SABAH STRATEJİSİ
Küresel piyasalar haftaya pozitif bir görüntüyle başlıyorlar. Katalizör: Çin imalat PMI’nın beklentileri aşması. Başta ABD’de olmak üzere son gelen veriler ışığında küresel resesyon endişeleri azalmıştı. Çin verisiyle birlikte piyasalardaki rahatlığın bir nebze daha arttığı söylenebilir. Diğer yandan, ticaret görüşmelerinde ilk faz anlaşma ihtimali devam ederken, piyasalar daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın fiyatlamasını yapabilir. Özetle, hem yurtiçinde hem de yurtdışında yoğun geçecek haftada küresel piyasalar bugün iyimser tarafta kalabilir. Bu sabah ABD vadelileri %0,3 oranında (vadeliler için iyi sayılabilecek bir oran) artıda seyrederlerken, BIST100 endeksi de güne bu orana yakın alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Yaşanan düşüşlerin ardından geçen hafta düzeltmeyle karşılaşan kur, faiz ve CDS’deki harekete karşın BIST100 endeksi sınırlı da olsa pozitif ayrışmıştı. Küresel borsalarla birlikte endeks de gün içerisinde alıcılı bir seyir izleyebilir ve emsallerinden daha iyi bir performans sergilemeye devam edebilir.
MAKROEKONOMİ
Yılın son ayına gerek küresel piyasalar gerekse yurtiçinde yoğun bir haftayla başlayacağız.
- Yurtiçinde bugün üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme rakamları ile yarınki kasım ayına ait enflasyon verisi öne çıkmakta. Perşembe günü de Merkez Bankası’nın 2020 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası Raporu açıklanacak.
- Yurtdışında ise bu hafta NATO Zirvesi, OPEC toplantısı, ABD tarım dışı istihdam ve dördüncü çeyreğe ilişkin ipucu verecek Almanya fabrika siparişleri başlıca gelişmeler. Bugün küresel çapta imalat PMI verileri ağırlıklı bir gün olarak öne çıkıyor. Bugün Dünya liderlerinin 2019 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı İçin Madrid’de buluşmaları, Trump’ın NATO’nun 70. Yıl Zirvesi için İngiltere’yi ziyareti ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın konuşması da izlenecek önemli gelişmeler arasında bulunuyor.
Hafta sonu Çin imalat PMI, kasımda beklentilerin üzerinde gerçekleşerek art arda dördüncü ayında genişlemeye işaret etti ve 51,7 seviyesinden 51,8’e yükseldi. Beklenenden güçlü gerçekleşen Çin imalat sanayi PMI verisinin desteğiyle Asya borsalarında bugün alıcılı bir seyir görüyoruz. Birinci aşama ticaret anlaşmasına yönelik gelişmeler ise yatırımcıların odağında kalmayı sürdürüyor. Çin’in Global Times Gazetesi birinci aşama ticaret anlaşması dahilinde tarifelerin geri çekilmesi talebini yineledi. Petrol fiyatları, cuma günkü satışı ardından bu haftaya toparlanarak 61,2 dolar seviyesinde, altın fiyatları risk iştahındaki toparlanmayla baskı altında başlıyor.
- Kasım ayında Çin ile ABD ticaret geriliminde azalma gözlemiş ve tarafların birinci faz ticaret anlaşmasını yıl sonuna kadar imzalayabileceklerine dair haber akışı olumlu bir görünümü beraberinde getirmişti. Dolayısıyla bu hafta açıklanacak kasım ayına ait PMI endekslerinde sınırlı bir toparlanma gözleyebiliriz.
- Asya tarafında bu hafta Güney Kore ihracat rakamları ile Hindistan Merkez Bankası’nın faiz kararı dikkat çekmekte. Bankanın zayıflayan büyüme karşısında ardı ardına 6. kez faiz indirmesi beklenmekte.
- Arjantin’de ise yeni seçilen Cumhurbaşkanı Fernandez’in ekonomi politikalarına yönelik takımını açıklaması bekleniyor. IMF’den yardım alan ülkenin, ekonomi yönetimi seçimi ekonomi politikalarına yönelik ipucu verebilir. Protestoların etkisiyle son dönemde Şili pesosunda değer kaybının yaşandığını görmekteyiz. Bu haftaki merkez bankası faiz kararında bankanın büyümeyi desteklemek adına 25 baz puanlık faiz indirimine gidebileceği görülmekte.
- Fed toplantısı öncesi bu hafta Fed üyelerinin sessiz dönemi, yani para politikaları hakkında yorum yapmamaları gerekiyor. ABD tarım dışı istihdam ekim ayında General Motors’taki grevin de etkisiyle 128 bin kişi artış göstermişti, kasım ayında ise hem bu grevin etkisinin gitmesi hem de alışveriş zamanı öncesi kasımda 190 bin kişi artış sergilemesi beklenmekte. Bu arada tüketici harcamalarına ışık tutması adına online satışlarda Black Friday’in ABD’de rekor kırdığını görmekteyiz.
Bugün TSİ 10’da kasım ayına ilişkin imalat sektörü PMI ve yılın üçüncü çeyreğine ilişkin GSYH büyüme verisi açıklanacak. Büyümenin üçüncü çeyrekte yıllık bazda(bir önceki yılın aynı çeyreğine göre), 3 çeyrek aradan sonra artıya geçmesi bekleniyor. Yıllık olarak büyümenin %1, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış çeyreksel büyümenin de %1,1 artması bekleniyor. 4. çeyrekte ise geçen seneki düşük bazın ve eylül ayından itibaren hızlanan kredi büyümesinin olumlu etkisiyle yıllık bazda %5 büyümeye doğru bir hızlanma görebiliriz. Bu seviyeler ise yıl genelinde %0,5 ve üzeri bir büyümeyi mümkün kılacaktır. Büyüme kompozisyonunda ise net ihracatın katkısının azalarak da olsa sürdüğü, ancak ertelenen özel tüketimle birlikte iç talepte kademeli bir toparlanma görmemiz mümkün görünmekte. Eylül ayında 50 eşik seviyesinde gerçekleşen Türkiye imalat PMI ise ekimde 49 seviyesinde gerçekleşmişti.
- Cuma günü açıklanan ekim ayına ait dış ticaret verilerinde de ertelenmiş iç talebin etkisiyle ile tüketim malları ithalatında bir önceki yılın aynı ayına göre %25 artış yaşandığını gözlemledik. Yatırım malları ithalatında %9 artış, ham madde malları ithalatında ise %6 artış oldu. Bu arada geçen yılın aynı ayına göre ihracat %0,1 azalarak 15,6 milyar USD olarak gerçekleşirken, ithalat ise %8 artarak 17,4 milyar USD oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2018 yılı Ekim ayında %96,9 iken, 2019 yılı Ekim ayında %89,6’ya geriledi.
- Enflasyonun, kasım ayında tersine baz etkisinin devreye girmesiyle tekrar çift haneye yükselmesi bekleniyor. Enflasyonun aylık olarak %0,75 artması ve yıllık olarak da %8,55 seviyesinden %11 seviyesine yükselmesi beklenmekte. Enflasyon verisi öncesi takip etmeye aşina olduğumuz İTO enflasyon verisi ise aylık bazda %0,45 arttı. Enflasyon verisi, 12 Aralık’taki Merkez Bankası toplantısında faiz indiriminin miktarına yönelik beklentileri şekillendirmeye yardımcı olabilir. Yıl sonu enflasyon beklentilerinin ise %12 civarında şekillendiğini görmekteyiz, beklentilerden iyi gelen bir enflasyon ise TL’deki istikrarlı görünümle tahminlerin çoğunluğunun %12’nin altına çekilmesine imkan verebilir.
TCMB’nin yılda iki kez paylaştığı Finansal İstikrar Raporu’nda; makroekonomik görünümün haziran ayından sonra iyileşme eğiliminin belirginleştiği, döviz kuru oynaklığının azaldığı ve faiz oranlarının belirgin gerilediği belirtildi. Yurt içinde enflasyondaki düşüş ve beklentilerdeki iyileşmenin öne çıktığı, eylül ayı başından bu yana kredi büyümesinde canlanmanın olduğu vurgulandı.
- Kredi koşullarındaki iyileşmenin iç talebe yansımalarının 2019 yılı dördüncü çeyreğinden itibaren güçlenmesi,
- TLREF yaygınlaştıkça yurtdışı swapa yönelimin azalabileceği,
- Bireysel kredilerde TGA oranının, işsizlik oranındaki yükselişe rağmen geçmiş dönemde alınan makroihtiyati önlemler sonucunda yatay seyrini sürdürmesi,
- Bazı kredilerin yıl sonuna kadar TGA olarak sınıflandırılmasına yönelik BDDK kararının sektör SYR’sini sınırlı şekilde etkileyebileceği ve güçlü sermaye yapısının korunacağı,
- Yeni ZK çerçevesinin de etkisiyle önümüzdeki dönemde bankacılık sisteminde genele yayılan ve ekonomik büyüme öngörüleriyle uyumlu bir kredi büyümesinin gözlenebileceği,
Finansal kesim aktif kalitesinde önümüzdeki dönemde, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın belirginleşmesi ve kredi büyümesinin desteğiyle aktif kalitesi kaynaklı risklerin sınırlı kalması beklenmektedir.
ŞİRKET HABERLERİ
Aselsan (ASELS, Sınırlı Pozitif): Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Aselsan’ın, geçen seneyi 1 milyar 872 milyon dolar hasılat ile kapattığını, bu seneyi ise 2,5 milyar dolara yakın ciro ile kapatacağını belirterek, “Bunun önemli bir kısmı da ihracat olacak. Türkiye’nin ortalama kilogram başı ihracat değeri 1,5 dolar civarında. Aselsan’ın kilogram başı ihracatı 1500 dolar.” dedi. Görgün, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Türkiye 2023 Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Aselsan’ın savunma sanayi şirketleri ve vakıf şirketleri içerisinde borsada işlem gören tek şirket ve dünyada 120 bin küçük yatırımcısı olan halka açık bir şirket olduğunu belirtti. Kaynak: AA
Aksa Enerji (AKSEN, Nötr): Endonezya’nın Aceh bölgesinde doğal gazlı enerji üretimi projesi geliştirmek üzere imzalanan ön mutabakat anlaşmasının süresi sona ermiştir. Yakın dönemde Endonezya’da bir yatırım planı bulunmamakla beraber, gerek Afrika gerek Türki Cumhuriyetler ile beraber Endonezya’da dahil olmak üzere Uzak Doğu’da acil enerji ihtiyacı olan ülkeler ile görüşmeler devam etmektedir.
Migros (MGROS, Nötr): Moonlight Capital S.A. sahibi olduğu toplam 14,4mn TL nominal değerli Migros Ticaret A.Ş. paylarının satışı, bedeli nakden ödenmek üzere beher pay bedeli 22,50 TL satış fiyatı üzerinden gerçekleştirilmiştir. Söz konusu işlem sonrasında Moonlight Capital S.A.’nın Migros Ticaret A.Ş.’de herhangi bir payı kalmamış olup, BC Partners’ın iştiraklerinin yönettiği fonların ise Şirket’teki toplam payı yaklaşık %11,769 olmuştur.
Şişe Cam (SISE, Sınırlı Pozitif), Trakya Cam (Sınırlı Pozitif): Şişecam Topluluğu, İtalya’daki ikinci düzcam yatırımı olan Manfredonia tesisini yenileme ve modernizasyon yatırımını devreye aldı. Kaynak: Dünya
Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Nötr): UniCredit ve Koç Topluluğu, Yapı Kredi ve Koç Finansal Hizmetler’deki payların devirleri ile aralarındaki ortaklık sözleşmesinin feshini kapsayan anlaşmaları imzaladı. Yapılan açıklamaya göre, işlemlerin tamamlanmasıyla birlikte Koç Topluluğu – UniCredit iş ortaklığı sona ererken, Yapı Kredi’deki ortaklık yapısı da yeniden düzenlenecek. Hali hazırda YKB sermayesinde doğrudan pay sahibi olmayan Koç Holding A.Ş., YKB sermayesinin %9,02’sine, UniCredit ise %31,93’üne doğrudan sahip olacaktır. Koç Grubu’nun mevcut durumda %40,97 olan YKB sermayesindeki doğrudan ve dolaylı toplam payı %9,02 oranında artacaktır. İşlemler sonrasında Koç Grubu’nun YKB sermayesinde sahip olduğu doğrudan ve dolaylı paylarının toplamı SPK’nın Pay Alım Teklifi Tebliği’nde belirlenen sınıra ulaşmadığından, YKB’nin diğer pay sahiplerine pay alım teklifi zorunluluğu doğmayacak olup, pay alım teklifinde bulunulmayacaktır. İşlemlerin düzenleyici otoritelerden gerekli onayların alınmasını takiben 2020’nin ilk yarısında tamamlanması bekleniyor.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: Bankacılık sektörü ekim ayı net dönem karı bir önceki aya göre %55 oranında artarak 5,1 milyar TL (bu yılki aylık ortalama kar 4,1 milyar TL) olarak gerçekleşmiştir. Merkez Bankası’nın faiz indirimleriyle mevduatlara ödenen faizlerde düşüş devam ederken, bir önceki ayda özellikle kurlardaki gerileme kaynaklı YP kredilerden alınan faiz gelirleri ile menkul kıymetlerden alınan faizlerdeki gerilemenin ardından (TÜFE endeksliler enflasyon düzeltmeleri) bu ayda artış gözlenmiştir. Kredi faiz gelirlerindeki artış ve mevduat maliyetlerindeki düşüşle birlikte Bankacılık sektörünün ekim ayındaki net faiz gelirleri aylık bazda %19,1 oranında artarak 16,1milyar TL’ye çıkmıştır. Bir önceki ay dönem sonu olmasının da etkisiyle yüksek artış kaydeden net ücret ve komisyon gelirleri tekrar normale dönerken, personel giderlerindeki artışa karşın operasyonel giderlerindeki %1’lik düşüş ve ticari zarardaki gerileme (aylık 201mn TL gerileme ile ticari zarar 1.744mn TL olmuştur.) karı destekleyen faktörler olmuşlardır. Öte yandan, diğer faaliyet gelirlerindeki düşüş ve özellikle diğer karşılık giderlerindeki artış karın daha yüksek gelmesi engellemiştir. Eylül ayında BDDK’nın takibe atılmasını istediği kredilerin önemli bir bölümünün (bir bölümü de önceden takibe atılmış) eylül ayı itibariyle sorunlu kredilere alındığı gözlenmiş ve takipteki alacaklar özel karşılıklarının aylık bazda %128,3 oranında artış kaydederek karın görece düşük gelmesinde etkili olmuştu. Ekim ayında ise takipteki krediler özel karşılıklar %25 oranında azalarak 5,3milyar TL olmuş ve aylık karı desteklemiştir. Bir önceki ay düşüş gösteren kamu bankalarının karı bu ay %74 oranında artarak ekim ayında 2,2 milyar TL olmuştur. Özel bankaların (yerli özel ve yabancı) karı da bir önceki ay yaşanan düşüşün ardından ekim ayında 3,0 milyar TL gerçekleşerek aylık %44,0 oranında artış göstermiştir. Kamu ve özel bankaların yılın ilk on ayındaki karı ise sırasıyla 12,5milyar TL ve 28,8milyar TL gerçekleşerek yıllık %15 ve %8 düşüş göstermiştir. Dolayısıyla, Bankacılık sektörünün karı da yılın ilk on ayında 41,3milyar TL gerçekleşerek yıllık %10 düşüş göstermiştir. Bankacılık sektörünün kredi/mevduat oranı ekim ayı sonu itibarıyla 130 baz puan azalarak %103,2 olarak gerçekleşirken, özsermeye karlılığı ve aktif karlılığı sırasıyla ekim ayında %11,7 ve %1,2 olmuştur. Bankacılık sektörü sorunlu kredi oranı ise aylık olarak 18 baz puan artarak %5,06’ya yükselirken, sermaye yeterlilik oranı %18,48 gerçekleşmiş ve aylık azda ufak çaplı bir artış göstermiştir… Merkez Bankası’nın agresif faiz indirimlerinin mevduat maliyetleri üzerindeki olumlu etkisinin devam edeceği beklenirken, swap maliyetlerindeki düşüşe bağlı olarak ticari zararda azalma ile özellikle tüketici kredilerindeki canlanma beklentileriyle ücret ve komisyon gelirlerinde artışın devamının bankacılık sektörü karlılığını önümüzdeki dönemde olumlu etkilemesi öngörülmektedir. Diğer taraftan enflasyonun görece düşük seviyelerde kalması ile birlikte menkul kıymet getirileri bu olumlu etkiyi bir miktar baskılayabilir. Ayrıca, karşılık giderlerinde en kötünün geride kaldığını düşünmekle birlikte yılsonu düzeltmeleri ve ihtiyatlı yaklaşımlarla karlılığa son çeyrekte de baskı yapabilir.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Doğtaş Kelebek Mobilya (DGKLB, Sınırlı Negatif): Şirketin 20.12.2018 tarihli açıklamasında 2019 yılı satış gelirleri büyüme hedefini %25, FAVÖK marjı hedefini %15 üzeri, Türkiye’de açılacak yeni perakende mağaza sayısını 53, yurtdışında açılacak yeni perakende mağaza sayısını 19 olarak açıklanmıştı. Güncellenen 2019 beklentilerine göre gelir satış gelirleri büyüme hedefini %5, Satış kanalları büyüme hedefini %10 olarak gerçekleşmesini öngörmektedir. Ayrıca şirketin 2019 yılı için FAVÖK marjının %10-11 olmasını beklemektedir. Şirket’in 2020 yılın ilişkin beklentileri ise; Konsolide satış gelirleri büyüme hedefi %27-%30, satış kanalları büyüme hedefi %13-%15 konsolide FAVÖK marjı hedefi %13-%15 şeklindedir.
FAİZ PİYASALARI
Merkez Bankası’nın ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %13,58 seviyesinden %13,71 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 36,5 milyar TL ile 26 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 10,5 milyar TL ise %13 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, cuma günü %1,78 seviyesinden işlem görmeye başlarken, haftaya risk iştahındaki toparlanmayla %1,81 seviyelerinde başlıyor.
Yurtiçi tahvil piyasasında, küresel çapta risk iştahının azalmasına, GOÜ para birimlerinin baskı altında kalmasına ve doların güçlü seyrini sürdürmesine karşın, TL’nin ve Türkiye CDS priminin ılımlı seyretmesiyle, haftalık bazda verim eğrisinin tüm vadelerinde sınırlı yükselişler gözlendi. 2 yıllık gösterge kağıdın faizi haftalık bazda 28 baz puanlık artışla %12,14 seviyesine yükselirken, 5 yıllık gösterge kağıdın faizi ise, haftalık bazda 11 baz puanlık artışla %12,39 seviyesine yükseldi. 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise haftalık bazda 4 baz puanlık sınırlı artışla %12,44 seviyesine yükseldi.
Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı 3 Aylık İç Borçlanma Stratejisi Raporu’na göre ise, Aralık 2019-Şubat 2020 döneminde toplam 60,3 milyar TL iç borç servisine karşılık, 61,6 milyar TL’lik iç borçlanma planlanıyor. Aralık ayında toplam 11,7 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 11,2 milyar TL’lik iç borçlanma, ocak ayında toplam 23,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 24,4 milyar TL’lik iç borçlanma ve şubat ayında toplam 25 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 26 milyar TL’lik iç borçlanma yapılması planlanıyor.