SABAH STRATEJİSİ
ABD on yıllık tahvil faizindeki yükselişle borsalarda başlayan kar realizasyonları haftanın son işlem gününde de devam ediyor. Değerlemelerin sorgulandığı teknoloji hisseleri satışlarda başı çekerken, hafta genelinde baskı altında kalan Gelişmekte Olan Ülke para birimleri de bu sabah bu eğilimlerini sürdürüyorlar. Dolar / TL ise 7,0 sınırında. Bu fiyatlamalarla birlikte BIST100 endeksi de güne yataya yakın hafif satıcılı bir görüntü ile başlayabilir. Dün TCMB’nin sıkı para politikası duruşunun uzun bir müddet sürdürüleceğini vurgulamasıyla bankacılık hisseleri zayıf bir görüntü sergiliyorlar. Diğer yandan, açıklanan haftalık menkul kıymet istatistiklerinde yabancıların hisse piyasalarına olan ilgisizliğinin sürmesi, mevcut durumda yabancı pozisyonlanmaları yakından izleyen yerlilerin de özellikle endeks ağırlıkları yüksek hisselere zayıf talep gösterdiği söylenebilir. Dolayısıyla, endekste kalıcı yükselişler şu aşamada yaşanamıyor. Yurtdışı piyasalardaki görüntü ile birlikte endeks bugün 1.558 direncinin altında kalabilir. Aşağıda ise sıralı destekler 1.540 ve 1.530 civarında. Bugün piyasa kapanışının ardından Fitch’in Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne ilişkin değerlendirme yayımlanması bekleniyor. Ekonomideki normalleşme adımları sonrasında piyasa en azından görünüme ilişkin iyileştirme fiyatlaması yapabilir ki böyle bir senaryoda endeksteki potansiyel satışlar sınırlı kalabilir.
MAKROEKONOMİ
Bugün Fitch’in Türkiye değerlendirmesini yayınlaması bekleniyor. Fitch’in Türkiye için kredi notu ‘BB-‘ seviyesinde, görünümü ise ‘Negatif’te bulunuyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, kurumsal yatırımcılara yönelik 24 Şubat 2021 valör tarihli altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihracı gerçekleştirecek. Talepler 22 Şubat Pazartesi günü saat 14.00’e kadar toplanacak.
Merkez Bankası, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizini beklentiler doğrultusunda %17 seviyesinde sabit bıraktı, geçen toplantı karar metnine benzer şekilde güçlü ve kararlı bir şekilde sıkı para politikasını sürdüreceğini belirtmekte. Geçen toplantıdaki metne benzer şekilde güçlü sözlü yönlendirme görmekteyiz. TCMB, 2021 yıl sonu enflasyon tahmin hedefine atfını sürdürürken, enflasyonda kalıcı düşüş oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun uzun bir müddet sürdürüleceğini ve gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacağını yinelemekte.
Ayrıca bu karar metninde kalıcı fiyat istikrarı ve %5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki dengenin dezenflasyonist etkiyi koruyacak şeklinde kararlılıkla korunacağı belirtilmekte. Bu ifadeyle birlikte belirli bir süre reel faiz verileceği vurgulanmakta. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda halihazırda makul bir reel getiri vermekteyiz. Son TCMB beklenti anketindeki rakamlar nisan ayında %16’lı seviyeleri görebileceğimizi işaret etmekte. Bu açıdan reel faiz marjını koruma adına para politikası sıkılaştırılabilir.
TCMB’nin 2021 yıl sonu enflasyon tahmini olan %9,4’ü baz aldığımızda reel faiz anlamında TL varlıklara ilginin devamını sağlayacak güçlü bir destek görüyoruz. Yeni ekonomi yönetimi ve ekonomide piyasa yanlı reform söylemleri ve hareketleriyle son dönemlerde TL varlıklara olan ilginin arttığını gözlemlemekteydik. Küresel ölçekte artan likidite ve TCMB’nin reel faiz vurgusu ile birlikte TL varlıklara ilginin devam etmesi yüksek olasılık.
Dikkat Çeken Noktalar:
- Geçen ayki metne göre enflasyonu etkileyen faktörlerde bir değişiklik gözlemlemiyoruz. İç talebin, döviz kuru başta olmak üzere maliyet koşullarının ve uluslararası gıda ve emtia fiyatlarının yüksek seyrinin, enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyelerin ve fiyatlama davranışlarının geçen ay olduğu gibi enflasyon görünümünü etkilediği belirtilmekte.
- ”Yüzde 5 hedefi” ifadesinin karar metnine girdiğini görüyoruz. Daha önce enflasyon raporunda TCMB Başkanı Ağbal, yüzde 5 enflasyon hedefine ulaşıncaya kadar para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun devam edeceğini belirtmişti.
- İktisadi faaliyetin güçlü seyrettiği vurgusu devam etmekte, salgına bağlı kısıtlamaların etkisinin sınırlı kaldığı ve hizmet ve bağlantılı sektörlerin kısa vadeli görünümüne dair belirsizliklerin sürdüğü yinelenmiş.
- Bu metinde de geçtiğimiz dönemdeki yüksek kredi büyümesinin etkisiyle artan iç talebin etkilerin cari işlemler dengesi üzerindeki etkisinin sürdüğünün altı çizilmekte. Bununla birlikte sıkılaşan finansal koşullarla son dönemde kredi büyümesinin yavaşlamaya devam ettiği vurgulanmış.
Dün yurt içinde açıklanan verilere baktığımızda;
Dün TCMB tarafından açıklanan 12 Şubat haftasına ilişkin banka ve kredi kartı harcamalarına baktığımızda haftalık bazda %2,2 düşüş görmekteyiz. Bu düşüşe en büyük katkıyı kamu/vergi ödemelerideki %52,9 düşüş yaptı. Market ve alışveriş merkezleri kalemi ise %3,1 artışla harcamalara en büyük katkıyı yapan kalem oldu.
Dün şubat ayına ilişkin tüketici güven endeksi verisi açıklandı. Endeks önceki aya göre %1,5 artarak 84,5’e yükseldi. Endeksi gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi alt endeksi %1,9 düşerek negatif etkiledi. Diğer alt bileşenlerde artış görmekteyiz. Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi %4,1 oranında artışla 66,3’e, gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi %0,8 oranında artışla 84,5’e, gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi %4 oranında artışla 91,7’ye yükseldi.
Yurt içi yerleşiklerin DTH’ı, 2,7 milyar USD artarken, altın ve parite etkilerinden arındırdığımızda ise 2 milyar USD artış (+0,86 milyar USD gerçek kişilerde, +1,14 milyar USD tüzel kişilerde) gösterdi.
12 Şubat haftasında arındırılmamış verilere göre DTH’ın dağılımına baktığımızda,
Gerçek kişilerin DTH’ı 1,29 milyar USD’lik artışla (+0,41 milyar USD’si döviz, +0,89 milyar USD’si altın) 149,4 milyar USD seviyesinde gerçekleşti. Tüzel kişilerin DTH’ı 1,41 milyar USD’lik artışla (+1,36 milyar USD’si döviz, +0,05 milyar USD’si altın) 86,2 milyar USD seviyesinde gerçekleşti. Dolarizasyon oranı ise 0,5 yüzde puan azalışla %54,6’ya seviyesine geriledi ve Eylül 2020’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. (2018, 2019 ve 2020 yıl sonu sırasıyla; %49,5, %51,5 ve %55,7).
Yabancıların hisse senedi piyasasındaki payı ise, haftalık bazda 0,1 yüzde puan azalışla %46,3 seviyesinde bulunuyor. (2018, 2019 ve 2020 yıl sonu sırasıyla; %65,1, %61,6 ve %49).
2018 yılında %15’lerde bulunan yabancıların DİBS’teki (repo hariç) payı geçen yıl 18 Eylül haftasında %3,19 ile dip seviyeyi görmüştü, o günden bu yana ki girişlerle %4,81 seviyesine yükselmiş durumda bulunuyor. (2018, 2019 ve 2020 yıl sonu sırasıyla; %15, %10,1 ve %4,1).
Sermaye hareketlerine bakıldığında, yabancıların, hisse senedi tarafında son 4 haftadır satış yönlü hareket ettikleri ve toplamda 857 milyon USD tutarında net çıkış gerçekleştirdikleri görülüyor. Buna karşın yabancıların, repo hariç DİBS tarafında ise son 4 haftadır alımlarına devam ettikleri ve toplamda 690 milyon USD net giriş yaptıkları gözleniyor.
TCMB swap stokundaki 1 milyar USD’lik düşüşe rağmen TCMB’nin toplam rezervleri ilgili haftada 0,1 milyar USD artışla 95,6 milyar USD seviyesine yükseldi.
Yurt içinde açıklanacak verilere baktığımızda;
Net uluslararası yatırım pozisyonu -352,2 milyar USD seviyesinden kasım ayı itibarıyla 33,7 milyar USD artış sergileyerek -385,9 milyar USD seviyesine yükselmişti. UYP’nin kasım ayında bir önceki aya göre kötüleşmesinde varlıkların 1,5 milyar USD’lik sınırlı artışına karşın, yükümlülük tarafının ise yaklaşık 35,2 milyar USD artması etkili olmuştu. Ayrıca TSİ 10’da ocak ayına ilişkin TOBB kurulan ve kapanan şirket istatistikleri takip edilecek.
Yurt dışında bugün açıklanacak veriler:
Küresel ölçekte şubat ayı öncü imalat ve hizmet PMI verileri izlenecek. ABD’de üretimdeki ve yeni siparişlerdeki artış ile imalat PMI 57,1’den rekor seviye olan 59,2’ye yükselmiş, hizmet PMI ise 54,8’den 58,3’e yükselmişti. Burada aşılama sürecinin başlaması ve özellikle teşvik paketine ilişkin olumlu beklentilerin PMI rakamlarına yansıdığını görmüştük fakat raporda girdi maliyetinin ve fiyatların yükseldiği, istihdama ilişkin alt endekslerde düşüş olduğu ve temmuzdan beri en düşük seviyede olduğu vurgulanmaktaydı ki ocak ayına ilişkin istihdam verileri de bu durumu doğrulayarak hayal kırıklığı yaratmıştı. Aşı sürecinin ve mutasyonlu virüsün belirsizlik kaynağı olmaya devam etmesi nedeniyle PMI rakamlarında kısmi gerileme beklenebilir. Avrupa tarafında bir önceki ay kısıtlamalarla hizmet sektörü PMI verilerindeki belirgin düşüş bileşik PMI’nın gerilemesine neden olmuştu. En büyük ticaret ortaklarımızdan Almanya’da ise imalat PMI 58,3’ten 57’ye gerilemesine rağmen güçlü seviyelerini korumuş, üretim ve ihracat tarafı ekonomiye katkı vermeye devam etmişti. AB geneli ise 2021 yılına keskin bir düşüşle başlamış ve imalat PMI üretim endeksi son 7 ayın en düşüğüne gerilemişti. İngiltere’de ise PMI verilerindeki düşüş Avrupa’ya göre daha belirgindi. Kısıtlamalara ek olarak Brexit sonrası artacak maliyetler ve ihracattaki olası düşüş PMI verilerinde belirleyici olmuştu. PMI verileri son çeyrekte görülen daralmanın devam edip etmediği hakkında ipucu verecektir.
Dün yurt dışındaki önemli gelişmelere ve verilere baktığımızda;
Dün ECB’nin 21 Ocak tarihli toplantısına ilişkin toplantı tutanakları yayınlandı. Tutanaklarda ECB’nin sağladığı teşviklerin gerekli olduğu vurgulanmakta ve daha olumlu bir çerçeve çizilmekte. Ayrıca üyeler büyüme görünümü ile ile ilgili risklerin aşağı yönlü olduğunu fakat bu risklerin aşı haberlerinden önceki durumla kıyaslandığında daha az belirgin olduğununun altını çizdiler.
13 Şubat haftasında ise 848 bin kişi seviyesinden 861 bin kişi seviyesine yükselerek son 1 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Böylece yeni işsizlik maaşı başvurularının salgın öncesindeki 200 bin civarındaki seviyelerin oldukça üzerindeki yüksek seyrini sürdürdüğü gözleniyor. Bununla birlikte, Fed’in de vurguladığı üzere salgına ilişkin belirsizlik ve kısıtlamaların daha uzun süre devam edeceğinin gözlenmesiyle istihdam piyasasındaki toparlanmanın yavaş seyretmesi bekleniyor.
ŞİRKET HABERLERİ
Albaraka Türk Katılım Bankası (ALBRK, Pozitif): Banka’nın 2020 yılının dördüncü çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %56,4 oranında artarak 117mn TL’ye yükselmiştir. Beklenti Banka’nın son çeyrekte 87mn TL kar elde edebileceği yönündeydi. Banka’nın net kar payı gelirleri bir önceki çeyreğe göre önemli bir değişim göstermeyerek 469,7mn TL’ye olarak gerçekleşmiştir. Net ücret ve komisyon gelirleri ise çeyreksel bazda %13,7 oranında artarak 71mn TL’ye çıkarak karı desteklemiştir. Öte yandan, karşılıkların %50,2 oranında azalarak 266,5mn TL’ye düşmesi karı destekleyen diğer bir kalem olurken, operasyonel giderler %7 oranında azalarak son çeyrekte 313,3mn TL’ye düşmüştür.
Dördüncü çeyrek karı sonrasında Albaraka Türk Katılım Bankası’nın 2020 yılı net dönem karı 254,7mn TL’ye yükselmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde 63,4mn TL net dönem karı kaydedilmişti.
Zorlu Enerji (ZOREN, Sınırlı Negatif): Şirket 4Ç2020’da 263bin TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Şirket 72,4mn TL’lik ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti. Satış gelirleri son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemindeki %12,3 oranında azalarak 2.391mn TL’ye inen şirketin brüt karı ise %33,1 oranında azalarak 139,4mn TL’ye gerilemiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %51,7 oranında artarken, diğer faaliyetlerden net gelirler ise 4Ç2019’daki 151,2mn TL’den 4Ç2020’de 361,8mn TL’ye yükselmiştir. Böylece faaliyet karı %36,4 oranında artarak 418,1mn TL’ye ulaşmıştır. Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan ise bu çeyrekte 8,1mn TL gider kaydedilirken, finansman giderleri 4Ç2019’daki 411,2mn TL’den 4Ç2020’de 447,1mn TL’ye yükselmiş ve 24,3mn TL vergi öncesi net dönem zararı oluşmuştur. 28,5mn TL’lik vergi geliri sonrası şirket 263bin TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiştir.
Son çeyrek rakamıyla birlikte şirketin 2020 yılı ana ortaklık net dönem karı 73,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde şirket 118,6mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.
Verusa Holding (VERUS, Sınırlı Pozitif): Şirketin doğrudan ve dolaylı toplam %85,72 oranındaki bağlı ortaklığı Pamukova Elektrik Üretim A.Ş. (Pamukova Elektrik) Yönetim Kurulu’nun 18.02.2021 tarihinde (dün) yapılan toplantısında, Pamukova Elektrik’in halka arzına ve bu kapsamda gerekli çalışmaların başlatılmasına karar verildiği duyurulmuştur. Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren 95mn TL ödenmiş sermayeli Pamukova Elektrik’in 31.12.2020 tarihi itibariyle toplam özkaynak büyüklüğü 351mn TL’dir. Pamukova Elektrik, 300mn TL ödenmiş sermayeli Enda Enerji Holding A.Ş’de %19,5 pay sahipliği oranıyla en büyük ortak konumundadır. Bunun yanında 43mn TL ödenmiş sermayeli Tortum Elektrik Üretim A.Ş’de %100, 17mn TL çıkarılmış sermayeli Pamukova Yenilenebilir Elektrik Üretim A.Ş. (PAMEL)’de ise %70 oranında pay sahibidir. Pamukova Elektrik’in iştiraklerinin portföyünde, tamamına yakını YEKDEM kapsamında olan toplam 194,414 MW kurulu güce sahip 6 adet Hidroelektrik Enerjisi Santrali (HES), 5 adet Rüzgar Enerjisi Santrali (“RES”) ve 1 adet Jeotermal Enerjisi Santrali (“JES”) bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji alanında büyümeyi ve portföy çeşitliğini artırmayı hedefleyen Pamukova Elektrik, Güneş Enerjisi Santrali (GES) başta olmak üzere yeni yatırımlar yapmayı planlamaktadır.
Vestel Beyaz (VESBE, Sınırlı Pozitif): Vestel Beyaz Eşya Yönetim Kurulu, yurt içi ve yurt dışı pazarlarda önümüzdeki dönemde iş hacminde beklenen büyümeyi karşılamak için 3 yıllık yeni bir yatırım programı başlatılmasına karar vermiştir. Vestel Beyaz Eşya’nın üretim tesislerinin bulunduğu Manisa’daki Vestel City’de gerçekleştirilecek, ana ürün gruplarını kapsayacak ve 3 yıl içinde kademeli olarak devreye alınacak yatırımlarla Şirketin üretim kapasitesinin 2023 yılı sonuna kadar %52 oranında artırılması planlanmaktadır. Yatırım programının toplam tutarı 160mn EUR olup, özkaynak ve orta/uzun vadeli proje finansmanı kredileri ile finanse edilecektir. İlgili yatırım için vergi indirimi, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası gibi yatırım teşviklerinden yararlanacaktır.
SEKTÖR HABERLERİ
Borsa İstanbul: Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında CELHA.E ve DITAS.E paylarında 19/02/2021 tarihli işlemlerden (seans başından) 05/03/2021 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar brüt takas uygulanacaktır.
Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler; pazar değişimi ve diğer nedenlerle uygulanacak olan açığa satış ve kredili işlem yasaklarından ve brüt takas uygulamasından ayrı olarak değerlendirilmelidir.
SPK’nın 11/02/2021 tarihli kararı uyarınca Borsa İstanbul A.Ş. Pay Piyasalarında ikinci bir duyuru yapılıncaya kadar BIST-50 Endeksi dışında kalan paylarda açığa satış işlemleri yasaklanmıştır.
Kısa Çalışma Ödeneği: Koronavirüs pandemisi nedeniyle kısa çalışma başvurusunda bulunan iş yerleri için kısa çalışma ödeneğinin süresinin 31 Mart 2021’e kadar uzatıldığına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan çarşamba günü yaptığı açıklamada kısa çalışma ödeneğinin de mart ayı sonuna kadar “son kez” uzatıldığını belirtmişti. Kaynak: Bloomberg
Petrokimya: Üretildiği tesislerde özel tüketim vergisine tabi olmayan malların, imalinde kullanımı ile rafinerilerden petrokimya tesislerine, petrokimya tesislerinden rafinelere, petrokimya tesislerinden diğer petrokimya tesislerine ve rafinelerden diğer rafinelere imalatta kullanılmak üzere tesliminde özel tüketim vergisi oranının sıfıra düşürüldüğü Resmi Gazete’de yayımlandı.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Do-Co (DOCO): Do-Co’nun 2020 yılı 3. Çeyreğe (Nisan-Aralık) ilişkin ana ortaklık net dönem karı 15,67mn TL olmuştur. 2019 yılının aynı dönemindeki ana ortaklık net dönem karı 58,93mn TL idi. 3. çeyrek karına karşın 2020 yılının ilk 3 çeyreğindeki ana ortaklık net dönem zararı 323,95mn TL’yi göstermiştir. 2019’un aynı dönemindeki net dönem karı 195,22mn TL idi.
İhlas Holding (IHLAS, Nötr): Söke Değirmencilik’in %100 hissesini satın almak için 225,22mn TL tutarında bağlayıcı olmayan teklif verdiğini duyurdu. Açıklamada, Moms Kitchen International S.a.r.l ve gerçek şahısların elinde bulunan hisseler için verilen bağlayıcı olmayan teklifin kabul görmesi durumunda, Söke Değirmencilik nezdinde mali ve hukuki inceleme (“due dilligence”) çalışmalarına başlanacağı belirtildi.
FAİZ PİYASALARI
Perşembe günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %17 seviyesinde değişmeyerek yatay seyretti. TCMB toplamda piyasayı 270 milyar TL ile haftalık repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı ve tüm fonlama haftalık repo ihaleleriyle sağlandı. TCMB sadeleşme politikasıyla uyumlu olarak perşembe günü 59 milyar TL (%17’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı ve diğer kanallardan fonlama yapılmadı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi dün güne %1,27 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,28-%1,29 bandında hareketin ardından, %1,29 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, dün TCMB’nin, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizini beklentiler doğrultusunda %17 seviyesinde sabit bırakması ve geçen toplantı karar metnine benzer şekilde güçlü ve kararlı bir şekilde sıkı para politikasını sürdüreceğini vurgulamasının etkisiyle dün verim eğrisinde özellikle orta ve uzun vadeli tarafta faizlerde düşüşler gözlendi. Bu kapsamda, günlük bazda faizlerde kısa vadeli tarafta 20 baz puana yaklaşan yükselişler görülürken, orta ve uzun vadeli tarafta ise faizlerde 20 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi