Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (16.09.2019)

SABAH STRATEJİSİ

Fed haftasına zayıf risk iştahıyla başlıyoruz. Katalizör: Suudi Arabistan’daki petrol tesislerine yapılan saldırı sonrasında artan jeopolitik riskler. Saldırının üretim tarafına ciddi etki yapması sebebiyle Brent petrol fiyatı %10 yukarıda seyrediyor. Ons Altın %1, Yen ise %0,2 civarında değer kazanıyorlar. Hisse piyasalarında ise sert satışlar gözlenmiyor. S&P500 vadelilerde %0,6 aşağıdayken; Asya’da kayıplar daha sınırlı, hatta birkaç borsanın artıya geçtiğini gözlemliyoruz. İlk etkinin ardından piyasa bekle – gör moduna geçebilir. Öte yandan, petrol fiyatlarındaki artışla birlikte petrolde net ithalatçı konumundaki ülke para birimleri negatif ayrışırken, TL bu sabah %1’e yakın değer kaybediyor. Bu gelişmeler kapsamında, pozitif risk iştahının da desteğiyle geçen hafta %4,1 oranında değer kazanan ve 103.072 puandan kapatan BIST endeksi güne 102.500 hedefli satıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Geçen hafta emsallerinden %2,3 oranında pozitif ayrışan endeks, haftanın ilk gününde söz konusu haber dışında kar satışlarının ve havayolları hisselerine gelebilecek olası satışların etkisiyle baskı altında kalabilir. Olası satıcılı görüntüde 102.500 seviyesinin altında sıralı destekler 101.800 ve 101.200 seviyelerinde.

MAKROEKONOMİ

Suudi Arabistan’ın milli petrol şirketi “Saudi Aramco”ya ait 2 fabrikaya silahlı insansız hava aracı saldırısı düzenlenmesi sonrasında tedarikin yarıya inmesinin etkisiyle petrol fiyatlarında sert dalgalanmanın gözlenmesiyle haftaya başlıyoruz. Üstelik Çin’de ağustos ayına ait açıklanan sanayi üretimi, perakende satışlar ve sabit yatırımların beklentileri karşılayamaması risk iştahını baskılayan ek bir faktör oldu. Çin Başbakanı da mevcut konjonktürde Çin’in %6 veya üzeri bir büyümeyi sürdürmesinin çok zor olduğunu söyledi.

Trump ise, Suudi Arabistan’a ait petrol tesislerinin vurulmasına ilişkin, “faili bildiklerini” ve “muhtemel bir saldırıya hazır oldukları” mesajı verdi. Geçtiğimiz hafta Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’u görevden almasının ardından İran ile geriliminin azalabileceği beklentisi vardı. Yeni haftaya ise piyasalar Suudi Arabistan kaynaklı artan jeopolitik endişelerle başladı.

  • Brent ve ABD ham petrolün varil fiyatındaki yükseliş %10’u aşarken, Kanada doları ve Norveç Kronu gibi petrol ihracatçısı ülke para birimlerinde de dalgalanma gözlendi. 70 doları aşan Brent petrolün varil fiyatı, şimdilerde 66 dolar seviyesinde; 60 doları aşan ABD ham petrolü de 59 dolar seviyelerinde bulunuyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişin kalıcı olması halinde enflasyon beklentilerindeki gelişimi ve tahvil piyasasına etkisini izleyeceğiz. Ancak küresel yavaşlama nedeniyle talep yönlü etkiler, petrolde arz kaynaklı yükselişleri sınırlayabilecek bir faktör olarak arka planda duruyor.

Yurtiçinde veri takvimi işsizlik ve bütçe rakamlarıyla bugün yoğun, yurtdışında TSİ 15.30’da açıklanacak New York Fed imalat sanayi endeksi günün en önemli verisi. Ayrıca bugün Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin üçlü zirvesi takip edilecek.

Genel olarak ise Merkez Bankaları odaklı bir haftaya başlangıç yapıyoruz.

Geçtiğimiz hafta ECB ve TCMB faiz kararlarını takip ettikten sonra bu hafta çarşamba günü Fed faiz kararı ve Fed Başkanının konuşmasına odaklanacağız. Perşembe günü de Japonya, İngiltere, Brezilya, Güney Afrika, İsviçre, Norveç ve Endonezya Merkez Bankaları faiz kararlarını açıklayacak.  Bu hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları başlıyor.

Yurtiçinde bugün TSİ 10’da haziran dönemine ait işsizlik oranı ile TSİ 11’de ağustos ayına ait bütçe rakamları açıklanacak.

Mayıs döneminde işsizlik oranı,  yılın başında gördüğü 10 yılın tepe noktası olan %14,7 seviyesinden toparlanmıştı. Yaz mevsiminin etkisiyle turizm ve tarım gibi sektörlerde yaşanan istihdam artışının desteğiyle işsizlik oranı mayıs döneminde %12,8’ye gerilemişti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı mayıs döneminde veri setinin uzandığı 2005 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkarak %14’e tırmanmıştı. Arındırılmış verideki olası iyileşmenin ise ekonomideki toparlanmanın hızına bağlı olacağını değerlendirmekteyiz.

Bütçe dengesi, TCMB ihtiyat akçesinin transferiyle birlikte temmuz ayında 9,9 milyar TL fazla vermişti. TCMB transferinin diğer kısmının ağustosta Hazine’ye aktarılmasıyla bütçede ılımlı seviyelerin devamını beklemekteyiz. Bütçe rakamları öncesi takip ettiğimiz Hazine nakit dengesi de ağustos ayında 5,7 milyar TL fazla verdi.

  • Bu arada finansal koşullardaki sıkılığın azalmasıyla birlikte faiz harcamalarında yıllık bazda düşüşün sürdüğünü gözlemleyebiliriz. Kurban Bayramında emeklilere verilen ikramiye dolayısıyla bugünkü veride cari transferler kaynaklı harcamalarda kısmi artış görebileceğimizi değerlendiriyoruz. Son dönemdeki ÖTV ve KDV düzenlemeleri ise vergi gelirine kısmi bir destek verebilir.
  • Bu ay içerisinde açıklanması beklenen Yeni Ekonomi Programındaki yıl sonu bütçe açığı/GSYH oranı hedefi olan %1,8’in ise yukarı yönlü revize edilebileceğine şahit olabiliriz.

Cuma günü yurtiçinde sanayi üretimi ve cari işlemler dengesi açıklandı.
Sanayi üretimi üçüncü çeyreğe beklentilerden daha olumlu bir başlangıç yaptı.

  •  Yıllık bazda sanayi üretimi %2,6 düşüş beklentisine karşılık %1,2 düştü.
  • Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi %1,4 artış beklentisine karşın, %4,3 arttı.

Temmuz ayında sanayi üretiminde 41 kalemden 35’inin önceki ayki düşük baz etkisinin de katkısıyla aylık bazda artış sergilediğini görüyoruz. En yüksek artışlar sermaye malı imalatı, ileri teknoloji, kok kömürü, eczacılık, diğer ulaşım araçlarının imalatı, giyim, ağaç ve bilgisayar alt kalemlerinde gözüküyor. En belirgin düşüşler ise dayanıklı tüketim, petrol çıkarımı, kayıtlı medya, taşıt ve mobilyada gözükmekte. Özetle, sektörlerin kısmen genelinde sınırlı da olsa bir toparlanma mevcut.

Ağustos ayı sanayi üretim verisinde yıllık bazda artı büyümeye doğru yol alabileceğimizi değerlendiriyoruz. Ancak bayram tatili nedeniyle haziran ayında gördüğümüz köprü günü etkisinin ağustos ayı sanayi üretiminde de dalgalanmaya neden olabileceğini göz ardı etmiyoruz.

Temmuz ayında cari işlemler dengesi, 1,16 milyar dolar fazla verdi. Beklenti, 1,3 milyar dolar fazla vermesiydi. Haziran ayında 2002’den bu yana ilk kez 12 aylık cari denge fazla vermeye başlamıştı. Haziran ayına ilişkin kümülatif fazlanın 0,5 milyar dolardan 1,1 milyar dolar fazlaya revize edildiğini ve temmuz ayında da yılıklandırılmış kümülatif fazlanın 4,4 milyar dolar gerçekleştiğini görmekteyiz. Geçtiğimiz sene temmuz ayında kümülatif açık 54,6 milyar dolardı.

Turizm gelirlerinin katkısıyla ağustos ayında cari fazla beklemeyi sürdürüyoruz ve bu yılın dördüncü çeyreğine kadar cari dengede kümülatif bazda cari fazla görmeyi bekliyoruz, yıl sonunu ise oldukça sınırlı bir cari açık rakamıyla sonlandıracağımızı düşünmekteyiz.

ŞİRKET HABERLERİ

Anadolu Sigorta (ANSGR, Nötr): Şirket’in Ağustos 2019 dönemindeki brüt prim üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %11,5 oranında artarak 473,5mn TL’ye yükselmiştir. Böylelikle, ağustos ayı prim üretimi ile birlikte Şirket’in 2019 yılı Ocak – Ağustos dönemi brüt prim üretimi yıllık bazda %13,8 artarak 4,2 milyar TL’ye yükselmiştir.

Emlak Konut GYO (EKGYO, Nötr): Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında eğitim, kültür, sanat faaliyetlerine destek vermek amacıyla, Zonguldak Merkez Cami ve Eğitim Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ne Şirket tarafından 5mn TL bağış yapılmıştır.

SEKTÖR HABERLERİ

Otomotiv: Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Almanya Ticaret Bakanlığından otomobil devi Volkswagen’in Türkiye’ye yatırım yapacağına yönelik tüyolar aldıklarını açıkladı. CNN TÜRK televizyonunda canlı yayın konuğu olan Bakan Pekcan, Alman otomobil devi Volkswagen’in Türkiye’ye yatırım yapacağını, Alman Ticaret Bakanlığı’ndan bu yatırım için Türkiye lehine kararın alındığı bilgisini aldığını söyleyen Pekcan, kararın resmi açıklamanın beklendiğini dile getirdi. Kaynak: Dünya

Teknoloji: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Girişim Sermayesi Destekleme Programı (Tech-InvesTR) çerçevesinde desteklenecek fonların belirlendiğini söyledi. Varank, Girişim Sermayesi Destekleme Programı kapsamında 5 fon için protokol sürecinin başladığını belirterek, “Fonların ülkemizde yatırım yapmak üzere oluşturacağı kaynak tutarı 1,1 milyar liraya ulaşacak.” dedi. Dünyada girişim sermayesi yatırımlarının geçen yıl 251 milyar doları aştığını aktaran Varank, bu tutarın Türkiye’de 59 milyon dolar seviyesinde kaldığına dikkati çekti. Kaynak: AA

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Akfen Holding (AKFEN): Şirketin iştiraklerinden Akfen Yenilenebilir Enerji A.Ş.’nin bağlı ortaklığı olan; Korda Enerji Üretim Paz. İth. ve İhr. A.Ş.’nin, Denizli ilinde bulunan, Denizli RES Projesi’nin 47,6 MW kurulu güç kapasitesine sahip ilk 14 türbininin T.C. Enerji Bakanlığı tarafından 13.09.2019 tarihinde mevzuata uygun olarak geçici kabulü yapılmış ve 14.09.2019 tarihinden itibaren ticari enerji üretimine başlanacaktır. Santralin geçici kabulü yapılan kısmının yıllık 117,4 GWs elektrik üretmesi beklenmektedir.Akfen Yenilenebilir Enerji A.Ş., 13 Eylül 2019 tarihi itibarıyla, bağlı ortaklıkları vasıtasıyla faaliyet gösterdiği yenilenebilir enerji santrallerinde toplam 578,5 MW kurulu güç kapasitesine ve yıllık toplam 1.776 GWs elektrik üretim kapasitesine ulaşmıştır.

FAİZ PİYASALARI

Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle birlikte ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, %19,55 seviyesinden %17,47 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 52,3 milyar TL ile 38 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 14,3 milyar TL ise %15,5 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.

Küresel piyasalarda geçtiğimiz hafta ABD-Çin ticaret savaşının yatışacağı beklentisiyle tahvil piyasasında satış hakimdi. ABD 10 yıllıkların faizi, cuma günü beklentilerden güçlü açıklanan perakende satışlar verisine de duyarlılığını artırdı ve 6 haftanın en yükseğinden haftayı sonlandırdı. Bugün Japonya piyasalarının tatil olmasının etkisiyle de 10 yıllıkların faizi %1,90 seviyelerinde bulunuyor.

Yurtiçi tahvil piyasasında, ECB’nin mevduat faizinde indirime gitmesi ile tahvil alımına başlaması ve TCMB’nin faiz kararının ardından TL’deki değer kazancının da etkisiyle, haftalık bazda verim eğrisinin tüm vadelerinde düşüşler gözlendi. Bu kapsamda, 2 yıllık gösterge kağıdın faizi haftalık bazda 48 baz puanlık düşüşle %15,33 seviyesine, 5 yıllık gösterge kağıdın faizi haftalık bazda 38 baz puanlık düşüşle %15 seviyesine geriledi. 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise haftalık bazda 64 baz puanlık düşüşle %15 seviyesine geriledi.