Aydın Eroğlu – 26.10.2017
Neler oluyor arkadaş, anlamak mümkün değil! Irak’ta sorun istediğimiz şekilde gelişiyor. Barzani geri adım atmaya başladı. Suriye’de özellikle ABD’nin Kürt koridoru düşüncesi İran-Türkiye ve Rusya’nın ortak hareketi ile şimdilik engellenmiş görünüyor. Hatta şu an PKK’nın(asıl örgüt PKK olduğu için devamlı değişen farklı adları yazmakla zaman kaybetmek istemiyorum) elinde bulunan Suriye’deki diğer bazı şehirlere karşı da ortak bir müdahale yapılacak gibi görülüyor. Yani Suriye için de ilk anda korktuğumuz boyutta bir tehlike gelişmedi. Ama işin ilginci ABD tüm bu gelişmeler esnasında sessiz duruyor. Bu kadar kolay malubiyeti kabul edeceğini sanmıyorum.
İçeride bankaların bana göre çok ciddi yüksek, tam da beklediğimiz gibi karları geliyor ama nedense bankalar ile ilgili spekülasyonlar ya da doğrulanmadığı için manipülasyonlar diyelim halâ sürüyor. Faizlerimiz ciddi yüksek. Bu faizlere bakınca, hazine ihalelerine ciddi yabancı talebi gelmesi gerekirken son ihalede bu olmadı. Aynı şekilde bu faizlerle kurların düşmesi gerekirken tam tersine ciddi kur atakları yaşanıyor. Ki, bazı gelişmelerden rahatsız olduğum için, 23 Ekim tarihindeki beklenti yazımda ”Yeni Bir Kur Atağı Yaşanır Mı?” başlığı atarak, kurda gördüğüm risklere dikkat çekmiştim. Dün akşam yine piyasalar kapalı iken, benzer bazı manipülasyonlar dolaşmış. Yurt dışındaki bazı kurumların Türkiye’deki fonlamalarını azaltacakları ya da geri çekecekleri ile ilgili bir spekülasyon nedeniyle gece Dolar kuru bir ara 3,80, Euro da 3,49 seviyelerini görmüş. Şimdi izlediğim Bloomberg kanalında aynı konu işleniyor. Konu ile ilgili yabancı kurumlara sorulduğunda şimdilik böyle bir fon geri çekilme kararı alan olmadığını söylüyorlar. Kaldı ki, ilgili rakamlar kurların bu yükselişi yapmasına neden olacak boyutta değil.
Peki o zaman nerede ne sorun var da biz bu kur atağını yaşıyoruz? Bu çok önemli bir soru. Çünkü görüyorsunuz bankalarımız ciddi kar açıklarken ani satış baskıları yaşıyorlar. Ama gelen ya da gelecek karlarının baskısı ile olsa gerek yine de fazla düşmeden yeniden alımların geldiğini görüyoruz. Bu tepki güzel olsa da, sonra yeniden benzer söylentilerin tekrarlanması çok tuhaf. Ya birileri el birliği ile Türkiye için yalan söylentiler yayıp, kurların yükselmesini bu esnada da düşen borsada özellikle banka hisselerini toplayarak bu işten ciddi kar elde etmeye çalışıyorlar. Ya da bir süre sonra piyasalarımızı oldukça olumsuz etkileyecek bir takım açıklamaların ön duyumlarını almışlar. Ara ara bu haberler yayılıyor.
Umarım sorun neyse en kısa zamanda çözülür. Yoksa gördüğünüz gibi bu tip söylentiler ciddi riskler içerdiği için, piyasada alım konusunda tereddüt yaşamama neden oluyor. Normalde BİST için en az % 30 iskontolu diye düşündüğüm ve en yüksek iskontoların da bankalarda olduğunu yazdığım bir dönemde çok sayıda yeni banka öngörüsü paylaşmam gerekirdi. Bırakın bunu yapmayı, diğer bazı hisselerde bile yeni öngörü vermeye cesaret edemiyorum. Çünkü bu gelişmer beni gerçekten önemli bir sorunlar arifesinde miyiz diye korkutuyor.
Eğer kurda yaşanan bu yükseliş yakın zamanda durmaz ve geri gelmez ise, hatta daha da yükselmeye devam ederse, bir süre sonra ekstra enflasyon ve faiz baskısı yaratacaktır. Özellikle iktidarın ve cumhurbaşkanımızın düşmesini istediği faizlerin bırakın düşmeyi, kur atağını frenlemek için ekstra bile artmasına neden olabilir. Kurların yükselmesi sadece faiz ve enflasyon artışı riski yaratmaz. Aynı zamanda bankaların bilanço karlarında sonraki dönem bir anda sert düşüşler de görmemize neden olur. Dokuz aylıklarında gayet iyi bilançolar beklediğimiz ve dün açıklananlarda bunu gördüğümüz bankaların 9.ay bilançolarını bağlarken referans aldıkları en yüksek Dolar kuru 3,52, Euro kuru da 4,18 civarında iken, ilgili kurlar şu an için 3,76 ve 4,45 seviyelerinde bulunuyorlar. Yani kurlar böyle yüksek kalır ve daha da artarsa, bankalar yurt dışı sendikasyon kredileri için hedge koruması yapmadı iseler, sonraki bilançolarında kur karşılığı ciddi kayıplar yaşarlar. Bu da, şu anki bilançolarına bakarak yeni BİST rekorları kırmalarını sağlayacak yüksek hedef fiyat beklentilerini aşağıya çeker.
Son dönem, bizim ısrarlar üstüne gittiğimiz milli para kullanılması konusu ABD için ölümcül bir gelişmedir. Sadece bu gelişme bile ABD’nin bu gelişmeyi bozmak için elinden gelen her karşı hamleyi yapmasına neden olabilir. Son dönem Türkiye, İran, Rusya, Çin, Venezuela karşılıklı ticarette milli paraların kullanılacağı kararlarını açıkladılar. Keşke bu başarılsa. Eğer bunu sağlayabilirsek, gerçekten de euro ve özellikle dolar baskısından kurtuluruz. Bir süre sonra her iki döviz karşılıklarında da ciddi düşüşler yaşanır. Bunun devamı faizlerin önemli inişler göstermesi olur. Ama o zaman gelişmiş batı sömürdüğü ülkeri kaybetmiş olur. Kendi ekonomilerinde ciddi yaralar alırlar. Yani sadece uluslar arası ticarette kullanılan euro ve dolar ağırlığının milli paralara dönmesi kararı bile, çok ciddi gerilimlerin, savaşların, farklı krizlerin yaşanmasına neden olabilecek bir gelişmedir.
Tekrar ediyorum; kamu borcu olarak devletin % 30’ların bile altında olduğu bir dönemde hazine neden gereğinden fazla borçlanmaya gidiyor? Neden mevcut getirisi yüksek olan faizlere rağmen yabancı hazine ihalelerine uzak durup kurlar artıyor sorusu bizim için çok önemli. Umarım bu sorunları kısa zamanda çözeriz. Ama ben bu sorunun çözümünü ya da nedenini tam anlamadan yeni öngörülerde çekimser kalmaya devam edeceğimi bilmenizi isterim. Şimdiye dek bir çok fırsatı, hatta OVP’de açıklanan vergiler, Barzani referandumu ve ABD vize kararı ile yaşanan sert düşüşlerdeki alım fırsatlarını bile korkmadan yakalamış çok sayıda yeni öngörü yapıp, gerçekleşmesi ile de bu kararlarımızda ciddi kârlar sağlandığını görmüştük. Ama mevcut ortamda benzer bir riski göze almaya korktuğumu söylüyorum. Gerekirse olası yeni fırsat ve yükselişleri kaçırayım. Ama ters bir gelişme halinde ciddi kayıplar yaşamak daha kötü sonuçlar doğurur. Nasılsa borsalarda fırsatlar bitmez. Yeter ki, bu sisli hava dağılsın.
Merkez Bankaları Faiz Kararları Açıklanacak!
14:00’de TCMB PPK faiz kararını ve daha sonra da ECB faiz kararlarını duyacağız. Bu ortamda TCMB faizlerinde bir değişiklik beklemiyorum. Cumhurbaşkanı salı günü bankacılarla yaptığı toplantıda özellikle kamu bankalarının faizleri düşürmeye katkıda bulunmalarını istemiş olsa da, bu ortamda bir değişiklik yapmayı bankacılar istemeyebilir. Bu nedenle PPK’dan faiz indirimi kararı beklemiyorum. Olursa kurlar daha da yükselir. Hatta geç likidite penceresi faizinde kısmi bir artış yaparak, kurlarda yükseliş sürerse gerektiğinde faiz hamlesi yapabileceği sinyalini bile verebilir diye düşünüyorum.
Son Bilançolar!
Akbank oldukça iyi bir dokuz aylık kar açıkladı. Olumlu yansıyabilir ama artan kurlar nedeniyle sonraki bilançosunda durum değişebileceği için olası yansıma sınırlı kalabilir.
Cemts çok iyi bir kar açıklamış. İki gün evvel ”Temeli Sağlam Hisseler!” başlıklı beklenti yazımda, bu listede cemts’ı da saydığımı görebilirsiniz. Ama açıkçası bu bilançosunda bu denli pozitif bir kar artışını beklemiyordum. Yıl sonu bilançosunda görmeyi düşündüğüm kar artışını şimdiden yapması benim için de pozitif bir sürpriz oldu. Cemts için sert bir fiyat artışı görmemiz ve bu artışın bir süre sürmesi mümkün diye düşünüyorum. Ama gap’li olmasını beklediğim açılış nedeniyle bir alım fiyatı vermek oldukça zor olur. Ama böyle bir karın yıl sonu bilançosunda devamı da gelecek olursa cemts’ın zirvelerinin çok üstüne yükselmesine ve pozitif ayrışma yaşamasına neden olur.
Hepinize bol kazançlar dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı