Mahfi Eğilmez – 22.12.2014
2002 sonrasında Türkiye ekonomisinin hızla büyüdüğü, dünya GSYH’sından yani pastadan eskiye göre daha çok pay aldığı tezi oldukça yaygın olarak dile getirildi ve epeyce de taraftar buldu. Gerçek öyle mi acaba? Türkiye, 2000 ile 2014 arasındaki 15 yılda, yıllık ortalama yüzde 4,5 hızla büyümüş. Büyümüş büyümesine de acaba dünya GSYH’sındaki payı artmış mı? Yoksa dünya büyür, özellikle de uzak doğu ülkeleri payını büyütürken Türkiye’nin payı aynı düzeyde mi kalmış?
Aşağıdaki tablo çeşitli ülkelerin satınalma gücü paritesine göre GSYH’larının aynı pariteye göre dünya GSYH’sı içindeki paylarını 1980, 2002 ve 2013 yılları itibariyle gösteriyor (kaynak: IMF, World Economic Outlook Database, 2014.)
1980 | 2000 | 2013 | 2000/1980 | 2013/2000 | |
Dünya GSYH (SAGP, trilyon USD) | 12.8 | 48.6 | 101.9 | ||
Ülke GSYH’larının payı (%) | |||||
Arjantin | 1,4 | 0,9 | 0,9 | – – | 0 |
Avustralya | 1,2 | 1,1 | 1,0 | – | – |
Brezilya | 4,3 | 3,1 | 3,0 | – – | – |
Çin | 2,3 | 7,4 | 15,8 | + + + + | + + + + |
Fransa | 4,5 | 3,5 | 2,5 | – – | – – |
Almanya | 6,5 | 4,8 | 3,4 | – – | – – |
Yunanistan | 0,7 | 0,4 | 0,3 | – – | – |
Hindistan | 3,0 | 4,4 | 6,6 | + + + | + + + |
Endonezya | 1,6 | 1,9 | 2,3 | + + | + + |
İran | 1,3 | 1,3 | 1,2 | 0 | – |
İtalya | 4,5 | 3,2 | 2,0 | – – – | – – |
Japonya | 7,8 | 6,7 | 4,6 | – – | – – – |
Kore | 0,7 | 1,6 | 1,7 | + + + | + |
Meksika | 3,0 | 2,5 | 2,0 | – – | – |
Hollanda | 1,3 | 1,1 | 0,8 | – | – |
Polonya | 1,3 | 0,9 | 0,9 | – – | 0 |
Portekiz | 0,4 | 0,4 | 0,3 | 0 | – |
Rusya | veri yok | 3,2 | 3,4 | veri yok | + |
Suudi Arabistan | 2,0 | 1,3 | 1,5 | – – | + |
Singapur | 0,2 | 0,3 | 0,4 | + | + |
Güney Afrika | 1,0 | 0,7 | 0,7 | – | 0 |
İspanya | 2,3 | 2,0 | 1,5 | – | – – |
Tayvan | 0,5 | 1,0 | 1,0 | + + + | 0 |
Tayland | 0,6 | 0,9 | 0,9 | + + + | 0 |
Türkiye | 1,2 | 1,4 | 1,4 | + | 0 |
İngiltere | 3,4 | 3,0 | 2,3 | – | – – |
ABD | 22,4 | 21,2 | 16,5 | – | – – |
Not: Son iki sütunda yer alan işaretlerden – düşüşü – – hızlı düşüşü, – – – çok hızlı düşüşü, + yükselişi, + + hızlı yükselişi, + + + çok hızlı yükselişi, + + + + iki kattan fazla yükselişi, 0 ise değişme olmadığını gösteriyor.
Tabloya bakınca Çin’in ve Hindistan’ın başarısı tartışılmaz biçimde ortaya çıkıyor. Çin, ilk dönemde dünya GSYH’sındaki payını üç kattan fazla, ikinci dönemde ise 2 kattan fazla artırmış. Hindistan her iki dönemde dünya GSYH’sındaki payını yarı yarıya yükseltmiş. Her iki dönemde başarıyı tekrarlayan üçüncü ekonomi olan Endonezya, dünya GSYH’sındaki payını art arda artırmayı başarmış. Tayvan ve Tayland da ilk dönemde büyük bir çıkışa imza atmış olmakla birlikte ikinci dönem yerlerinde saymış görünüyorlar. İtalya ilk dönemin, Japonya ise ikinci dönemin en büyük pay kaybedenleri olmuş. Tablo bize 1980’den bu yana gelişmiş ülkelerin dünya GSYH’sında kaybettiği payları gelişme yolundaki ülkelerin bir bölümünün aldığını gösteriyor. Bu yeni paylaşımdan en fazla yararlanan gelişme yolundaki ülkeler Çin, Hindistan, Endonezya, Kore, Tayvan ve Tayland gibi Uzakdoğu ülkeleri olurken Arjantin, Brezilya ve Meksika gibi Güney ve Kuzey Amerika ülkeleri ise tıpkı gelişmiş ülkeler gibi pay kaybetmiş görünüyorlar.
Türkiye, 1980 – 2000 arasındaki ilk dönemde dünya GSYH’sındaki payını yüzde 1,2’den yüzde 1,4’e yükseltmeyi başarmış, 2000 – 2013 arasındaki ikinci dönemde yerinde saymış bulunuyor. Yani ilk dönemde pastadan aldığı payı az da olsa artırırken ikinci dönemde payını artıramamış. Türkiye açısından 1990 – 2000 arasındaki on yıl, kayıp yıllar olarak nitelendirilen bir dönemdir. Buna karşın Türkiye’nin, bu on yılın da içinde bulunduğu ilk dönemde dünya GSYH’sından aldığı payı artırabildiği halde, ikinci dönemde artıramamış olması şaşırtıcıdır. Bu şaşırtıcı gerçek masalların giriş bölümündeki sözü hatırlatıyor: ‘Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, bir de dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz.’