3 gerçekleşerek 14 ayın en düşüğüne gerilemiş ve iç talepteki toparlanmaya ilişkin iyi sinyal vermemişti. Ayrıca salı günü Avustralya Merkez Bankası kararı takip edilecek. Son toplantısında ekonomik toparlanma ile varlık alımlarının eylülde azaltılacağını bildirmişti. Artan enflasyon ve artan vaka sayıları sonucu gelen kısıtlamalar Banka’nın daha güvercin bir duruş sergilemesine neden olabilir.
Yurt içinde ise bugün temmuz ayı imalat PMI, salı günü enflasyon verileri, perşembe günü reel efektif döviz kuru, cuma günü ise Hazine Nakit Dengesi ve ağustos ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi izlenecek. Ayrıca çarşamba günü TCMB temmuz ayına ilişkin aylık fiyat gelişmeleri raporunu yayınlayacak.
Haziran ayında atılan normalleşme adımlarının da etkisiyle imalat PMI endeksi 49,3’ten 51,3 seviyesine yükselerek tekrar büyüme bölgesine geçmişti. Raporda ham madde teminindeki sıkıntıların sürdüğüne ve fiyat baskılarının devam ettiğine vurgu yapılmıştı. Temmuz ayında da anket göstergeleri ve kapasite kullanım oranı arttı. Reel kesim güven endeksi 109,8’den 112,1’e, KKO ise %76,3’ten %76,4’e sınırlı da olsa yükseldi, ayrıca günlük ihracat verileri temmuz ayında geçtiğimiz aya göre zayıflasa da tarihsel ortalamalarının üzerine işaret etmekte. Bu açıdan imalat PMI verisinin temmuz ayında da genişleme bölgesinde gelmesini beklemekteyiz.
Haziran ayında TÜFE açılmanın da etkisiyle beklentilerin üzerinde aylık bazda %1,94 artarak yıllık bazda Mayıs 2019’dan beri en yüksek seviye olan %17,53’e yükselmişti. ÜFE de aylık %4,01 artışla yıllık bazda %42,89’a yükselmişti. Gerek kur etkisi gerekse uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ve tedarik zincirindeki sıkıntılarla yaşanan arz kısıtları ÜFE kanalıyla TÜFE üzerinde risk oluşturmayı sürdürmüştü. Son yapılan TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde temmuz ayı enflasyonun %1,17 gelmesi (yıllık %18,21), daha güncel beklentileri içeren Foreks Anketi’ne baktığımızda ise aylık medyan tahmini beklenti aylık enflasyonun %1,57 (yıllık enflasyon %18,68) gelmesi yönünde. ÜFE de aylık %4,01 artışla mart ayından bu yana bu seviyelerdeki güçlü artışını sürdürmüştü. Neticede gerek kur etkisi gerekse uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ve tedarik zincirindeki sıkıntılarla yaşanan arz kısıtları ÜFE kanalıyla TÜFE üzerinde risk oluşturmayı sürdürüyor. Yıllık ÜFE, %42,89 ile Ekim 2018’den beri en yüksek seviyede.
Reel efektif döviz kuru endeksi haziran ayında enflasyon ve döviz kuru gelişmeleri ile birlikte 60,4’ten 59,8’e gerileyerek tarihi düşük seviyelerine gelmişti.
Hazine 3 Aylık İç Borçlanma Stratejisi’nde temmuz ayında yaklaşık 52 milyar TL iç borçlanma yapacağını ve toplamda 35,7 milyar TL iç borç anapara ödemesi yapacağını belirterek 16,3 milyar TL net borçlanma yapacağını belirtmişti. Hesaplamalarımıza göre Hazine temmuz ayında yaklaşık 56,8 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi. Böylelikle net iç borçlanmasının 21,1 milyar TL olduğunu öngörüyoruz. Hazine uluslararası sermaye piyasalarında 7 Temmuz valörlü 1,5 milyar EUR ihraç etti. Stratejiye göre 0,4 milyar TL dış borç anapara ödemesi gerçekleştirdi. Böylelikle yaklaşık net dış borçlanması yaklaşık 15,4 milyar TL oldu. Bunun sonucunda Hazine’nin net borçlanmasının haziran ayında 36,1 milyar TL olduğunu öngörmekteyiz. Günlük TCMB Analitik Bilançosu’nda Hazine hesabı 191,9 milyar TL’den haziran sonunda 163,7 milyar TL’ye geriledi. Bunun sonucunda temmuzda Hazine’nin nakit açığının bir önceki aya göre artacağını düşünmekteyiz.
Enflasyon raporu sonrası ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’ni izleyeceğiz. Temmuz ayında TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde katılımcılar, enflasyon, kur ve büyüme tahminlerini yukarı çekmeye devam etmişlerdi. Haziran ayında açılmayla birlikte ekonomik aktivitedeki artış ve aşılama sürecindeki ilerleme ile bu yıla ilişkin büyüme tahminlerinde yukarı yönlü revize yapıldı ve gelecek sene büyümesinde ise bu senenin büyüme tahmini belirgin yukarı yönlü revize edilmesine rağmen aşağı yönlü güncelleme sınırlı kalmıştı. TÜFE’nin, üretici maliyetlerindeki artışların ve bunun sonucunda ÜFE-TÜFE arasındaki farkın artmaya devam etmesinin etkisiyle kısa ve orta vadede enflasyonist beklentilerde yukarı yönlü güncelleme görmüştük. İhracattaki olumlu seyir, turizme ilişkin olumlu haber akışları, aşılama sürecindeki ilerleme, altın ithalatındaki düşme eğilimi, BDDK’nın iç talebi kısmaya yönelik açıkladığı son makro ihtiyati tedbirlerin ithalatı baskılayacağı beklentisi gibi faktörlerin katkısıyla cari açık beklentileri ise aşağı yönlü güncellenmişti.
ŞİRKET HABERLERİ
Otokar (OTKAR, Pozitif): Otokar’ın 2021 yılı ikinci çeyrek ana ortaklık net dönem karı 289,3mn TL ile hem ortalama piyasa beklentisi olan 179mn TL’nin, hem de bizim beklentimiz olan 173mn TL’nin oldukça üzerinde gerçekleşmiş ve iyi bir görüntü sergilemiştir. Tahminimizdeki sapmada satış gelirleri ve brüt karlılığın beklentimizden üzerinde gelmesi ile vergi geliri kaydedilmesi etkili olmuştur. Bir önceki yılın aynı döneminde şirket 150mn TL net dönem karı açıklamıştı. Otokar’ın 2Ç2021’de satış gelirleri, toplam satış adedindeki %43,7’lik artışın (350 adetten 503 adete) etkisiyle %45 oranında artarak 982,6mn TL’ye yükselmiştir. Diğer taraftan satışların maliyeti ise aynı dönemde %52,5 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar da %35,1 oranında artarak 389,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı ise %42,6’dan %39,7’ye gerilemiştir. Diğer taraftan bir önceki çeyrekteki brüt kar marjı %32 idi. Operasyonel giderler 2Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %60,4 oranında artarken, diğer faaliyetlerden gelirler 17,4mn TL’den 45,1mn TL’ye yükselmiştir. Böylece Otokar’ın net faaliyet karı 2Ç2020’deki 196,2mn TL’den 258,8mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in iştiraklerden gelirleri de 2Ç2020’deki 30,5mn TL’den 2Ç2021’de 52,7mn TL’ye yükselerek karlılığı desteklemiştir. Şirketin FAVÖK’ü de %19’luk artışla 241mn TL’ye (1Ç2021’de 128,4mn TL idi) yükselmiştir. Finansman tarafında ise 58,6mn TL’lik gider kaydedilirken, 36,1mn TL’lik vergi geliri sonrası 2Ç2021 net dönem karı 289,1mn TL olarak gerçekleşmiştir.
İkinci çeyrek yüksek kar rakamıyla birlikte Şirket’in Ocak-Haziran dönemi net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %130,1 oranında artarak 396,5mn TL’ye ulaşmıştır.
Vestel Beyaz Eşya (VESBE, Pozitif): Şirketin 2021 yılı 2. çeyrek net dönem karı 516,2mn TL olarak açıklanmıştır. 2Ç2020’de Şirket 215,3mn TL net dönem karı kaydetmişti. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %128,4 oranında artarak 4.375mn TL olmuştur. Satışların maliyeti %129,6 oranında artan Şirket’in 2Ç2021’deki brüt karı da geçen yılın 2. çeyreğine göre %122,4 oranında artmış ve 699,1mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar marjı 0,4 puan düşüşle %16’yı göstermiştir. Operasyonel giderleri %73,2 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden 21,4mn TL gelir kaydetmiştir. Buna bağlı olarak faaliyet karı %165,7 oranında artmış ve 614,4mn TL olmuştur. Finansman tarafında ise 105,9mn TL gider kaydedilmiştir. 2Ç2020’de 14,8mn TL net finansman gideri kaydedilmişti. Tüm bunlara bağlı olarak vergi öncesi kar 508,5mn TL olmuştur. 7,7mn TL vergi geliri sonrası şirketin net dönem karı 516,2mn TL olmuştur. İlgili dönemin net kar marjı da 0,6 puan artışla %11,8 olarak gerçekleşmiştir. 2. çeyrek karıyla birlikte yılın ilk 6 ayındaki net dönem karı %135,9 artışla 827,2mn TL’ye ulaşmıştır.
Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Pozitif): Yapı Kredi Bankası’nın 2Ç2021’deki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %53,7 oranında artarak 2.233mn TL’ye yükselmiş ve hem bizim beklentimiz olan 1.844mn TL’nin, hem de piyasa beklentisi olan 1.869mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada; net faiz gelirleri ile net ücret ve komisyon gelirlerinin beklentimizin üzerinde, karşılık giderlerinin ise tahminimizin altında gerçekleşmesi etkili olmuştur.
Akbank (AKBNK, Nötr): Akbank, Asian Infrastructure Investment Bank ile (Asya Altyapı Yatırım Bankası) 7 yıl vadeli 100 milyon ABD Doları tutarındaki “Covid-19’un Ekonomiye Olumsuz Etkilerinin Onarılmasına Yönelik Kredi” sözleşmesini imzalamıştır.
Aksa Enerji (AKSEN, Sınırlı Pozitif): 1 Haziran 2021 tarihli Açıklamada da belirtildiği üzere, Aksa Enerji Üretim A.Ş’nin %100 oranındaki bağlı ortaklığı “Aksa Aksen Enerji Ticareti A.Ş.”, Gürcistan’a 1 Haziran-30 Haziran 2021 tarihleri arasında 52,5 MW kapasiteye kadar elektrik enerjisi ithalatı faaliyeti gerçekleştirmiştir. Gürcistan’dan 1 ay süreyle (1 Ağustos 2021-31 Ağustos 2021 tarihleri arasında) 150 MW’a kadar elektrik ithalatı yapmak amacıyla TEİAŞ ve EPDK’ya yapılan başvuru onaylanmıştır. Bahsi geçen ithalat faaliyeti 1 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla başlayacaktır.
Ayrıca, 19 Ağustos 2020 tarihli Açıklamada da belirtildiği üzere, 147 MW kurulu güce sahip Şanlıurfa Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali’nin “İletim Sisteminden Geçici Süre İle Ayrılma” talebi TEİAŞ tarafından kabul edilmiş ve üretim geçici olarak durdurulmuştu. Güncel piyasa koşullarında gözlemlenen olumlu gidişat değerlendirilerek, 01 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla Şanlıurfa Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali’nin yeniden devreye alınması kararlaştırılmıştır. Böylelikle, Aksa Enerji Üretim A.Ş.’nin Türkiye’deki aktif kurulu gücü 1.317 MW’a yükselecektir.
Aygaz (AYGAZ, Sınırlı Pozitif): Şirketin bağlı ortaklığı Aygaz Aykargo Dağıtım Hizmetleri’nin faaliyetlerinin geliştirilmesi ve daha etkin yürütülmesi amacıyla McKinsey Danışmanlık Hizmetleri ile stratejik işbirliği kurulmasına yönelik olarak yürütülen görüşmeler sonucunda, 15 Ocak 2021 tarihinde imzalanan Ortaklık Çerçeve Sözleşmesi’nin yerine, Aykargo’nun McKinsey’den aynı hizmetlerin alımını kapsayan başarı primine dayalı uzun vadeli bir Danışmanlık Sözleşmesi imzalanarak işbirliğine devam edilmesine karar verilmiştir.
Aykargo ve McKinsey arasındaki işbirliği 5 yılı hizmet sunumu ve takip eden 2 yılı başarı primi ödeme dönemi (“Ödeme Dönemi”) olmak üzere toplam 7 yılı kapsamaktadır. 15 milyon Amerikan Doları olarak belirlenen McKinsey tarafından sunulacak hizmetlerin bedelinde (Toplam Hizmet Bedeli) bir değişiklik olmamıştır. Toplam Hizmet Bedelini artı veya eksi yönde etkileyebilecek olan başarı primi ise, Ödeme Döneminde Aykargo’nun halka arz edilmesi halinde halka arz sonucu oluşacak değerinin, aksi takdirde ise bağımsız değerleme çalışması dikkate alınarak belirlenecek piyasa değerinin McKinsey Başarı Prim Oranı ile çarpılması ile hesaplanacak olup, bu tutardan o tarihe kadar faturalanan hizmet bedeli tutarı ile halka arz halinde oluşacak ilgili masraflar düşülecektir. McKinsey Başarı Prim Oranı Sözleşme’de belirlenen formüle göre hesaplanacak olup, ilgili oranın yaklaşık %20 olması beklenmektedir.
Aykargo hizmet döneminde Toplam Hizmet Bedeli’nin 2,5 milyon Amerikan Doları’nı beş eşit taksitte ödeyecektir. Faturalanan hizmet bedelinin bakiye tutarı ise hesaplanacak başarı primi ile birlikte ödeme veya iptale konu olacaktır. Sözleşme ile birlikte Aygaz, kendisi ve/veya pay sahibi olunması halinde diğer Koç Topluluğu şirketleri tarafından, hizmet döneminde Aykargo’ya şirketin faaliyetleri ve operasyonel ihtiyaçları dikkate alınarak 60 milyon Amerikan Doları’na kadar nakit sermaye konacağı yönündeki niyeti beyan etmiştir.
Kordsa Teknik Tekstil (KORDS, Pozitif): Brezilya’da 2003’ten günümüze kadar devam eden ve federal vergi dairesince satışların üzerine gelen eyalet KDV’si üzerinden de alınan çifte vergilendirmeye yönelik davalar olumlu sonuçlanmıştır. Şirket bağlı ortaklığı Kordsa Brasil S.A.’nın da yer almış olduğu bu davalar neticesinde, Kordsa Brasil S.A.’nın önümüzdeki 18 ay içinde, ödemiş olduğu 10,3mn USD’yi iade alması beklenmektedir.
SEKTÖR HABERLERİ
Enerji: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2021 yılı için tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyetini revize etti. Konuya ilişkin Kurul kararı, Resmi Gazete yayımlandı. Buna göre, bu yıl için tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen YEKDEM maliyeti, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine ilişkin Yönetmeliğin ilgili maddesi kapsamında temmuz ve sonrası için tadil edildi. Böylece megavatsaat başına 128,05 lira olarak öngörülen temmuz ayı YEKDEM maliyeti 102,10 lira, 130,89 lira olarak öngörülen ağustos ayı YEKDEM maliyeti 93,40 lira, 115,35 lira olarak öngörülen eylül ayı maliyeti 85,23 lira, 107,85 lira olarak öngörülen ekim ayı maliyeti 86,14 lira, 119,77 lira olarak öngörülen kasım ayı maliyeti 87,38 lira ve 104,22 lira olarak öngörülen aralık ayı maliyeti 81,42 lira şeklinde değiştirildi. Öte yandan doğal gaz dağıtım şirketlerinin perakende satış tarifelerine ilişkin üçüncü tarife uygulama dönemi 1 Ocak 2022 ve 31 Aralık 2026 dahil olmak üzere 5 yıl olacak. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin uygulayacakları sistem kullanım bedellerinin hesaplanmasında üçüncü tarife uygulama dönemi için itfa süresi de 22 yıl olarak dikkate alınacak.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Biotrend Çevre ve Enerji Yatırımları (BIOEN): Şirket’in bağlı ortaklığı İzmir Doğu Star Elektrik Üretim A.Ş’nin işletmecisi olduğu Bergama Çöp Gaz Elektrik Üretim Tesisine 1 adet motor ünitesi ilavesi için T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 30.07.2021 tarihinde kısmi kabul işlemi gerçekleştirmiştir. Halihazırda 2 adet motor ünitesi ile 2,828 MWe kurulu güç kapasitesinde olan tesis;1 adet motor ünitesi ile desteklenmesi sonrasında toplamda 3 adet motor ünitesiyle 4,242 MWe kurulu güç kapasitesine ulaşmıştır.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 44 milyar TL’lik (%19’dan, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı, toplam fonlama tutarı ise tamamı haftalık repo ihaleleri kaynaklı 257 milyar TL oldu.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %1,26 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,22-%1,26 bandında hareketin ardından %1,22 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde faizlerde düşüşler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda verim eğirisinde kısa vadeli tarafta 30 baz puana yaklaşan düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise 75 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 20 baz puana varan düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise 90 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi