Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in, Türkiye’deki reform niteliğindeki düzenlemelere gözlerini kapattığını belirtti.
Canikli, sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yaptığı açıklamada, Moody’s’in, Türkiye’nin kredi notunu “Baa3″ten “Ba1″e çekmesini ve not görünümünü “durağan” olarak belirlemesini değerlendirdi.
Kuruluşun, Türkiye’nin yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu düşük büyüme performansı ve cari açık nedeniyle düşürdüğünü açıkladığına işaret eden Canikli, bütün küresel ve bölgesel risk ve olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin, en yüksek büyüme hızını yakalayan 5 ekonomi arasında bulunduğunu vurguladı.
Türkiye’nin büyüme oranının, küresel büyüme oranı ve OECD ülkelerinin büyüme oranlarının çok üzerinde olduğunu ve bunun devam edeceğini belirten Canikli, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin büyümesinde görülen yavaşlama iç ve dış talebin daralmasından kaynaklanıyor. Yılın ilk 7 ayında bireysel kredilerdeki reel düşüş iç talepteki daralmayı ağırlaştırmıştır. Bununla ilgili olarak bireysel kredilerdeki genişlemeyi sağlayacak alınan etkili tedbirleri Moody’s görmemiş ya da görmek istememiştir. Tasarruf oranını yükseltmek amacıyla hayata geçirilen 2 önemli reform olan ‘otomatik bireysel emeklilik sistemi’ ve Türkiye Varlık Fonu görmezden gelinmiştir.
Dış talep, yani ihracattaki artış son aylarda ivme kazanmıştı. Bunda Rusya ile problemlerin giderilmesi önemli bir faktör olmuştur. Dış talep çerçevesinde, Irak ve diğer bölge ülkeleri ile AB ülkelerine olan ihracatımız alınan tedbirlerle artış trendine girmişti. Moody’s bunların hiçbirisini görmedi ya da görmek istemedi.
İç talebin canlandırılması için inşaat ve ulaştırma sektörüne yönelik özel teşvikler yürürlüğe konuldu ve olumlu sonuçlar alındı. Büyümenin yatırım ayağındaki gelişmeler ise daha belirgindir. Yatırımların önündeki en büyük engel olan faiz düşüşü hızlanmıştır. Yerli ve yabancı yatırımcılar için ekonomi tarihimizin en büyük ve esnek teşvik sistemi yürürlüğe girmiştir. Türkiye’nin önünü açacak büyük ölçekli ve yüksek teknoloji yatırımlara uzun vadeli ve ucuz finansman sağlayacak mekanizmalar oluşturuldu. Moody’s bütün bu reform niteliğindeki düzenlemelere gözlerini kapattı.”
Canikli, cari açıktaki düşüş trendinin bu yıl bir miktar hız kestiğini ve cari açığın bu yıl hedefin üzerinde gerçekleşebileceğini belirtti.
Rusya ile yaşanan sıkıntı nedeniyle turizmde düşüş yaşanmasının cari açığın hedefin üzerinde oluşmasına neden olduğuna kaydeden Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Eğer Moody’s, Rusya ile kriz başladığında not indirimi yapmış olsaydı bir anlamı olurdu. Krizin, ihracat ve turizm gelirlerini düşürme ve bunun da cari dengeyi olumsuz etkilemesi ihtimali nedeniyle not indirimi olabilirdi. Rusya krizi başladığında bu gerekçelerle bir not indirimi ekonomik gerekçelerle izah edilebilirdi. Ancak bugün, tüm bu risklerin ortadan kalkmaya başladığı, eylül ayından itibaren turizmdeki kayıpların telafi edilmeye ihracat artışının ivme kazanmaya, özetle iç ve dış talebin önünün açılmaya, büyümeyi tahrik edecek yatırımların hızlanmaya, faizlerin düşmeye başladığı bir dönemde not indirimi rasyonel ve ekonomik değildir. Objektif ve bilimsel bir altyapısı bulunmamaktadır. O zaman sorulması gereken soru şu: Moody’s in not indirimi ekonomik, rasyonel ve objektif bir gerekçeye dayanmıyorsa gerçek sebebi nedir?”
Bloomberg HT