Avrupa Birliği’nin (AB) yeni Yapay Zekâ Yasası (Artificial Intelligence Act), yapay zekânın geliştirilmesi, pazarlanması ve kullanımına yönelik uyumlaştırılmış kurallar belirleyen kapsamlı bir düzenleme olarak 1 Ağustos’ta yürürlüğe girdi.
Yasa, yapay zekâ teknolojilerinin güvenliğini ve şeffaflığını artırmak için çeşitli önlemler içeriyor. Öncelikle, yüksek riskli yapay zekâ uygulamaları belirlenmiş ve bu uygulamalar için özel düzenlemeler getirilmiş durumda. Yüksek riskli uygulamalar, sağlık hizmetleri, ulaşım, enerji ve kamu hizmetleri gibi kritik alanlarda kullanılan sistemleri kapsıyor. Riskleri sebebiyle bu sistemler, kullanım sırasında sürekli izlenecek ve değerlendirilecek.
Yeni yasa, yapay zekâ sistemlerinin piyasaya sunulmadan önce belirli testlerden geçmesini zorunlu kılıyor. Güvenlik ve etik standartlara uygunluk, yapay zekâ geliştiricileri için öncelikli hale getirilmiş durumda. Bu bağlamda, veri koruma, siber güvenlik ve insan haklarına saygı gibi temel Avrupa değerlerine uygunluğun sağlanması büyük önem taşıyor.
Yasa ayrıca, yapay zekâ sistemlerinin şeffaflığını artırmayı da hedefliyor. Kullanıcıların, yapay zekâ tarafından alınan kararların nasıl alındığını anlamalarını sağlamak amacıyla şeffaflık gereklilikleri getiriliyor. Bunu, yapay zekâ sistemlerinin güvenilirliğini artıracak ve kullanıcıların bu teknolojilere olan güvenini pekiştirecek bir unsur olarak görüyorum.
Türkiye’deki çalışmalar
Türkiye de yapay zekâ alanında önemli adımlar atılıyor. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan 2024-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi ve Eylem Planı bu alanda Türkiye’nin yol haritasını belirliyor diyebiliriz. Strateji, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi, uygulanması ve etik kullanımını teşvik ediyor. Eylem planı, eğitim, sağlık, sanayi, finans ve tarım gibi alanlarda yapay zekâ uygulamalarının artırılmasını öngörüyor. Ayrıca, yapay zekâ konusunda yetkin insan kaynağı oluşturulması ve inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!