SABAH STRATEJİSİ
Ticaret belirsizliği ve küresel büyüme endişeleri gölgesinde ABD vadelileri bu sabah %0,5 civarında değer kazanıyorlar. Asya’da ise Çin artıda. Hisse piyasalarındaki kısmi toparlanma isteğine karşın faizler ve Ons Altın’daki hareket ise kırılganlığın devam ettiğini gösteriyor. Bu arada, mevcut risk ortamında merkez bankalarından güvercin beklentiler de artarken, dün ECB üyesinden daha fazla gevşemeye ihtiyaç duyulduğuna yönelik açıklama geldi. Bu açıklamanın daha çok kurlarda etkisini gösterdiğini izledik. Bu güvercin söylemin de etkisiyle TL dün değer kazanırken, Dolar / TL bu sabah dünkü kapanış seviyesi olan 5,57 civarında yatay hareket etmekte. Hisse senetlerindeki kısmi toparlanma isteği ve kurdaki sakin görüntüye bağlı olarak BIST100 endeksi güne %0,5 civarında alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Gün içerisinde ise endeksin önemli gözüken 95,9bin civarındaki desteğin üzerinde kalarak, dünkü kayıpların bir kısmını telafi etmeye çalışılacağını tahmin ediyoruz. Endeks dün %2,84 oranında değer kaybederek, 96.579 puandan kapatmıştı. Düşüşe %5,3 oranında gerileyen Bankacılık endeksi (XBNAK) öncülük ederken, Sanayi endeksi (XUSIN) %2,7 oranında değer kaybetti. Hacim ise haftalık ve aylık ortalamasına yakın, 6,6 milyar TL olarak gerçekleşti.
MAKROEKONOMİ
Düne toparlanarak başlamaya çalışan küresel piyasalar, ABD-Çin tarafından ticaret savaşına dair gelen açıklamalarla baskı altında kalmayı sürdürdü.
- Çin, ABD’nin yeni tarife artışlarına misillemede bulunacağını açıklarken, Trump, Çin ile herhangi bir anlaşma bizim şartlarımızda olmalı diyerek endişelerin artmasına neden oldu.
Ancak gerek ABD perakende satışların güçlü açıklanması gerekse Walmart’ın güçlü bilanço rakamlarının resesyon endişelerini kısmen hafifletmesiyle Dow Jones ve S&P 500 dün sınırlı artıda kapattıktan sonra bugün Asya borsalarında karışık bir görünüm görmekteyiz. Dün güne başlarken gelişmiş ülke tahvil faizlerinde güvenli liman etkisiyle aşağı yönlü bir eğilim gözlendiğinden ve tahvillerin değer kazanma eğiliminden bahsetmiştik. ABD 10 yıllık tahvil faizi de dün 3 yılın en düşük seviyesi olan %1,5 seviyesinin altını gördü. Bugün sabah saatlerinde ise ABD 10 yıllıkların faizi, %1,53’lerde ve görece sakinlemiş durumda. ECB Yönetim Konseyi Üyesi Olli Rehn ise, eylül ayında ciddi ve etkili bir politika paketi açıklamalarının önemli olduğunu vurgulayarak Euro’nun baskı altında kalmasına neden oluyor. ABD-Çin rekabetinde öne çıkan Hong Kong ise son dönemdeki gelişmeleri ile ABD-Çin ticaret savaşını farklı bir boyuta taşımış gözüküyor.
Neticede resesyon endişelerinin canlanması ile birlikte dikkatler tekrar Fed’in daha fazla faiz indirimi yapıp yapmayacağına çevrilmiş durumda. 23 Ağustos’taki Fed Başkanı Powell’ın Jackson Hole’daki konuşması da buna dair bize ipucu verebilir.
TL varlıklarında ise dün özellikle bankacılık endeksindeki düşüşle borsa tarafında baskı görürken, tahvil piyasasındaki olumlu havanın korunduğunu söyleyebiliriz.
Yurtdışında bugün veri takvimi sakin. ABD’de konut verileri ve ağustos ayına ait Michigan tüketici güven endeksi izlenecek. Geçtiğimiz hafta 5 Merkez Bankası faiz indirimine yönelmişti dün de Meksika Merkez Bankasıpolitika faizini, 2014 yılından bu yana ilk kez düşürerek 25 baz puan indirimle %8 seviyesine çekti.
Bugün yurtiçinde TSİ 10’da haziran ayına ait sanayi üretim verisini takip edeceğiz. Veriyle birlikte ikinci çeyrekte baz etkisiyle yıllık bazda daralma beklentimiz ve çeyreksel bazda sınırlı artış beklentimiz daha netleşecek.
- Haziran ayında gerek TL’deki değerlenme eğilimi gerekse G-20 Zirvesi sonrası diplomatik ilişkilerde gözlenen yumuşama güven endekslerinin ve PMI verisinin mayıs ayına göre toparlanmasına imkan sağlamıştı. Ancak haziran ayında Bayram tatilinin etkili olmasıyla sanayi üretiminde dalgalanma görme ihtimalimiz yüksek, dolayısıyla haziran ayında öncü göstergelerde gözlemlediğimiz toparlanma birebir yansımayabilir.
- Anketleri incelediğimizde ise takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin mayıs ayındaki %1,3’lük düşüş ardından haziran ayında yıllık %1 civarında düşüş kaydetmesi bekleniyor.
Dün yurtiçinde bütçe dengesi ve işsizlik rakamlarını takip ettik.
Bütçe dengesi, TCMB ihtiyat akçesinin transferiyle birlikte temmuz ayında 9,9 milyar TL fazla verdi. Faiz dışı fazla (bütçe gelirleri-faiz dışı giderler) ise 17,6 milyar TL gerçekleşti. Finansal koşullardaki sıkılığın azalmasıyla birlikte faiz harcamalarında yıllık bazda düşüş görmekle birlikte faiz dışı harcamalardaki artış ise sürüyor. Neticede harcamalar; vergi gelirlerindeki zayıflığa karşın, diğer gelirlerle telafi edilmeye devam ediliyor.
- Ocak-Temmuz döneminde vergi gelirleri yıllık %4,8 artış sergilerken, diğer gelirler yıllık %96,7 yükseldi. Ocak-Temmuz döneminde harcamalar yıllık %22,7 artarken, faiz harcamaları %39 artışla bu yükselişte belirleyici oldu.
- 12 aylık kümülatif bütçe açığı, mayıs ayında gördüğü 119 milyar TL’lik rekor seviyesinden iyileşmeyi sürdürüyor. Ancak hala yıl sonu Yeni Ekonomi Programı hedefi olan 81 milyar TL’nin üzerinde ve 96 milyar TL seviyesinde bulunuyor. Bu durum yıl sonunda bütçe açığı/GSYH oranının, YEP hedefi olan %1,8’in üzerinde, ancak Maastricht kriteri olan %3’ün altında gerçekleşebileceğini gösteriyor.
İşsizlik oranı, nisan döneminde, yılın başında gördüğü 10 yılın tepe noktası %14,7 seviyesinden toparlanmayı sürdürüyor ve mart dönemindeki %13 seviyesinden %12,8’ye gerilemiş durumda. Arındırılmış işsizlik oranındada ise zıt bir resim dikkatimizi çekiyor.
- Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı veri setinin uzandığı 2005 yılından bu yana en yüksek seviyede ve %14’e tırmandı. Arındırılmış verilere göre istihdamın dağılımını incelediğimizde, bir önceki döneme göre tarım istihdamı 25 bin kişi, inşaat istihdamı 44 bin kişi ve hizmet istihdamı 62 bin kişi azalmış durumda gözüküyor. Neticede yaz döneminde arındırılmamış işsizlik oranlarında düşüşün sürmesini bekleyebiliriz, ancak arındırılmış verilerdeki olası düşüşün gözlenmesi ekonomideki toparlanmanın boyutuna bağlı olacak.
ŞİRKET HABERLERİ
Sasa Polyester (SASA, Nötr): Şirket’in 2Ç2019’daki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %25,6 oranında artarak 282,3mn TL olmuştur. Şirket’in brüt karı ise aynı dönemler itibarıyla %9,5 oranında azalarak 120mn TL’ye gerilemiştir. Bu rakamlarla birlikte, Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %44,5 ve %18,9 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu oranlar sırasıyla %42,1 ve %24,8 idi. Diğer taraftan bir önceki yılın ikinci çeyreğinde elde edilen 68,2mn TL’lik esas faaliyetlerden net gelir, bu çeyrekte 10,9mn TL esas faaliyetlerden net gidere dönüşmüştür. Şirket’in net finansman giderleri ise yıllık olarak 61mn TL düşmüş ve 2Ç2019’da 47,7mn TL olmuştur. Ek olarak, Şirket bu çeyrekte 248,9mn TL vergi geliri kaydetmiştir. Geçen yılın ikinci çeyreğinde 152,3mn TL vergi geliri kaydedilmişti. İkinci çeyrek karı ile birlikte Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem karı 498,6mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre %86 oranında artış göstermiştir.
Yataş Yatak ve Yorgan Sanayi ve Ticaret (YATAS, Pozitif): Şirket’in 2Ç2019’daki net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %92,7 oranında artarak 28,1mn TL olmuştur. Şirket’in satış gelirleri 2Ç2019’da bir önceki yılın aynı dönemine göre %40 oranında artarak 318,3mn TL’ye çıkarken, brüt karı aynı dönemde %28,6 oranında artarak 2Ç2019’da 131,4mn TL olmuştur. Operasyonel giderleri %15,5 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden ise 7,9mn TL gelir kaydetmiştir. Bunlara bağlı olarak esas faaliyet karı %91,5’lik artışla 52,2mn TL olmuştur. Diğer taraftan finansman giderleri 8,6mn TL’den 15,1mn TL’ye yükselerek karı baskılamış ve vergi öncesi karı 37,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. 9,1mn TL vergi gideri sonrası net dönem karı 28,1mn TL olmuştur. İkinci çeyrek net dönem karı ile birlikte Şirket’in 2019 yılının ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %64,6 oranında artarak 42,2mn TL’ye yükselmiştir.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: Kredi kullanımında denetimi artıran, bağımsız denetim raporu risk sınırını 500 milyon TL’den 100 milyon TL’ye düşüren yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan “Bankaların kredi işlemlerine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik” ile düzenleme kapsamına alınan kredi oranı %33’ten %47’ye yükselecek. Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları (YEP) 2019 yılı Nisan ayında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanmış ve toplam riski 100 milyon TL ve üzeri olan grupların, bağımsız denetim raporlarını bankalara sunmasının zorunlu hale getirileceği belirtilmişti. Kaynak: Dünya
Gayrimenkul: Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Feyzullah Yetgin, kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmeleri gerektiğini belirterek, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ülkemizdeki toplam 20 milyon konutun risk alanı içindeki 6,5 milyonunun dönüşmesi gerektiğini, acil öncelikli 1,5 milyon konutun ise 2023’e kadar dönüştürüleceğini açıkladı.” ifadeleri kullandı. Yetgin, 17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nin 20. yıl dönümüne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, topraklarının büyük çoğunluğu deprem kuşağında bulunan Türkiye’nin hala depreme hazırlıklı olmadığını bildirdi. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Katmerciler (KATMR, Sınırlı Negatif): Şirketin 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem zararı 3,8mn TL olmuştur. 2018’in aynı döneminde ana ortaklık net dönem karı 2,8mn TL idi. Şirket’in satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre 40,3mn TL artarak 65,7mn TL’ye yükselirken, brüt kar %48,2 oranında artarak 33mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirketin operasyonel giderleri aynı dönemde %31,7 oranında artmış ve 12,9mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden de 1,6mn TL gelir kaydedilmesinin ardından faaliyet karı %0,8 artışla 21,7mn TL olmuştur. Yatırım faaliyetlerinden gelirler 0,9mn TL’yi göstermiştir. Finansman tarafında 27,1mn TL’lik gider kaydedilmiştir. Tüm bunların etkisiyle de vergi öncesi net zarar 4,5mn TL seviyesinde gerçekleşirken, 0,7mn TL’lik vergi gelirine istinaden ana ortaklık net dönem zararı da 3,8mn TL olmuştur. Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem zararı 8,6mn TL’ye yükselmiştir. 2018’in aynı dönemindeki ana ortaklık net dönem karı 5,7mn TL idi.
FAİZ PİYASALARI
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19,64 seviyesinden %19,59 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 48 milyar TL ile 40,5 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 7,5 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
Dün güne başlarken gelişmiş ülke tahvil faizlerinde güvenli liman etkisiyle aşağı yönlü bir eğilim gözlendiğinden ve tahvillerin değer kazanma eğiliminden bahsetmiştik. Bu görüntü altında ABD’nin 30 yıl vadeli Hazine tahvilinin faizi, ilk kez 2 yıl vadeli Hazine tahvil faizinin altına inerken; ABD 10 yıllık hazine tahvil faizi ise 3 yılın en düşük seviyesi olan %1,5 seviyesinin altını gördü. Bugün sabah saatlerinde ise ABD 10 yıllıkların faizi, %1,53’lerde ve görece sakinlemiş durumda. ECB yetkilisinin açıklamalarıyla birlikte Almanya 10 yıllıkların faizi de tekrar rekor düşük seviyesini yeniledi.
Yurtiçinde 2 yıllık gösterge kağıdın faizi gerilemeyi sürdürüyor ve %15,18 ile Mayıs 2018’ten bu yana en düşük seviyede bulunuyor. 5 yıllık gösterge kağıdın faizinde ise 39 baz puanlık artışla %15,52 seviyesine bir yükseliş görüyoruz. 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise %15 seviyesinin altında %14,98 ile cuma gününe göre sabit kaldı.