Bomonti Elektrik Hisse Yorumu /A1 Capital – (09.06.2014)

Bomonti Elektrik Hisse Yorumu

Bomonti Elektrik Mühendislik Müşavirlik inşaat Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi, 18.09.2007 tarihinde elektrik enerjisi üretim tesisi kurulması, işletmeye alınması, kiralanması, elektrik enerjisi üretimi, üretilen elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin müşterilere satışı ile iştigal etmek üzere limited şirket olarak kurulmuş olup, 06.08.2010 tarihinde tür değiştirmiş ve nevi değişikliğine giderek anonim şirkete dönüşmüştür. 26.11.2008 tarihinde Adıyaman’da 4,86 MW kurulu gücünde olmak üzere EPDK’ya yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak elektrik üretimi için lisans başvurusunda bulunan Şirketin, Şifrin Regülatörü ve hidroelektrik Santrali tesisi için elektrik üretim lisansı 25.03.2010 tarihinde alınmış olup, kapasite artırımına
ilişkin olarak yapılan şirket başvurusu 17.02.2011 tarihinde kabul edilerek tesisin kurulu gücü 6,744 MW’a çıkarılmıştır.

Adıyaman’da 1.338 metre yüksekte kuruluşmuş olan 6,744 MW’lık santral ile 33 km’lik enerji nakil hattı yatırımının tamamlanmasının ardından Şifrin HES tesisi 22.11.2012 tarihi itibariyle elektrik üretim ve satış işlemlerine başlamıştır. Şirket tarafından santralin işletme süresi lisans tarihinden itibaren 49 yıl olup, lisans süresi 25.03.2059 tarihinde dolacaktır.

Şirket 22 Kasım 2012 tarihinden itibaren elektrik üretip, satışına başlamıştır. Şirket üretmiş olduğu elektriği PMUM (Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi) spot piyasa (DUY) aracılığıyla satmaktadır. Şirket, üretim planlanmasına bakıldığında elektrik fiyatlarının yüksek olduğu saatlerin seçildiği belirtilmiştir. Tesisin yükleme havuzu biriktirme alanı sayesinde böyle bir imkanı olabilmektedir. Bu doğrultuda Şirketin 2013 yılında satışını gerçekleştirdiği elektrik fiyatları, piyasa fiyatlarının %7 üzerinde gerçekleşmiş olup, aşağıdaki tabloda detaylar gösterilmiştir.

2012 yılının sonunda üretime geçen tesisin aylar bazında üretim detaylarına bakıldığında 2013 yılının ilk aylarında kapasitenin yüksek kullanılmasının ardından, özellikle yaz aylarında ülke genelinde yaşanan kuraklığa da bağlı olarak baraj havuzunda tutulan suyun yetersizliği sebebiyle üretim seviyesinin ciddi anlamda gerilediği ve yılın ikinci yarısında yaklaşık %5 oranlarında kapasitenin kullanılabildiği görülmüştür. 2013 yılının genelinde ise kapasite kullanım oranı ilk aylardaki güçlü üretim oranlarına bağlı olarak %27 seviyelerinde gerçekleşmiştir. 2014 yılına bakıldığında ise ülke çapında yaşanan kuraklığın şirketi olumsuz etkilediği net bir şekilde görülmektedir. Geçen yılın ilk 4 ayında %58 kapasite ile çalışan santralin, 2014 yılının ilk 4 ayında ise yalnızca %24 kapasite ile çalıştığı ve geçen yılki üretimin %58 altında kalındığı görülmektedir. Söz konusu üretim azalışına bağlı olarak Şirketin satış gelirlerinde de %52 oranında düşüşle 804.034 TL’ye gerilemiştir.

Halka Arzdan Elde Edilecek Kaynağın Kullanımı

3.400.000 TL nominal değerli payların 2,05 TL birim fiyatla halka arzında halka arz büyüklüğü 6,97 milyon TL olarak gerçekleşecek olup, halka arz maliyetlerinin toplamda 318.685 TL olması beklenmektedir. Bu doğrultuda maliyetler sonrasında 6,65 milyon TL’lik net kaynak yaratılacak olup, aşağıdaki projelerin gerçekleştirilmesinde kullanılacaktır.

– Kapasite Artışı

Lisanssız elektrik üretim hakkı ile kapasite artışı kapsamında Şifrin HES projesinin türbin çıkışına 1 + 1 MW olmak üzere toplamda 2 MW kapasiteli tesis kurulması planlanmaktadır. 2014 yılı sonuna kadar tamamlanması  beklenen proje için halka arz gelirinin yaklaşık %22’sinin kullanılacağı belirtilmiştir.

– Taşkın Önleme Bentlerinin Kurulması

Kapasitenin etkin kullanımı amacıyla proje üst kotlarında DSİ onayları alınmak suretiyle taşkın önleme bentlerinin kurulması planlanmaktadır. Özellikle bahar aylarında kar sularının erimesi ve dere yataklarında suların artmasıyla oluşan sel sularının hem çevre halkına zarar vermesi önlenecek, hem de taşkın sularının biriktirilerek enerjiye çevrilebilmesine imkan sağlanacaktır. Projenin 2015 yılında tamamlanması hedeflenmekte olup, halka arz gelirinin yaklaşık %27’sinin kullanılması öngörülmektedir. Projenin tamamlanması ile birlikte kapasitede %20 artış yaşanacağı ifade edilmiştir.

– İşletme Sermayesinin Etkin Kullanımı

İşletme sermayesinin etkin kullanımı, kısa vadeli nakit ihtiyaçların giderilmesi ve kur riskini azaltmaya yönelik vadeli işlem piyasalarını kullanmak amacıyla ihtiyaç duyulacak işletme sermayesi için nakit olarak tutulacak olup, halka arz gelirinin yaklaşık %51’i kadar olması planlanmaktadır.

Fiyat Tespit Raporu Hakkındaki Genel Tespitlerimiz

Piramit Menkul Kıymetler A.Ş. tarafından hazırlanan 20.05.2014 tarihli fiyat tespit raporuna göre;  Bomonti Elektrik’in 9 – 10 Haziran 2014 tarihlerinde yapılacak halka arzında, halka arz fiyatı 2,05 TL olarak belirlenmiştir. Halka arz fiyatının tespitinde İndirgenmiş Nakit Akımları Analizi (“İNA”) ve Emsal Karşılaştırma Yöntemi kullanılmıştır. Piyasa Çarpanları Analizi yöntemine ise gerek üretimde çıkan aksamalar, gerekse kuraklık nedeniyle üretim seviyesinin düşük gerçekleşmesi, ayrıca döviz kurlarındaki yükseliş sebebiyle yazılan kur farkı zararı göz önünde bulundurularak halka arz fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır. Şirketin fiyat tespitinde belirtilen yöntemler ağırlıklandırılmış olup, İNA değerine %50, emsal karşılaştırma yöntemine %50 oranında eşit ağırlık verilmiştir. Hesaplanan 30.812.132 TL’lik şirket değerine %8,8 oranında halka arz iskontosu uygulanarak halka arz öncesi şirket değeri 27.880.000 TL olarak belirlenmiştir. Şirketin halka arz öncesi çıkarılmış sermayesi 13.600.000 TL olup, halka arz fiyatı da bu doğrultuda 2,05 TL olarak tespit edilmiştir.

Emsal karşılaştırma analizi yönteminde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 2010 – 2012 yıllarında ihalesi gerçekleştirilen akarsu santrallerinin MW başına üretim kapasiteleri, santrallerin yıllık üretimleri ve ortalama MW başına fiyat düzeyi dikkate alınarak Bomonti Elektrik için fiyat tespiti yapılmıştır. Bu analizde özelleştirme ihalelerinde çıkan sonuçlar dikkate alınarak, Bomonti Elektrik için kWh başına 1,20 ABD Doları değer baz alınmıştır. Şirketin kapasite kullanım oranı %33 olarak öngörülerek 6,74 MW’lık kapasitesi doğrultusunda Şirket değerinin 48.865.852 TL olduğu, bu tutardan 22.908.561 TL’lik net borcun düşülmesi ve Akedaş’tan olan 4.748.396 TL’lik alacağın eklenmesiyle 30.705.687 TL’lik piyasa değerine ulaşılmıştır.

İndirgenmiş Nakit Akımları Analizi Yöntemine göre projeksiyon dönemi 5 yıl olarak dikkate alınmıştır. 2014 – 2018 yıllarını kapsayan projeksiyon döneminde 2014 yılı satış gelirlerinde %5’lik düşüş, 2015 yılında %129 oranında, 2016 yılında %21 ve 2017 – 2018 yıllarında ise %5’lik artış öngörülmüştür. Bu doğrultuda 2013 yılında satış gelirleri 2,5 milyon TL olan şirketin projeksiyon döneminin sonu olan 2018 yılında 7,3 milyon TL’lik satış gelirlerine ulaşması hedeflenmiştir.

Satış gelirlerinin oluşumunda kapasite kullanım oranının 2014 yılında %24, 2015 yılında 2 MW’lık ek kapasitenin devreye girmesi ile birlikte %40, takip eden yıllarda ise %46’ya yükselmesi hedeflenmiştir.

Şirketin 2013 yılında %5 olan esas faaliyet kar marjının, 2014 yılında %32’ye, takip eden yıllarda ise %68 seviyelerine yükseleceği öngörülmüştür.

Değerlemede risksiz getiri oranı olarak 10 yıllık devlet tahvilinin 4 aylık ortalaması faizi olarak %10,1, piyasa risk primi %5, beta 1,0 olmak üzere özkaynak maliyeti %15,1 olarak belirlenmiştir. Borç maliyetinin %11,1 olarak belirtildiği çalışmada borç / özsermaye ağırlığına göre şirketin ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti %11,25 olarak belirlenmiştir. Uç değer hesaplamasında ise büyüme oranı ise %2,75 olarak belirlenmiştir.

Özet olarak bahsedilen İNA varsayımları doğrultusunda Bomonti Elektrik için İNA yöntemine göre halka arz öncesi özsermaye değeri 30.918.576 TL olarak hesaplanmıştır.

Fiyat Tespit Raporunda Kullanılan Değerleme Yöntemlerine İlişkin Görüşlerimiz

Bomonti Elektrik’in fiyat tespit raporunda yer alan bilgi ve verilerin yeterince açıklayıcı ve verilerle desteklenmiş olduğunu düşünmekteyiz.

Yapılan değerleme çalışmasında kullanılan varsayımların detaylı olarak belirtilmesinin analiz yapılabilmesi açısından olumlu olduğunu düşünmekteyiz.

Şirketin Mayıs – Haziran döneminde yılın ilk 4 ayında gerçekleştiği şekliyle %24 kapasite kullanım oranı ile çalışması ve yılın ikinci yarısında ise geçen yıl olduğu şekliyle %5 kapasite kullanım oranının gerçekleşmesi halinde şirketin 2014 yılı için ortalama kapasite kullanım oranı 2013 yılındaki %27 seviyesinden %15’e, üretim miktarı ise bu doğrultuda yaklaşık olarak %46 düşebilecektir.

Fiyatların da Nisan ayındaki 185,61 TL’lik seyrini yılın geri kalanında devam ettirmesi halinde satış gelirlerinin %38 düşüşle yaklaşık 1,5 milyon TL’ye gerileme riski olabilir. Bu nedenle şirketin gelecek dönemde gerçekleştireceği üretim miktarları ile fiyatların seyri şirketin satış gelirleri için büyük önem arz etmektedir. Piyasa danışmanı raporunda Şirketin 2013 yılında Mart ve Nisan aylarındaki üretimlerinin yıllık üretimin yaklaşık yarısını gerçekleştirdiği ifade edilmektedir. Bu doğrultuda 2014 yılında Şirket tarafından söz konusu iki ayda gerçekleştirilen 3.385.760 kWh’lık üretim dikkate alındığında yıllık üretim projeksiyonunda aşağı yönlü riskin mevcut olduğu görülmektedir.

Piramit Menkul tarafından yapılan projeksiyonda ise yılın ilk 4 ayında yakalanan kapasite kullanım oranının yılın geri kalanında da devam ettirileceği öngörülmüş, bu doğrultuda 2014 yılının tamamında üretim miktarının %11,2 oranında düşüşle 14.170.176 kWh olarak gerçekleşeceği belirtilmiştir. 0,16833 TL’lik ortalama satış fiyatı doğrultusunda satış gelirlerinde %3,7’lik düşüşle 2.385.266 TL hasılatın gerçekleşeceği hedeflenmiştir.

Ancak kuraklığın devam etme riskinin dikkate alınması halinde %15 kapasite kullanım oranı ile 0,17817 TL ile yetkili kuruluşun öngörüsünden daha yüksek birim satış fiyatı ile birlikte şirket gelirlerinde 2013 yılına göre yaklaşık %38 düşüş yaşanma riski olabilir. Bu nedenle şirketin kapasite kullanım oranı için yılın geri kalan bölümünde daha muhafazakar bir yaklaşım izlenebilirdi.

Şirketin 2014 yılı başlarında başlanacağı ve 2014 yılı sonunda tamamlanarak 2015 yılında faaliyete geçeceği belirtilen 2 MW’lık ek kapasite yatırımının Şirketin genel kapasite kullanım oranlarını %49’a kadar çıkarabileceği ancak değerlemede %46 olarak dikkate alındığı ifade edilmiştir. Ancak projeksiyon döneminde kapasite kullanım oranlarında ihtiyatlılık prensibi gereği daha düşük oranlarla üretim hedefi belirlenmesinin daha uygun olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca 2014 yılının başında yatırıma başlanacağı
belirtilmekle birlikte yatırımın eğer başlandıysa mevcut tamamlanma oranlarına da yer verilmesinin uygun olabileceğini düşünmekteyiz.

Şirketin faaliyet giderlerinin 2014 yılında %32 oranında gerilemesinin ve 2017 – 2018 döneminde de %2 ile sınırlı artış göstermesinin iyimser bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de şirketin esas faaliyet kar marjının artan kapasite ile birlikte kademeli olarak %68’e yükselmesinde aşağı yönlü risklerin oluşabileceğini düşünüyoruz.

Akedaş’tan olan 4.748.396 TL’lik alacağın 1 yıl içinde ödenme talebine karşılık, söz konusu kaynağın İNA ve emsal karşılaştırma yönteminde nakit olarak değerlendirilerek net borçtan direkt düşülmesinin uygun olmadığını, söz konusu değere iskonto uygulanarak dikkate alınmasının daha makul olduğunu düşünüyoruz.

Fiyat tespitinde piyasa çarpanları analizi yöntemine; gerek üretimde çıkan aksamalar, gerekse kuraklık nedeniyle üretim seviyesinin düşük gerçekleşmesi, ayrıca döviz kurlarındaki yükseliş sebebiyle yazılan kur farkı zararı göz önünde bulundurularak halka arz fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmadığı belirtilmekle birlikte, 2013 yılında ve takip eden süreçte piyasada işlem gören enerji şirketlerinin de söz konusu etkiye maruz kalması sebebiyle nihai şirket değerinin belirlenmesinde söz konusu yönteme
ağırlık verilmesinin uygun olabileceğini düşünmekteyiz.

Nihai halka arz fiyatı belirlenirken hesaplanan değere uygulanan %8,8 oranındaki halka arz iskontosunun, halka arzlarda uygulanan ortalama %20’lik iskontoya göre düşük olduğunu, halka arz fiyatının belirlenmesinde iskontonun daha yüksek olmasının makul olabileceğini düşünüyoruz.

İndirgenmiş Nakit Akımları Analizi yönteminde şirketin borç ağırlıklı yapısı nedeniyle belirtilen varsayımlar doğrultusunda Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti’nin %11,25 olarak belirlenmesine karşılık, şirketin yüksek borçluluğu ve gelir yaratma potansiyelin özellikle bu yıl sınırlı olması sebebiyle risk priminin yetkili kuruluş tarafından da belirtilmiş olan yurtiçi piyasa şartlarındaki %6,0 – %6,5 bandında belirlenmesinin daha uygun olduğunu düşünüyoruz.

Raporun tamamı için tıklayın.

TÜM HİSSE YORUMLARI İÇİN TIKLAYIN!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir