SABAH STRATEJİSİ
Yurtiçi piyasaların kapalı olduğu haftanın ilk üç gününde yurtdışı piyasalarda oynaklık yüksek seviyelerde seyretti. Siyasi haber akışıyla birlikte Arjantin Peso’sunda yaşanan sert satışlar Gelişmekte Olan Ülke para birimleri üzerinde etkisini gösterirken, Hong Kong’taki kargaşanın uzaması piyasalar üzerinde tedirginlik yarattı. Diğer yandan, ABD’nin Çin’den ithal edilen bazı ürünlere getirdiği ek vergiyi ertelediğini duyurması geçici iyimserliğe yol açsa da Avrupa ve Çin’den gelen makro verilerin de etkisiyle ABD’de verim eğrilerinin terse dönmesi resesyon endişelerini tekrar gündeme getirdi. ABD on yıllık tahvil faizinin, iki yıllık tahvil faizinin altına gevşemesi resesyon endişelerini artırdı. Bu durum en son 2008 küresel kriz öncesinde gerçekleşmişti. Sonuç olarak, ticaret savaşlarının devam ettiği ortamda küresel büyüme endişeleri piyasalara yön verdiği söylenebilir. Dün %3’e yakın düşüş kaydeden ABD borsaları bu sabah vadelilerde hafif de olsa artıda seyretseler de, tahvil faizlerinde düşüş eğilimi sürüyor. Ons Altın ise yükselişte. Risk iştahının zayıf seyrettiği ortamda, cuma günü 5,49’dan kapatan Dolar / TL ise hafta içinde 5,6350 seviyesine kadar yükseldi. Ülke risk primimiz (5 yıllık CDS) 417 seviyesini görürken, ABD’de işlem gören Türkiye ETF’i haftanın ilk üç gününde %3,4 oranında (TL bazında) değer kaybetti. Bu sabah, TL’nin %0,5’e yakın değer kazanmasının yanı sıra ABD vadelilerindeki görüntü ve Asya’daki görece daha az kayıplara rağmen BIST100 endeksinin güne satıcılı bir görüntüyle başlamasını bekliyoruz. Açılışta 98,5bin desteği test edilebilir. Temkinli modun devam ettiği günde endeks bu seviyenin altına kayabilir ve geçen haftanın en düşük seviyesi olan 97,7bin desteğini hedeflemek isteyebilir.
MAKROEKONOMİ
Yurtiçi piyasalar Kurban Bayramı tatilindeyken özellikle Çin, Almanya ve Euro Bölgesi’nden zayıf açıklanan verilerle birlikte küresel tahvil faizlerinde düşüşler belirginleşti. 2019 yılının en kötü kapanışını yapan Wall Street, çarşamba günü %3 civarında düşüş kaydetti, bugün Asya borsalarında ise daha hafif %1 civarında satış eğilimi mevcutken, ABD vadelilerinde ise toparlanma çabası görüyoruz. Neticede artan resesyon endişeleriyle verim eğrilerinin ters bir görüntüye büründüğünü gözlemliyoruz. Bu görüntü altında da ABD 30 yıllık tahvil faizi, ilk defa %2’in altına gerilerken, 12 yıldan bu yana ilk defa ABD 10 yıllık tahvil faizi de 2 yıllık tahvil faizinin altına gevşedi. Küresel talep endişelerinin yanı sıra petrol stoklarındaki beklenmedik artışla petrol fiyatlarında ise aşağı yönlü baskının sürdüğünü, buna karşın altın fiyatlarında kazançların korunduğunu görüyoruz. Arka planda ABD tarafından Çin’e 300 milyar dolarlık yeni gümrük vergisinin içine aldığı bazı ürünlere aralık ayının ortasına kadarmuafiyet verildiğinin duyurulması ise küresel piyasaları da kaybı görece sınırladı. GOÜ piyasalarında ise Arjantin’e ilişkin siyasi gelişmeler takip edilmekte. 27 Ekim’deki devlet başkanlığı seçimi öncesi gerçekleştirilen ön seçimde muhalefetin daha yüksek oy aldığının gözlenmesiyle Arjantin Pesosu, tarihi düşük seviyesine gerilerken, GOÜ kurlarını da baskı altında bıraktı. Yurtiçinde USD/TL kuru, kısa sürecek haftaya 5,60 seviyelerinden başlıyor.
- Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Almanya, ikinci çeyrekte beklentiler doğrultusunda bir önceki çeyreğe göre %0,1 daraldı. Ekonomist beklentileriyle oluşturulan Almanya ZEW endeksinin, ağustos ayında düşüşünü sürdürmesi ise ülkede resesyon ihtimalini artırıyor.
- Çin’de sanayi üretimi ve perakende satışlar üçüncü çeyreğe zayıf bir başlangıç yaptı. Temmuz ayında Çin’de sanayi üretimi yıllık %5,8 artması beklenirken %4,8 arttı. Perakende satışlarda yıllık %8,6 artış beklentisine karşılık %7,6 arttı.
- Euro Bölgesi’nde haziran ayında sanayi üretimi yıllık -%1,2 beklentisine karşılık -%2,6 düştü.
Haftanın son iki iş gününde yurtiçinde veri takvimi yoğun. Bugün TSİ 10’da mayıs dönemine ait işsizlik rakamları ile TSİ 11’de temmuz ayına ait bütçe dengesini takip edeceğiz. ABD tarafında ise TSİ 16.15’te temmuz ayına ait sanayi üretimi ve TSİ 15.30’da açıklanacak perakende satışlar ile New York Fed imalat sanayi endeksi bizler için önemli.
- Bu yılın ilk yarısında toplam harcamaların, toplam gelirlerden daha hızlı artış sergilemesinin etkisiyle bütçe dengesinin, Yeni Ekonomi Programı hedefinden uzaklaştığını görmekteyiz. Haziran ayında 12 aylık kümülatif bütçe açığı 105 milyar TL’de bulunurken, GSYH oranı da %2,8’lere denk gelmekteydi. (YEP yıl sonu hedefi 81 milyar TL, GSYH oranı %1,8 idi.)Yılın geri kalanında ekonomideki dengelenmenin tamamlanması ve geçici vergi indirimlerinin sona ermesinin katkısıyla vergi gelirlerinin desteklenmeye başlanmasının, bütçeye kısmi destek vermesini bekleyebiliriz. Bu görüntü ışığında da ağustos ayında emeklilere yapılan ödemeyi dışladığımızda bütçe açığındaki kademeli yükselişin sürmeyeceğini düşünmekteyiz. Dolayısıyla yıl sonu YEP hedefi %1,8’in üzerinde bir bütçe açığı/GSYH oranı ile yılı sonlandırabileceğimizi, ancak bu seviyenin Maastricht kriteri olan %3’ün altında gerçekleşeceğini öngörmekteyiz.
- Bahar mevsiminde artmaya başlayan turizm ve tarım istihdamının katkısıyla mart döneminde %14,1 olan işsizlik oranı, 1,1 puan iyileşerek nisan (mart-nisan-haziran) döneminde %13 seviyesine gerilemişti. Ancak aynı görüntüyü arındırılmış verilerde göremiyoruz. Dolayısıyla işsizlik oranlarında kalıcı bir iyileşme demek için erken, ancak düşüşe geçen faiz ortamıyla birlikte yatırımların kalıcı bir iyileşme sürecine geçmesiyle birlikte istihdam piyasasında daha güçlü bir toparlanma için ortam oluşabilir.
Geçtiğimiz cuma günü yurtiçinde TCMB beklenti anketini ve cari işlemler dengesini takip ettik.
- TCMB ağustos ayı beklenti anketinde, anket katılımcılarının enflasyon ve cari açık beklentilerinin iyileştiği, büyüme beklentilerinin görece yatay seyrettiği ve faizlerdeki düşüş beklentisinin sürdüğügözlendi. Anket katılımcılarının yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki anketteki %15,01’den %14,42’ye geriledi. Yıl sonu cari açık beklentisi 7,6 milyar dolardan 6,7 milyar dolara iyileşti. Bu yılki büyüme beklentisinde ise anlamlı bir değişim gözlenmese de bir önceki anket dönemine göre aşağı yönlü revize gerçekleştirilmemesi görece olumlu. Temmuz ayı beklenti anketinde anket katılımcıları, bu yıl ekonominin -%0,02 daralmasını bekliyordu, ağustos ayı beklenti anketinde %0,02 büyüme beklenmekte. Anket katılımcıları faiz beklentilerini de aşağı çekmeyi sürdürüyor. 12 ay sonraki ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini temmuz ayı anketindeki %16,6 seviyesinden %14,9’a revize etmiş durumdalar.
- Cari işlemler dengesi, dış ticaret açığın daralmaya devam etmesi ve artan turizm gelirlerinin etkisiyle haziran ayında yıllık bazda 0,54 milyar dolar ile 2002’den beri ilk kez fazla verdi. (Geçtiğimiz sene haziran ayında kümülatif cari açık 57,1 milyar dolardı, bu da cari dengedeki iyileşmenin boyutunu gösteriyor.)Temmuz ayında da canlı turizmin etkisiyle yıllık bazda fazlanın devam edeceğini düşünüyoruz. Dördüncü çeyreğe doğru ise cari fazlanın, sınırlı bir açığa yönelmesini ve 10 milyar doların altında bir cari açık rakamıyla yılı sonlandırabileceğimizi öngörüyoruz.
ŞİRKET HABERLERİ
Alarko Holding (ALARK, Pozitif): Holding 2019 yılının ikinci çeyreğinde 167,3mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiştir. Şirket bir önceki yılın aynı döneminde 145,3mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti. Satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %59,2 oranında artan Holding’in brüt karı ise maliyetlerdeki görece düşük artışın etkisiyle %125,2 oranında artarak 124,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %39,5 oranında artarken, diğer faaliyetlerden gelirler kur kaynaklı 90,4mn TL’den 46,9mn TL’ye gerilemiş ve faaliyet karı da %12,3’lük artışla 131,2mn TL olmuştur. Diğer taraftan özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan 2Ç2018’deki 174,9mn TL’lik gider rakamına karşın bu çeyrekte 72,1mn TL gelir kaydedilmiş ve 14mn TL’lik finansman ve 24,7mn TL’lik vergi gideri ile birlikte Holding ana ortaklık net dönem karı 167,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrek rakamıyla birlikte Holding’in ilk altı ay ana ortaklık net dönem karı ilk çeyrekte kaydedilen zarar rakamının etkisiyle 85,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Holding bir önceki yılın aynı döneminde 163,2mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.
Bolu Çimento (BOLUC, Nötr): Bolu Çimento 2Ç2019’da 7,7mn TL zarar kaydetmiştir. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 31,9mn TL kar elde etmişti. Beklenti Şirket’in bu çeyrekte 6mn TL zarar kaydedebileceği yönündeydi. Şirket’in satış gelirleri bu çeyrekte 101,1mn TL gerçekleşerek yıllık %34 oranında düşerken, brüt kar 17,5mn TL gerçekleşmiş ve yıllık %67 oranında gerilemiştir. Diğer yandan, net finansman giderlerinin yine yıllık olarak 10,3mn TL artarak 2Ç2019’da 13,8mn TL’ye yükselmesi zarar kaydedilmesinde etkili olmuştur. Şirket’in brüt kar marjı ise bu çeyrekte %17,4 gerçekleşerek geçen yılın ikinci çeyreğindeki %34,5’in altında kalmıştır. Son olarak, ikinci çeyrek zararı sonrasında Şirket’in yılın ilk yarısındaki zararı 28,9mn TL olmuştur. Şirket geçen yılın ilk yarısında 62,3mn TL kar elde etmişti.
Çelebi Hava (CLEBI, Sınırlı Negatif): Şirketin 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %51,9 azalarak 23,4mn TL olmuştur. Çelebi’nin satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %37,3 oranında artarak 437,8mn TL’ye yükselirken, satışların maliyeti ise %52,6 oranında artış kaydetmiş ve buna bağlı olarak brüt kar %10,7 oranında artarak 129,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı ise maliyetlerdeki görece yüksek artış sebebiyle 7,1 puan azalışla %29,5’e gerilemiştir. Çelebi Hava’nın operasyonel giderleri aynı dönemde %34,1 oranında artmış ve 56,8mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden de 15,9mn TL gelir kaydedilmesinin ardından faaliyet karı %36 artışla 88,2mn TL olmuştur. Yatırım faaliyetlerinden gelirler 0,6mn TL, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan karlar 3,4mn TL olmuştur. Finansman tarafında 65,1mn TL’lik gider kaydedilmiştir. Tüm bunların etkisiyle de vergi öncesi net kar 27,1mn TL seviyesinde gerçekleşirken, 2,2mn TL’lik vergi gelirine istinaden ana ortaklık net dönem karı da 23,4mn TL olmuştur. Net kar marjı yüksek finansman gideri sebebiyle 9,9 puan düşüşle %5,4 olmuştur. Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem karı 30,8mn TL seviyesinde gerçekleşirken geçen yılın aynı dönemine göre %47,2 oranında azalmıştır.
DO & CO (DOCO, Sınırlı Pozitif): Şirketin 1 Nisan – 30 Haziran dönemi (ilk çeyrek) ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,2 artarak 5,7mn EUR olmuştur. DOCO’nun satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,6 oranında artarak 247,5mn EUR’ya yükselirken, FAVÖK ise %48,6 oranında artış kaydetmiş ve 28,1mn EUR olarak gerçekleşmiştir. FAVÖK marjı ise 2,6 puan artışla %11,4’e yükselmiştir.
Doğan Şirketler Grubu (DOHOL, Nötr): Şirketin 2019 yılı 2. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 221,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Holding, medya grubunun Demirören Medya Grubuna satılmasına bağlı olarak 3.612,4mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Şirketin satış gelirleri 2Ç2019’da bir önceki yılın aynı döneminde göre %1,8 oranında artarak 3.172mn TL olmuştur. Satışların maliyeti ise %3 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar %9 oranında azalarak 274,5mn TL’ye gerilemiştir. Operasyonel giderler %3,2 oranında artarken, diğer faaliyetlerden gelirler 264,4mn TL’den 143,3mn TL’ye gerilemiştir. Diğer taraftan özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan 2Ç2018’de kaydedilen 185,5mn TL’lik gidere karşın bu çeyrekte 87,1mn TL gelir kaydedilmiş ve buna bağlı olarak faaliyet karı da %54,9 oranında artarak 334,3mn TL’ye ulaşmıştır. Ancak yatırım faaliyetlerinden gelirler 3.553,5mn TL’den 109,4mn TL’ye gerilerken, Finansman tarafında ise 219,5mn TL’lik gider kaydedilmiştir. İkinci çeyrek finansallarıyla beraber şirketin 2019 yılının ilk altı ayında ana ortalık net dönem karı 451,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde ise 3510,6mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.
Ege Endüstri (EGEEN, Nötr): Şirket’in 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %7 oranında azalarak 66mn TL olmuştur. Şirket’in brüt karı ise aynı dönemler itibarıyla %50 oranında artarak 89,4mn TL’ye yükselmiştir. Bu rakamlarla birlikte, Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %23,5 ve %31,9 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu oranlar sırasıyla %52,0 ve %43,7 idi. Son olarak, ikinci çeyrek karı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem karı 151,5mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre %33 oranında artış göstermiştir.
Şekerbank (SKBNK, Negatif): Şekerbank bu yılın ikinci çeyreğinde 155,2mn TL zarar kaydetmiştir. İlk Çeyrekte 95,1mn TL zarar kaydeden Banka, geçen yılın ikinci çeyreğinde 43,7mn TL kar açıklamıştı. Şirket’in çeyreksel bazda net faiz gelirleri %21 oranında artış göstererek 252,4mn TL’ye ulaşırken, net ücret ve komsiyon gelirleri %5 oranında düşmüş ve 93,1mn TL olmuştur. Öte yandan, karşılık giderleri 86,9mn TL artarak 267,1mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderler ise yine çeyreksel bazda %9 oranında artarak 279,6mn TL olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek zararı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem zararı 250,3mn TL’ye ulaşmıştır. Şirkte geçen yılın ilk yarısında 71,4mn TL kar kaydetmişti.
Torunlar GYO (TRGYO, Nötr): Torunlar GYO 2Ç2019’da 53,5mn TL zarar kaydetmiştir. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 218,5mn TL zarar yazmıştı. Piyasa beklentisi Şirket’in bu çeyrekte 74mn zarar kaydetmesi yönündeyken, bizim beklentimiz 75mn TL zarar idi. Şirket’in 2Ç2019’daki satış gelirleri 228,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın ikinci çeyreğinde 654,4mn TL satış geliri kaydedilmişti. Satış gelirlerindeki düşüşte, bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre 462,4mn TL azalarak 2Ç2019’da 42,7mn TL’ye gerileyen konut ve ofis satış gelirleri önemli bir etken olmuştur. Kira gelirleri ise aynı dönemler itibarıyla %24 oranında artarak 152,3mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in bu yılın ikinci çeyreğindeki brüt karı yıllık %39 oranında gerileyerek 156,1mn TL olmuştur. Öte yandan, Şirket’in bu çeyrekte 204,2mn TL net finansman gideri yazması zarar kaydedilmesinde önemli bir faktör olmuştur. Geçen yılın ikinci çeyreğinde ise 479mn TL net finansman gideri kaydedilmişti. Son olarak, ikinci çeyrek zararı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki zararı 197,3mn TL olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde 68,1mn TL zarar kaydedilmişti.
Vakıfbank (VAKBN, Nötr): Vakıfbank’ın 2019 yılının ikinci çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %43,6 oranında azalarak 368 TL’ye gerilemiş; ancak beklentimiz olan 383mn TL ve piyasa beklentisi olan 377mn TL’ye yakın gerçekleşmiştir.
Zorlu Enerji (ZOREN, Sınırlı Negatif): Şirket 2Ç2019’da 53,9mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Şirket 41,9mn TL’lik ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemindeki %45,8 oranında artarak 1.740,3mn TL’ye çıkan şirketin brüt karı ise %28,1 oranında artarak 368,3mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %42,5 oranında artarken, faaliyet karı %33,6 oranında artarak 332mn TL’ye ulaşmıştır. Diğer taraftan finansman giderleri 2Ç2018’deki 338,1mn TL’den 391,1mn TL’ye çıkarken, vergi öncesi net dönem zararı 2Ç2018’deki 97mn TL’den 45,1mn TL’ye gerilemiştir. Diğer taraftan 2Ç2018’deki 127,7mn TL’lik vergi gelirine karşın bu çeyrekte sadece 15mn TL’lik vergi geliri kaydedilmiş ve buna bağlı olarak da şirket net dönem zararı kaydetmiştir. İkinci çeyrek zarar rakamıyla birlikte şirketin altı aylık ana ortaklık net dönem zararı 18,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde şirket 77,2mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti.
SEKTÖR HABERLERİ
Borsa İstanbul‘un dünya borsaları uyum sağlanması ve etkileşimin artırılması amacıyla Pay Piyasasıda sürekli işlem yöntemi işlem gören kıymetlerde halihazırda 13:00-14:00 saatleri arasında uygulanan “gün ortası tek fiyat” ve gün ortası”ara” bölümlerinin kaldırılmasına karar verildi. Bu kıymetlerin 10:00 – 18:00 saatleri arasında kesintisiz sürekli işlem yöntemi uygulanmasına karar verildi.
Varlık Fonu: Türkiye Varlık Fonu, Milli Piyango ihalesinin teklif alma sürecinin tamamlandığını açıkladı. En iyi teklifin, 2020 yılı için 9 milyar 320 milyon lira ile İtalyan Sisal ve Demirören Grubu’na ait Şans Dijital ve İnteraktif Hizmetler AŞ’nin ortaklığıyla kurulan girişim grubuna ait olduğunu bildirdi. Ayrıca bayi komisyonları da dahil olmak üzere yüzde 9.5 komisyon oranı teklif edildiği vurgulandı. Sisal-Şans Ortak Girişimi’nin taahhüt ettiği 10 yıllık hasılatın bugünkü değerinin 28 milyar 119 milyon lira olduğu belirtildi. Verilen bilgiye göre, Sisal-Şans Ortak Girişim Grubu, Şans Dijital ve İnteraktif Hizmetler Teknoloji Yatırım AŞ’nin yüzde 51 ve İtalyan Sisal S.p.A’in yüzde 49 katılımıyla oluşuyor. Kaynak: NTV
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Dyo Boya (DYOBY, Sınırlı Pozitif): Şirket 2Ç2019’da 15mn TL kar açıklamıştır. Geçen yılın aynı çeyreğinde 7,4mn TL zarar kaydedilmişti. Şirket’in brüt karı 2Ç2019’da yıllık %4 oranında gerileyerek 103,7mn TL gerçkleşirken, brüt kar marjı %32,4 olmuştur. (2Ç2018: %30,7) Öte yandan, net finansman giderleri 2Ç2019’da 38,4mn TL gerçekleşerek yıllık 15,4mn TL artış gösterse de, pazarlama ve net esas faaliyetlerden diğer giderlerdeki düşüşün yanı sıra 17,8mn TL’lik vergi geliri geçen yılın ikinci çeyreğindeki zarardan bu çeyrekte kara geçilmesinde önemli faktörler olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek karı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki net dönem karı 20,1mn TL olmuştur. Geçen yılın ilk yarısında 4,9mn TL kar kaydedilmişti.
Gübre Fabrikaları T.A.Ş. (GUBRF, Sınırlı Negatif): Şirket’in 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem zararı 11,4mn TL olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde şirket 30,1mn TL zarar kaydetmişti. Şirket’in satış gelirleri 2Ç2019’da yıllık %9,3 oranında artarak 1.107mn TL’ye çıkarken, brüt karı aynı dönemde %4,4 oranında artarak 2Ç2019’da 220,4mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderleri %12,0 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden ise 27,1mn TL gider kaydetmiştir. Bunlara bağlı olarak esas faaliyet karı geçen yılın aynı dönemine göre %160 oranında artarak 60,4mn TL olmuştur. Finansman tarafında 74,3mn TL gider kaydedilmiş vergi öncesi zararı 12,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. 13,8mn TL vergi geliri sonrasında net dönem karı 1,1mn TL olmuştur. Ana ortaklığa düşen net dönem zararı 11,4mn TL olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek ana ortaklık net dönem zararı ile birlikte Şirket’in 2019 yılının ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem zararı 17,2mn TL olmuştur.
Kafein Yazılım (KFEIN, Nötr): Şirket’in 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %11 oranında artarak 4,5mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in brüt karı ise aynı dönemler itibarıyla %38 oranında artarak 10,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlarla birlikte, Şirket’in net ve brüt kar marjı sırasıyla %15,1 ve %34,4 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde bu oranlar sırasıyla %17,6 ve %32,3 idi. Son olarak, ikinci çeyrek karı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem karı 8,3mn TL gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre %64 oranında artış göstermiştir.
Kiler GYO (KLGYO, Negatif): Şirket 2Ç2019’da 100,8mn TL zarar kaydetmiştir. Geçen yılın ikinci çeyreğindeki zarar 3,6mn TL idi. Şirket’in bür karı 9,9mn TL gerçekleşerek yıllık %75 oranında artış göstermiştir. Diğer yandan, geçen yılın ikinci çeyreğine göre 122,5mn TL artarak 172,9mn TL’ye çıkan net finansman giderleri zarar kaydedilmesinde ana etken olmuştur. İkinci çeyrek zararı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki zararı 112,8mn TL olmuştur. Şirket geçen yılın ilk yarısında 13,2mn TL zarar kaydetmişti.
FAİZ PİYASALARI
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19,62 seviyesinden %19,64 seviyesine hafif yükseldi. 25 Temmuz’daki PPK kararından bu yana ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti kademeli bir şekilde gerileyerek %23,9 seviyesinden %19,60 seviyelerine gelmiş durumda.
Merkez Bankası piyasayı toplamda 66,1 milyar TL ile 58,5 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 7,6 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
Küresel tahvil faizlerinde düşüşün sürmesiyle perşembe gününe başlıyoruz.
ABD 10 yıllık tahvil faizi, 2007 yılından bu yana ilk defa ABD 2 yıllık tahvil faizinin altına gerilerken; Almanya 10 yıllıkların faizi tarihi düşük seviyesini yeniledi. İngiltere verim eğrisi ise 2008 krizinden bu yana ilk kez ters verim eğrisi görüntüsüne büründü. Sabahın erken saatlerinde ABD 10 yıllık tahvil faizi, %1,55; 2 yıllık tahvil faizi ise %1,56 seviyelerinde bulunuyor. Almanya 10 yıllıkların faizi ise dün -%0,65 seviyesinden kapandı.
Yurtiçinde 2 yıllık gösterge kağıdın faizi, %15,22 ile Mayıs 2018’den bu yana en düşük seviyelerden geçtiğimiz cuma gününü sonlandırmıştı. Son PPK kararı olan 25 Temmuz’dan bu yana da 2 yıllık gösterge kağıdın faizi 203 baz puan düşüş kaydetmiş durumda. 10 yıllık gösterge kağıdın faizi de bayram tatili öncesi son iş gününde, şubat ayından bu yana ilk kez %15 seviyesinin altında kapandı.