Çin ihracatı Ağustos ayında beklenmedik şekilde daraldı ve ithalat art arda dördüncü kez geriledi, bu da ticaretin gerginliği bağlamında dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki yavaşlamayı vurguladı.
Pekin, Çin ekonomisinde on yıldaki en büyük yavaşlamaya karşı koymak için artan destek tedbirleri uygulama gereği duyarken, Washington Çin ürünleri üzerinde, ilave tarifelerle baskıyı artırdı.
Çin istatistiklerine göre, ihracat Ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre en fazla düşüş olan yıllık bazda % 1.0 düştü.
ABD ‘nin toplam ticaret fazlası Ağustos ayında hafifçe 26.95 milyar dolara düştü (yaklaşık 24.2 milyar avro). Çin’in toplam ticaret fazlası, Ağustos ayında bir önceki aya göre 45.06 milyar $ ‘dan 34.84 milyar $’ a düştü. Üstelik, analistler tarafından 43 milyar dolarlık ticaret fazlası bekleniyordu.
Kısa vadeli tahviller, daha az faiz oranı riski ve daha az kredi riski anlamına gelmekte iken; uzun vadeli tahviller, daha fazla faiz oranı riski ve daha fazla kredi riskini birlikte getiriyor. Bu da piyasaların makro anlamda günü kurtar anlayışında olduğunu görüyoruz.
Örneğin, kısa vadeli faiz oranları çok artarsa % 2 diyelim, 30 yıllık bir Hazine bonosunun fiyatı % 40 kadar düşebilir.
Altın ise son 2 gündür hacimsiz düşmektedir, osilatörler ise tut pozisyonunda bulunmaktadır.
Piyasaları yorumlamak bilimsel ve tekniksel analiz olmakla birlikte aynı zamanda bir sanattır. Yatırımcı profili, piyasaların bu denli belirsizlik içinde hareket etmesinden dolayı, kısa vadeli ve orta vadeli olarak belirsizlikten uzak güvenli liman bulma ve bulunma noktasını gündeme getiriyor.
Bu piyasayı büyük yatırımcılar kontrol etmiyor. Fakat günlük ve aylık al/sat yapan işlemde bulunanlar yön veriyor.
Çalkantılı bir pazarda temkinli kalmak ön plana çıkıyor.
Piyasalarda bu sert dalgalanmalar yaşanıyor. Bunu sebebi hiç olmadığı kadar globalleşme ve her türlü haber başlığının ve Twitter kaynaklarının doğrudan ulusal ve uluslararası piyasalara bağlı olmasıdır.
Brexit, Japonya’daki önlenemeyen deflasyon, Akdeniz’de petrol arama gündemi, Amerika ve Çin arasındaki ekonomik savaş, Hong Kong ‘ta suçluların Çin’e iade edilmesi yasasının geri çekilmesine rağmen gösterilerdeki şiddetin devamı piyasalardaki dalgalanmayı beraberinde getirmektedir. Trump her ne kadar bir sonraki seçim için Çin’e karşı gücünü arttırmak istese de uzun vadede dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin tekrar büyümeye geçeceğinin kaçınılmaz olduğu bazı analistler tarafından belirtilmektedir
Majör kurlara baktığımızda, sterlin, Avustralya Doları ve Euro yukarı yönde seyir almışken, ABD doları bu paritelere karşı yüzde 0.55 ve 1.55 arasında değer kaybetmiştir. Bunun yanında, il saydığımız ilk dört majör kuru sat sinyali vermektedir. Japon yeni ise nötr sinyal vermektedir.
Borsa İstanbul’da endeks Cuma günü 98987 ‘den kapanarak yüzde 1.29 ‘luk bir düşüş yaşamıştı. 98600 ve 98350 destek seviyelerinden tekrar 100bin psikolojik sınırını deneyecektir. İç gündem olarak Suriye’de güvenli bölgede Washington ve Pentagon arasındaki koordinasyonsuzluğun Türkiye’ye negatif yansıması da dikkate alınmalıdır.
Grafik, TradingView ile oluşturulmuştur
Sonuç itibariyle, Bist 100 grafiğinden son hafta olumlu bir performans gördük. Grafikten görülebileceği üzere mavi çizgi olan Dohol hissesinin henüz destek seviyesi olan 1.34 ‘ü sabitleştirdiği ortaya çıkmaktadır. Dohol için direnç noktası 1.42 olarak gözükmektedir. Ortalam bir sıcak para girişi yaşandı. Mumların yukarı kademelerden fiyatlanacağı 2 gün olumlu bir trendi beraberinde getirecektir. Petkim hissesinde bir RSI yükselişin daha dikkate değer bir hacim ile destekleneceği noktada çıkış trendini kolay yakalayacağı ve 3.62 ve 3.71 TRY ‘yi test edeceği gözlemlenebilir. Hisselerde volatilite çok yönlü değişken ve dalgalı piyasalardan olumsuz etkilenebilir. Özellikle ABD ve Çin ‘in yapacağı Aralık görüşmelerinde beklenti fiyatlanması sert düşüşleri getirebilir. Hisse senedi piyasasında Çin ‘den gelen beklenti altında gerçekleşen toplam ticaret hacminin hassasiyetle 97000 ve 97250 ‘ye indirme olasılığı da Pazartesi yaşanabilecek bir telaş satışının tetiklenmesine de bağlıdır. Bu anlamda yatırımcıların Borsa İstanbul ‘un açılışının pozitif olmasının al ve tut olarak orta ve uzun vadede konumlanabileceklerine olan bakış açılarının güçlendirmelerinin yararlı olacağını düşünmekteyim.