Geçtiğimiz hafta henüz seçim sonuçları belli değil iken kaleme aldığım yazımda; hem iktidar olacak hem de muhalefet edecek olanlara nasıl bir memlekette yaşamak istediğimi anlatmıştım. En kötü sonucun ise belirsizlik olacağını ifade etmiştim. Sonuç ne yazık ki tam da böyle gerçekleşti ve seçim ikinci tura kaldı.
Belirsizliğin ne menem bir şey olduğunu, son üç yılda hepimiz tüm dünya ile birlikte yeniden yeniden deneyimledik. Önce pandemi ve ardından Avrupa’nın ortasında yaşanan bir savaşın beraberinde getirdiği jeopolitik ve ekonomik gerilimle, her hücremizde hissedecek kadar yaşadık belirsizlik olgusunu. Tarihte yaşanılan büyük savaşlar ve buhranlar çoğunlukla yerküreyi ardından getirdiği belirsizliklerle imtihan etmiş olsa da; yerküre en büyük sınavını son 3 senedir veriyor diyebiliriz…
Şimdi gelelim bizim seçimlerden ötürü yaşadığımız belirsizliğe..
Şu kısacık bir hafta da neler mi yaşadık?
-Bankalar kredi kullanımını yavaşlattı,
-Ticari ve bireysel KMH’lar ciddi oranda düşürüldü,
-Kredi kartlarında nakit avanslarda geri adım atıldı,
-Havale ve EFT limitleri düşürüldü,
-İthalat gerçekleştirmek isteyen kurumlar sıkıntı yaşadı,
-CDS (ülke kredi risk primi) bir ara 640’ların üzerine çıktı,
-Kur makası serbest piyasaya yaklaştı,
-Mevduat faizleri yine yeniden yükseldi…
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!