SABAH STRATEJİSİ
Dün akşam Fed Başkanı Powell’ın ilk çeyrekteki zayıf enflasyonu geçici faktörlere bağlaması riskli varlıklara satış getirdi. Açıklamayla faiz indirim beklentileri de azalırken, küresel risk endeksi olarak da izlenen S&P500 günü %0,8’lik kayıpla son altı haftadaki en yüksek düşüşünü gösterdi. Bu sabaha baktığımızda ise ABD vadelilerin yatay bir görüntü sergilediğini izliyoruz. Çin ve Japonya’nın kapalı olduğu Asya tarafında ise karışık bir görüntü var. Bu fiyatlamalar, Powell’ın piyasayı enflasyon konusunda tam olarak ikna edemediğini gösteriyor. Bu kapsamda yarınki İstihdam Raporu’nda özellikle saatlik ücretler verisinin öneminin bir kat daha arttığı söylenebilir. Dolayısıyla, yarınki veriye kadar da piyasa bekleme modunda kalabilir. Nitekim bu sabah yatay ABD vadelilerin dışında fiyatlamalarda sakin bir görüntü var. Bir süredir bant hareketi yapan Dolar /TL tarafında ise bu sabah net bir yön yok. Bu gelişmeler ışığında, salı günü bankacılık hisselerinden aldığı destekle %0,93 oranında değer kazanan BIST100 endeksi de güne yatay bir görüntüyle başlayabilir. Bir aylık zımni oynaklığın düştüğü Dolar / TL’de, yarınki tarım dışı verisine kadar 6,0 psikolojik direncinin altında fiyatlama devam edebilir. Kurun bu seviyenin altında kalmaya devam etmesi durumunda endekste alım iştahı baskın gelebilir.
MAKROEKONOMİ
ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı ardından, bugün para politikası kararında bir değişiklik beklenmeyen İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararının takip edileceği güne başlıyoruz. Japonya ve Çin piyasaları kapalı kalmaya devam ediyor. Bugün ayrıca başta Euro Bölgesi ülkeleri ve Türkiye olmak üzere küresel imalat PMI verileri açıklanmaya devam edecek.
Dün ABD imalat PMI verisinin, nisan ayında 2 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve Fed’den gelen yorumlarla, faiz indirim beklentilerinin zayıflaması, piyasalarda karmaşık bir görüntüyü de beraberinde getirdi. Fed Başkanı Jerome Powell, son gelen verilere göre ekonomik faaliyetin güçlü bir oranda arttığını ve ilk çeyrekteki zayıf çekirdek enflasyonun geçici unsurlardan kaynaklanabileceğini belirtti. Powell’ın düşük enflasyonun devam etmeyebileceğini işaret etmesi, Fed’in aslında düşük seyreden enflasyondan piyasalar kadar çok tedirgin olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla Trump’ın faiz indirim çağrıları, para politikasında nötr bir duruş sergileyen Fed tarafında yankı bulmamış gözüküyor. Bu arada Fed, tüketici harcamalarındaki artışın ve işletme yatırımlarının ilk çeyrekte yavaşladığını ifade ederken, istihdam artışının güçlü ve işsizliğin düşük kaldığını vurguladı. Fed gözünde ABD ekonomik görünümün sağlıklı bir görünüme işaret etmesi ve şimdilik Fed’den ekstra bir teşviğe ihtiyaç olmadığının gözlenmesiyle dikkatler yarınki tarımdışı istihdam verisine çevrilmiş durumda. Dün de nisan ayına ilişkin ADP özel sektör istihdamı, 180 bin kişi artması beklenirken 275 bin kişi artarak beklentilerin belirgin şekilde üzerinde geldi.
Bugünkü veri takvimi, Avrupa’da imalat sektörü PMI verileri ağırlıklı olacak. Bölgede salı günü açıklanan birinci çeyrek büyüme verileri, toparlanma işaretlerinin sinyalini verdi. İşsizlik oranlarında ise kısmi bir iyileşme gözlendi.
- Bugün TSİ 10.45’de İtalya’da nisan ayına ilişkin imalat PMI verisi açıklanacak. Birinci çeyrekte, çeyreklik bazda %0,2 büyüyerek resesyondan çıkan İtalya’nın, imalat PMI verisi mart ayında, Mayıs 2013’den bu yana en düşük seviye olan 47,4 düzeyinde gerçekleşmişti. İmalat PMI’ın nisanda 47,8 seviyesinde gerçekleşerek yükselişe geçmesi beklenmekte.
- TSİ 10.50’de Fransa’da nisan ayı imalat PMI verisi açıklanacak. Fransa’da nisanda imalat PMI verisinin 49,6 seviyesinde gerçekleşerek yatay seyretmesi ve 50 eşik değerinin altında kalarak daralmaya işaret etmesi beklenmekte. Bu arada Fransa’da yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyümesi çeyreklik bazda beklentilerle uyumlu olarak %0,3 seviyesinde gelirken, yıllık bazda %1,1 ile %1’lik beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
- TSİ 10.55’de Almanya’da nisan ayı imalat PMI verisi açıklanacak. İmalat PMI’ın, nisanda 44,5 seviyesinde gerçekleşerek yatay seyretmesi beklenmekte. Almanya’da mayıs ayına ilişkin Gfk tüketici güveni, 10,4 seviyesinde gerçekleşerek 10,3 seviyesindeki beklentilerin üzerinde geldi. Almanya’da nisan ayına ilişkin TÜFE ise aylık bazda %0,5 beklenirken %1 ile beklentilerin belirgin şekilde üzerinde gerçekleşti, yıllık bazda TÜFE ise %1,6 beklenirken %2 seviyesiyle beklentileri aştı.
- TSİ 11’de Euro Bölgesi’ne ilişkin nisan ayı imalat PMI verisi açıklanacak. Euro Bölgesi’nde, yılın ilk çeyreğine ilişkin çeyreklik bazda GSYH büyümesi %0,4 seviyesinde gerçekleşerek %0,3 seviyesindeki beklentileri aşarken, yıllık bazda büyüme ise %1,2 seviyesinde gerçekleşerek %1,1 seviyesindeki beklentilerin üzerinde geldi. Euro Bölgesi’nde şubatta %7,8 seviyesinde olan mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, martta %7,7’ye geriledi, böylece işsizlik, Eylül 2008’den bu yana görülen en düşük seviyede gerçekleşti.
Bugün ayrıca TSİ 15.30’da ABD’de bu yılın ilk çeyreğine ilişkin tarım dışı verimlilik verisi açıklanacak. ABD’de tarım dışı verimlilik geçen yılın dördüncü çeyreğinde %1,9 seviyesinde artmıştı. Bu yılın ilk çeyreğinde ise tarım dışı verimliliğin %2,2 artması beklenmekte. TSİ 15.30’da ABD’de bu yılın ilk çeyreğine ilişkin birim işgücü maliyeti verisi de açıklanacak. ABD’de birim işgücü maliyeti geçen yılın dördüncü çeyreğinde %2 oranında artmıştı. Birim işgücü maliyetinin, bu yılın ilk çeyreğinde hafif gerileyerek %1,5 oranında artması beklenmekte.
TSİ 17’de ise ABD’de mart ayına ilişkin fabrika siparişleri verisi açıklanacak. Fabrika siparişleri geçen yılın kasım ayında -%1,3, aralık ayında -%0,5 ve bu yılın ocak ayında -%0,1 oranında daralmanın ardından, şubatta %0,3 artarak yeniden pozitif bölgeye geçmişti. Fabrika siparişlerinin martta ise %1,5 oranında artarak büyümeye devam etmesi beklenmekte.
Bunun yanında, TSİ 17’de ABD’de mart ayına ilişkin dayanıklı tüketim malları siparişleri verisi açıklanacak. ABD’de dayanıklı tüketim malları siparişleri ocaktaki -%0,1 oranında daralmadan şubatta %2,7 oranında artışa yükselmişti ve bu artış, geçen yılın ağustos ayından bu yana görülen en sert yükseliş olarak kayıtlara geçmişti.
Yurtiçi tarafta ise TSİ 10’da nisan ayına ilişkin imalat sektörü PMI verisi açıklanacak. İmalat PMI, martta 47,2 seviyesinde gerçekleşmişti. Böylece, imalat PMI martta geçen yılın temmuz ayından bu yana en yüksek seviyeye çıkmış, ancak sektördeki daralmanın ılımlı da olsa son bir yıldır sürdüğüne işaret etmişti. Ekonomik güven endeksi ve krediler gibi diğer öncü göstergelerdeki nisan ayındaki, görece ılımlı bir toparlanma görünümünün sürmesiyle PMI verisinin sınırlı yükselmesini bekleyebiliriz ancak daralma bölgesindeki seyri devam edebilir.
Salı günü Merkez Bankası, 2019 ve 2020 yıl sonu enflasyon tahminini değiştirmedi ve sırasıyla %14,6 ve %8,2 seviyesinde sabit tuttu. Tahminlerde, önceki döneme göre farklılaşma olmamasını da enflasyondaki düşüşün hedeflenen doğrultuda gerçekleşmesi için parasal sıkılığın sağlanacağı ve korunacağı şeklinde yorumlayabiliriz. Bu arada TCMB, 2019 sonu için gıda enflasyonu tahminini %13’ten %16’ya yükseltirken, 2020 yılı sonu gıda enflasyonu tahminini %10’dan %11’e yükseltti. TCMB’nin petrol fiyatlarına ilişkin varil başına 2019 ortalama tahmini 63,1 dolardan 67,2 dolara yükseldi.
Özetle,
- 2019 yıl sonu enflasyon tahminini %14,6’da sabit tuttu. (Orta noktası %14,6 olmak üzere %12,1-%17,1 tahmin aralığı)
- 2020 yıl sonu enflasyon tahminini %8,2’te sabit tuttu. (Orta noktası %8,2 olmak üzere %5,1-%11,3 tahmin aralığı)
TCMB Başkanı Sayın Murat Çetinkaya, PPK karar metnindeki söylem değişikliğinin kısa vadeli bir sinyal olmadığını ve gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabileceğini belirtti. Bundan dolayı PPK karar metninde enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşmeye kadar sıkı duruş sürecek ifadesi, Merkez Bankası’nın enflasyonda yukarı yönlü riskler gerçekleşmesi halinde ilave sıkılaştırma yapabileceği anlamına geliyor. Neticede kısa vadede para politikası duruşunda bir değişim beklememek gerekiyor.
Merkez Bankası, parasal duruşun; enflasyonu, hedeflenen patika ile uyumlu seviyelerde tutacak şekilde belirleneceğini belirtmişti. Bu doğrultuda enflasyonda baz etkisinin belirginleşeceği yaz aylarıyla birlikte Merkez Bankası’nın para politikasında ayarlamalar yapabileceğini değerlendirebiliriz.
ŞİRKET HABERLERİ
Afyon Çimento (AFYON, Negatif) : Şirket 2019 yılının ilk çeyreğinde 14,5mn TL net zarar açıklamıştır. Geçen yılın ilk çeyreğindeki net zarar 4,6mn TL idi. Şirket’in satış gelirleri yıllık %41 oranında, maliyetler ise %10 oranında gerilemiş ve sırasıyla 26,7mn TL ve 31,3mn TL olarak gerçekleşmişlerdir. Maliyetlerdeki gerilemeye rağmen satış gelirleride yaşanan sert düşüş Şirket’in bu çeyrekte 4,6mn TL brüt zarar yazmasına neden olmuştur. Geçen yıllın ilk çeyreğinde 10,6mn TL brüt kar yazılmıştı. Ayrıca, yine bir önceki yılın ilk çeyreğine göre 5,3mn TL artan net finansman gideri de zarar kaydedilmesinde bir diğer etmen olmuştur.
Aselsan (ASELS, Öneri “AL”, Sınırlı Pozitif): Aselsan ile BMC arasında; ALTAY Seri Üretim Projesi Sözleşmesi kapsamında BMC tarafından üretilecek ALTAY Tankları için kritik görev donanımları ile bu donanımlara ilişkin kullanıcı/bakım eğitimlerinin verileceği ürünlerin tedariğine yönelik olarak 01.05.2019 tarihinde toplam bedeli 841mn EURO tutarında sözleşme imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında Aselsan teslimatları 2020-2026 yıllarında gerçekleştirilecektir.
Carrefoursa (CRFSA, Nötr): Şirketin 2019 yılı ilk çeyrek net dönem zararı bir önceki yılın aynı dönemine göre %87,7 oranında artarak 99,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Satış gelirleri ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %19,9 oranında artan şirketin maliyetleri ise %17,6 oranında artmış ve buna bağlı olarak da brüt kar %26,2 oranında artarak 378,8mn TL’ye ulaşmıştır. Ayrıca operasyonel giderlerdeki artış da %5,6 ile sınırlı olurken, diğer faaliyetlerden giderler 15,8mn TL’den 55,7mn TL’ye yükselerek karlılığı olumsuz etkilemiştir. Böylece 44,1mn TL’lik faaliyet zararı oluşmuştur. Ayrıca yatırım faaliyetlerinden 1Ç2018’de kaydedilen 51,1mn TL’lik gelire karşın bu çeyrek herhangi bir gelire kaydedilmemesi ve finansman giderleri de aynı dönemde 55,9mn TL’den 81,3mn TL’ye yükselmesi, 1Ç2019’da zararın artmasında önemli etkenler olmuştur.
Eczacıbaşı İlaç (ECILC, Sınırlı Negatif): Şirket 1Ç2019’da 8,6mn TL zarar açıklamıştır. Geçen yılın ilk çeyreğinde 51,6mn TL net kar elde edilmişti. Brüt kar bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2 oranında ararak 76mn TL’ye yükselse de, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan 75,3mn TL gider yazılması zarar yazılmasında önemli etken olmuştur. Ayrıca, 26,1mn TL’lik net finansman gideri yazılması zarar kaydedilmesinde bir diğer faktör olmuştur. Diğer taraftan, bu çeyrekte 33,4mn TL yatırım faaliyetlerden gelir kaydedilmiştir. (Şirket’in Eczacıbaşı Shire’daki paylarının tamamının 85,9mn TL satış bedeli üzerinden Baxalta GmbH’a devir işlemleri tamamlanmış, 33,1mn TL iştirak satış karı konsolide gelir tablosuna yansıtılmıştır.) Şirket’in brüt kar marjı 1Ç2019’da %36,5 ile bir önceki yılın ilk çeyreğindeki brüt kar marjı olan %38,8’in bir miktar altında gerçekleşmiştir.
Goodyear (GOODY, Negatif): Goodyear’ın 1Ç2019 net dönem zararı 6mn TL olmuş ve 2018 1. çeyrekteki 42mn TL’lik net karın tersi yönünde gerçekleşerek olumsuz bir görüntü sergilemiştir. Goodyear’ın satış gelirleri 1. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %31 oranında artarak 730,3mn TL’ye yükselirken, satışların maliyeti ise %44,1 oranında artış kaydetmiş ve buna bağlı olarak brüt kar %29,2 oranında azalarak 70,5mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı da %17,8’den %9,6’ya gerilemiştir. Şirketin operasyonel giderleri aynı dönemde %20,8 oranında artış kaydetmiştir. Diğer faaliyetlerden de 26,6mn TL gelir kaydedilmesi sonucu faaliyet karı 50,4mn TL olmuştur. Faaliyet karı marjı 6,5 puan düşüşle %6,9’a gerilemiştir. Finansman tarafında giderler 27,5mn TL artarak 43,4mn TL olmuştur. Tüm bunların etkisiyle de vergi öncesi net kar 7mn TL seviyesinde gerçekleşirken, 12,9mn TL’lik vergi giderinin etkisiyle 6mn TL’lik net dönem karı oluşmuştur.
Gözde Girişim (GOZDE, Negatif): Şirket 1Ç2019’da 340,2mn TL net dönem zararı açıklamıştır. 1Ç2018’deki net dönem zararı 76,6mn TL idi. Gözde girişimin brüt karı %91,9 azalışla 0,6mn TL olurken, operasyonel giderler %37,4artışla 7,2mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden giderler ise 1Ç2018’deki 1,3mn TL’den 1Ç2019’da Şok Marketler değer düşüşü kaynaklı 240,9mn TL’ye yükselmiş ve zararın gerçekleşmesinde ana etken olmuştur. Finansman giderleri %40,8 artışla 92,3mn TL olurken, net dönem zararı da 340,2mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Turkcell (TCELL, Pozitif): Turkcell’in 2019 yılı 1. çeyreğe ait ana ortaklık net dönem karı 1.224mn TL ile hem 1.141mn TL’lik bizim beklentimizin hem de 1.185mn TL’lik piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmiştir. 1Ç2018’de şirketin ana ortaklık net dönem karı 500,8mn TL idi. Şirketin karındaki yüksek artışta Fintur hisselerinin Sonera Holding’e devredilmesinden elde edilen 772,4mn TL’lik kar etkili olmuştur. Şirketin 2019 1. çeyrek toplam hasılatı 2018 1. çeyreğe göre %19,2 artışla 5.675mn TL olmuş ve güçlü bir görüntü sergilemiştir. Bu büyüme temel olarak, müşterileri daha yüksek faydalar sunan paketlere geçirme stratejisi sonucu Turkcell Türkiye’nin gelir büyümesinden kaynaklanmaktadır. Toplam maliyetler %25,5 artarken, brüt kar %7,3 artışla 1.767mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar marjı ise 3,5 puan gerileyerek %31,1 olmuştur. 1Ç2019 operasyonel giderleri 2018’nin aynı dönemine göre %16,2 yükselmiştir. Öte yandan, diğer faaliyetlerden 248,7mn TL gelir kaydedilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde 1Ç2019 faaliyet karı 1Ç2018’e göre %15,1 artışla 1.423mn TL’ye yükselmiştir. Faaliyet kar marjı 0,9 puanlık düşüşle %25,1 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan Şirket’in 2019 yılı 1. çeyrek FAVÖK’ü 2018’in aynı dönemine göre %12,8 artışla 2.281mn TL’ye yükselmiştir. Yeni UFRS standartlarının FAVÖK üzerinde etkisi 476mn TL pozitiftir. FAVÖK marjı ise 2,3 puan düşüşle %40,2’ye gerilemiştir. Şirketin 1Ç2019 net finansman giderleri %54,7 artışla 683,5mn TL olmuştur. 1Ç2018’deki net finansman giderleri 442mn TL idi. Buna ek olarak, 1Ç2019’da 159,8mn TL’lik vergi gideri yazılmıştır. Artan finansman giderlerine bağlı olarak sürdürülen faaliyetlerden dönem karı 1Ç2018’e göre %10,1 azalarak 471,8mn TL olmuştur. Diğer taraftan, Fintur satışına bağlı olarak elde edilen 772,4mn TL’lik kar sebebiyle Turkcell’in 1Ç2019 ana ortaklık net dönem karı 2018 1. çeyreğe göre %144,5 artışla 1.224mn TL olmuştur. Net kar marjı da 11,1 puan artarak %21,6’yı göstermiştir.
Sonuçların ardından Şirket 2019 yılı beklentilerini güncellemiştir. 2019 yılı için gelir büyümesi hedefi %16-18 aralığından %17-19’a yükseltilmiştir. Hedef FAVÖK marjı ise %37-40 aralığından %38-40’a revize edilmiştir. Hedef operasyonel yatırım harcamalarının satışa oranı beklentisi ise %16-18 aralığında sabit kalmıştır.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB, Öneri “AL”, Nötr): TSKB’nin 1Ç2019’daki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %9, bir önceki yılın ilk çeyreğine göre ise %16,6 oranında artarak 185,2mn TL’ye yükselmiştir. Net kar rakamı bizim beklentimiz olan 177mn TL ve piyasa beklentisi olan 180mn TL’nin bir miktar üzerinde gerçekleşmiştir. Banka’nın net faiz gelirleri çeyreksel bazda %13,7 oranında düşerek 510,6mn TL’ye gerilerken, TÜFE endeksli tahvillerde elde edilen getiri 160mn TL azalarak 69mn TL’ye gerilemiştir. Karşılık giderlerindeki ve operasyon giderlerindeki artış karın daha yüksek gelmesini engellemiştir. Diğer yandan, ticari zarar 49,8mn TL azalırken, diğer faaliyetlerden 21,8mn TL gelir elde edilmesi karı desteklemiştir. Banka’nın özkaynak ve aktif karlılığı sırasıyla %14,8 ve%1,9 olarak gerçekleşirken, sermaye yeterlilik oranı çeyreksel bazda 25 baz puan azalarak %15,95 olmuştur. Net faiz marjı ise yine çeyreksel bazda 65 baz puan azalarak %5,69 olmuştur. TÜFE endeksli tahvillerin olumsuz etkisi 155baz puan olmuştur. Son olarak, Banka’nın ilk çeyrekte takipteki krediler oranı 2baz puan azalarak %2,10’a gerilerken, ikinci aşama kredilerin oranı bir önceki çeyreğe göre 50baz puan artarak %10,9 olmuştur.
Vestel Beyaz Eşya (VESBE, Nötr): Şirketin 2019 yılı 1. çeyrek net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,2 oranında azalarak 83,4mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirketin satış gelirleri 1Ç2019’da bir önceki yılın aynı dönemine göre %31,5 oranında artarak 1.385mn TL olmuştur. Ancak satışların maliyeti geçen yıla göre %36,5 oranında artış göstererek 1.238mn TL’ye yükselmiş ve buna bağlı olarak brüt kar geçen yıla göre sadece %1 oranında artarak 147,4mn TL olmuştur. Brüt kar marjı 3,2 puan azalışla %10,6 olmuştur. Operasyonel giderler 2018’in ilk çeyreğine göre %30,1 artış göstermiş ve ayrıca diğer faaliyetlerden 37,1mn TL gider yazılmıştır. Böylece faaliyet karı 1Ç2018’e göre %40,3 azalışla 64,2mn TL olmuştur. Faaliyet kar marjı 5,6 puan gerilemeyle %4,6’yı göstermiştir. Finansman tarafında da 1Ç2018’deki 24mn TL’lik finansman giderine karşın 1Ç2019’da 20,9mn TL gelir yazılmıştır. 85,1mn TL vergi öncesi kara ulaşan şirket 1,7mn TL’lik vergi gideri sonrası 83,4mn TL net dönem karına ulaşmıştır. Net kar marjı 1Ç2018’e göre 2 puan gerilemeyle %6 olarak gerçekleşmiştir.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: Bankacılık sektörü Mart ayı net dönem karı bir önceki aya göre yüksek gün sayısının da olumlu katkısıyla %79 oranında artarak 5,9 milyar TL’ye yükselmiştir. Mevduatlara verilen faiz giderlerindeki artışa karşın kredilerden alınan faiz gelirlerindeki %17’lik artış ve TÜFE endeksli tahvil getirilerinde bir miktar yaşanan katkı net faiz gelirlerinin aylık bazda %34 oranında artış göstermesini sağlamıştır. Net ücret ve komisyon gelirlerinde dönem sonu olmasının katkısıyla %20 oranındaki güçlü artış karı desteklerken, alınan kar payları ve diğer faaliyetlerden elde edilen gelirdeki yüksek artış da (119mn TL’den 791mn TL’ye) karı destekleyen diğer faktörler olmuştur. Ayrıca, bir önceki ay kaydedilen 890mn TL’lik ticari zarar Mart ayında 33mn TL ticari kara dönüşmüştür. Diğer taraftan, Mart ayında karşılıklarda dönem sonu düzeltmeleri nedeniyle yüksek artış görülürken, operasyonel giderler %8 artış göstermiş ve karın daha yüksek gelmesini engellemiştir. Bankacılık sektörünün 2019 ilk çeyrek net dönem karı ise 12,35 milyar TL olarak gerçekleşerek, bir önceki çeyreğe göre %1,3 bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %11,7 oranında azalmıştır. Kamu bankalarının ilk çeyrek net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %36, bir önceki yılın ilk çeyreğine göre %25 oranında gerileyerek 3,2 milyar TL olmuştur. Özel bankaların (yerli özel ve yabancı) karı ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6 azalsa da, bir önceki çeyreğe göre %21 oranında artış göstermiş ve 9,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir… Yılın ilk ayında, TL kredilerinde yaşanan düşüş eğilimi durmuştu. Şubat ayında kredilerde başlayan artış ise Mart ayında da devam etmiştir. Mart ayında TL krediler %3 artış göstermiştir. TL mevduatlar ise %1 azalmıştır. Toplam krediler ve mevduatlar kurlardaki artışın da etkisiyle sırasıyla mart ayında %4 ve %6 oranında yükselmiştir. Kredi/mevduat oranı ise 140baz puan azalarak %119,7’ye gerilemiştir.Bankacılık sektörünün özsermeye karlılığı ve aktif karlılığı aylık yüksek kar rakamının etkisiyle bir önceki aya göre artarken sırasıyla %11,7 ve %1,2 olmuştur. Sorunlu kredi oranı ise kredilerdeki görece yüksek artışın etkisiyle %4,05’den %3,98’e ufak çaplı bir düşüş göstermiştir. Bankacılık sektörü sermaye yeterlilik oranı kardaki artışa karşın kurların olumsuz etkisi ve kredilerdeki artışla beraber bir önceki aya göre 66 baz puan azalarak %16,35’e gerilemiştir.
ÖTV ve Vergi Düzenlemeleri: Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararıyla sigara ve cep telefonunda vergi artışına gidilirken, hurda teşvikinde ÖTV indirimi sağlandı. Buna göre; sigara, puro ve toz halindeki tütünde asgari maktu vergi tutarı 0,2679 lira oldu. Bundan önce asgari maktu oranı sigara ve toz tütünde sıfır, puroda ise 0,3244 olarak uygulanıyordu. Sigara ve toz halindeki tütünde vergi oranları yüzde 67 olarak sabit bırakılırken, puroda yüzde 40 olan vergi oranı yüzde 67’ye yükseltildi. Cep telefonlarında vergiye konu ÖTV matrahı ve oranı da yeniden belirlendi. Buna göre, ÖTV matrahı 640 lirayı aşmayan cep telefonlarında vergi oranı yüzde 25, 640-1500 lira arasındakiler için yüzde 40, diğerleri için yüzde 50 oldu. Değişiklik öncesinde tüm cep telefonları için ÖTV oranı yüzde 25 seviyesindeydi. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Adel Kalemcilik (ADEL, Sınırlı Negatif): Şirketin 2019 yılı birinci çeyrek ana ortaklık net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %83,1 oranında azalarak 3.3mn TL olmuştur. Şirketin satış gelirleri 1Ç2019’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,9 oranında azalarak 108,6mn TL olmuştur. Ayrıca satışların maliyeti %20,4 oranında azalarak ve 55,9mn TL olmuştur. Brüt kar ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %17,3 oranında azalarak 52,7mn TL’ye gerilemiştir. Operasyonel giderler 2018’nin ilk çeyreğine göre %5,7 oranında azalarak 24,9mn TL’ye gerilerken, diğer faaliyetlerden 8,1mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece esas faaliyet karı 19,7mn TL olmuştur. 15,3mn TL’lik finansman gideri ve 1,1mn TL’lik vergi gideri sonrası 1. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 3,3mn TL olmuştur.
Bagfaş Bandırma Gübre Fabrikaları (BAGFS, Sınırlı Pozitif): Şirketin 2019 yılı birinci çeyrek ana ortaklık net dönem karı 655.666 TL olmuştur. Şirket geçen yılın aynı döneminde 22,7mn TL zarar kaydetmişti. Şirketin satış gelirleri 1Ç2019’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %46,9 oranında artarak 235,3mn TL’ye yükselmiştir. Ayrıca satışların maliyeti %35,2 oranında artarak ve 181,6mn TL olmuştur. Brüt kar ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %107,5 oranında artarak 53,8mn TL’ye ulaşmıştır. Operasyonel giderler 2018’nin ilk çeyreğine göre %30,5 oranında azalarak 9,5mn TL’ye gerilerken, diğer faaliyetlerden 18,2mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece esas faaliyet karı 26,1mn TL olmuştur. Ayrıca, yatırım faaliyetlerinden ise 8mn TL gelir kaydedilmiş ancak 33,6mn TL’lik finansman gideri sonrası 1. çeyrek ana ortaklık net dönem karı 656bin TL olarak gerçekleşmiştir.
Bolu Çimento (BOLUC, Sınırlı Negatif) : Şirket 2019 yılının ilk çeyreğinde 21,2mn TL net zarar açıklamıştır. Beklenti Şirket’in bu çeyrekte 12mn TL zarar kaydedeceği yönündeydi. Geçen yılın ilk çeyreğinde ise 30,4mn TL net kar elde edilmişti. Şirket’in satış gelirleri aynı dönemler itibariyle %49 oranında azalarak 72,9mn TL’ye gerilerken, maliyetler %32 oranında düşmüş ve 66,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Satış gelirlerinin maliyerden daha fazla gerilemesine bağlı olarak da, brüt kar 1Ç2019’da 6,7mn TL gerçekleşerek bir önceki yılın ilk çeyreğindeki 45,5mn TL brüt karın oldukça altında gerçekleşmiştir. Diğer yandan, yine bir önceki yılın ilk çeyreğine göre net finansman giderinin 11mn TL artarak 15,4mn TL’ye çıkması zarar yazılmasında önemi bir faktör olmuştur.
Teknosa İç ve Dış Ticaret (TKNSA, Negatif): Şirketin 2019 yılı birinci çeyrek ana ortaklık net dönem zararı 52,2mn TL olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde 4,3mn TL zarar kaydetmiştir. Şirketin satış gelirleri 1Ç2019’de bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,2 oranında artarak 840,7mn TL’ye yükselirken, satışların maliyeti ise %5,7 oranında artarak 698,9mn TL’ye ulaşmıştır. Buna bağlı olarak brüt kar ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,3 oranında azalarak 141,7mn TL olmuştur. Operasyonel giderler 2018’nin ilk çeyreğine göre %6,6 oranında artarak 130,2mn TL’ye yükselirken, diğer faaliyetlerden 34,4mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece esas faaliyet zararı 22,9mn TL olmuştur. 42,9mn TL’lik finansman gideri ile vergi öncesi zararı 65,5mn TL’ye ulaşırken, 13,2mn TL vergi geliri sonrası 1. çeyrek ana ortaklık net dönem zararı 52,2mn TL olmuştur.
FAİZ PİYASALARI
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, %24 seviyesinde sabit kaldı. Salı günü toplam fonlama miktarı 64 milyar TL’den 75 milyar TL’ye yükseldi ve fonlamanın tamamı haftalık repo ihalesinden karşılandı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, salı günü %2,50 seviyesinden kapanırken, Fed sonrası anlamlı bir değişim göstermeyerek dünü %2,50 seviyesinden sonlandırdı. Fed kaynaklı karışık algılanan mesajlarla birlikte ABD ISM imalat verisinin zayıf gelmesine karşın, ADP özel sektör istihdamın güçlü gelmesiyle ABD 10 yıllık tahvil faizi, dün %2,45-2,50 bandında dalgalandı. Bugün sabah saatlerinde ise %2,51’lerde.
Salı günü yurtiçi tahvil piyasasında 10 yıllık gösterge kağıdın faizi 57 baz puanlık artışla %19,95 seviyesine yükseldi.