Mayısta Satıp Gidelim Mi?

Aydın Eroğlu – 05.05.2015

Üç aylık bilançolar bittiğinde genelde bir rehavet başlar. Yatırımcılar bir süre borsalardan uzaklaşırlar. Ama bu genelleme kesin bir kural değildir. İçinde bulunulan yılın güncel beklentileri ve gelişmelerine paralel olarak değişik seyir izlenebilir. 02/05/2014 tarihinde yazdığımız beklenti yazımda bu konuda ”Mayısta Satıp Gidelim Mi?” (size kolaylık olsun yazıyı aramayın, tıklayın açılsın) başlığı altında, geçen yıla ait düşüncem satış yapıp gitmenin doğru olmayacağı yönündeydi.

Bu sene ise, geçen yıl ile aynı düşüncede değilim. Zaten bu konudaki uyarılarımı da yazılarımda görüyorsunuz. Bu sene faklı risklerimiz var. Haziran başında bir seçim var. Seçimin çok sayıda bilinmezi mevcut. İktidar partisi tek başına iktidarını koruyarak sandıktan çıksa, bu sefer başkanlık sistemi belirsizliği var. Başkanlık sistemine geçme ihtimali halinde, ekonomi kadroları gibi bir çok kadronun değişme ihtimali mevcut. İktidar partisi güç kaybederse, meclise dördüncü bir parti girerse, koalisyon ya da azınlık hükümeti kurulursa, bir çok farklı süreçler ve belirsizlikler gündemimize gelebilir.

Ayrıca, FED’in faiz artışı beklentisi ötelense de, bu sürecin yaklaştığını herkes kabul etmiş durumda. Bir süredir ciddi bir kur artışı yaşanmış olsa da, FED faiz artışı sürecinin borsalar için içerdiği riskler bitmiş değil.

Geçen yıl ekonomide olumlu beklentilere sahipken, bu yıl bir çok riskin yaşandığı bir ortamdayız. Kur baskısı yaşıyoruz. Piyasa faizinin arttığını, bankaların maliyet artışlarını öne sürerek, verdikleri kredilerde kısmi faiz artışlarına gittiklerini görüyoruz. Paritenin dış ödemeler dengemize olumsuz yansımaları var. Cari açıkta, büyümede, işsizlikte, yatırımlarda bozulmalar yaşanıyor. Enflasyonda hala yükseliş baskısı sürüyor. Seçimin yarattığı belirsizlikler nedeniyle, bir çok iş adamı, şirket ve yatırımcı beklemeye geçmiş durumda.

Yıllardır iktidar temsilcileri gündem belirler, muhalefet bu gündemin peşinden koşup, eleştirilerini yapardı. Şimdi ise muhalefetin gündemi belirlediğini, iktidarın her kademedeki temsilcilerinin, muhalefetin belirlediği gündem üzerine görüş belirttiğini, eleştirilerini yaptığını görüyoruz.

Geçen yıl da bir cumhurbaşkanımız vardı. Ama bu yıl meydanları dolaşıp mitingler yapan, başkanlık sistemi için oy isteyen, muhalefeti eleştiren bir cumhurbaşkanımız var. Aynı zamanda da partisi için oy isteyen bir başbakanımız var. Partisi için diyorum, çünkü İktidar partisi oyunu koruyacak olursa, genel başkanının başbakanlığını koruma garantisi yok. Başkanlık sistemine geçilirse, başbakanlık diye bir sıfat kalmayabilir.

Geçen yılki mayıstan daha fazla belirsizliğe sahip bir mayıs ayına girmiş bulunuyoruz. Yaşanan kur artışı nedeniyle şirketlerin karlarında ciddi erimeler var. Ama buna karşılık üç aylık bilançolarında bankalar beklentiler üzerinde karlar açıkladılar.

Kısacası içinde bulunduğumuz mayıs için Yazının Devamı!

NOT: Yazının tamamı 09:11’de borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir