SABAH STRATEJİSİ
Kar satışlarının sınırlı kaldığı küresel borsalarda bu sabah pozitif bir görüntü var. ABD vadelilerinde %0,8 civarında alıcılı bir seyir hakim. Aşı ile ilgili gelişmeler risk alma iştahını destekleyen en önemli katalizör olmaya devam ediyor. Bugün küresel çapta imalat PMI verileri ve TSİ 18’de Fed Başkanı Powell’ın konuşması ise önemli olacak. Yurtiçi tarafa bakıldığında dün akşam açıklanan yeni koronavirüs tedbirleri takip edildi. Yeni tedbirlerin piyasa fiyatlamaları içerisinde olduğunu düşünüyoruz ki dün akşam saatlerinde açıklanan yeni tedbirlerin ardından yakın vadeli kontrat %0,7 oranında yükseliş kaydetti. Bu sabah küresel çapta yaşanan fiyatlamaları da dikkate aldığımızda son iki işlem gününde %4,4 oranında düşüş kaydeden endeks güne %1,0 – %1,5 aralığında alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Dün 1.284 seviyesinden günü kapatan endeks gün içerisinde ise 1.300 seviyesinin üzerinde kalmak isteyebilir.
MAKROEKONOMİ
Başta Çin olmak üzere Asya’da açıklanan imalat PMI verilerinin genel olarak büyümeye dair olumlu mesaj vermesi ve aşıya yönelik haber akışlarının izlenmesiyle bugün risk iştahı pozitif seyrediyor. Çin imalat PMI 54,9 ile 10 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Bugün küresel arenada imalat PMI verileri izlenecek, özellikle ABD’de TSİ 18’teki ISM imalat sanayi endeksi önemli olacak. Artan vaka görünümüne karşın aşıya yönelik olumlu beklentiler ve seçimlerin getirdiği belirsizliklerin azalmasının ABD’de imalat sanayi endekslerini desteklemesi bekleniyor.
Piyasaların odağında bugün TSİ 18’de Fed Başkanı Jerome Powell’ın, Senato Bankacılık Komitesi’ndeki konuşması olacak. Güncel görünüme ilişkin mesajları piyasalarca takip edilecek. Ayrıca TSİ 20’de Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard’ın ve TSİ 21.15’te San Francisco Fed Başkanı Mary Daly’nin konuşmaları takip edilecek.
Avrupa’da kasım ayına ilişkin imalat sektörü nihai PMI verileri açıklanacak. Kasım ayı öncü PMI verileri Euro Bölgesi’nde artan vaka sayıları ve yeniden uygulanan kısmi kısıtlamalar ile momentum kaybına işaret etmekteydi.
Bugün TSİ 13’te Euro Bölgesi’nde kasım ayına ilişkin öncü TÜFE’nin yıllık bazda -%0,2 seviyesinde gerçekleşerek negatif bölgedeki seyrini sürdürmesi ve deflasyonist baskıların devam ettiğine işaret etmesi bekleniyor. Son ECB tutanaklarına göre üyeler 2021 başlarına kadar deflasyonist bölgede kalmayı beklemekte. Enflasyondaki bu görünüm de aslında bu ay ECB’den ek teşvik beklentisini güçlendiriyor. Artan işsizlik ve kısıtlamalar gibi faktörler fiyatlara aşağı yönlü etki ederken, bozulan arz zinciri de üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskısı yaratmakta fakat şu ana kadar azalan iç talebin baskın gelmesiyle birkaç aydır Euro Bölgesi enflasyonunu deflasyonist bölgede görmekteyiz. Ayrıca TSİ 20’de ECB Başkanı Christine Lagarde’ın konuşması takip edilecek.
Ayrıca TSİ 13’te Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) Ekonomik Görünüm Raporu yayınlanacak.
Yurt içi tarafta ise, TSİ 10’da kasım ayına ilişkin imalat PMI verisi açıklanacak. Ekim ayı ISO imalat PMI, siparişlerdeki artışın üretim hacmini ve istihdamdaki artışı desteklemesiyle 52,8’den 53,9’a yükselerek beş ay üst üste genişleme bölgesinde gelmişti. TCMB, enflasyon beklentilerindeki artış ile likidite sıkılaştırıcı adımlarını sürdürmekte, bu da faizlerin artmasına neden olmakta ve bunun sonucunda kredi artış hızında yavaşlama meydana gelmekte. İlerleyen dönemlerde alınan politika tedbirlerinin enflasyonist baskıları azaltması fakat imalat PMI rakamlarına aşağı yönlü etki etmesi beklenebilir. Bununla birlikte TCMB’nin sıkılaştırıcı adımlarına rağmen kasım ayı reel kesim güven endeksinin iyimserlik seviyesinin üstünde gelmesi, kapasite kullanım oranının artmayı sürdürmesi ve elektrik tüketiminin ortalamanın üzerinde seyretmesi nedeniyle imalat PMI’nın ivme kaybetse bile kasım ayında genişleme bölgesinde gelebileceğini değerlendirmekteyiz.
- Öte yandan, dün kasım ayına ilişkin MÜSİAD SAMEKS bileşik endeksi 0,5 puan düşüşle 49 seviyesine geriledi. Sanayi sektörü endeksindeki 2 puanlık düşüşe karşın hizmet sektörü endeksinin 1,9 puan artması bileşik endeksteki düşüşü sınırladı. Hizmet endeksi temmuzdan bu yana ilk kez 50 büyüme eşik değerinin üzerine çıkarken, sanayi endeksi iki aydır 50 eşik değerinin altında seyretmekte.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, ikinci çeyrekteki daralmayı telafi ederek üstünde bir büyüme sergiledi ve ikinci çeyrekteki çeyreksel %10,8 küçülme sonrası üçüncü çeyrekte %15,6 artış kaydetti. Ekonomi, üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,7 ile %5 olan büyüme beklentilerden daha iyi gerçekleşti. İlk çeyrek yıllık büyümesi de %4,4’ten %4,5’e revize edildi. İlk 9 ayda Türkiye ekonomisi geçen senenin aynı dönemine göre %0,5 büyüdü.
Hatırda Kalması Gerekenler
- Yıllık %6,7 büyümenin kaynaklarına baktığımızda tüketim 5,5 puan (özel tüketim 5,4 puan, kamu tüketimi 0,1 puan), yatırımlar 5,2 puan ve stoklar 5,1 puan büyümeyi olumlu etkiledi. Net ihracat -9,1 puan büyümeyi negatif etkiledi. Özel tüketimi beyaz eşya ve mobilya gibi dayanıklı mallardaki sert artış desteklemiş görünüyor. İhracattaki zayıflığa ek olarak iç talepteki güçlenme ve altın kaynaklı ithalat artışı ise net ihracatın büyümeyi olumsuz etkilemesine neden oldu. Son 5 çeyrektir stoklar büyümeye pozitif katkısını sürdürdü. Üçüncü çeyrekte inşaat yatırımlarında 2018 yılının ikinci çeyreğinden bu yana ilk defa yıllık bazda artış görüyoruz. 2019 yılının son çeyreğinden bu yana makine ve teçhizat yatırımlarında yıllık artış görüyoruz. Bununla birlikte geçen seneki düşük bazın da etkisiyle makine yatırımlarındaki artış 3. çeyrekte belirginleşmiş.
- Mesleki idari, destek ve hizmet faaliyetleri sektörü hariç bütün sektörler büyümeye pozitif katkı verdi. Kredilerin desteğiyle sanayi ve finans sektörü 1,5’er puan katkıyla büyümeyi en çok destekleyen sektörler oldu. Onları 0,8 puanla tarım sektörü, 0,4’er puanla inşaat ve bilgi iletişim sektörü izledi. Salgından bu sene en belirgin etkilenen hizmet sektörünün katkısı pozitife döndü. Hizmet, kamu ve emlak sektörü büyümeye 0,2’şer puan katkı sağladı. Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin büyümeye desteği sınırlı kalırken, tarım sektörü 2015 yılından bu yana büyümeye en güçlü katkısını yaptı. İnşaat sektörü 2018 yılının ikinci çeyreğinden bu yana ilk kez büyümeye pozitif katkı verdi.
- Cari fiyatlarla milli gelirimiz 4,5 trilyon TL den 4,7 trilyon TL’ye çıktı. GSYH, dolar cinsinden ise 743 milyar dolardan 736 milyar dolara geriledi.
- Dördüncü çeyreğin başlangıcında öncü veriler, sıkılaşan finansal koşullara karşın sanayi üretimindeki olumlu görüntünün sürdüğüne işaret etmekte. Yılın geri kalanında ise artan faiz oranlarıyla sıkılaşmanın güçlenmesi, dünyada artan koronavirüs vaka sayısıyla ihracatın sınırlı baskı altında kalması, yurt içinde olası kısıtlamalar ve geçen sene dördüncü çeyrekteki güçlü baz etkisiyle büyümenin kısmi zayıflayacağını düşünüyoruz. Ancak dünkü güçlü performansın desteğiyle yılı YEP tahmininden daha iyi bir rakamla kapatabileceğimizi değerlendiriyoruz.
Ekim ayında ihracat aylık %5,6 artarak 17,3 milyar USD ile tarihi yüksek seviyesinde, ithalat ise aylık %8,4 artarak 19,7 milyar USD gerçekleşti. İthalat mayıstan sonra ilk kez azalmasına rağmen 2019 yılı ortalaması olan 17,5 milyar USD’nin yine de oldukça üzerinde. Ekim ayı dış ticaret dengesi ise 2,4 milyar USD açık verdi ve Kasım 2019’dan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Parasal olmayan altın ithalatı ise son zamanlarda yüksek seyrini korumakla birlikte eylülde 3,4 milyar USD’den ekimde 2 milyar USD’ye geriledi. Geçen seneye göre ihracatın ithalatı karşılama oranı %88’e gelerek bu senenin en yüksek rakamına ulaştı.
Hatırda Kalması Gerekenler
- Kasım ayında ihracat açısından geçtiğimiz iki aya göre kısmi bir yavaşlama görülmekte. 1-26 Kasım arası günlük ihracat rakamlarına baktığımızda yaklaşık 13 milyar USD olduğunu görmekteyiz. Hesaplamalarımıza göre kasım ayını 14-15 milyar USD arası kapamamız olası gözükmekte, geçen senenin aynı ayında ihracat miktarı 16,2 milyar USD’ydi. Öncü rakama göre ihracatın yıllık ve aylık bazda düşmesi olası.
- İthalat rakamı eylülde 20,8 milyar USD’yi gördükten sonra kısmi gerileyerek 19,7 milyar USD gerçekleşti. İç talepte henüz belirgin bir yavaşlamanın olmadığını ise altın hariç ithalatın yatay seyretmesiyle teyit ediyoruz. TCMB’nin likidite sıkıştırıcı adımlarının etkisiyle artan faizlerin ilerleyen aylarda ithal mallara olan talebi azaltmasını ve sonucunda daha ılımlı dış ticaret açığı rakamları göreceğimizi düşünmekteyiz. Ayrıca finansal normalleşme kapsamında atılan adımların da altına olan talebi nispeten kısıtladığını ve ilerleyen dönemlerde daha da azalacağını beklemekteyiz.
ŞİRKET HABERLERİ
Sabancı Holding (SAHOL, Pozitif): Şirket, orta vadeli beklentilerini aşağıdaki şekilde belirlenmesine karar verildiğini duyurmuştur. Döneme ilişkin yıllık TÜFE beklentisi ortalaması %9,5’tir.
Yeni ekonomi: Yenilenebilir enerji, ileri teknoloji ürünü malzemeler, dijital hizmet ve teknolojilerden elde edilen cirodur.
SEKTÖR HABERLERİ
Akaryakıt: EPSİS tarafından twitter üzerinden yapılan akaryakıt ürünlerinde ÖTV düzenlemesi hakkında yapılan açıklamaya göre 01/12/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; LPG Otogazda 4 krş/lt fiyat artışı gerçekleşmiş olup, artış mevcut Uygulama olan Eşel Mobil Sistemi gereği ÖTV’den karşılandığından pompa fiyatlarına yansımayacaktır.
Bankacılık: Bankacılık sektörünün ekim ayı net dönem karı bir önceki aya göre %13,4 oranında artarak 3,75 milyar TL’ye yükselmiştir. Faizlerdeki artışla birlikte kredi – mevduat makasındaki daralmanın devam etmesi ve görece düşük kredi büyümesinin de etkisiyle net ücret gelirlerinin gerilemesi karı baskılasa da yüksek seyreden karşılıkların kısmen normale dönmesi ve diğer faaliyetlerden elde edilen gelirler karı desteklemiştir. Öte yandan, kurdaki oynaklıkla birlikte ticari zararda artış görülmüştür. Bankacılık sektörünün ekim ayı net faiz gelirleri artan mevduat maliyetleri ile birlikte aylık bazda %5 oranında azalarak 16,5 milyar TL’ye gerilemiştir. Net ücret ve komisyon gelirleri ise %4 oranında azalarak 3,6 milyar TL olmuş ve karın daha yüksek gelmesini engellemiştir. Karı baskılayan bir diğer unsur ise aylık 0,5 milyar TL artarak 2,1 milyar TL’ye çıkan ticari zarar olmuştur. Öte yandan, karşılık giderlerinin %13,1 azalarak 9,9 milyar TL’ye düşmesi ve diğer faaliyet gelirlerinin %3,9 oranında artarak 7,8 milyar TL’ye çıkması karı destekleyen başlıca kalemler olmuştur. Ekim ayı ile birlikte, bankacılık sektörünün 2020 yılının ilk on ayındaki net dönem karı yıllık %21,1 oranında artarak 50 milyar TL’ye yükselmiştir. Bankacılık sektörü 2019 yılında 49 milyar TL net dönem karı kaydetmişti. Ekim ayında TL kredilerde yükseliş ivme kaydetmeye devam ederken, aylık bazda artış, tüketici kredilerindeki büyümenin yavaşlamasıyla, %1,0 olmuştur. Mevduatlar tarafında ise TL mevduatlarda %0,9 oranında düşüş yaşanmıştır. Bankacılık sektörünün kredi/mevduat oranı ise 130 baz puan azalarak %99,3 olarak gerçekleşmiştir. Bankacılık sektörünün özsermeye karlılığı ve aktif karlılığı ekim ayında sırasıyla 40baz puan ve 10 baz puan düşerek %11,7 ve %1,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Mevduat maliyetlerindeki artışla birlikte Net faiz marjı 12 baz puan düşerek %4,07 olmuştur. Bankacılık sektörü sorunlu kredi oranı ise aylık olarak 9 baz puan iyileşerek %3,93’e gerilerken, sermaye yeterlilik oranı %19,42 gerçekleşmiş ve yatay kalmıştır. Önümüzdeki dönemde artan mevduat faizleriyle birlikte, yeni kredi fiyatlamalarına karşın, sektörde net faiz marjlarında, kredi fiyatlamalarının gecikmeli etkisine bağlı olarak baskı devam edebilir. Ancak, TÜFE endeksli tahvil getirileri, enflasyon düzeltmelerinin olumlu katkısına bağlı olarak son çeyrekte bankacılık sektörü net faiz marjları üzerindeki baskıyı hafifletecektir. Ticari zarar ve karşılık giderlerinde ise normalleşme devam edebilecekken, böyle bir durumdan bankacılık sektörü karlılığı olumlu etkilenecektir.
Borsa İstanbul: Türkiye Varlık Fonu (TVF) ve Katar Yatırım Otoritesi (QIA) arasında, Borsa İstanbul’un (BIST) %10’luk payının QIA’ya devrini içeren işlem tamamlandı. TVF’den yapılan açıklamada, işlemin 200 milyon dolarlık yatırımla sonuçlandığı belirtildi. Açıklamaya göre söz konusu işlem bedeli, Borsa İstanbul’un 2 milyar dolarlık toplam sermaye değeri üzerinden belirlendi. Yazılı açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Türkiye Varlık Fonu CEO’su Zafer Sönmez, “Borsa İstanbul’daki yüzde 10’luk pay devri, iki ülkenin varlık fonları arasında uzun süreli olmasını hedeflediğimiz iş birliğinin başlangıcıdır. Bu yatırımın, Borsa İstanbul’un orta vadede planladığımız halka arzı öncesinde değer yaratımına ve kurumsal yönetim ilkelerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Küresel olarak ekonomik zorlukların yaşandığı Kovid döneminde ülkemize yabancı sermaye çekme açısından da bu yatırımın ayrı bir önemi bulunmaktadır. Borsa İstanbul, 2022’de faaliyete başlaması planlanan İstanbul Finans Merkezi’nin önemli aktörlerinden biri olacak; bu açıdan QIA, yaptığı yatırımla hem Borsa İstanbul’a hem de Türkiye’nin vizyonuna duyduğu güveni kanıtlamaktadır” ifadelerini kullandı. Kaynak: Bloomberg
Rekabet, Gübre: Rekabet Kurulu, gübre sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla re’sen başlatılan soruşturma tamamlandığını açıkladı. Buna göre, Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş., EGE Sanayi A.Ş., Gemlik Gübre Sanayi A.Ş., Gübre Fabrikaları T.A.Ş. (GUBRF, Sınırlı Pozitif), İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. ve Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (TKFEN, Sınırlı Pozitif) 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal etmediğine dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca adı geçen teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına karar verildi.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Fonet Bilgi Teknolojileri (FONET): Batman İl Sağlık Müdürlüğü ile 36 ay süreli “Sağlık Bilgi Yönetim Sistemi (SBYS) Hizmet Alımı” sözleşmesi 5,1mn TL bedelle 30.11.2020 tarihinde imzalanmıştır.
FAİZ PİYASALARI
Pazartesi günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %14,99 seviyesinde yatay seyretti. TCMB toplamda piyasayı 251 milyar TL 125 milyar TL’si (%14,98 faizle) geleneksel repo ihalelerinden ve 126 milyar TL’si (%15 faizle) 1 hafta vadeli repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. TCMB sadeleşme politikasıyla uyumlu olarak pazartesi günü 37 milyar TL (%15’ten) haftalık repo ihalesi açtı. Sadeleşme politikası ile uyumlu olarak diğer kanallardan fonlama yapılmadı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi dün güne %0,84 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %0,83-%0,86 bandında hareketin ardından, %0,84 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisi genelinde faizlerde sınırlı değişimlerle görece yatay hareket gözlendi. Bu kapsamda, dün günlük bazda kısa, orta ve uzun vadeli tarafta faizlerde 5 baz puana varan değişimler görüldü.
Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi