Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (02.08.2019)

SABAH STRATEJİSİ

Çin’de sonlanan ve elle tutulur bir sonuç çıkmayan ticaret görüşmelerinin ardından, Trump’ın 300 milyar Dolar değerindeki Çin malına 1 Eylül’den itibaren %10 vergi uygulayacağını açıklaması risk iştahını zayıflattı. Trump’ın açıklaması öncesinde 3.000 seviyesinin hafif üzerinde alıcılı seyreden S&P500 endeksi bu seviyeden yaklaşık %2 oranında düşüş kaydetti. Günlük kayıp ise %0,9 oldu. Bu sabah da Asya borsalarında belirgin satışlar var. Yuan da sert düşüş gösterirken, ABD on yıllık tahvil faizi %1,88’e kadar gerilemiş durumda. Ek olarak, yeni gümrük haberi ile birlikte küresel büyüme endişeleri petrolde de sert düşüşe neden oldu. Brent petrol dün %5 oranında değer kaybıyla tamamladı. Özetle, Trump’ın açıklamaları fiyatlamalarda ana etken. Bu gelişmeler kapsamında, BIST100 endeksi güne %1’e yakın satıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Ancak, ticaret geriliminin tekrar gündeme gelmesi Fed ile ilgili faiz indirim beklentilerini tekrar arttırdı. Bu beklentiler piyasalarda satışların derinleşmesini engelleyebilir. Nitekim ABD vadelileri sınırlı baskı altında. Dolayısıyla, petroldeki düşüşü de dikkate aldığımızda endekste aylık ortalamanın geçtiği 100.600 seviyesinden tepki görülebilir. Veri tarafında, bugün TSİ 15:30’da ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam verisi yakından izlenecektir.

MAKROEKONOMİ

Fed Başkanı Jerome Powell’ın, Fed’in faiz kararı sonrası yaptığı basın toplantısında, faiz indiriminin uzun bir gevşeme çevriminin başlangıcını işaret etmekten ziyade, aşağı yönlü risklere karşı sigorta olması için tasarlandığını belirtmesi ve faiz indirimini, döngü ortası ayarlaması olarak nitelemesi sonrasında küresel risk iştahındaki baskılanma devam ediyor. Piyasalarda, Powell’ın açıklamalarının, Fed’in gelecek dönem para politikası ile ilgili belirsizlikleri artırması sonrasında küresel hisse senedi borsaları baskı altında kalırken ve dolardaki güçlü seyir ise devam ediyor.

Nitekim, Fed fon (Fed’in gösterge faizi) vadelileri, Fed’in yıl sonu öncesi bir kez daha faiz indirimine gidebileceğini işaret ediyor. Bu durum, piyasanın, Fed’in  daha yavaş ve daha az bir faiz indirimine yöneleceğini beklediğini gösteriyor. Fed’in önceki günkü FOMC toplantısı öncesi, piyasa katılımcıları aralık sonuna doğru olan dönemde üç adete kadar faiz indirimi fiyatlıyordu. Bu durum da, doların küresel çapta değerlenme nedenini açıklamakta.

ABD Başkanı Trump, Powell’ın faiz indirimine yönelik açıklamalarının ardından Fed’e yönelik eleştirilerine dün devam etti. Bu hafta büyük bir faiz indirimi çağrısında bulunan Trump, Fed’in 25 baz puanlık faiz indirimi kararını eleştirdi. Bu kapsamda Trump, “Piyasanın Fed ve Powell’dan duymak istediği, bunun, Çin, Avrupa Birliği ve diğer ülkelere ayak uydurabilecek uzun ve agresif bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı olacağıydı. Powell her zaman olduğu gibi bizi hayal kırıklığına uğrattı, ama en azından zaten en başında hiç başlamaması gereken parasal sıkılaştırmayı bitiriyor. Enflasyon yok. Ancak kesinlikle Fed’den pek bir yardım almıyorum.” ifadelerini kullandı.

Önceki gün ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ve Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer’ın Shanghay’da Çin Başbakan Yardımcısı Liu He ile yeniden bir araya gelerek görüşmelerinin ardından, iki ülke ticaret heyetleri, temaslarını tamamlamış ve heyetler, bir sonraki üst düzey ticaret görüşmelerini eylül ayında ABD’de sürdürme kararı almışlardı. Ancak taraflar arasında uzun süredir devam eden ticaret anlaşmazlığının sona ereceğine ilişkin fazla ipucu verilmemesi, görüşmelere ilişkin olumlu beklentileri azaltmıştı. Dün ise ABD Başkanı Trump, Çin’e yeni ek tarifeler uygulayacaklarını belirterek, Çin ile olan ticaret savaşını yeniden alevlendirdi. Bu kapsamda  Trump, daha yakın zamanda Çin’in, ABD’den büyük miktarda tarım ürünü alacağını açıkladığını, ancak bunun gerçekleşmediğini, devam eden ticaret görüşmelerinde yeni fasıla 1 Eylül’de ABD’de başlayacaklarını ve ABD’ye Çin’den gelen 300 milyar dolarlık mal için %10’luk ek bir tarife uygulamaya başlayacaklarını ve bu ek verginin, halihazırda %25 gümrük vergisi konmuş 250 milyar dolarlık ürünü kapsamadığını belirtti. Trump’ın, Çin’e yönelik söz konusu yeni ek tarife adımı ise ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimlerine yönelik endişeleri artırırken, küresel risk iştahını baskılayan bir unsur olarak öne çıkmakta.

Öte yandan, İngiltere’nin yeni başbakanı Boris Johnson’ın, İngiltere’nin, Brexit anlaşmasının yeniden müzakerelere açılması yönündeki talebine AB’nin uymaması halinde Brexit görüşmelerine başlamayacağı uyarısında bulunmasını yinelemesi, anlaşmasız Brexit ihtimalini artırarak, küresel risk iştahını baskılayan bir diğer önemli gelişme olmaya devam etmekte. Öyle ki, Başbakan Johnson’ın anlaşmasız ayrılığa yönelik artan söylemlerinin ardından, İngiliz hükümeti, anlaşmasız Brexit’e hazırlanmak için 2,1 milyar sterlinlik ek bütçe  ayırdığını bildirdi. Yeni fonlama, anlaşmasız Brexit harcamalarını bu mali yıl için 4,2 milyar sterline çıkarırken, anlaşmasız Brexit senaryosu için tahsis edilen toplam pay 6,3 milyar sterline ulaştı.

Avrupa’da imalat PMI verileri ise zayıf gelmeye devam ediyor. Dün açıklanan verilere göre, Almanya’da imalat PMI temmuzda 45’ten 43,2’ye gerileyerek, ard arda yedinci kez sektörde daralma sinyali verdi ve Temmuz 2012’den beri en düşük seviyesine geriledi. Brexit belirsizliği, otomobil endüstrisindeki sorunlar ve zayıf Çin büyümesinin bir arada olması Almanya’da üreticileri olumsuz yönde etkilediğini teyit etti. Euro Bölgesi’nde imalat PMI temmuzda 47,6’dan 46,5’e gerileyerek sektörde art arda altıncı kez daralmayı işaret etti ve Aralık 2012’den beri en düşük seviyesine geriledi. İtalya’da imalat PMI temmuzda 48,4’den 48,5’e yükseldi, ancak daralma bölgesindeki seyrini sürdürmeye devam etti. Fransa’da imalat PMI, 51,9 seviyesindeki genişleme bölgesinden, temmuzda 49,7’ye gerileyerek daralma bölgesine geçiş yaptı. İngiltere’de imalat PMI ise temmuzda bir önceki aya göre değişmeyerek 48 seviyesinde yatay kaldı, ancak ard arda üçüncü ayda da daralmaya işaret etti. Avrupa ekonomilerinden gelen zayıf imalat PMI verileri, küresel büyümeye yönelik endişeleri artırarak, küresel risk iştahını baskıladı.

Dün piyasaların odak noktasında ise, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararı vardı. BOE dünkü toplantısında oy birliği ile aldığı kararla politika faizini değiştirmeyerek %0,75 seviyesinde sabit tuttu ve varlık alımlarında değişikliğe gitmeyerek 435 milyar sterlin olan tahvil alım hedefini ve 10 milyar sterlin olan özel sektör tahvil alım hedefini değiştirmedi. BoE, faiz kararı sonrası yaptığı açıklamada, Brexit’ten dolayı ekonominin görünümüne her zamankinden daha az güven duyduklarını belirtti. BoE, AB’den anlaşmasız ayrılma yönünde artan risklerin artmakta olduğunu belirtirken, BoE Başkanı Mark Carney, faizleri indirmenin şuan için masada olmadığını belirtti. Bu kapsamda, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız ayrılması endişelerine ve küresel ekonomideki yavaşlamaya dikkat çeken BoE, diğer merkez bankalarının aksine, faizleri indirmeyi değerlendirdiğine yönelik bir sinyal vermedi. BoE, faizlerde kademeli artırma tahminini koruduğunu, ancak artık bunun küresel ekonomik büyümedeki artışa ve anlaşmalı Brexit’e bağlı olduğunu belirtti. Ancak piyasa katılımcıları, BoE’nin bir sonraki hareketinin faiz artırımından ziyade faiz indirimi olacağını düşünüyor. Bununla birlikte BoE, tahminlerinde Brexit kaynaklı bir olumsuzluğun yaşanmadığı senaryoyu baz aldı. Bu kapsamda BoE, zayıf küresel ekonomi sebebiyle bu yılki büyüme tahminini %1,5’ten %1,3’e düşürdü, 2020 yılı tahmini de %1,6’dan %1,3’e çekildi. BoE Başkanı Mark Carney, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız şekilde ayrılması halinde Sterlinde düşüş, İngiliz varlıklarının risk primlerinde ve oynaklıkta artış görülmesinin olası olduğunu söyledi.

Küresel iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi ve zayıf seyreden enflasyon oranlarının ise, Merkez Bankalarını daha genişlemeci bir para politikasına yönlendirmeye devam ettiği gözlenmekte. Bu kapsamda, Fed, ECB, BOJ ve BoE gibi gelişmiş ülke Merkez Bankaları son dönemde parasal genişleme sinyali verirken, onları birçok GOÜ Merkez Bankalarının da takip ederek parasal gevşeme trendine katıldıkları görülmekte. Bu kapsamda, dün Hong Kong para otoritesi, Fed’in faiz indirim kararının ardından 2008 yılından bu yana ilk kez faiz indirdi. Buna göre, Hong Kong para otoritesi tarafından yapılan açıklamada, Fed’in faiz indirimiyle uyumlu olarak 25 baz puanlık indirim ile politika faizini %2,75 seviyesinden %2,50 seviyesine indirildiği bildirildi. Özellikle, son 10 yıllık dönemde faizlerdeki ilk düşüşe, küresel ticaretin zayıf seyri, Çin’in daralan ekonomisi ve yerel politik gerginliklerin neden olduğu gözlenmekte. Ayrıca, dün Katar Merkez Bankası (QCB) da, politika faiz oranını 25 baz puan indirerek, %2,50’den %2,25’e çekti.

Çekya Merkez Bankası ise, faiz değişikliğine gitmeyerek politika faizini %2’de sabit bıraktı. Ancak 2017 yılından bu yana toplam sekiz kez faiz artırarak Avrupa’da benzer ülkeler arasında en şahin duruşlulardan biri olan banka, böylece faiz politikasında bekleme moduna geçmiş oldu. Çekya’da enflasyon %2’nin üzerinde bulunmakta, tüketici ve kamu harcamaları güçlü durumda ve ihracat şimdiye kadar Euro Bölgesi’ndeki yavaşlamaya karşın, dayanıklı görünmekte. Ancak ülkede PMI göstergesi temmuzda son on yıldan bu yana görülen en düşük seviyeye gerilemiş durumda bulunuyor.

İran Nükleer Anlaşmasına dair riskler ve belirsizlikler ise devam ediyor. Bu kapsamda, dün ABD tarafından gelen açıklamalarda, nükleer anlaşma kapsamında İran’la sivil nükleer çalışmalar yapan ülkelere yaptırım muafiyetinin 90 gün daha uzatıldığının belirtilmesi, ABD ve İran arasındaki gerilimleri daha da artıran bir gelişme olarak öne çıkmakta.

Yurtiçinde dün açıklanan verilere bakıldığında;

  • Türkiye İmalat PMI endeksi, temmuzda hafif çapta gerileyerek 46,7 düzeyinde gerçekleşti ve faaliyet koşullarında ılımlı ölçüde yavaşlamaya işaret etti. Bununla birlikte, endeksin alt bileşenlerine bakıldığında, üretimde son 4 ayın en hafif yavaşlamasının gerçekleştiği ve yeni ihracat siparişlerinin istikrarlı seyrettiği gözlendi. İmalat sanayi PMI mayısta TL’deki değer kaybının etkisiyle nisanda 46,8 olarak kaydedilmesinin ardından, 45,3’e gerileyerek sektördeki daralmanın 14. ayına girdiğini işaret etmiş ve ardından, haziranda yeniden toparlanarak 47,9 seviyesinde gerçekleşerek imalat sektöründeki yavaşlamanın hız kestiği sinyalini vermiş ve 11 ayın en yükseğinde gerçekleşmişti. Bu kapsamda, mayıs ayında imalat PMI’da hafif aşağı yönlü bir izlenim görülmesinin ardından, haziran ayında TL’deki olumlu görünümle güven endekslerinde toparlanmayla birlikte imalat PMI’da yükseliş görülmüştü.
  • Temmuz ayına ilişkin İTO İstanbul perakende fiyatlar %0,04, toptan fiyatlar ise %0,52 oranında arttı. Perakende fiyatlar ise 2019 yılı temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %16,08, toptan fiyatlar %18,84 arttı. İstanbul’da haziranda ise bir önceki aya göre perakende fiyatlar -%0,98 ve toptan fiyatlar -%2,09 oranında azalmıştı ve geçen yılın aynı ayına göre ise haziranda perakende fiyatlarda %16,62 ve toptan fiyatlarda ise %19,31 yükseliş yaşanmıştı.

    Bugün veri takviminde yurtdışı tarafta;

  • TSİ 11’de İtalya’da haziran ayına ilişkin sanayi üretimi verisi açıklanacak. İtalya’da haziranda sanayi üretiminin aylık bazda %0,9’dan -%0,3 seviyesine gerilemesi ve yıllık bazda ise -%0,7’den -%0,8 seviyesine düşmesi beklenmekte.
  • TSİ 12’de Euro Bölgesi’nde temmuz ayına ilişkin ÜFE verisi açıklanacak. Euro Bölgesi’nde aylık bazda ÜFE’nin temmuzda -%0,1’den -%0,3 seviyesine gerilemesi ve yıllık bazda ÜFE’nin ise %1,6’dan %0,8 seviyesine düşmesi bekleniyor.
  • TSİ 17’de ABD’de haziran ayına ilişkin dış ticaret dengesi verisi açıklanacak. ABD’de dış ticaret açığının haziranda -55,5 milyar dolardan -54,6 milyar dolar seviyesine gerilemesi beklenmekte.
  • TSİ 15.30’da ABD’de temmuz ayına ilişkin tarım dışı istihdam değişimi verisi takip edilecek. ABD’de temmuz ayına ilişkin tarım dışı istihdamın, bir önceki aydaki 224 bin kişiden 165 bin kişiye gerilemesi bekleniyor. Özellikle Fed’in, ilerleyen dönemlerdeki faiz patikasında karar vermek için verilerin izleneceğini belirtmesi nedeniyle, tarım dışı istihdam verisi Fed için oldukça önem arz ediyor. Bu verinin güçlü kaldığı taktirde, Fed’in bu yıl ikinci bir faiz indirimi yapacağına yönelik piyasa beklentilerinin azalması gündeme gelebilecektir.
  • TSİ 15.30’da ABD’de temmuz ayına ilişkin işsizlik verisi açıklanacak. ABD’de işsizlik oranının %3,7’den %3,6’ya gerilemesi beklenmekte.
  • TSİ 15.30’da ABD’de temmuz ayına ilişkin ortalama saatlik kazançlar verileri izlenecek. Temmuzda ayılık bazda ortalama saatlik kazançların %0,2 seviyesinde ve yıllık bazda ortalama saatlik kazançların ise %3,1 seviyesinde yatay seyretmesi beklenmekte.
  • TSİ 17’de ABD’de haziran ayına ilişkin fabrika siparişleri verisi takip edilecek. Haziranda ABD’de fabrika siparişlerinin -%0,7’den %0,7’ye yükselmesi bekleniyor.
  • TSİ 17’de ABD’de temmuz ayına ilişkin Michigan Üniversitesi Güven Endeksi verisi açıklanacak. Endeksin, temmuzda hafif artışla 98,4 seviyesinden 98,5 seviyesine yükselmesi beklenmekte.

Bugün yurtiçi tarafta ise; Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin Kredi Notu Değerlendirmesi takip edilecek. S&P’nin, Türkiye’nin ‘Durağan’ olan görünümü ile ‘B+’ olan kredi notunu sabit tutması bekleniyor.

ŞİRKET HABERLERİ

Afyon Çimento (AFYON, Negatif): Afyon Çimento 2Ç2019’da 15,1mn TL zarar kaydetmiştir. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 18,3mn TL kar elde etmişti. Şirket bu çeyrekte 4mn TL brüt zarar kaydederken, net finansman gideri 17,8mn TL olmuştur. Yatırım faaliyetlerden gelir ise 3,3mn TL olmuştur. Geçen yılın ikinci çeyreğinde bu kalemden 18,4mn TL’lik gelir karı desteklemişti. Yine geçen yılın ikinci çeyreğinde 13,4mn TL brüt kar elde edilmişti. Son olarak, ikinci çeyrek zararı sonrasında Şirket’in yılın ilk yarısındaki zararı 29,5mn TL olmuştur. Şirket geçen yılın ilk yarısında 13,7mn TL kar elde etmişti.

Tekfen Holding (TKFEN, Sınırlı Pozitif): Tekfen’in 2019 yılının ikinci çeyreğinde ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %43,2 oranında artarak 399,6mn TL yükselmiş ve hem bizim beklentimiz olan 355mn TL’nin, hem piyasa beklentisi olan 378mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada tarımsal sanayi grubu karının beklentimizin üzerinde gerçekleşmesi etkili olmuştur. Tekfen’in satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre taahhüt ve tarımsal sanayi tarafı gelirlerindeki artışların etkisiyle %31,1 oranında artarak 3.718mn TL’ye ulaşırken, satışların maliyetindeki artış ise %28,9 oranında gerçekleşmiştir. Buna bağlı olarak brüt kar %44,9’luk artışla 569,3mn TL’ye yükselirken, brüt kar marjı da %13,8’den %15,3’e çıkmıştır. Şirketin operasyonel giderleri aynı dönemde %41,8 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 2Ç2018’de kaydedilen net 84mn TL’lik gidere karşın, 2Ç2019’da 56,5mn TL gelir kaydedilmiş ve faaliyet karı 2Ç2018’deki 173mn TL’den 2Ç2019’da 432,1mn TL’ye yükselmiştir. Şirketin FAVÖK’ü de 2Ç2018’deki 297mn TL’den 2Ç2019’da 455mn TL’ye ulaşmıştır. Ayrıca 58,4mn TL net finansman geliri kaydedilirken, 91,1mn TL’lik vergi sonrası ana ortaklık net dönem karı 399,6mn TL olarak gerçekleşmiştir.
İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte Holding’in Ocak-Haziran ana ortaklık net dönem karı %127,3 oranında artarak 1.181,9mn TL’ye ulaşmıştır.

Vestel Beyaz Eşya Sanayi (VESBE, Pozitif): Şirket’in 2Ç2019’daki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %75,4 oranında artarak 233,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in satış gelirleri 2Ç2019’da yıllık %32,7 oranında artarak 1.818mn TL’ye çıkarken, brüt karı aynı dönemde %36,1 oranında artarak 2Ç2019’da 303,7mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderleri %21,3 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden ise 6mn TL gider kaydetmiştir. Tüm bunlara bağlı olarak şirketin faaliyet karı geçen yılın aynı dönemine göre %107,9 oranında artarak 240,8mn olmuştur. Finansman tarafında 12,9mn TL gider kaydedilmiş ve vergi öncesi karı 227,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. 5,9mn TL’lik vergi geliri sonrasında net dönem karı 233,8mn TL olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek net karı ile birlikte Şirket’in 2019 yılının ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %45,7 oranında artarak 317,2mn TL olmuştur.

Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Sınırlı Pozitif): Yapı Kredi Bankası’nın 2019 yılının ikinci çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %9,8 oranında azalarak 1.120mn TL’ye gerilemiş; ancak hem bizim beklentimiz olan 992mn TL’nin, hem de piyasa beklentisi olan 1.003mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada diğer faaliyet gelirlerinin beklentimizin üzerinde, karşılık giderlerinin ise beklentimizden düşük gerçekleşmesi etkili olmuştur. Ayrıca, vergi karşılığı da beklentimizin altında gerçekleşmiştir. Banka’nın ikinci çeyrek net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %9 düşmüştür.

Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): Bazı basın yayın organlarında yer alan, Ortaklığın HNA Gruba ait Virgin Australia Holdings Ltd.’nin hisselerinin %20’sini satın alacağına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

SEKTÖR HABERLERİ

AVM Perakende Ciro Endeksi, 2019 Haziran döneminde bir önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan incelendiğinde %19,2 artış kaydederek 347 puana ulaştı.

Kredi Faizleri: TCMB’nin faiz indirimi sonrası Ziraat Bankası ve Vakıfbank kredi faizlerinde indirime gittiğini açıklarken; faizlere en duyarlı sektörlerden konutta da kampanya sinyali geldi. Ziraat Bankası bugün yaptığı açıklamada 500,000 TL’ye kadar azami 180 ay vadeli konut kredisi faizini aylık %0,99’a indirdiğini duyurdu. Banka, 500,001-1 milyon lira arası azami 180 ay vadeli konut kredilerinde aylık faizi %1,19; 1 milyon lira üzeri kredilerde ise %1,39 olarak belirledi. Vakıfbank da 500,000 TL’ye kadar olan konut kredilerinde aylık faiz oranını %1,49’dan %0,99’a çekti. Banka ayrıca, konut projelerinde aktif müşterisi olan firmaların ürettiği konutlardan satın almak isteyen bireysel müşteriler için firmaların kampanyaya katılımı halinde 180 ay vadeye kadar aylık %0,79 faiz oranından konut kredisi sağlayacak. (Kaynak: Reuters)

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Arena Bilgisayar (ARENA, Sınırlı Pozitif): Arena Bilgisayar’ın 2019 yılı 2. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 3,4mn TL olmuştur. 2Ç2018’deki ana ortaklık net dönem zararı 3,9mn TL idi. Satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %37,9 artışla 604,3mn TL, satışların maliyeti de %38 artışla 569,3mn TL olmuştur. Böylelikle 35mn TL’lik brüt kar oluşmuştur. 2Ç2018’deki brüt kar 25,7mn TL idi. 22,5mn TL’lik operasyonel giderler ve 0,4mn TL’lik diğer faaliyet gelirleri sonrasında faaliyet karı 12,8mn TL’yi göstermiştir. 2Ç2018’deki faaliyet karı 6,1mn TL idi. Arena Bilgisayar 2Ç2019’da 10mn TL’lik finansman gideri yazmış ve vergi öncesi kar 2,8mn TL olmuştur. Geçen sene aynı çeyrekteki vergi öncesi zarar 0,4mn TL idi. 0,5mn TL’lik vergi geliri sonrasında net dönem karı 3,3mn TL olmuştur. Bu kar içinde 0,1mn TL’lik kontrol gücü olmayan paylara bağlı zarar olması sebebiyle ana ortaklık payına düşen kar 3,42mn TL’dir. İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte Şirket’in 2019 yılı ilk yarı ana ortaklık net dönem karı 8,8mn TL’ye yükselmiştir. Şirket 2018 yılının aynı döneminde 2mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.

Orge Enerji Elektrik Taahhüt (ORGE, Sınırlı Pozitif): Çayırova/Kocaeli’de bulunan Yapı Kredi Bankacılık Üssü’nün OG-AG Enerji Altyapı Projesi ihalesinin, Şirketin vermiş bulunduğu 26mn TL+KDV – 27mn TL+KDV aralığındaki teklif ile lehine sonuçlanmış olduğu, işveren Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından şirkete iletilmiştir. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ile sözleşme görüşmelerine en kısa sürede başlanması planlanmaktadır. Sözleşme görüşmelerinin olumlu ya da olumsuz şekilde tamamlanması sonrasında, nihai sözleşme fiyatı ile diğer gerekli açıklamalar yatırımcılarımız ve kamuoyu ile paylaşılacaktır. İşin 9 ayda bitirilmesi planlanmaktadır.

FAİZ PİYASALARI

Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19,66 seviyesinden %19,64 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 69,82 milyar TL ile 62 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 7,82 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dün %2,02 seviyesinden işlem görmeye başlarken, %1,88-%2,06 bandında hareketin ardından, şu sıralarda %1,89 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle Fed Başkanı Powell’ın, Fed’in faiz patikası konusunda karışık mesajlar vermesinin ardından küresel çapta risk iştahının azalmasıyla birlikte güvenli liman talebinin artışıyla, ABD hazine tahvili faizlerindeki düşüşlerin devam ettiği gözlenmekte. Bunun yanında, ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerine yönelik belirsizlikler, Trump’ın Çin’e yönelik yeni tarife adımları, anlaşmasız Brexit ihtimalinin artması, Avrupa’da zayıf gelen imalat PMI verileri, ABD ve İran arasında artan nükleer temalı gerilimler gibi risk unsurları da gelişmiş ülke tahvillerine yönelimi artırmakta.

Almanya’da 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin faizi ise, geçen hafta ECB’nin teşvik sinyali vermesinin ardından düşüşe geçerek -%0,42 seviyesiyle rekor düşük seviyeye kadar gerilemesinin ardından, dün -%0,46 seviyesinin altına gerileyerek rekor düşük seviyesini yeniledi.

Yurtiçi tahvil piyasasında, günlük bazda TL’nin kısmi değer kaybına karşın, önümüzdeki dönemde TCMB’nin, temkinli bir faiz indirimine gideceğini belirtmesiyle piyasalarda kademeli faiz düşüşü beklentilerinin kuvvetlenmesi, TCMB’nin üçüncü enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmininin aşağı yönlü revize edilmesi ve Türkiye CDS primindeki ılımlı seyirle birlikte, günlük bazda verim eğrisinin kısa ve orta vadeli taraflarında yatay seyir gözlenirken, uzun vadeli tarafında ise kısmi artış görüldü. Bu kapsamda, 2 yıllık ve 5 yıllık gösterge kağıtların faizleri günlük bazda değişmeyerek sırasıyla %15,98 ve %15,77 seviyelerinde yatay seyrederken, 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise günlük bazda 9 baz puanlık sınırlı artışla %15,56 seviyesine yükseldi.