Ziraat Yatırım Menkul Değerler Araştırma Sabah Stratejisi Raporu:
“SABAH STRATEJİSİ”
Ekonomik veri gündeminin sakinleşeceği haftaya pozitif risk iştahı ile uyanarak başlıyoruz. Katalizörler: ABD yetkililerinin Kore gerilimini yumuşatan açıklamaları, Japonya’da ikinci çeyrek büyümenin beklentileri aşması, ve Çin’de açıklanan verilerin beklentilerle uyumlu çıkması. S&P500, vadeli işlemlerde %0,29 oranında değer kazanırken, Dolar / TL kotasyonları ise 3,5249 seviyesinden geçiyorlar. Bugün TSİ 14:30’da merkez bankası, Ağustos ayı beklenti anketini yayımlayacak. Anketteki enflasyon beklentileri, merkez bankasının tepki (reaksiyon) fonksiyonunun bir parçası. Hindistan, Rusya gibi ülkelerde enflasyon oranı düşmesine rağmen merkez bankaları faiz indirim döngüsünde son derece temkinli davranıyorlar (Şekil 1). Çünkü ölçülen enflasyon, baz etkisi gibi değişik nedenlerle beklentilerden ciddi oranda farklı çıkabiliyor. Ancak fiyat istikrarı için gereken; fiyatlama davranışının, merkez bankası politikalarıyla uyumlu seyredebilmesi ki fiyatlama davranışının ana belirleyicisi geleceğe dönük beklentiler. Bu nedenle gelecekteki enflasyonu kontrol altına alıp, fiyat istikrarını sağlayabilmek için merkez bankaları beklentileri yönetebilmeye çalışıyorlar. Örneğin Rusya’da TÜFE enflasyonu yıllık %3,9 oranına kadar düştü. Ancak Temmuz ayında hane-halkının enflasyon beklentileri çift hanelerde (%10,7) kaldığı gibi Haziran ayında kaydedilen %10,3 oranına göre de yükseldi. Jeo-politik gelişmelerle Ruble’deki değer kaybı enflasyon beklentilerindeki artışa yol açmış görünüyor. Sonuç itibariyle Rusya Merkez Bankası (CBR) da geçtiğimiz toplantıyı pas geçti. Diğer örnek Hindistan. Sene başında yüksek seyreden enflasyon beklentileri merkez bankasının “şahin” sürprizi ile sonuçlanmıştı. Hindistan’da TÜFE enflasyonu yıllık %1,5 oranına kadar düşünce geçtiğimiz toplantıda “şahin” mesajı koruyarak merkez bankası 25 baz puanlık sınırlı bir indirime gitti. Enflasyonun bu kadar düşük ölçülmesine rağmen hane-halkının enflasyon beklentisi %8,6 oranında. Türkiye’de enflasyon beklentisi, geçmişe dönük kabul edilir. TÜFE enflasyonundaki hareketlerin beklentiler üzerinde etkisi olduğu düşünülmekte. Enflasyondaki artış nedeniyle beklentiler de Mayıs ayında %8,4 oranına kadar yükseldi. Haziran ayında enflasyonun iki ay üst üste düşmesiyle beklenti anketinde kısmi bir geri çekilme gözlemlemiştik. Ancak Temmuz ayında beklentiler yeniden %8,4 oranına yükseldi. Bu ayki ankette, tek haneye gerileyen manşet enflasyonun beklentileri beraberinde hareket ettirip ettirmediğini izlerken çekirdekteki sürpriz artışın beklentiler üzerindeki etkisini anlamaya çalışacağız. Normalde üç aydır peş peşe gerileyen enflasyon dahilinde beklenti anketinde de düşüş görmemiz gerekir. Şimdi eğer beklenen enflasyon oranında gerileme görmezsek çekirdekteki sürprizin gücü ortaya acıkacak.
Haftanın belirleyici gelişmesi Çarşamba akşamı FED’in açıklayacağı tutanaklar. Haftanın küresel risk verisi ise Salı günü (yarın) ABD’de açıklanacak Temmuz ayı perakende satışlar. Veri, üçüncü çeyreğin ilk verisi olacağı için yakından takip edilecek. Şu ana kadar piyasadaki izlenim, ABD’de üçüncü çeyrekte ekonominin ikinci çeyrekteki hıza benzer seyrettiği. Avrupa’da ise ikinci çeyrek büyüme verileri izlenecek. Almanya ve İtalya ilk kez verileri açıklarken, para birliğinin geneli için veri güncellenecek. Almanya ve İtalya’da yukarı yönlü sürprizler görme şansımız var. Diğer yandan Japonya, ikinci çeyrekte dönemsel %1 oranında büyümeyi başardı. Beklenti %0,6 oranında büyümeydi. Böylece yıllık büyüme hızı %4 oranına ulaştı ve “kayıp yıllar” diye adlandırılan dönemi geride bırakma yönünde kayda değer bir adım atıldı. Nominal hasıladaki artış, %200’ün üzerinde (%234) kamu borcuna sahip ülkenin borçluluk problemini aşabilmek için bir avantaj sunuyor. Japonya’da yetkililerin enflasyon ortaya çıkarma amaçlarının gerisinde yatan ana motivasyon nominal büyüme yakalayabilmek. Aslında Türkiye için de benzer bir durum söz konusu. Enflasyon nedeniyle nominal hasıladaki artış ülkenin cari açık, bütçe açığı gibi göstergelerinde beklentilerden daha iyi sonuçlarla karşılaşmamızı sağlayabilir.
Piyasalarda satış dalgası yaşanan günlerde Japonya borsası kapalıydı. Bu nedenle bu sabah diğer piyasaların aksine ve küresel risk iştahından bağımsız Japon Nikkei225 endeksinde kısmi kayıplar söz konusu.
Çin’de açıklanan perakende satışlar ve sınai üretim verileri beklentilerle uyumlu çıktı. Çin ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde zirveye ulaştığı ve yılın geriye kalanında kısmen hız kaybedeceği beklenen bir durum. Perakende satışlar %10,4 ile %10,8 beklentisinin, sınai üretim de %6,4 oranında artışla %7,1 beklentisinin hafif altında kaldılar. Bu değerler ekonominin genel seyri ile ilgili beklenmedik bir endişe ortaya çıkaracak seviyede değiller.
ŞİRKET HABERLERİ
Carrefoursa (CRFSA, Sınırlı Negatif): Carrefoursa’nın 2Ç2017 net dönem zararı 60,8mn TL olmuş ve 2016 yılı ikinci çeyrekteki 172,6mn TL’lik net zararın altında gerçekleşmiştir. Carrefoursa’nın satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,4 oranında azalarak 1.110mn TL’ye gerilerken, satışların maliyeti ise %10 oranında düşüş kaydetmiş ve buna bağlı olarak brüt kar %30,4 oranında artarak 279,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı ise 6,3 puan artışla %25,1’e yükselmiştir. Şirketin operasyonel giderleri aynı dönemde %6 oranında azalmıştır. Diğer faaliyetlerden 26,1mn TL gider kaydedilmesi sonucu faaliyet zararı 33mn TL olmuştur. Finansman tarafında 42,1mn TL’lik gider kaydedilmiştir. Tüm bunların etkisiyle de vergi öncesi net zarar 75,1mn TL seviyesinde gerçekleşirken, net dönem zararı da 60,8mn TL olmuştur. İkinci çeyrek zarar rakamıyla birlikte Şirket’in ilk yarı zararı 83,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde net zarar 266,5mn TL idi.
Selçuk Ecza Deposu (SELEC, Pozitif): Şirket’in 2Ç2017’deki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %45 oranında artarak 87,9mn TL’ye yükselmiştir. Satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı döneminde göre %19,4 oranında artarak 2.565mn TL’ye ulaşan Şirket’in brüt karı aynı dönemler itibariyle %32 oranında artarak 216,5mn TL olmuştur. Diğer yandan, ikinci çeyrek kar rakamı sonrasında Şirket’in 2017 yılının ilk yarısındaki ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %31 oranında artarak 193,7mn TL olmuştur.
Yazıcılar Holding (YAZIC, Sınırlı Negatif): Holding’in ikinci çeyrek ana ortaklık net dönem zararı 24,3mn TL olarak gerçekleşmiş ve bir önceki yılın aynı döneminde kaydedilen 23,7mn TL’lik karın tersi yönünde gerçekleşmiştir. Geçen seneki kardan bu çeyrekte zarara geçilmesinde özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan geçen seneki 46,4mn TL’lik karın aksine bu çeyrekte 6,3mn TL’lik zarar kaydedilmesidir. Satış gelirleri %11,7 oranında artan Holding’in brüt karı ise %17,5 oranında artmıştır. 6,3mn TL’lik iştirak zararlarıyla birlikte Holding’in faaliyet gelirleri 97,2mn TL’den 73,2mn TL’ye gerilemiştir. Diğer taraftan finansman giderleri 62,2mn TL’den 120,9mn TL’ye yükselmiş ve Holding’in vergi öncesi zararı 41,9mn TL olmuştur. Vergi gideri sonrasında zarar 41,7mn TL’yi göstermiştir. Bu rakamın 17,4mn TL’si kontrol gücü olmayan paylara ilişkin olduğu için, ana ortaklık zararı 24,3mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Zorlu Enerji (ZOREN, Pozitif): Zorlu Enerji 2Ç2017’de 74,1mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmiş ve bir önceki yılın aynı döneminde kaydedilen 45,6mn TL’lik ana ortaklık net dönem zararına göre iyi bir görüntü sergilemiştir. Satış gelirleri ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemindeki 310,5mn TL’den 819,5mn TL’ye çıkan şirketin brüt karı da 77,9mn TL’den 217,8mn TL’ye yükselmiştir. Brüt kar marjı da %25,1’den %26,6’ya ulaşmıştır. Diğer taraftan, operasyonel giderler 14,1mn TL’den 81,8mn TL’ye yükselerek karı baskılarken, diğer faaliyetlerden gelirler ise 16,7mn TL’den 59,7mn TL’ye yükselmiş ve karı desteklemiştir. Bunların etkisiyle, faaliyet karı 80,5mn TL’den 185,7mn TL’ye çıkmış ve iyi bir performans kaydetmiştir. Finansman tarafında da geçen yılın aynı dönemindeki 105mn TL’lik gidere karşın bu çeyrekte sadece 63,6mn TL’lik gider kaydedilmiş ve bu durum da karlılığa olumlu katkı sağlamıştır. İkinci çeyrekteki kar rakamıyla birlikte, ilk çeyrekteki zarar rakamının etkisiyle Zorlu Enerji’nin ilk altı aydaki net dönem karı 2,03mn TL olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde şirket 59,5mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.
Bagfaş Bandırma (BAGFS, Nötr): Yunanistan ve Bulgaristan’a ihraç edilmek üzere Teotrade ve Hranservis firmalarından sırasıyla 3.000 ton DAP ve 4.000 ton CAN gübresi siparişi alınmıştır. Siparişlerin toplam tutarı 1,66mn USD olup, sevkiyatların Eylül ayında tamamlanması planlanmaktadır.
Kardemir (KRDMD, Nötr): Şirket Yönetim Kurulu, proses gazlarının etkin kullanımı ve artan üretim hacmine bağlı oluşan proses gazlarının elektrik enerjisine dönüştürülmesi amacıyla iki yatırım kararı daha almıştır. Bu kapsamda yeni bir Gas Holder (Gaz Deposu) yatırımı ile 30 MW kapasiteli yeni bir jeneratör yatırımı yapılacaktır.
Özak GYO (OZKGY, Nötr): Antalya Demre’de yer alan günübirlik turizm tahsisli gayrimenkule ilişkin olarak; ön izin döneminde yapılacak işlemler çerçevesinde etüt, plan, proje çalışmaları devam etmekte olduğundan bu çalışmalar kapsamında ortaya çıkan ihtiyaç üzerine, ön izin süresinin 4 ay uzatılması talebi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünce uygun bulunmuştur.
Vakıfbank (VAKBN, Öneri “Al”, Nötr): Banka, 3 milyar TL tutara kadar, katkı sermaye hesaplamasına dahil edilmesi için yurt içinde, TL cinsinden farklı tutar, vade ve faizlerde, tertipler halinde borçlanma aracı ihraç edilmesine karar verildiğini duyurmuştur.
10 Ağustos 2017 Tarihli Vakıfbank Raporumuz için tıklayınız…
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık Sektörü: Kredi kartları ile internet üzerinden alışveriş yapılabilmesi için 17 Ağustos’a kadar Bankalar tarafından tüketiciden onay alınması gerekiyor.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Deniz GYO (DZGYO, Nötr): Muğla Bodrum’da toplam 23,8bin m2 alanda proje geliştirmek üzere Ataman Turizm ve Ticaret A.Ş. ile “Arsa Devri Karşılığı Kar Paylaşımı Sözleşmesi” imzalanmıştır.