SABAH STRATEJİSİ
ABD ile Çin arasındaki birinci faz ticaret görüşmeleri beklendiği gibi anlaşmayla sonuçlanırken, Asya borsalarında bu sabah karışık bir görüntü var. ABD vadelileri ise alıcılı. Ticaret gelişmelerinin yanı sıra, beklemede kalacağını sinyalini veren Fed ile gevşek para politikasına devam etmesi beklenen ECB ile birlikte İngiltere seçimleri sonrasında -riskler devam etse de- sert Brexit ihtimalinin azalması küresel piyasaları desteklemeye devam edebilir. Bu kapsamda, ilk faz ticaret görüşmelerinde detayların açıklanmaması ve piyasanın mevcut tarifelerde vergilerin tamamen kaldırılması yönündeki beklentilerin aksine yarıya düşürülmesi bir miktar kar satışlarına yol açsa da genel eğilim iyimser kalmaya devam edebilir. Yuan’ın da 7 seviyesinin altına gevşediğini gözlemliyoruz. Yurtiçinde fiyatlamalara baktığımızda, ülke risk primimiz (5 yıllık CDS) uzun bir aradan sonra 300’ün altına gevşeyerek 293 seviyesine kadar geriledi. BIST100 endeksi ise geçen hafta bankaların da yükselişe katılmasıyla 111,9bin seviyesine kadar yükselirken, haftayı da 110,5bin seviyesinden kapadı. Diğer yandan, geçen hafta negatif ayrışan TL haftaya da hafif baskı altında başlıyor. TL’deki baskı endeks tarafında etkisini bir miktar gösterebilir; ancak genel olarak endekste yön yukarı gözüküyor. Dolayısıyla, olası kar satışları sınırlı kalmaya devam edebilir.
MAKROEKONOMİ
Küresel borsalarda ticaret anlaşması sonrası bugün sınırlı kar satışlarının etkisiyle ılımlı hareketler görüyoruz. Ticaret anlaşmasıyla Yuan, 7 seviyesinin altına gevşedi. Brent petrolün varil fiyatı, 65 dolar seviyelerine yakın.
Haftaya küresel arenada aralık ayına ait imalat ve hizmet PMI endeksleri ağırlıklı bir gündemle başlıyoruz. Euro Bölgesi’ne ait öncü göstergeler en kötünün geride kaldığına işaret etse de piyasa, PMI verileri ile bunun kalıcılığını sorgulayacak. ABD’de ise tüketici harcamaları güçlü seyrederken hizmet sektörünün pozitif performansını sürdürmesi beklenmekte. Ticaret anlaşmasına yönelik olumlu haber akışının ise imalat PMI verilerine yansıması izlenecek. TSİ 12’de Euro Bölgesi’nde ve TSİ 17.45’de ABD’de imalat ve hizmet PMI verileri öne çıkmakta. Yurtiçinde ise eylül dönemine ait işsizlik rakamları ile kasım ayına ait bütçe dengesi açıklanacak.
- Japonya aralık ayı imalat PMI verisi, 48,9’tan 48,8’e gerileyerek bu çeyrekte ekonominin daralabileceğine işaret etti.
- Çin sanayi üretimi ve perakende satışlar kasımda beklentilerin aksine hızlandı. Çin sanayi üretimi %5 artması beklenirken yıllık %6,2 arttı. Çin’de yatırımlar ise %5,2 artarak beklentiler doğrultusunda geldi. Kasım ayındaki Bekarlar Gününün etkisiyle artan tüketici harcamalarıyla Çin’de perakende satışlar ise %7,6 artış beklentisine karşılık %8 arttı.
Yurtiçinde bugün TSİ 10’da eylül döneminde istihdam piyasasının seyrini izleyeceğiz. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı, ağustos döneminde (temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsamakta) rekor yüksek seviye olan %14,3’ten %14,2’ye sınırlı gerilemişti. Eylül ve ekim ayında sanayi üretimindeki toparlanma sanayi istihdamına yönelik olumlu sinyal veriyor. Bununla birlikte ekonomik aktivitedeki kademeli iyileşmenin istihdama yansıması gelecek yıl itibarıyla belirginleşecek.
Bugün TSİ 11’de harcamaların seyrini, özellikle gevşeyen finansal koşullarla faiz harcamalarının görünümünü ve ekonomik aktivitedeki toparlanmanın vergi gelirlerine yansımasını izleyeceğiz. Bütçe dengesi, ekim ayında 14,9 milyar TL açık vermiş ve 12 aylık kümülatif bütçe açığı, 102 milyar TL’den 111 milyar TL’ye yükselmişti. Bütçe açığı/GSYH oranı mevcut durumda %2,8 seviyelerinde bulunuyor. Yeni Ekonomi Programı’nda bütçe açığı/GSYH oranı bu yıl sonu için %2,9 öngörülüyor. Ekim ayında vergi gelirlerinde, Ağustos 2018’den bu yana ilk kez yıllık bazda reel artış görmüştük. Bütçe dengesi öncesi izlediğimiz Hazine nakit dengesi ise kasım ayında 7,9 milyar TL fazla verdi. Dolayısıyla bütçe dengesinde ılımlı bir görünüme şahit olabiliriz.
Geçen haftaki Fed ve ECB sonrası bu hafta perşembe günü İngiltere, Japonya, İsveç, Norveç ve Meksika merkez bankalarını takip edeceğiz. Cuma günü ise Çin’in gösterge kredi faizleri kararı izlenecek.
- Japonya Merkez Bankası’nın para politikasında değişiklik yapması beklenmiyor. Gelecek seneye yönelik para politikasına dair ipucular yakından izlenebilir. Özellikle ekimdeki satış vergisi artışı sonrası ekonomik verilerin seyri ülkede yakından izleniyor. Mali teşviklerin ekonomiyi desteklemek için gelecek sene öne çıkarılabileceği görülüyor.
- Geçtiğimiz hafta İngiltere Başbakanı Johnson’ın seçim zaferi sonrası Brexit’teki belirsizliğin azalmasıyla İngiltere Merkez Bankası’nı daha rahat bir merkez bankası toplantısı bekliyor. Bankanın politikasında değişiklik yapmaması ve buna karşın büyümedeki zayıf performansla birlikte 31 Ocak’taki Brexit öncesi temkinli görünümünü sürdürmesi bekleniyor.
Yarın ABD’de sanayi üretimi, konut başlangıçları; çarşamba günü Almanya IFO endeksi, İngiltere ve Euro Bölgesi TÜFE, Japonya dış ticaret dengesi; perşembe günü merkez bankaları odaklı bir gün ve cuma günü ise ABD ve İngiltere GSYH büyümesinin revizeleri izlenecek. Ayrıca Fed’in enflasyon göstergesi olarak takip ettiği kişisel tüketim harcamaları deflatörü de izlenecek. Çarşamba günü ABD Temsilciler Meclisi’nde Trump’la ilgili azil oylaması planlanıyor.
Cuma günü yurtiçinde sanayi üretimi açıklandı. Ekim ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, %6 olan yıllık artış beklentisinin altında %3,8 artış kaydetti. Geçtiğimiz sene kasım ve aralık aylarında sanayi üretimi sırasıyla yıllık bazda %7 ve %9,9 daralmıştı. Geçtiğimiz seneki düşük bazın ve kredilerdeki artışın gecikmeli etkisiyle yılın geri kalanında sanayi üretiminde, yıllık bazda güçlü artışın sürmesini beklemekteyiz. ISO imalat PMI verisi de kasım ayında 49’tan 49,5 yükselerek bu görünümü desteklemekte.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, aylık bazda eylül ayındaki %3,4’lük güçlü artış sonrası ekim ayında %0,9 düşüş kaydetti. Neticede dördüncü çeyreğe pozitif başlayan sanayi üretiminin, yılın son iki ayında daha güçlü bir artış sergilemesini bekleyerek bu yıl sonu itibarıyla %0,5-1 aralığındaki büyüme beklentimizi korumayı sürdürüyoruz.
- Sanayi üretimini aylık bazda arındırılmış verilerle incelediğimizde; dayanıklı tüketim malı, ara malı, içecek sektörü, madencilik, giyim, kimyasal ürünler, eczacılık, diğer metaller, ana metal sanayi, makine imalatı ve mobilya sektöründe toparlanma görmekteyiz. İnşaat sektörüne öncü olması açısından takip ettiğimiz diğer mineral olmayan ürünlerin imalatında (çimento, seramik…) ise iki aydır artış görmekteyiz.
- Dayanıksız tüketim malı imalatı, yatırımların göstergesi niteliğindeki sermaye malı imalatı, enerji, deri, kağıt, ağaç, bilgisayar ve diğer ulaşım araçlarının imalatı (gemi, vagon yapımı…) ise sanayi üretimini aşağı çeken detaylar. Gevşeyen finansal koşullara karşın ihracatçı sektör olarak takip ettiğimiz ulaşım araçları-taşıt imalatında ise belirgin bir toparlanma dikkat çekmiyor. Bu durumda Euro Bölgesi’ndeki yavaşlama belirleyici oluyor.
ŞİRKET HABERLERİ
Adana Çimento (ADANA – ADNAC – ADBGR), Aslan Çimento (ASLAN), Bolu Çimento (BOLUC), Mardin Çimento (MRDIN) ve Ünye Çimento (UNYEC) yönetimleri, şirketlerin stratejik planları ve çimento sektöründeki hedefleri göz önüne alınarak birleşme niyetiyle görüşmelere başladı.
Emlak Konut GYO (EKGYO, Nötr): İstanbul Başakşehir’de yer alan bazı taşınmazların “Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” yöntemi ile ihale edilmesi konusunda 13.12.2019 tarihinde Protokol imzalanmıştır.
Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın sahip olduğu sigorta ve bireysel emeklilik şirketleri, Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından kurulacak şirkete devredilmesi planlanıyor. Hisse devrinin ardından Ziraat Sigorta, Güneş Sigorta ve Halk Sigorta birleşme işlemlerine başlayacak. Bireysel emeklilik grubunda ise; Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik ve Vakıf Emeklilik birleşmeye yönelik adımlar atacak. 2020’nin ilk çeyreğinde tamamlanacak çalışmayla, ölçek ekonomisinin oluşturulmasına ve bankacılık dışı finansal sektör büyüklüğünün dünya ortalamasına ulaşmasına katkı sağlanarak sigorta ve hayat ve emeklilik sektörlerinin küresel rekabetin bir parçası haline getirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca operasyonel verimliliğin artması, maliyetlerde düşüş sağlanması, başta bankalar olmak üzere tüm dağıtım kanallarının daha etkili kullanılması, ürün yelpazesinin genişletilmesi ile sigorta sektörünün dinamik bir yapıya kavuşturulması planlanmaktadır. Üç Banka tarafından KAP’a konuyla ilgili açıklama yapıldı:
Halkbank (HALKB, Nötr): Halkbank’a ait ve Halk Sigorta A.Ş.’nin sermayesinin %89,18’ini temsil eden Banka hisseleri ile Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş.’nin sermayesinin tamamını temsil eden hisselerin Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. (TVF) tarafından kurulacak bir şirket tarafından devralınmasına ilişkin olarak TVF ile görüşmelere başlanmıştır.
Vakıfbank (VAKBN, Nötr): Vakıfbank’a ait ve Güneş Sigorta’nın (GUSGR, Nötr) sermayesinin %56,39’unu temsil eden Banka hisseleri ile Vakıf Emeklilik ve Hayat AŞ’nin sermayesinin %53,90’ını temsil eden hisselerinin Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ (TVF) tarafından kurulacak bir şirket tarafından devralınmasına ilişkin olarak TVF ile görüşmelere başlanmıştır.
Ziraat Bankası: Ziraat Bankası’na ait ve Ziraat Sigorta AŞ’nin sermayesinin yüzde 99,97’sini temsil eden Banka hisseleri ile Ziraat Hayat ve Emeklilik AŞ’nin sermayesinin yüzde 99,97’sini temsil eden hisselerin Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ (TVF) tarafından kurulacak bir şirket (Alıcı) tarafından devralınmasına ilişkin olarak TVF ile görüşmelere başlanmıştır.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş.(KLMNA), Türkiye Varlık Fonu (“TVF”) tarafından yürütülen kamu bankalarının kontrolünde bulunan sigorta şirketlerinin TVF çatısı altında birleştirilmesi projesinde finansal danışman olarak görev alacaktır.
Göltaş Çimento (GOLTS, Sınırlı Pozitif): Bakım çalışmalarının gerçekleştirilmesi için, Şirket klinker üretiminin gerçekleştirildiği 2. fırının yaklaşık 20 günlük süre için duruşa geçirilmesine karar verilmiştir. Planlı klinker stoku 20 günlük duruş süresince tam kapasite çimento üretmeye yetecek seviyede olduğu, dolayısıyla bu duruştan çimento üretim ve satışlarının etkilenmeyeceği duyurulmuştur.
İskenderun Demir ve Çelik (ISDMR, Nötr): İsdemir’de pik döküm kanalında su kaçağının sıcak metale temas etmesi nedeniyle gerçekleşen patlamada hiçbir çalışan zarar görmemiştir. Gerekli önlemler alındığı bildirilmiş olup kısa süre içerisinde normal çalışma şartlarına dönülmesi beklenmektedir.
Tekfen Holding (TKFEN, Sınırlı Pozitif): Şirket iştiraklerinden TechInvestments LLC, 375 milyon ABD doları tutarında ödenmiş sermayeye sahip SOCAR Polymer Investments LLC’nin %10 hissesini satın almıştır.
SOCAR Polymer Investments LLC, petrokimya şirketi SOCAR Polymer LLC’nin (SOCAR Polymer) % 100 oranında sahibi olup, yıllık 184 bin ton kapasiteli Polipropilen ünitesi Eylül 2018’de, yıllık 120 bin ton kapasiteli Yüksek Yoğunluklu Polietilen (HDPE) ünitesi ise 2019 yılı içerisinde faaliyete geçen SOCAR Polymer, 2020 yılından itibaren tam kapasite üretim yaparak başta Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere, Rusya ile Batı ve Orta Avrupa’yı hedef pazarı olarak belirlemiştir. Toplamda yatırım büyüklüğü 820 milyon Dolar mertebesine ulaşan SOCAR Polymer’in tesislerin tam kapasiteye geçmesi ile beraber 2020 yılı ve sonrasında öngörülen ürün fiyatları ile yaklaşık 400 milyon ABD Doları mertebesinde satış gelirine ve 200 milyon ABD Doları mertebesinde faiz, amortisman ve vergi öncesi kara (FAVÖK) ulaşması hedeflenmektedir.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Denizbank : Payları Borsa Ana Pazar’da işlem gören ve 15/11/2019 tarihinden bu yana işlem sırası kapalı olan Denizbank’ın Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdindeki süreci 13/12/2019 tarihinde tamamlandığından, Banka payları 16/12/2019 tarihinden itibaren Borsa kotundan çıkarılacaktır.
FAİZ PİYASALARI
Merkez Bankası’nın faiz indirimi ardından ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti kademeli bir şekilde gerilemeye başladı ve cuma günü %13,90 seviyesinden %13,04 seviyesine indi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 18,1 milyar TL ile 13 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 5,1 milyar TL ise %11 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllıkların faizi, cuma günkü kapanışı olan %1,82 seviyesinin üzerinde %1,84’lerde seyretmekte. Fed’in politika faizi için gösterge niteliğinde olan 2 yıllık ABD tahvil faizi ise %1,60’larda seyrederek yeni haftaya başlıyor.
TL faizlerde PPK sonrası devam eden alıcılı görünüm cuma günü de kısmen sürdü ve 2 yıllık gösterge kağıdın faizi, %12 seviyesinin altında haftayı sonlandırdı. 2 yıllık gösterge kağıdın faizi, haftalık bazda 32 baz puan düşüş kaydetti ve %11,83’ten haftayı sonlandırdı. 10 yıllık gösterge kağıdın faizindeki haftalık değişim ise 4 baz puan düşüş oldu ve kağıt %12,36 seviyesinden haftayı sonlandırdı.