SABAH STRATEJİSİ
Cuma günü ABD’den zayıf gelen tarım dışı istihdam verisi reflasyon fiyatlamasına destek verirken, MSCI Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülke endeksleri sırasıyla %0,9 ve %0,6 oranında değer kazandılar. Bu sabah da cuma günkü fiyatlamaların devam ettiğini ve MSCI Asya endeksinin yaklaşık %0,4 oranında değer kazandığı gözleniyor. ABD vadeliler de pozitif bölgede seyrediyorlar. Tarım dışı istihdam verisi, spekülasyonu yapılan ve ufukta kalmaya devam eden tapering konusu ile ilgili zamanlamanın biraz ötelenmesine neden olmuş gözüküyor. Kaldı ki Fed de ultra – güvercin duruşunu koruduğunu geçen hafta da tekrar dile getirdi. Buna ek olarak, cuma günkü veriye karşın ABD katalizörlüğünde küresel büyüme ile ilgili beklentiler devam ediyor ki emtialarda yükseliş eğilimi sürmesi bunun bir sonucu. ABD on yıllık tahvil faizinin %1,50’nin altında kalıcılı olmayarak tekrar %1,60’a gelmesi yine emtialardaki harekete bağlanabilir. Sonuç olarak, tapering zamanlaması ile ilgili beklentilerin ötelenmesi, Fed’in mevcut durumda güvercin duruşunu koruduğunu belirtmesi ve küresel büyüme görünümüne yönelik iyimser beklentilerin canlılığını koruması ile risk pozitif ortam devam edebilir. Geçen hafta, TL varlıklar için sınırlı pozitif olarak değerlendirilebilecek TCMB faiz kararının ardından, cuma günkü tarım dışı istihdam verisi ile MSCI Türkiye endeksi de haftanın son işlem gününde %1,45 oranında yükselerek pozitif ayrıştı. Mevcut risk ortamında TL varlıklarda pozitif fiyatlama devam edebilecekken, bir taraftan da tam kapanmanın sonuç vermeye başladığı (vaka sayısı 15binli seviyelere kadar geriledi) ve güçlü bilançoların gelmeye devam ettiği ortamda BIST100 endeksi güne alıcılı bir görüntüyle başlayabilir ve günün geri kalanında da yükseliş eğiliminde olabilir. Olası yukarı yönlü hareketlerde hedef olarak 1.462 seviyesi takip edilebilir.
MAKROEKONOMİ
Küresel enflasyon endişelerinin sürmesine karşılık zayıf tarım dışı istihdamın para politikalarında erken bir sıkılaşmayı şimdilik arka plana atması yeni haftaya başlarken risk iştahını destekliyor. S&P 500 endeksi de cuma günü rekorla kapandı. Tarım dışı istihdam sonrası dolar endeksi faizlerin uzun süre düşük kalacağı öngörüsüyle şubattan bu yana en düşük seviye olan 90,1’e gevşedikten sonra yeni haftaya 90,2’lerde başlıyor. Cuma günü %1,46 seviyesine kadar gevşeyen ABD 10 yıllıkların faizi, sabah saatlerinde %1,58’lerde. ABD’de boru hattı işleten şirkete yönelik siber saldırı ise benzin vadeli fiyatlarını desteklemekte.
ABD’de cuma günü açıklanan nisan ayına ilişkin tarım dışı istihdam 266 bin kişi arttı ve 1 milyon civarındaki beklentilerin oldukça altında kalarak hayal kırıklığı yarattı ve ekonomik toparlanmanın zorlu olacağına işaret etti. İşsizlik oranı ise %6’dan %6,1’e yükseldi. Her ne kadar işsizlik oranı artsa da, iş gücüne katılan kişi sayısının artması olumlu bulunmakta. Veriye bakıldığında kısıtlamaların gevşetilmesiyle eğlence ve konaklama sektöründe istihdam 331 bin kişi arttı. Perakende, sağlık ve imalat tarafında ise istihdam azaldı. Teşvikler, istihdam piyasasına şu ana kadar olumlu yansırken bir diğer düşünce ise Hükümet yardımlarının iş arzının azalmasına neden olduğu yönünde fakat genel düşünce istihdamdaki yavaş artışın geçici olacağı ve teşvik paketlerinin, aşılama sürecinin ve azalan vaka sayılarının istihdam piyasasında toparlanmaya katkı sunacağı yönünde.
Yurt içinde Hazine nakit dengesi nisan ayında 13,3 milyar TL açık verdi ve kümülatif nakit açığı da böylece 144,2 milyar TL’den 111,2 milyar TL’ye geriledi. Veriye baktığımızda mart ayındaki yapılandırma gelirleri ve TCMB kar aktarımı nedeniyle, gelirlerin nisanda aylık %37 azaldığı (TCMB’nin kar aktarımı hariç tutulursa yaklaşık %21,7 azaldığı) görüldü. Mart ayında özellikle faiz dışı giderler kaynaklı gördüğümüz harcamalardaki aylık %11 civarındaki artış nisanda yerini aylık %1,6 düşüşe bıraktı. Neticede mart ayındaki bütçe fazlası görünümü nisan ayında bütçe açığına yönelecektir fakat geçen sene pandemi nedeniyle artan bütçe açığının yarattığı baz etkisi sebebiyle 12 aylık kümülatif bütçe açığında azalma göreceğiz.
Bu hafta Fed bölgesel başkanları, ABD sanayi üretimi ile perakende satışlar verisi, Çin ve ABD enflasyon rakamları, İngiltere’nin 1. çeyrek büyümesi ile BoE Başkanı’nın konuşması, Alibaba, Commerzbank ve Toyota gibi şirketlerin bilanço rakamları da izlenecek gelişmeler.
Hayal kırıklığı yaratan istihdam verileri ve Yellen’in faiz artırımı ile ilgili yorumu sonrası bu hafta genelinde Fed yetkililerinin konuşmaları dikkatlice takip edilecek. Veri gündemine bakıldığında ise çarşamba günü nisan ayına ilişkin TÜFE ve perşembe günü ise ÜFE verileri izlenecek. Mart ayında ABD’de TÜFE aylık bazda %0,6 artarken, yıllık bazda %1,7’den %2,6’ya yükselmişti. Bu artışta temel belirleyici petrol fiyatlarındaki artış olurken, çekirdek enflasyon ise aylık %0,3 artarak yıllık %1,3’ten %1,6’ya yükselmişti. Geçtiğimiz sene nisan ve mayıs ayında TÜFE sırasıyla aylık -%0,4 ve -%0,8 gelmişti ve bu nedenle bu aylarda baz etkisi de enflasyona yukarı yönlü etki yapacak. Ayrıca son dönemde özellikle teşvik paketi ile kişisel harcamalarda da artış görülmekte. Bu nedenle nisan ayında talep kaynaklı da artış etkili olacaktır. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirindeki sorunların da yansımasıyla beklenti nisanda yıllık enflasyonun %2,6’dan %3,6’ya yükselmesi yönünde. ÜFE tarafında da tedarik zincirindeki sorunlarla ham madde fiyatlarındaki artışın ISM ve IHS Markit PMI verilerine yansıdığını görmüştük. Bu açıdan ÜFE’de de nisanda yukarı yönlü hareket görmemiz olası. Cuma günü ise nisan ayına ilişkin perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek. Martta veriler olumlu gelerek ekonomik toparlanmaya dair pozitif sinyal vermişti. Perakende satışlar verisi dağıtılan nakit çeklerin de desteğiyle aylık bazda beklentilerin oldukça üzerinde %9,8, sanayi üretimi ise beklentilerin altında da olsa aylık %1,4 artmış, kapasite kullanım oranı ise %74,4’e yükselmişti. Nisan ayında ise özellikle Fed Bölgesel anketleri ve PMI verileri tarihi yüksek seviyelerde geldi. Bu açıdan sanayi üretimindeki aylık artışın devam etmesi beklenmekte. Kısıtlamaların gevşetilmesi ve nakit çeklerin nisanda perakende satışlara olumlu etki etmesi beklenmekte. Cuma günü mayıs ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güveni de izlenecek. Nisan ayında Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi salgın sonrası en yüksek rakam olan 88,3’e yükselmişti. Dikkat çekici olarak raporda tüketicilerin yıllık enflasyon beklentisi de %3,1’den %3,7’ye yükselmişti ki bu rakam da 2012’den beri en yüksek rakamdı. Bu açıdan alt endeksler de önemli olacaktır. Beklenti ise endeksin bu ay yükselişini devam ettirerek 90 seviyesine gelmesi yönünde. Ayrıca beklentilerin oldukça altında gelen tarım dışı istihdam verisi sonrası perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları izlenecek. Geçen hafta açıklanan veri, salgın sonrası en düşük rakama işaret etmişti. Azalış trendinin devam edip etmediği takip edilecek.
Avrupa tarafında ise bugün mayıs ayı Sentix yatırımcı güveni, yarın ise Almanya ve Euro Bölgesi’ne ilişkin ZEW endeksleri takip edilecek. ZEW endeksinde beklenti, geleceğe ve cari duruma ilişkin alt endekslerin ayrışması yönünde. Devam eden kısıtlamalar cari durumu olumsuz etkilerken, aşılama süreci ve teşviklerle geleceğe ilişkin ekonomik toparlanma öngörüleri güçlü seyretmekte. Çarşamba günü ise Almanya nisan ayı nihai TÜFE verileri ve Euro Bölgesi’ne ilişkin mart ayı sanayi üretimi verileri izlenecek. Sanayi üretiminin şubat ayındaki %0,8’lik düşüş sonrası artan küresel taleple tekrar büyüme bölgesine geçmesi beklenmekte. Almanya’da ise TÜFE öncü verilere göre nisan ayında yıllık %2 artmıştı. Enflasyonu yukarı çeken temel faktörlerse enerji ve gıda fiyatlarındaki artıştı. Öncü verilerde değişiklik beklenmemekte.
İngiltere’de ise yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme verisi takip edilecek. Daha önce açıklanan aylık verilere göre ülke ocak ayında %2,2 daralmış ve şubatta ise %0,4 büyümüştü. Kısıtlamaların gevşetilmesinin de katkısıyla mart ayında büyümenin devam etmesi beklenirken, 1. çeyrekte çeyreklik bazda %1,6 daralması beklenmekte. BoE son toplantısında ekonominin beklenenden daha iyi gittiğini belirterek büyüme tahminlerini yukarı yönlü güncellemişti. Yıl sonu büyümesi aşılama sürecindeki ilerleme ve teşvikler sebebiyle %7,25’e (şubat tahminlerinde %5 idi) çekildi ki bu da 2. Dünya Savaşı sonrası eğer gerçekleşirse en yüksek büyüme rakamına işaret etmekte.
Asya tarafında ise bu hafta veri gündemi sakin. Salı günü Çin’in nisan ayı enflasyon verileri takip edilecek. TÜFE’nin yıllık bazda %0,4’ten %1’e ve ÜFE’nin de %4,4’ten %6,5’e yükselmesi beklenmekte.
Yurt içinde bugün nisan ayı İŞKUR verileri ve mart ayı istihdam verileri, yarın cari işlemler dengesi ve sanayi üretimi ve çarşamba günü ise nisan ayı konut satışları verileri takip edilecek. Salı günü TCMB son toplantısına ilişkin toplantı özetini yayınlayacak.
Bugün mart ayına ilişkin işsizlik rakamları ile birlikte ilk çeyrekte istihdam piyasasının performansını göreceğiz. Yılın ilk iki ayında iktisadi faaliyetteki güçlü performansa karşılık zaman zaman pandemi kısıtlamalarının artırılması ve iş gücüne katılım oranında artışın etkisiyle işsizlik oranlarının, geçen senenin son çeyreğinin ortalamasının üzerinde seyrettiğini gözlemlemiştik.
- Şubat ayı özelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı %12,7’den %13,4’e, tarım dışı işsizlik oranı da %14,6’dan %15,3’e yükselmişti. İş gücüne katılma oranı ise %49,8’den %50,1’e çıkarak salgın dönemindeki en yüksek orana çıkmıştı. TÜİK’in yayınladığı alternatif göstergelere göre ise işsiz ve potansiyel iş gücünün bütünleşik oranı %22,9’dan %22,5’e, atıl iş gücü oranı ise %29,5’ten %28,3’e gerilemişti.
- Toplam istihdam 22 bin kişi azalırken, sektörel bazda bakıldığında ise tarım istihdamı 52 bin, sanayi istihdamı 166 bin azalmıştı, sıkılaşan finansal koşullarla azalan konut satışlarına rağmen inşaat sektörü istihdamı 37 bin, hizmetler sektörü istihdamı kısıtlamalara karşın 157 bin kişi artmıştı. Yıllık bazda bakıldığında ise inşaat sektörü istihdamı geçen seneki kredi genişlemesi ile artan konut satışlarının da katkısıyla 143 bin, üretim ve ihracat tarafındaki olumlu seyirle sanayi istihdamı 89 bin kişilik artmıştı. İstihdamda payı en fazla olan hizmetler sektörü ise salgının en fazla etkilediği sektör oldu ve istihdam 362 bin kişi düşük kalmıştı.
Yarın mart ayına ilişkin cari açık rakamlarını izleyeceğiz. Mart ayında 4,65 milyar USD gerçekleşen dış ticaret açığı, Foreks anketine göre yaklaşık 3,6 milyar USD seviyelerinde bir cari açıkla karşılaşabileceğimizi göstermekte. Salgının başlangıcı Mart 2020’de 5,4 milyar USD ile yüksek bir cari açık görmüştük. Dolayısıyla geçen seneki mart ayındaki yüksek cari açığın devreden çıkmasıyla 12 aylık kümülatif cari açığın 37,8 milyar USD’den 36 milyar USD’ye doğru yavaşlaması beklenmekte. Cari açık/GSYH oranının da %5’e doğru yavaşlaması mümkün görünüyor.
- Geçen seneye göre bu yılın ilk iki ayında ihracatın daha iyi performans sergilemesine karşılık hizmetler dengesinde ve birincil gelir dengesindeki zayıflığın etkisiyle cari açık, ocak-şubat döneminde geçen senenin üzerinde seyretti. Bu görüntüye karşılık geçen sene mart-mayıs döneminde ortalama 4,9 milyar USD civarında yüksek açık vermiştik, bu gelişmeler ve ihracattaki olumlu performansın sürdüğü bir ortamda bu sene bu dönemde kümülatif bazda cari açıkta azalış göreceğiz.
Mart ayına ilişkin açıklanacak sanayi üretimi ile birlikte ilk çeyrekte büyümenin performansına dair daha net bilgiler edineceğiz. Mart ayında imalat PMI 51,7’den 52,6’ya yükselerek genişleme bölgesinde kalmaya devam etmiş ve ihracatımız da mart ayında rekor seviyeye çıkmıştı. Bu da sanayi üretimindeki pozitif görünümün mart ayında sürdüğüne işaret etmişti. Sanayi üretiminde nisan ve mayısta daha yüksek olsa da mart itibarıyla da baz etkisi devreye girecek. Foreks Anketi’ne baktığımızda ise mart ayı takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yıllık %13,4, arındırılmamış verilere göre ise %15,8 artması beklenmekte. Ocak-şubat döneminde arındırılmış verilere göre sanayi üretimi ortalama yıllık %10 artış sergilemişti.
Mart ayında toplam konut satışları aylık bazda %37 oranında artarken, yıllık bazda %2,4 oranında sınırlı da olsa artış sergileyerek 6 aylık aradan sonra toparlanma sinyali vermişti. Özellikle nisan ayı verisinde ve mayıs ayında baz etkisi nedeniyle artış daha da belirginleşecektir. Martta ipotekli konut satışları aylık bazda %48,7 artarken, yıllık bazda ise %49,7 oranında düşüş kaydetmişti.
ŞİRKET HABERLERİ
AG Anadolu Grubu Holding (AGHOL, Pozitif): Şirket’in 1Ç2021’deki ana ortaklık net dönem karı 684,3mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise Şirket 372,6mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştı. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %24,3 oranında büyüme göstererek 15.348mn TL’ye yükselirken, brüt kar %33,9 oranında artmış ve 4.365mn TL olmuştur. Operasyonel giderler 1Ç2021’de geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %20 oranında artmış ve 3.736mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 160,8mn TL gider kaydedilmiştir. Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan 86,2mn TL gider kaydedilmiş ve böylece faaliyet karı 382,4mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise 147,8mn TL gider zarar açıklanmıştı. Yatırım faaliyetlerinden ise Grup’un bağlı ortaklıklarından AND Anadolu Gayrimenkul’ün 30 Mart 2021 tarihinde satılması sonucu elde edilen bağlı ortaklık satış karı ve Migros Makedonya operasyonlarının satışı sonucunda oluşan bağlı ortaklık satış karı kaynaklı 1.251mn TL gelir elde edilmiştir. 308,8mn TL finansman gideri, 196,4mn TL vergi gideri sonrası şirketin 1. çeyrek ana ortaklığa düşen net dönem karı 684,3mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Bizim Toptan (BIZIM, Nötr): Şirketin 2021 yılı ilk çeyrek ana ortaklık net dönem karı 4mn TL’lik piyasa beklentisinin altında 443bin TL olarak açıklanmıştır. 1Ç2020’de Şirket 3,8mn TL net dönem karı kaydetmişti. Müşteri miksindeki değişim, fiyat yatırımları ve Ramazan dönemi hazırlıklarına bağlı stok artışı kaynaklı artan finansal giderler, geçen yılın aynı dönemine göre net kar değişiminin nedeni olarak açıklanmıştır. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %22,8 oranında artarak 1.447mn TL olmuştur. Satışların maliyeti ise %21,6 oranında artarak 1.273mn TL’ye yükselmiştir. Buna bağlı olarak brüt kar 1Ç2020’ye göre %34,5 oranında artarak 174,2mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler 2020’nin 1.çeyreğine göre %25 oranında artmış ve 122,9mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer faaliyetlerden 35,9mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece esas faaliyet karı 15,4mn TL olmuştur. Yatırım faaliyetlerinden 11,9mn TL gelir yazılırken, finansman tarafında ise 26,8mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece vergi öncesi net dönem karı 445bin TL olmuştur. 20bin TL’lik vergi gideri sonrası 1Ç2021 ana ortaklık net dönem karı 443bin TL olmuştur.
Deva Holding (DEVA, Pozitif): Şirket’in 1Ç2021’deki net dönem karı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %38 oranında artmış ve 223,2mn TL olmuştur. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,3 oranında büyüme göstererek 548,4mn TL’ye yükselirken, brüt kar %14,8 oranında artmış ve 300,3mn TL olmuştur. Operasyonel giderler 1Ç2021’de 106mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yıl ise 104mn TL idi. Diğer faaliyetlerden 45,1mn TL gelir elde edilmiştir. Böylece faaliyet karı geçtiğimiz yıla göre %26,8 oranında artmış ve 239,5mn TL’ye ulaşmıştır. 8,3mn TL yatırım geliri, 24,8mn TL finansman gideri sonrası şirketin 1. çeyrek net dönem karı 223,2mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Doğan Şirketler Grubu (DOHOL, Sınırlı Pozitif): Şirket 2021 yılı 1. çeyreğinde 413mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Holding, 320,8mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı döneminde göre %18,3 oranında artarak 2.841mn TL olmuştur. Satışların maliyeti ise %15,4 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar %43,3 oranında artarak 359,9mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler aynı dönemde %20,1 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 187,2mn TL gelir kaydedilmiştir. İştiraklerden ise bu çeyrekte 12,1mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı %1,4 oranında artarak 327mn TL olarak gerçekleşmiştir. Buna ilaveten yatırım faaliyetlerinden gelirler de 187mn TL’den 272,3mn TL’ye yükselirken, finansman giderleri de 98,8mn TL’den 159,3mn TL’ye yükselmiştir. Vergi öncesi net dönem karı 1Ç2021’de 440mn TL olurken, 23,2mn TL’lik vergi gideri sonrası net dönem karı 416,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. 3,8mn TL’lik azınlık payı net dönem karı düşüldükten sonra 413mn TL ana ortaklık net dönem karı oluşmuştur.
Halkbank (HALKB, Nötr): Halkbank’ın 2021 yılının ilk çeyreğindeki net dönem karı 59mn TL gerçekleşerek hem bizim beklentimiz olan 45mn TL hem de piyasa beklentisi olan 66mn TL’ye yakın gerçekleşmiştir. Banka’nın geçen yılın dördüncü çeyreğindeki net dönem karı 510mn TL idi.
İş Bankası (ISCTR, Sınırlı Pozitif): İş Bankası’nın 2021 yılının ilk çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğine göre %13,9 oranında artarak 1.854mn TL’ye yükselmiş ve hem bizim beklentimiz olan 1.682mn TL’nin, hem de piyasa beklentisi olan 1.621mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada ticari zararın beklentimizin altında, iştirak gelirlerinin ise beklentimizin üzerinde gelmesi etkili olmuştur.
Netaş Telekomünikasyon (NETAS, Negatif): Şirket 1Ç2021’de 7,8mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştır. Geçen yılın aynı döneminde 2,9mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydedilmişti. Şirket’in satış gelirleri 1Ç2021’de 491,8mn TL gerçekleşerek yıllık %61,6 oranında artış göstermiştir. Brüt kar ise satış maliyetlerindeki yüksek artışın etkisiyle %43,1 oranında azalarak 17,2mn TL’ye gelirlerken, brüt kar marjı 6,4 puan azalmış ve %3,5 olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler %37,6 artışla 57mn TL, diğer faaliyet giderleri 36,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Böylece ilk çeyrekte 76,7mn TL net faaliyet zararı oluşmuştur. Yatırım faaliyetlerinden NetRD Bilgi Teknolojileri’nin satışı kaynaklı 35,5mn TL gelir kaydedilmiştir. Şirket’in net finansman gelirleri ise ilk çeyrekte 23,7mn TL gerçekleşerek vergi öncesi 17,4mn TL’lik zarar yazılmasını sağlamıştır. 12mn TL’lik vergi geliri sonrasında ana ortaklık net dönem zararı 7,8mn TL’yi göstermiştir.
Selçuk Ecza (SELEC, Sınırlı Pozitif): Şirket’in 1Ç2021’deki ana ortaklık net dönem karı 283,5mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise Şirket 246,8mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,0 oranında büyüme göstererek 5.789mn TL’ye yükselirken, brüt kar %12,8 oranında artmış ve 559,7mn TL olmuştur. Operasyonel giderler 1Ç2021’de geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %10,9 oranında artmış ve 243,6mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden 12,1mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı 304mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise 290mn TL kar açıklanmıştı. Yatırım faaliyetlerinden 50,8mn TL gelir elde edilmiştir. 5,6mn TL finansman gideri, 65,7mn TL vergi gideri sonrası şirketin 1. çeyrek ana ortaklığa düşen net dönem karı 283,5mn TL olarak gerçekleşmiştir.
SEKTÖR HABERLERİ
Otomotiv: Otomotiv Sanayii Derneği, Ocak-Nisan 2021 dönemine ilişkin üretim, ihracat adetleri ve pazar verilerini açıkladı. Buna göre, geçen yıl salgın tedbirleri kapsamında otomotiv sanayinin üretimine büyük ölçüde ara vermesi nedeniyle oluşan baz etkisi, Ocak-Nisan 2021 döneminin artış oranlarına yansıdı. Yılın ilk 4 ayında toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre %28 artarak 415.187 adet olarak gerçekleşti. Bu yılın ilk 4 ayında 2020’nin aynı dönemine göre toplam pazar %74 artarak 271.173 adet düzeyinde gerçekleşti. Ek olarak, yılın ilk 4 ayında otomotiv ihracatı 2020’nin aynı dönemine göre adet bazında %18 artarak 339.197 adet oldu.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Fade Gıda (FADE): Şirket’in 1Ç2021’deki net dönem karı 11,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket 2020’in ilk çeyreğinde 4,9mn TL net dönem zararı elde etmişti. Şirket’in satış gelirleri 1Ç2021’de 17,2mn TL olmuş ve yıllık %15,9 oranında düşüş kaydetmiştir. Maliyetler ise 1Ç2020’ye göre değişim göstermemiş ve 14mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna istinaden şirketin brüt karı %50,3 azalışla 3,2mn TL olmuştur. 1,5mn TL’lik operasyonel giderler ve 1mn TL’lik diğer faaliyet gelirleri neticesinde şirket 3,4mn TL’lik faaliyet karı elde etmiştir. (1Ç2020 faaliyet karı 4,5mn TL) 2021 ilk çeyreğin kar artışının ana sebebi olan yatırım faaliyetlerinden gelirler hisse senedi gerçeğe uygun değer artışları kaynaklı 11,2mn TL olmuştur. (1Ç2020 yatırım faaliyetlerinden gelirler 0,2mn TL) 0,5mn TL’lik finansman gideri ile 2,9mn TL’lik vergi gideri sonrası net dönem karı 11,2mn TL’yi göstermiştir.
Galata Wind (GWIND): Şirketin 2021 yılı ilk çeyrek net dönem karı 7,8mn TL olarak açıklanmıştır. 1Ç2020’de Şirket 22,5mn TL net dönem karı kaydetmişti. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,7 oranında artarak 88,2mn TL olmuştur. Satışların maliyeti ise %49,3 oranında artarak 30,6mn TL’ye yükselmiştir. Buna bağlı olarak brüt kar 1Ç2020’ye göre %5,9 oranında artarak 57,7mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler 2020’nin 1.çeyreğine göre %6,3 oranında azalmış ve 3,3mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer faaliyetlerden 3mn TL gelir kaydedilmiştir. Böylece esas faaliyet karı 57,4mn TL olmuştur. Finansman tarafında ise 47,6mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece vergi öncesi net dönem karı 9,8mn TL olmuştur. 2mn TL’lik vergi gideri sonrası 1Ç2021 net dönem karı 7,8 TL olmuştur.
Halk GYO (HLGYO): Şirket’in 1Ç2021’deki net dönem karı yıllık %54,3 oranında azalarak 8,4mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in satış gelirleri ise 34mn TL ile aynı dönemler itibarıyla %32,2 oranında gerilerken, brüt kar 15,3mn TL olmuş ve yıllık %41,2 oranında düşüş kaydetmiştir. Brüt kar marjı ise 1Ç2021’de %45,1 olarak (1Ç2020: %52) gerçekleşmiştir. Şirket’in faaliyet giderleri ise %11,6 oranında artarak bu yılın ilk çeyreğinde 6,4mn TL’ye çıkmıştır.
Orge Enerji (ORGE): Şirket’in 1Ç2021’deki net dönem karı 9,2mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise Şirket 7,7mn TL net dönem karı açıklamıştı. Şirketin satış gelirleri 1Ç2021’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,1 oranında büyüme göstererek 35,8mn TL’ye yükselirken, brüt kar %4,7 oranında azalmış ve 9,4mn TL olmuştur. Operasyonel giderler 1Ç2021’de 2,2mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yıl ise 1,8mn TL idi. Böylece faaliyet karı geçtiğimiz yıla göre %17,9 oranında azalmış ve 7,7mn TL’ye gerilemiştir. 1mn TL yatırım faaliyetlerinden gelir, 2,9mn TL finansman geliri ve 2,4mn TL vergi gideri sonrası şirketin 1. çeyrek net dönem karı 9,2mn TL olarak gerçekleşmiştir.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 47 milyar TL’lik (%19’dan, 14 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı, toplam fonlama tutarı ise tamamı haftalık repo ihaleleri kaynaklı 322 milyar TL oldu.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %1,57 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,46-%1,58 bandında hareketin ardından %1,58 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde günlük bazda düşüşler gözlendi. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta faizlerde 10 baz puana yaklaşan düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise faizlerde 20 baz puana varan düşüşler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 30 baz puana varan değişimler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise faizlerde 50 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi