SABAH STRATEJİSİ
Merkez Bankaları haftasına küresel piyasalar güne nötr sayılabilecek risk iştahıyla başlıyor. Avrupa vadelileri artıda olsalar da ABD vadelileri ve Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi yatay. Paritelerde ise sınırlı da olsa Dolar lehine fiyatlamalar var. Perşembe günü ECB, cuma günü BoJ toplantısı dışında Fed’in faiz kararı çarşamba günü. Son gelişmeler ışığında öncü merkez bankası olan Fed’in toplantısı daha önemli. Fed’in bu toplantıda pas geçme ihtimalini piyasa bu sabah itibarıyla %71 oranında fiyatlıyor. Bununla birlikte karar metninde önemli bir değişiklik beklenmezken, üye medyan tahminlerinde bu yıl en az bir faiz artışının görülmesi tahmin ediliyor ki ileriye yönelik şahin mesajların öne çıkabileceğine biraz daha ihtimal veriliyor. Son dönemde karışık gelen veriler sonrasında Powell’ın basın toplantısı da bu anlamda önemli olacak. Piyasa ise olası şahin açıklamalara hazırlıklı. Öte yandan, salı günü ABD enflasyonu da kritik öneme sahip. Yurtiçi tarafa bakıldığında geçen hafta %10 prim yapan BIST100 endeksinde pozitif hava korunuyor. Teknik olarak yaşanan sert yükselişlere karşın kar realizasyonlarının sınırlı kalması trend isteğinin önemli bir işareti ki işlem hacimlerindeki artış da Borsaya olan ilgiyi göstermekte. Döviz kurlarının daha yukarıda denge arayışı devam ederken, BIST100 endeksi 5.705 tarihi zirvesini aşmak isteyebilir. Bu hafta Mehmet Şimşek’in perşembe günü banka yöneticileriyle biraraya gelmesi bekleniyor. Öte yandan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam oranını görüşmek üzere 13 Haziran’da toplanacak.
MAKROEKONOMİ
Rusya Merkez Bankası, politika faiz oranını beklentilerle uyumlu olarak %7,50 seviyesinde sabit tuttu ve böylece son altı toplantıda mevcut faiz seviyesini korudu. Ayrıca Banka, istihdam piyasasındaki durumun, artan bütçe harcamalarının ve kötüleşen dış ticaret koşullarının enflasyon yanlısı riskleri artırdığını belirtirken, artan enflasyonist riskler nedeniyle önümüzdeki toplantılarda daha yüksek faiz artırım olasılığına işaret etti.
Yurt içinde ise, TÜİK tarafından nisan ayı sanayi üretimi verisi yayınlandı. Sanayi üretimi mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış bazda mart ayında aylık %5,8 oranıyla geçen yılın şubat ayından bu yana en güçlü artışı sergilemesinin ardından nisan ayında aylık %0,9 oranında düşüş kaydederek kısmi zayıflama gösterdi. Ayrıca mart ayındaki aylık %5,5 oranındaki artışın %5,8 artışa yukarı yönlü revize edildiği gözlendi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise yıllık olarak martta %0,4 oranında artışın ardından nisanda %1,2 oranında düşüş kaydetti. Bunun yanında, yıllık bazda mart ayındaki %0,1 oranındaki düşüşün %0,4 oranında artışa yukarı yönlü revize edildiği görüldü. Bloomberg beklentisi nisanda yıllık %0,8 artış ve aylık %0,6 artış idi.
- Nisan ayında sanayi üretiminin detaylarına bakıldığında, aylık bazda imalat sanayi üretimi %1 oranında düşüş kaydederken, madencilik ve taş ocakçılığı üretimi %0,9 oranında düşüş sergiledi, buna karşın elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı ise %0,5 oranında artış sergiledi.
- Nisanda imalat sanayi kalemi altındaki 24 sektörün 17’sinde aylık düşüş ve 7’sinde aylık artış yaşandı (martta 23’ünde aylık artış ve 1’inde düşüş gözlenmişti), özellikle nisanda bilgisayar, ağaç ürünleri (mobilya hariç), diğer ulaşım araçlarının imalatı (gemi, demir yolu lokomotif ile hava taşıtları yapımı vs.), diğer metalik olmayan mineral ürünler, giyim ürünleri, deri ürünleri, temel eczacılık ürünleri, elektrikli teçhizat, mobilya ve kok kömürü imalatı düşüşlere öncülük etti. Buna karşın nisanda tütün üretimi aylık %10,9 artış ve fabrikasyon metal ürünler %5,1 artış ile en fazla büyüme kaydeden sektörler oldu.
- İhracat görünümü için izlediğimiz ara malı imalatı ve tüketimin seyri konusunda izlenen verilerden dayanıksız tüketim malları imalatı, sanayi üretimine nisan ayında aylık bazda 0,3’er puanla en güçlü düşüş yönünde etki eden kalemler oldu. Tüketimin seyri konusunda izlenen bir diğer veri olan dayanıklı tüketim malları imalatı, sanayi üretimine 0,2 puanla düşüş yönlü etkide bulundu. Yatırımların seyrine dair fikir veren sermaye malı imalatı ise sanayi üretimine 0,1 puanla daha sınırlı düşüş yönlü etki eden kalem oldu. Buna karşın, enerji üretimi ise sıfır puanla sanayi üretimine etkide bulunmayan tek kalem oldu.
- Sanayi üretimine teknoloji kırılımına göre bakıldığında yüksek teknoloji grubu, iki aylık artışın (şubatta %6,7 artış ve martta %18,6 artış) ardından nisanda ise %15,5 oranında düşüş kaydetti, diğer teknoloji alt gruplarına bakıldığında ise düşük teknoloji grubu %1 düşüş ve orta-düşük teknoloji grubu %0,8 düşüş sergiledi, buna karşın orta-yüksek teknoloji grubu ise %2 artış kaydetti.
Bunun yanında, DHMİ tarafından yayınlanan mayıs ayı uçuş istatistiklerine göre, dış hat yolcu sayısı, aylık bazda %22,9 oranında artış sergiledi. Öte yandan, dış hat yolcu sayısının mayıs ayındaki aylık 10,6 milyon kişilik seviyesi, tarihsel olarak en yüksek mayıs ayı verisi oldu. Mayısta dış hat yolcu sayısının yıllık artış hızı ise %38,7’den %21,2’ye yavaşladı. Mayısta iç hat yolcu sayısı ise aylık bazda %16,2 artış kaydetti, yıllık bazda ise artış hızı %31’den %15,5 seviyesine yavaşladı.
Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,
- ABD tarafında, piyasaların odak noktasında çarşamba günü Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması olacak. Fed geçen ayki toplantısında, faizleri beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan artırarak federal fonlama faiz aralığını %5,00-%5,25 bandına yükseltmişti, kararın oybirliğiyle alındığı görülmüştü. Öte yandan karar metninden, gelecekte daha fazla faiz artışına işaret eden “ek sıkılaştırmaların” gerekebileceğinin öngörüldüğüne ilişkin ifadenin çıkarılması, piyasalarda faiz artışlarının sonuna gelinmiş olabileceğine, yani sıkılaşma döngüsüne ara verilebileceğine yönelik sinyal olarak değerlendirilmişti. Faiz kararının ardından konuşan Fed Başkanı Powell ise, bundan sonraki dönemde de verileri takip ederek gereken adımları atacaklarını, veri odaklı olarak karar almaya devam edeceklerini ve faiz artırımlarının durdurulması yönünde bir karar almadıklarını ve gerekirse para politikasını daha da sıkılaştıracaklarını belirtmişti. Bunun yanında Powell, karar metninden, “ek sıkılaştırmaların” gerekebileceğinin öngörüldüğüne dair ifadenin çıkarılmasına ilişkin değişikliğin, haziran ayında faizleri sabit tutmaya yönelik bir işaret olup olmadığı sorusuna yanıt olarak, bunun, artık daha fazla faiz artışını öngördüklerini söylemeyen anlamlı bir değişiklik olduğunu belirtmişti. Powell, faiz artırımlarının durdurulup durdurulmayacağı kararının haziran ayı toplantısında ele alınacağını söylemişti. Ayrıca Powell, faizlerde yeterince kısıtlayıcı seviyeye ulaşılıp ulaşılmadığını güvenle söylemenin mümkün olmadığını belirtmekle birlikte, muhtemelen yeterince kısıtlayıcı düzeyde olduklarını veya bundan çok uzakta olmayabileceklerini ve faiz oranlarını çok fazla artırmalarının gerekmeyeceğini de ifade etmişti. Piyasalarda, Fed’in faiz artışlarında duraklama sinyali olarak algılanan Powell’ın açıklamalarının yanında, son günlerde Fed üyelerinden faiz artışlarına ara verilmesi gerektiğini savunanların sayısında artış gözlenmekte. Bu kapsamda piyasalarda, Fed’in bu haftaki toplantısında faizlerin sabit tutulması büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Ayrıca Fed’in para politikasına yön vermesi açısından yakından takip edilecek verilerden, yarın mayıs ayı TÜFE verileri ve çarşamba günü ise mayıs ayı ÜFE verileri takip edilecek. Nisan ayında manşet TÜFE’nin aylık bazda artış hızı beklentilerle uyumlu olarak %0,1’den %0,4’e hızlanırken, yıllık bazda %5’ten %4,9 seviyesine hafif gerilemişti ve böylece Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE’nin ise, nisanda aylık bazda artış hızı beklentilerle uyumlu olarak bir önceki aya benzer şekilde %0,4 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık bazda da beklentilerle uyumlu olarak %5,6’dan %5,5 seviyesine hafif gerilemişti. Nisanda manşet ÜFE, aylık bazda mart ayında %0,4 düşüşün ardından nisan ayında %0,2 artışla beklentilerin (%0,3 artış) altında artış sergilerken, yıllık bazda ise %2,7’den %2,3 seviyesine gerilemişti ve böylece yıllık bazda Ocak 2021’den bu yana en düşük seviyedeki seyrini sürdürmüştü, beklentiler ise %2,4 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Gıda ve enerji ürünlerini dışlayan çekirdek ÜFE ise nisan ayında beklentilerle uyumlu olarak aylık bazda %0,2 artış sergilemişti, yıllık bazda da %3,4’ten %3,2 seviyesine gerilemişti ve böylece Mart 2021’den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti. Mayısta ise manşet TÜFE’nin aylık bazda artış hızının, %0,4’ten %0,2’ye yavaşlaması ve yıllık bazda %4,9’dan %4,1 seviyesine gerilemesi ve çekirdek TÜFE’nin ise aylık artış hızının bir önceki aya benzer şekilde %0,4 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda ise %5,5’ten %5,2 seviyesine yavaşlaması bekleniyor. Manşet ÜFE’nin ise nisanda aylık %0,2 artışın ardından mayısta aylık %0,1 düşüş sergilemesi ve yıllık bazda %2,3’ten %1,5 seviyesine yavaşlaması ve çekirdek ÜFE’nin ise aylık bazda mayısta bir önceki aya benzer şekilde %0,2 artış sergilemesi ve yıllık bazda ise %3,2’den %2,9 seviyesine yavaşlaması bekleniyor. Bunun yanında, üretimin seyrine ilişkin olarak mayıs ayı sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri perşembe günü takip edilecek. Sanayi üretimi, iki aylık durağan seyrin (%0 artış) ardından nisanda da yatay seyir beklentilerine karşın aylık %0,5 artış kaydetmişti. Kapasite kullanım oranı ise nisanda %74,4’ten son beş ayın en yüksek seviyesi olan %79,7 seviyesine yükselmişti. Mayısta ise sanayi üretiminin aylık artış hızının %0,5’ten %0,1 seviyesine yavaşlaması ve kapasite kullanım oranının da %79,7 seviyesinde yatay seyretmesi bekleniyor. Öte yandan, imalat sanayinin gidişatına ilişkin sinyal verecek olan New York Fed Empire State imalat sanayi endeksi haziran ayı verisi de perşembe günü izlenecek. New York Fed Empire State imalat sanayi endeksi mayıs ayında, 10,8’den -31,8 seviyesine beklentilerin belirgin şekilde üzerinde gerileyerek yeniden daralma bölgesine geçmişti ve son dört ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Endeksin, haziran ayında ise -15,1 seviyesine yükselerek negatif bölgede kısmi toparlanmayla imalat sektöründeki daralmanın yavaşlayarak sürdüğüne işaret etmesi beklenmekte. Ayrıca iç talebin seyrine ilişkin sinyal verecek olan perakende satışlar mayıs ayı verisi de perşembe günü açıklanacak. Perakende satışlar, aylık bazda iki aylık düşüşün (şubatta ve martta %0,7 düşüşler) ardından artan borçlanma maliyetlerine karşın nisanda aylık %0,4 artışla kısmi toparlanma sergilemişti ancak beklentilerin (%0,8 artış) altında kalmıştı. Mayısta ise perakende satışların aylık bazda artış hızının %0,4’ten %0 seviyesine yavaşlayarak durağan seyretmesi bekleniyor. Diğer yandan, istihdam piyasası verilerinden, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi izlenecek. Son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, 233 bin kişi seviyesinden 261 bin kişi seviyesine beklentilerin üzerinde yükselişle Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmakla birlikte düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü. Cuma günü bunun yanında, haziran ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öncü verisi takip edilecek. Mayıs ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, Fed’in faiz artışlarına devam etmesi ve ülkede borç tavanı sorununa ilişkin artan endişelerin etkisiyle 63,5’ten 59,2 seviyesine gerileyerek son altı ayın en düşük seviyelerinde seyretmişti. Detaylara bakıldığında, mayısta cari koşullar alt endeksi 68,2’den 64,9’a gerilerken, beklentiler alt endeksi ise 60,5’ten 55,4’e gerilemişti. Ayrıca tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri %4,6’dan %4,2 seviyesine gerilerken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri ise %3’ten %3,1 seviyesine hafif yükselmişti.
- Avrupa tarafında ise, piyasaların odak noktasında perşembe günü ECB’nin faiz kararı ve ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması olacak. ECB, geçen ayki toplantısında faizleri beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan artırarak faiz artırım hızını düşürmekle birlikte faiz artışlarına devam sinyali vermişti. Karar metninde, gelecek kararların faizlerin yeteri kadar kısıtlayıcı olmasını sağlamaya dönük olacağı, bunun yanında faiz seviyesi ve kısıtlayıcı seviyede kalma süresini belirlemede veriye bağlı yaklaşımın sürdürüleceği belirtilmişti. Faiz kararının ardından konuşan ECB Başkanı Lagarde, fiyat baskılarının güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, sıkı para politikası koşullarının orta vadeli %2 enflasyon hedefine ulaşılıncaya kadar devam edeceğini, faiz artırımlarının durmadığını ve daha fazla adım atmalarının gerekli olduğunu vurgulamıştı. Lagarde, haziran ayının başındaki konuşmasında da, faizleri yeterince kısıtlayıcı seviyelere getirmek için halen yol kat etmeleri gerektiğini açıkça belirttiklerini vurgulayarak Euro Bölgesi’nde enflasyonun oldukça yüksek kalmaya devam etmesiyle, özellikle çekirdek enflasyonun zirveyi gördüğüne ilişkin net bir kanıt olmamasıyla Banka’nın daha fazla faiz artırımı yapmasının gerekli olduğunu söylemişti. Başta Lagarde olmak üzere birçok üye, ECB’nin faiz artırımlarının devam etmesi gerektiğini desteklerken, bazı üyelerin ise daha fazla faiz artırım ihtiyacının azaldığını ve Banka’nın faiz artış döngüsünün sonuna yaklaştığını değerlendirdikleri gözlenmekte. Piyasalarda ise ECB’nin bu haftaki toplantısında faizleri 25 baz puan artırılmasına neredeyse kesin gözle bakılıyor. Bunun yanında, ECB’nin para politikasına da yön verecek olan enflasyon verilerinden, Almanya’da mayıs ayı nihai TÜFE verisi yarın ve Euro Bölgesi’nde mayıs ayı nihai TÜFE verisi ise cuma günü takip edilecek. Öncü verilere göre, Almanya’da manşet TÜFE aylık bazda nisanda %0,4 artışın ardından mayıs ayında enerji ve gıda fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle %0,1 oranında sürpriz bir şekilde düşüş kaydetmişti, beklentiler ise aylık %0,2 artış yönündeydi, yıllık bazda ise %7,2’den %6,1 seviyesine gerileyerek beklentilerin (%6,4) altında gerçekleşmişti ve böylece Mart 2022’den bu yana en düşük seviyede kaydedilmişti. Öncü verilere göre, Euro Bölgesi’nde manşet TÜFE’nin mayısta aylık bazda artış hızı %0,6’dan %0 seviyesine yavaşlarken, yıllık bazda ise %7’den %6,1 seviyesine gerilemişti. Yıllık bazda çekirdek TÜFE ise mayısta %5,6’dan %5,3 seviyesine gerileyerek mart ayında ulaştığı rekor seviye olan %5,7’den yavaşlamayı sürdürmüştü. Diğer yandan, yarın Almanya’da ekonominin seyrine ve gelecek döneme ışık tutacak olan haziran ayı ZEW cari koşullar ve beklentiler endeksleri açıklanacak. Mayısta ZEW cari koşullar endeksi -32,5’ten -34,8’e gerilerken, beklentiler endeksi ise 4,1’ten -10,7 seviyesine gerileyerek yeniden daralma bölgesine geçmişti. Özellikle anket katılımcılarının, mayısta ülkede yüksek seyreden enflasyon ve küresel çapta kısıtlayıcı para politikasının yanında ABD’deki borç tavanı krizinin de ekonomi üzerinde baskı oluşturduğunu belirttikleri gözlenmişti. ECB’nin faiz artışlarının süreceğine işaret etmesinin etkisiyle haziranda ise ZEW cari koşullar endeksinin -34,8’den -41 seviyesine gerilemesi ve beklentiler endeksinin ise -10,7’den -13,5 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Ayrıca Euro Bölgesi’nde üretimin seyrine ilişkin olarak nisan ayı sanayi üretimi verisi çarşamba günü takip edilecek. Bölgede mart ayında sanayi üretimi, aylık bazda %4,1 oranında düşüşle beklentilerin üzerinde daralma kaydederken, yıllık bazda ise %2 artıştan %1,4 düşüşe geçmişti. Diğer yandan, çarşamba günü İngiltere’de nisan ayına ilişkin GSYH aylık büyüme verisi açıklanacak. İngiltere’de aylık bazda GSYH, şubatta %0 büyümeyle durağan seyrin ardından martta %0,3 oranında daralma kaydetmişti, özellikle marttaki daralmada hizmetler sektöründeki gerileme (%0,5 daralma) belirleyici olmuştu. İngiltere’de nisanda ise aylık GSYH’ın %0,2 büyümeyle kısmi toparlanması bekleniyor. Öte yandan, küresel ticaretin görünümüne ilişkin de sinyal verecek olan Euro Bölgesi nisan ayı dış ticaret verileri perşembe günü açıklanacak. Bölgede dış ticaret dengesi, aylık bazda şubat ayında 4,6 milyar Euro’luk fazlanın ardından mart ayında 25,6 milyar Euro fazla kaydederek son iki ayda fazla vermişti.
- Asya tarafında ise, Çin’de ekonomik faaliyetin seyrine ilişkin bilgi verecek olan mayıs ayı sanayi üretimi, perakende satışlar ve sabit sermaye yatırımları verileri perşembe günü açıklanacak. Çin’de nisanda yıllık bazda sanayi üretimi ve iç talebin önemli bir göstergesi olan perakende satışların artış hızı bir önceki aya göre hızlanmakla birlikte beklentilerin altında kalırken, sabit yatırımların artış hızı ise bir önceki aya göre kısmi artış beklentilerine karşın hafif yavaşlamıştı. Bununla birlikte Çin’de hükümetin, salgın kısıtlamalarını gevşetmesinin ekonomik faaliyet ve talep üzerindeki devam eden olumlu etkileriyle ve hükümet tarafından uygulanan teşvikler ve yatırımların desteğiyle nisan ayında sanayi üretimi, perakende satışlar ve sabit sermaye yatırımlarında yıllık bazda artışlar devam etmekteydi. Buna göre, nisanda yıllık bazda sanayi üretimi artış hızı, sıfır Covid politikasının kaldırılmasının ardından imalat ve madencilik sektörleri tarafından desteklenerek %3,9’dan %5,6 seviyesine hızlanmıştı ve böylece Eylül 2022’den bu yana görülen en yüksek seviyede kaydedilmişti (beklenti: %10,8 artış idi), perakende satışların artış hızı ise %10,6’dan %18,4 seviyesine hızlanmıştı ve böylece Mart 2021’den bu yana görülen en yüksek seviyede gerçekleşmişti (beklenti: %22 artış idi). Buna karşın nisanda sabit sermaye yatırımlarının yıllık bazda artış hızı ise %5,1’den %4,7 seviyesine hafif yavaşlamıştı (beklenti: %5,7 artış idi). Mayısta ise yıllık bazda sanayi üretiminin artış hızının %5,6’dan %3,5’e, perakende satışların artış hızının %18,4’ten %13,7’ye ve sabit sermaye yatırımlarının artış hızının ise %4,7’den %4,4 seviyesine yavaşlayarak ülkede ekonomik faaliyette ivme kaybına işaret etmesi bekleniyor. Ayrıca cuma günü Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) faiz kararı takip edilecek. BOJ, nisan ayında politika faizini -%0,10 seviyesinde ve 10 yıllık tahvil getiri hedefini de yaklaşık %0 seviyesinde tutmuştu. Bunun yanında, faizlerin gelecekteki seviyesine ilişkin ileriye dönük değerlendirmelerini kaldırmıştı ve politikalarına yönelik uzun vadeli bir gözden geçirme yapacağını açıklamıştı. Bu kapsamda karar metninden, Covid-19’a ilişkin ve faizlerin mevcut veya daha düşük seviyelerde kalacağına yönelik ifadeler kaldırılmıştı. BOJ Başkanı Ueda, mayıs ayının sonundaki açıklamasında, sürdürülebilir ve istikrarlı %2’lik fiyat artışlarının yanında çalışan ücretlerinde devam eden artışlara ulaşmak için halen mesafe bulunduğunu ve %2’lik enflasyon hedefine sürdürülebilir bir şekilde ulaşmak için gerektiği sürece genişleyici para politikalarına devam edeceklerini belirtmişti. Bu kapsamda, piyasalarda BOJ’un bu haftaki toplantısında politika faiz oranını sabit tutması bekleniyor.
Yurt içinde ise, bugün nisan ayı cari işlemler dengesi, iş gücü istatistikleri ve inşaat maliyet endeksi verileri, yarın nisan ayı perakende satış ve ciro endeksleri ile dış ticaret endeksleri verileri, perşembe günü mayıs ayı Merkezi Yönetim bütçe dengesi verisi, konut satışları verileri ve tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ile nisan ayına ilişkin özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu istatistikleri ve cuma günü ise nisan ayı kısa vadeli dış borç istatistikleri ve konut fiyat endeksi verileri takip edilecek. Cuma günü ayrıca TCMB tarafından haziran ayı Piyasa Katılımcıları Anketi yayınlanacak. Cuma günü bunun yanında Moody’s’in, Türkiye ülke değerlendirmesini yayınlaması bekleniyor.
- Mart ayında birincil gelir dengesi açığının kısmi artışına karşın dış ticaret açığının belirgin şekilde gerilemesi ve net hizmet gelirlerindeki (özellikle net seyahat ve taşımacılık gelirlerindeki) artışın etkisiyle şubat ayına göre aylık cari açık 8,8 milyar USD’den 4,5 milyar USD’ye gerileyerek Kasım 2022’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmekle birlikle Bloomberg beklentisi olan 5,3 milyar USD’nin altında gerçekleşmişti (2022 yılında aylık cari açık ortalama 4 milyar USD seviyesindeydi). Martta dış ticaret açığının belirgin şekilde iyileşmesinde (10,5 milyar USD’den 6,3 milyar USD’ye), özellikle aylık bazda altın ithalatının, ocak ayında ulaştığı rekor seviye olan 4,9 milyar USD’den şubat ayında 4 milyar USD’ye gerilemesinin ardından mart ayında düşüşünü hızlandırarak 1,6 milyar USD seviyesine gerilemesi ve enerji ithalatının da ocak ayında 8,8 milyar USD ile eylül ayındaki rekor seviyeye yakın gerçekleşmesinin ardından şubatta 6,7 milyar USD’ye ve ardından martta 5,8 milyar USD seviyesine gerilemesinin belirleyici olduğu gözlenmekteydi. Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi ise mart ayında 1,4 milyar USD fazla vermişti, şubat ayında ise 0,8 milyar USD fazla ile son 21 ayın en düşük fazlasını vermişti. Bunun yanında mart ayındaki altın ve enerji hariç fazla 2022 yılının aynı dönemindeki 2,5 milyar USD fazlanın altında gerçekleşmişti. 12 aylık kümülatif cari açık şubat ayında ulaştığı Ağustos 2012’den bu yana en yüksek seviye olan 55,3 milyar USD’den mart ayında 54,2 milyar USD’ye kısmi gerileyerek cari açık/GSYH oranını %5,7 seviyesinden %5,6 seviyesine getirmişti (GSYH olarak 2023 yılı 1. çeyrek gerçekleşme baz alındı). Enerji ve altın hariç 12 aylık kümülatif fazla ise şubat ayındaki 50,4 milyar USD’den mart ayında 49,3 milyar USD’ye gerilemişti, bunun yanında 2022 yılının aynı dönemindeki 40,8 milyar USD’nin belirgin üzerinde kalmayı sürdürmüştü. 12 aylık kümülatif bazda enerji ithalatı, şubat ayındaki 95,5 milyar USD ile aralık ve ocak aylarındaki rekor seviye olan 96,5 milyar USD’ye yakın seyretmesinin ardından mart ayında 92,9 milyar USD’ye kısmi gerilemişti, bunun yanında parasal olmayan altın ithalatı ise şubat ayındaki 28,3 milyar USD’den mart ayında 29 milyar USD’ye yükselerek rekor seviyede gerçekleşmişti. Bloomberg Anketi’ne göre nisan ayında cari açığın aylık bazda 4,33 milyar USD seviyesine hafif gerilemesi bekleniyor. Bu seviyelerde gerçekleşebilecek cari açıkla ise 12 aylık kümülatif cari açık 54,2 milyar USD seviyesinden 56 milyar USD’ye yükselecek, GSYH oranı da 1. çeyrek verisini baz aldığımızda %5,7’den %5,8 seviyesine gelecek.
- Arındırılmış işsizlik oranı depremlerin olumsuz etkilerinin gözlendiği şubat ayında istihdam edilenlerin sayısındaki azalışın ve işsizlerin sayısındaki artışın etkisiyle 0,2 puanlık kısmi yükselişle %10 seviyesinde gerçekleşmesinin ardından mart ayında %10 seviyesinde yatay seyretmişti ve böylece düşük çift haneli seviyelerdeki seyrini ikinci aya taşımıştı. Arındırılmamış işsizlik oranı ise şubatta 0,4 puanlık kısmi yükselişle %10,7 seviyesine yükselmesinin ardından martta 0,5 puanlık düşüşle %10,2 seviyesine gerilemişti. Arındırılmış verilere göre şubatta istihdamda 361 bin kişilik azalışın ardından martta 37 bin kişilik sınırlı artış görülürken, işsiz sayısı ise şubatta 68 bin kişilik artışın ardından martta 4 bin kişilik oldukça sınırlı artış kaydetmişti. İş gücüne katılım oranı martta %53,6 seviyesinde ve istihdam oranı ise %48,2 seviyesinde yatay seyretmişti.
- Tüketim harcamalarına dair izlediğimiz perakende satış hacmi şubatta 11 ilimizi etkileyen depremlerin olumsuz etkisiyle aylık %6,5 oranında gerileyerek salgın tedbirlerinin uygulandığı Nisan 2021’den bu yana görülen en sert düşüşü kaydetmesinin ardından martta aylık %7,3 oranında güçlü artışla toparlanma kaydetmişti, söz konusu aylık artış Haziran 2021’den bu yanaki en sert artış olmuştu. Perakende satış hacminin yıllık artış hızı ise ocakta Nisan 2021’den bu yana en yüksek seviye olan %34’ten şubatta %21,7 seviyesine gerilemesinin ardından martta %28,7 seviyesine yükselmişti. Ayrıca perakende satışların öncüsü olan haftalık banka ve kredi kartı harcamalarına bakıldığında, martta rekor seviyede kaydedilmesinin ardından, nisan ve mayıs aylarında da rekorunu yenileyerek güçlü seyrini sürdürmeye devam etmişti, 2 Haziran haftasında da 140 milyar TL seviyesiyle mayıs ayında gözlenen haftalık rekor seviyeye (144,7 milyar TL) yakın seyrettiği ve iç talebin güçlü seyrini sürdürdüğüne işaret ettiği gözlenmekte. Ciro endekslerinde ise mart ayında aylık bazda tüm sektörlerde artışlar gözlenirken, güçlü yıllık artışlar kaydetmeye devam ettiği görülmüştü, yıllık ÜFE baz alındığında reel bazda ise toplam ciro endeksinde martta kısmi düşüşle son iki aydır düşüş sergilediği görülmekteydi.
- Bütçe dengesi, nisan ayında aylık bazda bütçe gelirlerindeki %6,6 oranındaki azalışın yanında bütçe giderlerindeki aylık %19,9 artışın etkisiyle aylık 132,5 milyar TL açık vermişti ve böylece mart ayındaki 47,2 milyar TL’lik açığa göre belirgin artış kaydetmişti. Aylık bütçe açığı şubat ayında 170,6 milyar TL ile rekor seviyede kaydedilmişti, 2022 yılı Nisan ayında ise 50,2 milyar TL açık verilmişti. 12 aylık kümülatif bütçe açığı ise, nisanda 419,9 milyar TL’den 502,2 milyar TL’ye yükselirken, bütçe açığı/GSYH oranı da %2,5 seviyesinden %2,9’a yükselmişti. (GSYH için 2023 yılı 1. çeyrek kümülatif verileri baz alındı). Öncesinde açıklanan Hazine nakit dengesi, mayısta 169,8 milyar TL fazla vermişti, bu kapsamda mayısta bütçenin fazla vermesi beklenebilir.
- Toplam konut satışları, martta aylık %31,8 artışın ardından nisanda %18,8 oranında düşüş sergileyerek 85.652 adet seviyesinde gerçekleşmişti, bunun yanında yıllık bazda nisanda %35,6 oranında gerileyerek düşüşünü üçüncü aya taşımıştı. Ayrıca nisan ayı konut satışları verisi, tarihsel olarak nisan ayları ortalamasının (98.996 adet) da altında gerçekleşmişti. Bunun yanında, yabancılara yapılan konut satışları ise aylık bazda martta aylık %1,9 oranında hafif artışın ardından nisanda aylık %25,1 oranında düşüş kaydetmişti ve 2.557 adet ile Mayıs 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti, yıllık bazda ise %60,3 oranında düşüşle son on ayda gerilemeyi sürdürmüştü.
- Mart ayı konut fiyat endeksinin aylık artış hızı %8,41’den %5,36 seviyesine yavaşlarken, yıllık artış hızı ise %141,5’ten %132,8 seviyesine gerilemişti ve böylece eylül ayında ulaştığı rekor seviye olan %189,1 seviyesinden düşüşünü sürdürmüştü. Konut fiyatları reel olarak da yıllık %55,4 artmıştı.
- Nisan ayına ilişkin tarım ürünleri üretici fiyat endeksi aylık %2,32 oranında düşüşle Ağustos 2022’den bu yana ilk kez gerilerken, yıllık bazda ise %106,77’den %71,52 seviyesine gerilemişti ve böylece Şubat 2022’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti.
ŞİRKET HABERLERİ
Aksigorta (AKGRT, Pozitif): Şirket’in 2023 Mayıs ayındaki genel toplam prim üretimi geçen yılın aynı ayına göre %135 oranında artarak 1.728mn TL’ye yükselmiştir. Kara araçları sorumluluk hariç toplam üretim ise aynı dönemler itibarıyla %149 artarak 1.342mn TL olmuştur. Mayıs ayı prim üretimi ile beraber Şirket’in Ocak – Mayıs dönemi genel toplam prim üretimi yıllık %108 oranında artarak 8.688mn TL’ye yükselmiştir.
Alfa Solar Enerji (ALFAS, Sınırlı Pozitif): Şirket sermayesinin tamamı iç kaynaklardan karşılanmak suretiyle 368mn TL’ye artırılması nedeniyle ihraç edilecek 322mn TL’lik itibari değerdeki paylara ilişkin İhraç Belgesinin onaylanması ve Esas Sözleşmenin “Sermaye” başlıklı 6. maddesinin tadil edilmesine ilişkin olarak uygun görüş alınması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na gerekli izin başvurusu yapılmıştır.
Biotrend Enerji (BIOEN, Sınırlı Pozitif): Şirketin bağlı ortaklığı Serenti Enerji’nin işletmecisi olduğu Giresun Çöp Gaz Elektrik Üretim Tesisinin 1,414 MWe olan kurulu gücünün 2,828 MWe ye çıkarılması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kısmi kabul işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu kapasite artışı ile birlikte, şirketin toplam kurulu gücü 118,414 MWe’ye ulaşmıştır.
Enerjisa (ENJSA, Nötr): Enerjisa Enerji’nin çoğunluk hisselerine sahip olduğu elektrikli araç şarj istasyonu operatörü Eşarj, 360kW gücündeki ilk ve en hızlı şarj istasyonunu kurdu.
Kordsa (KORDS, Nötr): Kordsa, Asya Pasifik bölgesindeki ilk teknik merkezini açtı. Kaynak: Matriks, AA
SEKTÖR HABERLERİ
Otomotiv: OSD verilerine göre 2023 yılının ilk 5 aylık döneminde otomotiv üretimi geçen yılın aynı dönemine göre %20 artarak 616 bin 342 adet olarak gerçekleşti. Toplam yurtiçi pazar, geçen yılın aynı dönemine göre %60 artarak 466 bin 379 adetten kapandı. Aynı dönemde, otomotiv ihracatı yıllık adet bazında %9 artarak 415 bin 276 adet odu.
Ulaştırma: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk Boğazları’ndan geçiş ücretleri konusunda ülkeye döviz girişini artıracak tarihi bir adım attıklarını belirterek, “Gemilerden daha önce net ton başına 0,80 dolar alınırken, şimdi 4,42 dolar alınacak.” ifadesini kullandı. Kaynak: AA
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Bera Holding (BERA): 03.11.2022 tarihinde KAP açıklamasında bağlı ortaklık ve iştiraklerdeki mevcut kurulu güce ilaveten 5 MW kapasiteli yeni GES yatırımı çalışmalarına başlandığı ve bu tesislerin 4-12 ay içerisinde faaliyete geçirilmesinin planlandığı duyurulmuştu. Mevcut durum itibari ile yatırımına başlanan GES Yatırımlarından 6,7 MW kapasiteli GES tesisi devreye alınmış olup elektrik üretimine başlanılmış, kurulumu tamamlanan 0,99 MW gücündeki tesiste kısa sürede elektrik üretimine başlanacaktır. İlgili makamlardan grup şirketleri adına muhtelif güç kapasitelerinde olmak üzere izin ve onayı alınan toplam 25,08 MW kurulu güç kapasiteli GES tesislerinin kurulum çalışmalarına en kısa sürede başlanacaktır. Yatırımı tamamlanan ve yatırım izni alınan toplam kurulu kapasitesi 32.768 KW GES tesislerinin yıllık 52.000 – 58.000 MW elektrik enerjisi üretimi yapacağı ön görülmektedir. Ayrıca grup şirketleri tarafından yukarıda belirtilen yatırımlara ilave olarak toplam 15,99 MW kapasiteli GES yatırımı için müracaat edilmiş olup, teknik değerlendirme sonuçları beklenmektedir.
Bülbüloğlu Vinç (BVSAN): Şirketin sermayesinin % 85’ine sahip olduğu Bülbüloğlu Çelik, Türkiye’ de yerleşik bir demir çelik firması ile fabrika binasının çelik yapısı konusunda bir sözleşmesi imzalamış olup, sözleşme bedeli 952 bin USD’dir. Söz konusu iş Eylül 2023’de teslim edilecektir.
Galatasaray Sportif (GSRAY): Şirket, özkaynak yapısının güçlendirilmesi amacıyla 540mn TL olan çıkarılmış sermayesinin tamamı nakden (bedelli) karşılanmak suretiyle 540mn TL (%100) artırılarak 1.080mn TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini duyurmuştur.
Konya Kağıt (KONKA): Şirket’in İstanbul’da bulunan üretim tesisinin fabrika çatısı üzerine 300 KW (0,3 MW) gücünde öz tüketim amaçlı Çatı Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi yatırımı için yapılan başvuru onaylanmış olup, kurulum çalışmalarına en kısa sürede başlanılacağı açıklanmıştır.
Makim Makine (MAKIM): Şirket yurt içi yerleşik olan bir müşterisinden, savunma sanayi alanında KDV hariç 206bin EUR tutarında yeni bir sipariş almıştır. Siparişe konu ürünlerin 31.01.2024 tarihine kadar teslim edilmesi planlanmaktadır.
Verusatürk GSYO (VERTU): Şirketin %50 oranında pay sahibi olduğu girişim şirketi Kahve Diyarı’nın yapılan Yönetim Kurulu Toplantısında şirketin mevcut 26,5mn TL olan sermayesinin nakit artırımla 35mn TL’ye çıkarılmasına karar verilmiştir.
Yaprak Süt ve Besi Çiftlikleri (YAPRK): Şirkette bulunan hayvan barınaklarının bir bölümünün çatılarına 482 kWp gücünde GES amacıyla, Solar Santral Enerji ile antlaşmaya varılmıştır. Üretilecek elektrik, yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık %43’ünü karşılayacaktır. Yatırımın maliyeti 330bin USD + KDV olup, işin tahmini bitiş süresi dört aydır. Yeni yapılacak güneş enerji santrali ile birlikte şirketin yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık %80’i güneş enerjisinden sağlanmış olacaktır
Zorlu Enerji (ZOREN): Zorlu Holding sahip olduğu 24,1mn TL’lik nominal hisseyi borsada işlem gören tipe dönüşüm için MKK’ya kaydettirdi. Şirketin ödenmiş sermayesi 2.500mn TL seviyesinde bulunuyor. Buna göre MKK’ya kaydettirilen söz konusu hisseler, ödenmiş sermayenin %1’ini oluşturuyor.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %8,94’ten %9,00 seviyesine yükseldi. TCMB cuma günü 91,2 milyar TL’lik (%8,50’den, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Ayrıca BİST’te kotasyon yoluyla 198,2 milyar TL (%10’dan, 3 gün vadeli) kullandırdı. Toplam fonlama tutarı ise 401,3 milyar TL oldu.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisinde faizlerde kısa vadeli tarafta düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta yükselişler görüldü. Buna göre, kısa vadeli tarafta 25 baz puana varan düşüşler görülürken, orta ve uzun vadeli tarafta 70 baz puana varan yükselişler gözlendi. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 265 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 325 baz puana varan yükselişler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi