SABAH STRATEJİSİ
Dün akşam Fed beklendiği gibi 25 baz puan faiz indirimi yaparken, Başkan Powell’ın bunun uzun dönemli bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı olmadığını belirtmesi risk iştahını zayıflattı. Piyasalar, Fed’in faiz indirim döngüsüne girmiş olabileceği fiyatlamasıyla riski varlıklara talep göstermiş; ABD borsaları tarihi zirvelerini görmüştü. Dünkü açıklamalar sonrasında ABD borsaları %1’in üzerinde değer kaybederek günü tamamladılar. ABD vadelileri ise bu sabah hafif de olsa artıda; ancak tepki zayıf. Asya borsaları da satıcılı. Dolar endeksi (DXY) son iki ayın en yüksek seviyesi olan 98,4’ün üzerine çıkarken, EURUSD paritesi üç kez destek yaptığı 1,11 seviyesinin altında. Gelişmekte Olan Ülke para birimleri de baskı altında kalırlarken, Dolar / TL dünkü kapanış seviyesi olan 5,58 civarında hareket etmekte. Fed sonrasında oluşan zayıf risk iştahına bağlı olarak BIST100 endeksi güne satıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Kur, faiz ve CDS’teki gerilemeye karşın baskı altında kalan endeks, aylık ortalamasının geçtiği 100.500 civarını hedefleyebilir.
MAKROEKONOMİ
Küresel piyasaların dikkatle takip ettiği ve bu haftanın odak noktası olan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının kararları dün akşam açıklandı. Buna göre Fed, dünkü temmuz ayı toplantısında 25 baz puan faiz indirimine giderek federal fonlama faiz aralığını piyasa beklentileriyle uyumlu olarak %2,00-%2,25 aralığına çekti. Böylece Fed, 2008 yılından bu yana ilk kez faiz indirimine giderek 2015 sonunda başladığı sıkılaştırma döngüsüne ara vermiş oldu. Nitekim, Fed yetkilileri son kez faiz artırılan aralık ayı toplantısında 2019 için sıkılaştırma tahminlerini kademeli olarak azaltmaya başlamış ve haziran ayı toplantısında ise faiz indirimi sinyali gelmişti. Özellikle, öncü verilerin ABD’de imalat ve ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya işaret etmesi ve enflasyon riskinin halen düşük olması edeniyle Fed’in faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılıyordu.
Fed’in toplantı karar metninin detaylarına bakıldığında;
- Daha önce eylül ayı sonu itibarıyla gerçekleştirileceği belirtilen bilanço daraltılmasına, iki ay öne çekilerek, 1 Ağustos itibariyle son verileceği ifade edildi.
- Rezerv fazlasına uygulanan faiz oranı (IOER) %2,35’ten %2,10 seviyesine indirildi.
- Faiz indirimine gerekçe olarak, küresel gelişmeler ve zayıf enflasyon işaret edildi.
- Görünüm üzerindeki belirsizliklerin sürdüğü ve Fed’in, ekonomik büyümeyi sürdürmek için uygun şekilde hareket etmeye devam edeceği vurgulandı.
- Hanehalkı harcamalarının yükseldiği, ekonominin ılımlı bir hızda büyümeyi sürdürdüğü ve istihdam piyasasının güçlü durumda olduğu ifade edildi.
- Manşet ve çekirdek enflasyonun %2 seviyesinin altında seyrettiği vurgulanırken, anket bazlı enflasyon göstergelerinin çok az değiştiği belirtildi.
- Fed’in, gelecekteki politika kararları açısından verileri izleyeceğinin altı çizildi.
Fed Başkanı Jerome Powell ise, FOMC toplantısının ardından konuştuğu basın konferansında faiz patikasına ilişkin karışık mesajlar verdi.
- ABD ekonomisi için görünümün destekleyici olmayı sürdürdüğünü belirten Powell, faiz indiriminin aşağı yönlü risklere karşı sigorta olmasının hedeflendiğini söyledi. ABD ekonomisinin son haftalarda güçlü duruş sergilediğini ifade eden Powell, sorunların, aşağı yönlü riskler ve düşük enflasyon olduğunu belirtti. Öte yandan Powell, ticaret belirsizliği ve enflasyonun gelişimini izleneceğini ve küresel zayıflığın, ticaret gerginliklerinin ABD ekonomisini etkilediğini vurguladı. Ticaretin, yeni bir şekilde değerlendirmeleri gereken bir unsur olduğunu belirten Powell, ticaret politikasına ilişkin belirsizliğin beklediklerinden daha fazla olduğunu söyledi.
- Buna karşın, Powell, faiz indiriminin, genişleme döngüsünün başlangıcı anlamına gelmek zorunda olmadığının sinyalini verdi, ancak faiz indirimlerinin devam edebileceğini söyledi. Powell, “Bu, uzun dönemli bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı değil, ancak yeniden faiz indirebiliriz. Ayrıca bir tek faiz indirimi olacağını söylemedim.” ifadelerini kullandı. Diğer yandan Powell, ekonominin iyi gitmesi durumunda faiz artırımının da olabileceğini ve zamanı geldiğinde tüm araçlarını agresif bir şekilde kullanacaklarını da ifade etti.
Fed Başkanı Powell’ın, Fed’in faiz patikası konusunda karışık mesajlar vermesinin ardından küresel hisse senedi piyasalarında sert satışlar gözlendi. Nitekim, Fed’in faiz kararını açıklamasından önce, piyasa katılımcılarında, 25 baz puanlık indirimin yeterli olmayabileceği ve Fed’in ileriki aylarda başka faiz indirimlere de gitmesinin beklentisinin de oluştuğu gözlenmişti. Piyasalarda, Fed toplantısı öncesi bu yıl yaklaşık üç adete kadar çeyrek puanlık indirim bekleniyordu. Faiz indirimleri serisinin başlayacağına ilişkin artan beklentiler, hisse senetlerinin tüm zamanların en yüksek seviyelerine çıkmasına neden olmuştu. Bu kapsamda, FOMC karar metinde ve Fed Başkan Powell’ın açıklamalarında önümüzdeki döneme ilişkin faiz indiriminin devamına dair belirgin sinyaller alamayan hisse senedi piyasalarında, sert satışlar görülmekte. Öyle ki, dün Jerome Powell’ın konuşmasının ardından, ABD’de Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq borsalarındaki düşüşler %1’i aştı.
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ve Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer’ın Shanghay’da Çin Başbakan Yardımcısı Liu He ile yeniden bir araya gelerek görüşmelerinin ardından, iki ülke ticaret heyetleri, temaslarını tamamladı. Heyetler, bir sonraki üst düzey ticaret görüşmelerini eylül ayında ABD’de sürdürecekler. Görüşmelerde, Çin’in ABD’den yapılan tarım ürünleri ithalatını artırması ve ABD’nin söz konusu satın alımlar için Çin’e uygun şartları sağlaması konusunun ve diğer konuların tartışıldığı belirtildi. Ancak taraflar arasında uzun süredir devam eden ticaret anlaşmazlığının sona ereceğine ilişkin fazla ipucu verilmemesi, küresel risk iştahını baskılayan bir unsur olarak öne çıkmakta.
Öte yandan, Çin başta olmak üzere, Asya Borsaları, Çin Yönetiminin, emlak piyasasına teşvik vermekten kaçınma taahhüdünde bulunmasının ardından aşağı yönlü baskılandı. Ayrıca, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın, AB’nin, Brexit anlaşmasının yeniden açılması yönündeki talebine uyulmaması halinde Brexit görüşmelerine başlamayacağı uyarısında bulunması ve özellikle İrlanda sınırı konusunda iyileştirme yapılmadan AB liderleriyle görüşmeyeceğini belirtmesi, anlaşmasız Brexit ihtimalini artırarak, Avrupa başka olmak üzere, küresel risk iştahını baskılayan bir diğer önemli gelişme olarak öne çıkmakta.
Küresel iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi ve zayıf seyreden enflasyon oranları ise, Merkez Bankalarını daha genişlemeci bir para politikasına yönlendirmeye devam ediyor. Nitekim, Fed, ECB, BOJ ve BoE gibi gelişmiş ülke Merkez Bankaları son dönemde parasal genişleme sinyali verirken, onları birçok GOÜ Merkez Bankalarının da takip ederek parasal gevşeme trendine katıldıkları gözlenmekte. Bu kapsamda, dün Brezilya Merkez Bankası, politika faizini 50 baz puan düşürerek %6,50’den %6,00 seviyesine indirdi.
Yurtiçi tarafta ise dün odak noktası, TCMB’nin 2019 Yılı Üçüncü Enflasyon Raporu‘ydu. Buna göre, TCMB, 2019 yıl sonu enflasyon tahminini 0,7 puan aşağı güncelleyerek %14,6 seviyesinden %13,9 seviyesine çekti. 2020 yıl sonu enflasyon tahminini ise %8,2’de sabit bıraktı. Halihazırda enflasyon haziran ayında %15,7 seviyesinde bulunuyor.
- 2019 yıl sonu enflasyon tahmini %13,9 seviyesine getirildi. (Orta noktası %13,9 olmak üzere %11,5-%16,3 tahmin aralığı)
- 2020 yıl sonu enflasyon tahmini %8,2’de sabit bırakıldı. (Orta noktası %8,2 olmak üzere %5,2-%11,2 tahmin aralığı)
Enflasyon raporunda öne çıkan diğer gelişmelere baktığımızda;
- Başkan Murat Uysal, daha önce gerçekleştirdiği basın mülakatında belirttiği “makul reel getiri” ifadesine de açıklık getirdi.Başkan Uysal, kendileri için makul reel faiz oranının, ekonominin iç ve dış dengesini gözeten ve bunu yaparken de enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayan bir parasal duruşu ifade ettiğini belirtti. Makul reel getiriyi nötr faiz olarak düşünmek gerektiğini; makul reel getiri için enflasyondaki ana trende odaklandıklarını ve ayrıca TCMB’nin; enflasyonda piyasa beklentisi, kendi tahminleri ve gerçekleşmeleri ile kredilerdeki büyümeyi dikkate alacağını ifade etti.
- Başkan Uysal, iktisadi faaliyetteki ılımlı seyrin enflasyondaki düşüşü destekleyeceğini, işlenmemiş gıda enflasyonunun beklenenden olumlu seyrettiğini, temel mal grubundaki düşüş eğiliminin devam ettiğini, enflasyon görünümünde talep kaynaklı aşağı yönlü risklerin mevcut olduğunu ve enflasyon üzerindeki birikimli döviz kuru etkisinin azaldığını belirtti. Bunun yanında, enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki kısmi iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın devam edeceğini öngördüklerini ifade etti.
- Türkiye’nin ülke risk priminin haziran ortalarından bu yana gerilediği ve TL’de ima edilen kur oynaklığının mevcut rapor döneminde azaldığı da vurgulandı.
- Başkan Uysal, küresel çapta belirsizliklerin 2019 küresel görünümüne ilişkin riskleri aşağı yönlü tuttuğunu ve tahminlerde küresel finansal koşulların ılımlı seyredeceğini öngördüklerini belirterek, parasal duruşta enflasyon ana eğilimine odaklandıklarını ve nihai parasal duruşun enflasyondaki düşüşün kalıcılığına odaklanacağını vurguladı.
- Başkan Uysal ayrıca, parasal duruş konusunda emsal ülkelerin reel faizlerini de dikkate aldıklarını, aldıkları kararların açıklanan verilere bağlı olacağını ve temkinli bir parasal duruş belirlediklerini de belirtti. Başkan Uysal, “emsal ülkeler”in, büyük ölçüde piyasada takip edilen ülkeler olduğunu ve emsal ülkeler konusunda gerekirse bir iletişim yapabileceklerini de ifade etti.
- Bunun yanında, Başkan Uysal, yurt içi yerleşiklerin portföy tercihlerini de takip ettiklerini, son dönemde dolarizasyonun ciddi seviyelere geldiğini gördüklerini ve dolarizasyonda bir miktar daha pozitif döneme girileceğini öngördüklerini de belirtti.
- Başkan Uysal, öte yandan TCMB olarak rezerv artırma konusunda ciddi iradelerinin bulunduğunu ve rezervleri güçlendirmek istediklerini, rezervleri artırırken bunu piyasa koşullarını değerlendirerek yapacaklarını belirterek, bu kapsamda, farklı enstrümanları rezerv artırımı noktasında önümüzdeki dönemde değerlendirmeye alabileceklerinin de sinyalini verdi.
- Başkan Uysal, ayrıca PPK toplantı sayısının 12’ye çıkarılmasını değerlendireceklerini ve gerektiğinde faiz koridorunun kullanılabileceğini de sözlerine ekledi.
Yurtiçinde dün açıklanan verilere bakıldığında;
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 Haziran dönemi dış ticaret istatistiklerine göre, ihracat 2019 yılı haziran ayında, 2018 yılının aynı ayına göre %14,3 azalarak 11,08 milyar dolar ve ithalat %22,7 azalarak 14,26 milyar dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında dış ticaret açığı %42,5 azalarak -3,18 milyar dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 2018 yılı haziran ayında %70,1 iken, 2019 yılı haziran ayında %77,7’ye yükseldi.
- TÜİK, Nisan-Haziran 2019’a ilişkin 2. çeyrek turizm gelir istatistiklerini açıkladı. Turizm geliri nisan, mayıs ve haziran aylarından oluşan ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %13,2 artarak 7,97 milyar dolar oldu.
- Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2019’un ilk 6 ayına ilişkin yabancı ziyaretçi verilerini açıkladı. Buna göre, ilk 6 aylık rakamlarda turist sayısındaki artış devam ederken, bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,2 artış oranı yakalandı ve 18 milyon 76 bin yabancı ziyaretçi ağırlandı. Haziran ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %18,05 artışla 5 milyon 318 bin yabancı ziyaretçi geldi.
Bugün veri takviminde yurtdışı tarafta;
- Avrupa ülkeleri imalat sektörü PMI’ları ağırlıklı bir gün olacak. TSİ 10.45’de İtalya’da, TSİ 10.50’de Fransa’da, TSİ 10.55’de Almanya’da, TSİ 11’de Euro Bölgesi’nde ve TSİ 11.30’da ise İngiltere’de temmuz ayına ilişkin imalat PMI verileri açıklanacak. Temmuzda İtalya’da imalat PMI’ın 48 seviyesinde, Almanya’da 45,2 seviyesinde, Euro Bölgesi’nde 46,4 seviyesinde, İngiltere’de 47,7 seviyesinde gerçekleşerek daralma bölgesindeki seyirlerini sürdürmesi beklenirken, Fransa’da ise 51,9’dan 50 eşik seviyesine gerileyerek görece yatay konuma geçmesi beklenmekte.
- TSİ 17’de ise ABD’de temmuz ayına ilişkin ISM İmalat Sanayi Endeksi verisi açıklanacak. Endeks, haziranda 52,1 seviyesinden 51,7 seviyesine gerileyerek Ekim 2016’dan bu yana görülen en sert düşüşü gerçekleştirmişti. Endeksin, temmuzda ise hafif yükselişle 52 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmekte.
- Bugün ayrıca TSİ 14’de İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararı bulunmakta. BoE, en son bu yıl 20 Haziran’daki toplantısında, politika faizini değiştirmeyerek %0,75 seviyesinde bırakmış ve karar açıklamasında, AB’den anlaşmasız ayrılma yönündeki alıgılanan riskin artmakta olduğunu kaydetmişti. Başkan Mark Carney liderliğindeki politika yapıcılar ise, tahminlerinin gerçekleşmesi durumunda, önümüzdeki yıllarda faiz artırımları için ihtiyaç olduğunu düşündüklerini belirtirken, yatırımcıların BoE’nin sorunsuz Brexit varsayımı ile farklı görüşe sahip olduğunun farkında olduklarını da ifade etmişlerdi. Son günlerde ise, yeni İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın, AB’nin, Brexit anlaşmasının yeniden açılması yönündeki talebine uyulmaması halinde Brexit görüşmelerine başlamayacağı uyarısında bulunmasının, anlaşmasız Brexit ihtimalini artırdığı gözlenmekte. Bu kapsamda, bugün BoE’nin, politika faizini, mevcut durumda %0,75 seviyesinde sabit tutarak bekle ve gör modunda kalması beklenmekte.
- TSİ 14’de ise Çekya Merkez Bankası’nın faiz kararı takip edilecek. Çekya Merkez Bankası’nın, mevcut durumda %2 seviyesindeki politika faizini sabit tutması beklenmekte.
Bugün veri takviminde yurtiçi tarafta ise;
- TSİ 10’da temmuz ayına ilişkin imalat sektörü PMI verisi açıklanacak. İmalat sanayi PMI mayısta TL’deki değer kaybının etkisiyle nisanda 46,8 olarak kaydedilmesinin ardından, 45,3’e gerileyerek sektördeki daralmanın 14. ayına girdiğini işaret etmiş ve ardından, haziranda yeniden toparlanarak 47,9 seviyesinde gerçekleşerek imalat sektöründeki yavaşlamanın hız kestiği sinyalini vermiş ve 11 ayın en yükseğinde gerçekleşmişti. Bu kapsamda, mayıs ayında imalat PMI’da hafif aşağı yönlü bir izlenim görülmesinin ardından, haziran ayında TL’deki olumlu görünümle güven endekslerinde toparlanmayla birlikte imalat PMI’da yükseliş görülmüştü.
- Bugün ayrıca temmuz ayına ilişkin İTO İstanbul Perakende ve Toptan Fiyatlar verileri takip edilecek. İstanbul’da mayısta bir önceki aya göre perakende fiyatlar %1,02 ve toptan fiyatlar ise %2,17 oranında yükselmenin ardından, haziranda bir önceki aya göre perakende fiyatlar -%0,98 ve toptan fiyatlar ise -%2,09 oranında azalmıştı. İstanbul’da mayısta geçen yılın aynı ayına göre ise perakende fiyatlar %19,27 ve toptan fiyatlar %23,56 oranında artmasının ardından, haziranda ise perakende fiyatlarda %16,62 ve toptan fiyatlarda ise %19,31 yükseliş yaşanmıştı.
Öte yandan, BOTAŞ’ın ilan ettiği doğalgaz toptan satış fiyatları kapsamında, konutta kullanılan doğalgaza %14,97 oranında ve sanayi bölgeleri için ise %13,73 oranında zam geldi, yeni fiyatlar 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olacak.
ŞİRKET HABERLERİ
Albaraka Türk Katılım Bankası (ALBRK, Nötr): Banka’nın 2Ç2019’daki net dönem karı çeyreksel bazda %16,9 oranında azalarak 22,6mn TL olmuştur. Beklenti bu çeyrekte Banka’nın 25mn TL kar elde edeceği yönündeydi. Banka’nın net kar payı gelirleri bir önceki çeyreğe göre %26,5 oranında düşerek 2Ç2019’da 144mn TL’ye gerilemiştir. Net ücret ve komisyon gelirleri ise bir önceki çeyreğe göre %10,4 oranında artarak 77,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Son olarak, ikinci çeyrek kar rakamı sonrasında Banka’nın yılın ilk yarısındaki net dönem karı 49,7mn TL’ye yükselmiştir. Banka, geçen yılın ilk yarısında 196,2mn TL net dönem karı elde etmişti.
Anadolu Sigorta (ANSGR, Sınırlı Pozitif): Anadolu Sigorta’nın 2Ç2019’daki net dönem karı (konsolide) bir önceki yılın aynı dönemine göre %58 oranında artarak 119,7mn TL’ye yükselmiştir. Diğer yandan, Şirket’in genel teknik bölüm dengesi ise 2Ç2019’da 186,5mn TL gerçekleşerek yıllık %116,6 oranında artış göstermiştir. İkinci çeyrek karı sonrasında Şirket’in 2019 yılının ilk yarısındaki net dönem karı da bir önceki yılın aynı dönemine göre %40,7 oranında artarak 232,4mn TL olmuştur.
İş GYO (ISGYO, Nötr): İş GYO 2Ç2019’da 12,3mn TL zarar kaydetmiştir. Bizim beklentimiz Şirket’in bu çeyrekte 16mn TL zarar kaydetmesi yönündeyken, piyasanın zarar beklentisi 13mn TL idi. Şirket geçen yılın ikinci çeyreğinde 79,2mn TL kar elde etmişti. Şirket’in 71,3mn TL net finansman gideri kaydetmesi zarar yazılmasında önemli etken olurken, brüt kar 2Ç2019’da 66,3mn TL gerçekleşerek yıllık %39,6 oranında düşüş göstermiştir. Şirket’in satış gelirleri yine yıllık olarak %75 oranında düşerek 172mn TL olmuştur. Şirket’in kira gelirleri %16 oranında artarak 61,4mn TL’ye çıksa da, konut satış gelirlerinin 470,8mn TL düşerek 106,8mn TL’ye gerilemesi toplam satışların düşmesinde etkili olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek zararı sonrasında Şirket’in bu yılın ilk yarısındaki zararı 18,5mn TL olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde 95,1mn TL kar elde edilmişti.
Otokar (OTKAR, Pozitif): Otokar’ın 2019 yılının ikinci çeyreğinde net dönem karı 206,3mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 165mn TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 164mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiş ve iyi bir görüntü sergilemiştir. Tahminimizdeki sapmada satış gelirleri ve brüt karlılığın beklentimizden yüksek gelmesi etkili olmuştur. Bir önceki yılın aynı döneminde şirket 51mn TL net dönem zararı kaydetmişti. Otokar’ın 2Ç2019’da satış gelirleri, özellikle ilk çeyrekte yapılan yurtdışı savunma ihraçlarının ikinci çeyreğe sarkması ve buna ek olarak zırhlı araç ihraçlarının ikinci çeyrekte de devam etmesi nedeniyle, kurların da olumlu katkısıyla 2Ç2018’deki 235,8mn TL’den 864,8mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar da yüksek miktardaki zırhlı araç ihracına bağlı olarak aynı dönemde 47,1mn TL’den 374,5mn TL’ye ulaşmış ve brüt kar marjı da %20’den %43,3’e yükselmiştir. Operasyonel giderler %83,1 oranında görece düşük artış kaydederken, diğer faaliyetlerden kaydedilen gelirler ise 17,9mn TL’den 43,1mn TL’ye yükselmiş ve buna bağlı olarak da Otokar 2Ç2018’deki 29,2mn TL’lik net faaliyet zararından 2Ç2019’da 245,1mn TL net faaliyet karına geçmiştir.
İkinci çeyrek kar rakamının ardından Şirket’in 2019 yılı Ocak-Haziran ayı net dönem karı da ilk çeyrekte kaydedilen zarar rakamının etkisiyle 195,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. Otokar 2018 yılının aynı döneminde 78,7mn TL net dönem zararı kaydetmişti.
TOFAŞ (TOASO, Sınırlı Pozitif): Şirket’in 2. çeyrek net dönem karı 408,5mn TL ile hem bizim beklentimiz olan 381mn TL’nin hem de 384mn TL olan piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmiştir. Şirketin 2Ç2018’deki net dönem karı da 368mn TL idi. Şirketin satış gelirleri 2Ç2019’da bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,7 oranında artmış ve 5.289mn TL olmuştur. Satışların maliyeti, gelirlerdeki artışın üzerinde, %5 oranında yükselmiş ve 4.649mn TL’yi göstermiştir. Finans sektörü faaliyetlerindeki kar 32mn TL ile geçen sene aynı çeyreğin %33,5 üzerinde gerçekleşmiştir. Şirketin toplam brüt karı %3,8 oranında artarak 671,7mn TL’ye yükselmiştir. Böylece brüt kar marjı ise 0,1 puan azalışla %12,7 olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler ise %2,7 oranında azalmış ve 188mn TL’yi göstermiştir. Diğer faaliyetlerden ise 2Ç2018’deki 72,9mn TL’lik gidere karşın 2Ç2019’da 21,2mn TL gider kaydedilmiş ve bunlara bağlı olarak da 2. çeyrekte 462,6mn TL faaliyet karı oluşmuştur. Faaliyet karı marjı 1,2 puan artışla %8,7 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, 2Ç2019 FAVÖK’ü ise %6,8 azalışla 593mn TL’yi göstermiştir. FAVÖK marjı ise 1,4 puan azalışla %11,2 olmuştur. Net finansman giderleri 2Ç2019’da 2Ç2018’e göre 28,7mn TL artarak 48mn TL olmuştur. Vergi gideri 10,2mn TL olmuştur. Net kar marjı da 0,4 puan artışla %7,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2. çeyrek karıyla birlikte şirketin 6 aylık net dönem karı %5,8 artışla 733,2mn TL’ye yükselmiştir.
2. çeyrek sonuçlarının ardından şirket 2019 yılı yurtiçi hafif araç pazarı beklentisi güncellemiştir. İç pazarda ÖTV teşviklerinin Haziran sonu itibariyle uzatılmamış olması ve sonrasında talep üzerinde gözlemlenmeye başlanan ilave negatif etki sebebiyle pazar beklentisi aşağı çekilmiştir. Şirketin yurtiçi hafif araç pazarı öngörüsü 430-450bin adet aralığından 380-400bin adete çekilmesine karşın, Tofaş’ın yurtiçi pazar beklentisi olan 60-65bin adet aralığı değişmemiştir. İhracat beklentisi 200-220bin adette sabit kalmıştır. 2019 yılı üretim tahmini 250-275bin adet ile aynı seviyede beklenmektedir. Diğer taraftan, yatırım harcamaları beklentisi 140mn EUR’dan 120mn EUR’ya çekilmiştir.
Turkcell (TCELL, Nötr): Turkcell’in 2019 yılı 2. çeyreğe ait ana ortaklık net dönem karı 465,2mn TL ile hem 503mn TL’lik bizim beklentimizin hem de 514mn TL’lik piyasa beklentisinin altında gerçekleşmiştir. 2Ç2018’de şirketin ana ortaklık net dönem karı 415,1mn TL idi. Şirketin 2019 2. çeyrek toplam hasılatı 2018 2. çeyreğe göre %21,3 artışla 6.191mn TL olmuştur. Bu büyüme temel olarak, dijital servis kullanımı, data tüketimindeki artış ve müşterilerin daha yüksek paketlere geçmesi sonucu Turkcell Türkiye’nin güçlü ARPU performansından kaynaklanmaktadır. Toplam maliyetler %26,3 artarken, brüt kar %11,3 artışla 1.907mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar marjı ise 2,8 puan gerileyerek %30,8 olmuştur. 2Ç2019 operasyonel giderleri 2018’nin aynı dönemine göre %6,3 yükselmiştir. Öte yandan, diğer faaliyetlerden 327mn TL gelir kaydedilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde 2Ç2019 faaliyet karı 2Ç2018’e göre %7,7 azalışla 1.636mn TL’ye gerilemiştir. Faaliyet kar marjı 8,3 puanlık düşüşle %26,4 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan Şirket’in 2019 yılı 2. çeyrek FAVÖK’ü 2018’in aynı dönemine göre %19,6 artışla 2.553mn TL’ye yükselmiştir. FAVÖK marjı ise 0,6 puan düşüşle %41,2’ye gerilemiştir. 9,5mn TL’lik net yatırım faaliyetlerinden gelir ve 21,4mn TL’lik TFRS 9’a ilişkin gider sonrasında finansman öncesi faaliyet karı 1.624mn TL’yi göstermiştir. Şirketin 2Ç2019 net finansman giderleri %11,1 azalışla 982mn TL olmuştur. 2Ç2018’deki net finansman giderleri 1.105mn TL idi. Buna ek olarak, 2Ç2019’da 163mn TL’lik vergi gideri yazılmıştır. Sürdürülen faaliyetlerden dönem karı 2Ç2018’e göre %11,6 artarak 479,4mn TL olmuştur. 14,3mn TL’lik kontrol gücü olmayan paylara ilişkin kar düşüldükten sonra ana ortaklık payına düşen net dönem karı 465,2mn TL olarak açıklanmıştır. Net kar marjı da 0,6 puan azalarak %7,5’i göstermiştir.
Sonuçların ardından Şirket 2019 yılı FAVÖK marjı beklentisini güncellemiştir. 2019 yılı için gelir büyümesi hedefi %17-19 aralığında sabit kalırken, hedef FAVÖK marjı ise %38-40 aralığından %39-41’a revize edilmiştir. Hedef operasyonel yatırım harcamalarının satışa oranı beklentisi ise %16-18 aralığında değişmemiştir.
Garanti Bankası (GARAN, Öneri “EKLE”, Nötr): Banka takipteki krediler portföyünde yer alan ve 17 Haziran tarihi itibarı ile toplam anapara bakiyesi 260mnTL olan tahsili gecikmiş alacakları toplam 18,5mn TL’ye satıldığını duyurmuştur.
Ziraat Bankası: Ziraat Bankası’nın 2Ç2019’daki solo net dönem karı çeyreksel bazda %56 oranında artarak 1.714mn TL olarak gerçekleşmiştir. Çeyreksel bazda net faiz gelirleri %23 oranında artarak 6.057mn TL’ye yükselirken, net ücret ve komisyon gelirleri %4 oranında gerilemiş ve 791mn TL olmuştur. Diğer yandan, 1.023mn TL’lik temettü geliri karı desteklerken, 1.655mn TL artan ticari zarar karı baskılamıştır. Karşılık ve opeasyonel giderlerinde ise düşüş gözlenmiştir. Ziraat Bankası’nın takipteki krediler oranı %2,0 ve kredi mevduat oranı %107,2 olarak gerçekleşmiştir. İkinci çeyrek kar rakamı ile birlikte, Ziraat Bankası’nın 2019 yılının ilk yarısındaki net dönem karı 2.816mn TL olmuştur. Geçen yılın ilk yarısındaki net dönem karı 3.953mn TL idi.
SEKTÖR HABERLERİ
Enerji: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) doğalgaz satış fiyatlarında yeni bir ayarlamaya gitti. BOTAŞ’ın ilan ettiği doğalgaz toptan satış fiyatları kapsamında konut tüketicileri (evsel tüketiciler) ve kademe 1 aboneleri için nihai doğal gaz satış fiyatlarına ortalama %14,97 oranında artış yapıldı. Kademe 2 olarak adlandırılan yıllık doğal gaz tüketimi 300 bin sm3’ün üzerindeki tüketiciler, Organize Sanayi Bölgeleri, CNG üretimi amaçlı doğalgaz kullanan tüketiciler için uygulanan fiyatlar ise ortalama %13,73 oranında arttırıldı. Fiyatlar 1 Ağustos 2019 tarihi itibariyle geçerli. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Ege Gübre Sanayii (EGGUB, Pozitif): Şirket’in 2Ç2019’daki ana ortaklık net dönem karı 17,1mn TL olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde şirket 1,8mn TL kar elde etmişti. Şirket’in satış gelirleri 2Ç2019’da yıllık %93,8 oranında artarak 132,6mn TL’ye çıkarken, brüt karı aynı dönemde %73 oranında artarak 2Ç2019’da 38,3mn TL’ye yükselmiştir. Operasyonel giderleri %40,5 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden ise 2,9mn TL gider kaydetmiştir. Esas faaliyet karı 24,6mn TL olan şirket, finansman tarafında 2mn TL gider kaydetmiş ve vergi öncesi kar 22,6mn TL olarak gerçekleşmiştir. 5,5mn TL vergi gideri sonrasında net dönem karı 17,1mn TL olmuştur. Son olarak, ikinci çeyrek net karı ile birlikte Şirket’in 2019 yılının ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem karı 25,3mn TL olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılının aynı döneminde şirket 9,6mn TL net dönem karı kaydetmişti.
Logo Yazılım (LOGO, Sınırlı Pozitif): Şirketin 2019 yılının ikinci çeyreğinde ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,8 oranında artarak 22mn TL olarak gerçekleşmiştir. Satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı döneminde göre %31 oranında artan şirketin, brüt karı da %30,3 oranında artarak 74,9mn TL olmuştur. Diğer taraftan operasyonel giderler aynı dönemde %37,4 oranında artmıştır. Böylece net faaliyet karı ikinci çeyrekte %25,6 oranında artarak 21mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirketin ikinci çeyrek rakamları sonrası 2019 yılı Ocak-Haziran dönemi ana ortaklık net dönem karı ise %5,3 oranında artarak 36,8mn TL’ye ulaşmıştır.
Volatilite Bazlı Tedbirler: Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında ULUSE.E payları 01/08/2019 tarihinden (seans başından) itibaren 15/08/2019 tarihine (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecektir.
Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler; A, B, C, D grup değişimi, pazar değişimi ve diğer nedenlerle uygulanacak olan açığa satış ve kredili işlem yasaklarından ve brüt takas uygulamasından ayrı olarak değerlendirilmelidir. Piyasa yapıcılı sürekli işlem yöntemiyle işlem gören paylarda, tedbir nedeniyle tek fiyat işlem yöntemi uygulandığı süre boyunca piyasa yapıcılık faaliyeti yapılmaz.
FAİZ PİYASALARI
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %20,20 seviyesinden %19,66 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 68,06 milyar TL ile 62 milyar TL’si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 6,06 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dün %2,06 seviyesinden işlem görmeye başlarken, %2,00-%2,07 bandında hareketin ardından, şu sıralarda %2,04 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle Fed’in, politika faiz aralığını 25 baz puan indirmesi ve Powell’ın, Fed’in faiz patikası konusunda karışık mesajlar vermesinin ardından küresel hisse senedi piyasalarında sert satışlar gözlenmesiyle birlikte güvenli liman talebinin artışıyla, ABD hazine tahvili faizlerinde düşüşler gözlendi. Bunun yanında, ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerine yönelik belirsizlikler ve anlaşmasız Brexit ihtimalinin artması gibi risk unsurları da gelişmiş ülke tahvillerine yönelimi artırmakta.
Almanya’da 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin faizi ise, geçen hafta ECB’nin teşvik sinyali vermesinin ardından düşüşe geçerek -%0,42 seviyesiyle rekor düşük seviyeye kadar gerilemesinin ardından, dün -%0,44 seviyesine gerileyerek rekor düşük seviyesini yeniledi.
Yurtiçi tahvil piyasasında, önümüzdeki dönemde TCMB’nin, temkinli bir faiz indirimine gideceğini belirtmesiyle piyasalarda kademeli faiz düşüşü beklentilerinin kuvvetlenmesi, TCMB’nin üçüncü enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmininin aşağı yönlü revize edilmesi, Türkiye CDS primindeki ılımlı seyir ve TL’deki güçlü seyirle birlikte, günlük bazda verim eğrisinin tüm vadelerinde kısmi düşüşler gözlendi. Bu kapsamda, 2 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 5 baz puanlık düşüşle %15,98 seviyesine gerilerken, 5 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 4 baz puanlık düşüşle %15,77 seviyesine gerilerken, 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise günlük bazda 5 baz puanlık düşüşle %15,47 seviyesine geriledi.
Öte yandan, dün Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 3 aylık iç borçlanma stratejisi raporu yayınlandı. Buna göre, ağustos-ekim döneminde 26,3 milyar liralık iç borç servisine karşılık, 22,2 milyar liralık iç borçlanmaya gidilecek. Bu kapsamda, ağustosta 8,9 milyar liralık iç borç servisine karşılık 6,5 milyar liralık, eylülde 10 milyar liralık iç borç servisine karşılık 9 milyar liralık, ekimde de 7,4 milyar liralık iç borç servisine karşılık 6,7 milyar liralık iç borçlanmaya gidilecek. Bu dönemde dış borçlanmaya gidilmeyecek ve 1 kira sertifikası, 1 Hazine bonosu ve 10 tahvil ihalesi düzenlenecek.