SABAH STRATEJİSİ
ABD – Çin ticaret görüşmelerinde ilerleme sağlandığına yönelik haber akışıyla birlikte bu sabah risk iştahı pozitif seyrediyor. Yapılan kısmi anlaşmayla, ABD, ilk aşama olarak bu hafta uygulamaya gireceği belirtilen ek gümrük vergilerini uygulamayacak. Çin ise genişletilmiş tarımsal ürün alımı yapacak. Bu sabah Çin’den zayıf gelen makro verilere karşın ticaret görüşmelerindeki kısmi anlaşmanın fiyatlamalarda baskın geldiğini izliyoruz. Çin Yuan’ı da %0,5’e yakın değer kazanıyor. Diğer yandan, ticaret gelişmeleriyle ilgili olumlu haber akışıyla birlikte Fed’den faiz indirim ihtimali bir miktar düşse de, halen %70 gibi yüksek seviyede bulunuyor. Bu gelişmeler kapsamında, risk iştahındaki iyimserlik devam edebilir. Yurtiçi gelişmelere baktığımızda, Suriye konusu gündemin ilk maddesi olmaya devam ederken, hafta sonu yoğun haber akışı takip edilmeye devam edildi. Fiyatlamalara baktığımızda ise, TL’nin olumlu risk iştahı ve Gelişmekte Olan Ülke para birimlerindeki kısmi toparlanmaya karşın haftaya baskı altında başladığını gözlemliyoruz. Küresel borsalardaki görünüm ve TL’deki baskının görece sınırlı kalmaya devam etmesi BIST100’ün güne yatay bir görüntüyle başlamasını sağlayabilir. Ancak, Suriye konusu endeks tarafında baskı yaratmaya devam edebilir. BIST100 endeksi geçen hafta emsallerinden %9 oranında negatif ayrışmıştı.
MAKROEKONOMİ
IMF ve Dünya Bankası’nın sonbahar dönemi yıllık toplantılarının izleneceği haftaya ABD ile Çin arasındaki kısmi ticaret anlaşmasının risk iştahını artırmasıyla başlıyoruz. Anlaşmanın kısmi olması ise Fed’den bu ay sonundaki toplantısında faiz indirme olasılığının %70’li seviyelerde korunmasını sağlıyor. 17-18 Ekim tarihlerinde Brüksel’de gerçekleşecek Avrupa Birliği Liderler Zirvesi ise hem son dönemdeki yerel gelişmeler hem de Brexit için önemli olabilir. Columbus Günü nedeniyle ABD piyasaları bugün tatil. Benzer şekilde Japonya’da bugün tatil, dolayısıyla hacimlerde kısmi bir zayıflama görülebilir. JP Morgan ve Morgan Stanley gibi büyük ABD bankalarının kar rakamlarının açıklanmasıyla bu hafta ABD’de üçüncü çeyreğe ilişkin kar dönemi başlıyor. ABD’de haftanın öne çıkan gelişmesi perşembe günkü eylül ayına ait perakende satışlar verisi olurken, salı günü Çin TÜFE ardından cuma günü de Çin’in üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme verisi açıklanacak.
ABD ve Çin yaklaşık 1,5 yıldır devam eden ticaret müzakerelerinde daha geniş bir anlaşmaya zemin hazırlayacak kısmi bir anlaşmaya vardılar. Kasımda tarafların Şili’de birinci etap anlaşmasını imzalayabilecekleri görülüyor.
- Trump, 15 Ekim’de yürürlüğe girmesi planlanan, Çin’den ithal edilen toplam 250 milyar dolarlık ürün kalemine getirilecek gümrük vergisi artışının askıya aldığını duyurdu. Çin ise ABD’den 40-50 milyar dolarlık tarım ürünü ithal edecek.
- Bugün açıklanan Çin dış ticaret verilerine göre ise, eylül ayında Çin ihracat ve ithalatının beklentilerden zayıf açıklandığı görülüyor. İlk 9 ayda ABD’ye ihracatın %10,7 düştüğü, ABD’den ithalatın ise %26 gerilediği gözleniyor.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve İrlandalı mevkidaşı Leo Varadkar’ın Brexit anlaşması için olası bir yol bulabileceklerini belirtmelerine karşın, pazar günü Avrupa Birliği, İngiltere Başbakanı’nın planının bir anlaşmanın temeli olacak kadar yeterli olmadığını vurguladı.
Bugün yurtiçinde ve Euro Bölgesi’nde ağustos ayına ait sanayi üretim verilerini izleyeceğiz. Yarınki Almanya ZEW ise haftanın öne çıkan verilerinden. Yurtiçinde de yarın işsizlik ve bütçe rakamları açıklanacak.
Bugün yurtiçinde TSİ 10’da ağustos ayına ilişkin sanayi üretim verisi açıklanacak. Sanayi üretimi üçüncü çeyreğe beklentilerden daha olumlu bir başlangıç yapmıştı. Temmuz ayında sanayi üretimi yıllık bazda sanayi üretimi %2,6 düşüş beklentisine karşılık %1,2 düşmüştü. Bayram tatili nedeniyle haziran ayında gördüğümüz köprü günü etkisinin ağustos ayı sanayi üretiminde de dalgalanmaya neden olabileceğini göz ardı etmemekle birlikte ağustos ayında, sanayi üretiminin yıllık %0,7 düşüş göstermesi bekleniyor. En kıymetli öncü göstergelerden biri olan imalat PMI verisinin, eylül ayında 50 büyüme eşik değerine ulaşması dördüncü çeyrekte ekonomik aktivede beklenen belirgin toparlanmaya yönelik olumlu sinyal veriyor.
Ağustos ayında cari işlemler dengesi, güçlü turizm gelirlerinin katkısıyla 2,6 milyar dolar fazla verdi. Beklenti, 2,8 milyar dolar idi. Yıllıklandırılmış kümülatif bazda cari fazlanın artışını sürdürdüğünü, ancak ekonomideki ılımlı toparlanmanın da ışığında artış hızının azaldığını görüyoruz. Nitekim eylül ayına ilişkin öncü dış ticaret verileri de yıllık bazda cari fazlanın süreceğini, ancak artış hızının azalacağını işaret ediyor. Turizm gelirinin ağustos ayında rekor seviyeye ulaştığı gözlenirken, turizm gelirinin eylül ayında da cari dengeye olumlu katkısının sürmesi bekleniyor.
Yıllık bazda cari fazlanın yıl sonuna kadar devam edeceğini, ancak özellikle son çeyrekte belirginleşen baz etkisiyle (kış aylarıyla artışa geçen enerji ithalatı, yaz aylarına göre yavaşlayan turizm geliri ve ekonomideki belirgin toparlanma beklentisi…) cari fazlanın kısmi bir azalışa geçeceğini düşünmekteyiz. Yılı 0 ila 1 milyar dolar aralığında bir cari fazla rakamıyla sonlandırabiliriz. Bu seviyelerdeki bir kapanış da cari denge/GSYH oranının +%0,1 düzeyine yakın gerçekleşmesine imkan tanıyacaktır. Geçtiğimiz seneyi -27 milyar dolar ve cari açık/GSYH oranını da %3,4 ile sonlandırmıştık.
ŞİRKET HABERLERİ
Aksa Enerji (AKSEN, Nötr): Şirketin hissedarı Aksa Makine Sanayi A.Ş., her biri 1,00-TL itibari değere sahip 15.125 adet A Grubu pay karşılığı 15.125,00-TL nominal değerli hissesini Kazancı Holding A.Ş.’ye devretmiştir. Devir işlemini takiben Aksa Makine Sanayi A.Ş.’nin Aksa Enerji Üretim A.Ş.’de ortaklığı kalmamıştır. Kazancı Holding’in halka açık paylar dışında sahip olduğu hisse adedi 293.876.970 adet A Grubu ve 188.114.898 adet B Grubu olmak üzere toplam 481.991.868 adede ulaşmış olup ayrıca Borsa İstanbul’da işlem gören halka açık 4.958.962 adet B grubu hissesi bulunmaktadır.
Zorlu Enerji (ZOREN, Nötr): Zorlu Enerji, Türkiye’de yaklaşık 20 yıl önce devreye aldığı ancak şu an verimsiz hale gelen doğal gaz türbinlerini ABD’ye satıyor. ABD aldığı türbinleri yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde yaşanabilecek ani aksaklıkları dengelemek amacıyla yedek santral olarak kullanıyor. Elektrik üretim portföyünün büyük çoğunluğunu yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturduğu Zorlu Enerji Üst Yöneticisi Sinan Ak, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin farklı illerindeki verimsiz gaz çevrim santrallerini bu kapsamda değerlendirdiklerini söyledi. Bursa, Kayseri, Ankara, Yalova ve Lüleburgaz’da yaklaşık 370 megavat kapasiteli verimsiz gaz türbinlerinin bir kısmını ABD’ye sattıklarını belirten Ak, “Türbinlerin bir kısmını da önümüzdeki aylarda satacağız. Bunlar verimsiz santrallerimiz. Amerika bunları alıyor ve yenilenebilir enerji santrallerinde yedekleme (back up) santral olarak kullanıyor. Amerika’da o kadar çok yenilenebilir enerji yatırımı yapılıyor ki, enerji arz güvenliğinin kesintisiz sağlanması için gaz santralleri yedek olarak kullanılıyor.” ifadelerini kullandı. Kaynak: AA
SEKTÖR HABERLERİ
Enerji: Elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin yaklaşık 13 milyar dolarlık sorunlu kredi bakiyesinin 7,5 milyar doları yapılandırıldı. Yılsonuna kadar 2,5 milyar dolarlık kredinin daha yapılandırılması için bankalar ve şirketler arasında ön mutabakatlar sağlandı. Böylece enerji sektöründe 10 milyar dolarlık sorunlu kredi yapılandırılmış olacak. Kaynak: AA
Haberleşme: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, mobil hizmetlerde abone sayısının yılın ikinci çeyreği sonu itibarıyla 81,6 milyona, nüfusa göre mobil abone yaygınlığının ise yüzde 99,5’e yükseldiğini bildirdi. Kaynak: Dünya
Otomotiv: Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), bu yılın ocak-eylül dönemine ait üretim, ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, iç pazardaki daralmayla birlikte ihracat pazarlarının küçülmesi üretim üzerindeki negatif etkisini sürdürürken, toplam otomotiv üretimi, eylül ayı itibarıyla 1 milyon adedi geçti. OSD verilerine göre, ocak-eylül döneminde toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 azalarak 1 milyon 57 bin 384 adet, otomobil üretimi de yine yüzde 9 azalarak 700 bin 581 adet oldu. Toplam pazar ise bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40, baz etkisi dikkate alındığında ise 2017’ye göre yüzde 55 daralarak 289 bin 131 adet oldu. Otomobil pazarı ise yüzde 37 oranında daraldı ve 228 bin 628 adet olarak gerçekleşti. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Volatilite Bazlı Tedbirler: Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında GLRYH.E payları 14/10/2019 tarihinden (seans başından) itibaren 28/10/2019 tarihine (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecektir.
Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler; A, B, C, D grup değişimi, pazar değişimi ve diğer nedenlerle uygulanacak olan açığa satış ve kredili işlem yasaklarından ve brüt takas uygulamasından ayrı olarak değerlendirilmelidir. Piyasa yapıcılı sürekli işlem yöntemiyle işlem gören paylarda, tedbir nedeniyle tek fiyat işlem yöntemi uygulandığı süre boyunca piyasa yapıcılık faaliyeti yapılmaz.
FAİZ PİYASALARI
Merkez Bankası’nın ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %16,23 seviyesinden %16,14 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 23,3 milyar TL ile 15 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 8,3 milyar TL ise %15,5 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, cuma günü gerek ABD ve Çin arasındaki kısmi ticaret anlaşması ve gerekse Fed’in yeni varlık alım programı açıklamasıyla sert bir şekilde yükseldi. Cuma gününe %1,66 seviyesinden başlayan 10 yıllık tahvil faizi, %1,73 seviyesinden kapandı. Fed, 15 Ekim’den itibaren aylık 60 milyar dolarlık hazine tahvil alımı yapacağını açıkladı.
- ABD repo piyasalarında geçtiğimiz günlerdeki hareketlilik ardından Fed’in, rezerv yönetimi altındaki gerçekleştireceği bu tahvil alımlarının ise 10 yıl önceki büyük çaplı parasal genişleme dönemi ile karıştırılmaması gerekiyor. Yani rezerv yönetimi için yapılan bu tahvil alım programının parasal genişleme olmadığı yetkililerce de vurgulanıyor. Hazine tahvil alımının, rezervleri eylül ayı başındaki seviyede veya üstünde tutmak için en erken 2020’nin ikinci çeyreğinde biteceği de belirtildi.
Geçen hafta yurtiçinde jeopolitik gelişmelerin tahvil piyasasına yön verdiğini gözlemledik. 2 yıllık gösterge kağıdın faizi haftalık bazda 165 baz puanlık yükselişle %15,23 seviyesine ve 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise haftalık bazda 82 baz puanlık yükselişle %14,63 seviyesine yükseldi. Piyasanın TCMB’den faiz indirim beklentilerinin ise azaldığını gözlemliyoruz.
- Enflasyon verisi öncesi TCMB’nin bu ay sonundaki toplantısında 100-150 baz puan olan faiz indirim beklentileri veri sonrası 100-200 baz puan aralığına çıkmıştı. Jeopolitik gelişmelerle birlikte ekim ayındaki toplantıda hiç faiz indirimi beklemeyenler de mevcut, ancak ortalama olarak 60 baz puan civarında bir indirim beklentisinin şekillendiği görülüyor.