Kısaca, Cuma günü piyasalarda genel olarak pozitif bir hava hakimdi. ABD endekslerinden NDX (Nasdaq 100) %0,17, DJI (Dow Jones) %0,97 oranında artış kaydetti. Türkiye piyasalarını temsil eden XU100 endeksi %1,94 yükselerek güçlü bir performans gösterdi. XHARZ %0,92 artarken, belirsizlik göstergesi VIX %9,61 düşüşle piyasalardaki risk iştahının arttığını işaret ediyor. Bitcoin (BTCUSD) %0,99 kayıpla negatif bir tablo çizerken, altın gram fiyatı (XAU/TRY) %1,86 artışla yatırımcıların güvenli liman arayışını sürdürdüğünü gösteriyor. Genel görünüm, riskli varlıklarda talep artışıyla olumlu ancak kripto para piyasasında hafif baskı hissediliyor.
Wall Street, yaklaşık 15 günlük durgunluğun ardından rekor kapanışlarına geri döndü. Dow Jones, %0,96 yükselişle 44.296 puana ulaşarak tarihi bir kapanış gerçekleştirdi. Bu rekor, 11 Kasım’da kaydedilen zirveyi yalnızca 3 puanla aştı. S&P 500 endeksi ise %0,35 artışla haftayı zirvede kapatırken, tüm zamanların en iyi kapanışına yalnızca %0,5 uzaklıkta. Nasdaq, Nvidia (%-3,4), Palo Alto (%-3,6) ve Intuit (%-5,6) gibi teknoloji hisselerindeki düşüşler nedeniyle %0,16’lık sınırlı bir artış kaydetti. Öte yandan, Tesla %3,8 değer kazanarak dikkat çekerken, Datadog (%7,7) ve Zoom (%5,8) günün en güçlü performansını sergileyen hisseler oldu.
Dolar, Cuma günü seans içinde %1’e varan bir değer kazanarak son iki yılın zirvesine ulaştı. ABD tahvil getirilerindeki yükseliş trendi, hisse senetlerinin risk primi avantajını azaltarak piyasalardaki fiyatlamayı etkiledi. 2 ve 10 yıllık tahvillerin ortalama getirisi %4,40’a ulaşırken, bu durum S&P 500 üzerindeki baskıyı artırdı. Ancak, ABD piyasaları haftayı ortalama %1,5 artışla kapatarak Euro Bölgesi borsalarından daha güçlü bir performans sergiledi. Buna karşılık, Euro Stoxx 50 endeksi 4.790 puanda yatay kalırken, hafta boyunca 4.740 desteğini birkaç kez kırması dikkat çekti.
Dolar’ın bu yükselişi, Euro üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Euro, %0,75 değer kaybederek 1,0400 seviyesine kadar geriledi ve 3 Ekim 2023’teki 1,0465 desteğinin altına sarkarak 30 Kasım 2022’den bu yana en düşük seviyeyi gördü. Avrupa ekonomisine kıyasla ABD’den gelen güçlü makroekonomik veriler, bu hareketin temel nedenlerinden biri oldu. Özellikle ABD’nin özel sektör büyümesine ilişkin PMI verileri, Kasım ayında 31 ayın en yüksek seviyesine çıkarak 55,3 olarak açıklandı ve bu da Dolar’ı daha da güçlendirdi.
Dolar Endeksi, küresel döviz piyasalarındaki doların diğer önemli para birimlerine karşı performansını ölçen kritik bir göstergedir. Öte yandan, ekonomik takvim, yatırımcılar için bir diğer önemli araç olarak öne çıkar.
Grafik TradingView’den
Aselsan 68.5’den haftayı kapattı. Yerli ve milli savunma hissemiz etrafımızın ateş çemberi olması ve insan haklarını dayatan küresel güçlerin vahşet ve soykırımı sonrası koşulsuz desteklenmeye daha çok başladı.
Fibonacci seviyelerine göre 68,85 önemli bir direnç olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin aşılması durumunda fiyatın bir sonraki hedefi 77,60 olabilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise 62,00 ve 54,40 seviyeleri destek olarak izlenebilir. Genel olarak, fiyatın yükseliş trendinde olduğu ve kanal içinde hareket ettiği görülüyor. Fibonacci seviyelerinin yanı sıra destek ve direnç bölgeleri güçlü bir şekilde çalışabilir.
Momentum göstergeleri pozitif sinyaller veriyor. MACD, pozitif bölgede bir boğa gibi güçlü bir yükseliş momentumu işaret ederken, Williams Percent Range göstergesi yukarı yönlü bir hareketi destekliyor. Stokastik göstergeler ise aşırı alım bölgesine yakın, bu da kısa vadede bir düzeltme riskine işaret edebilir. Ancak fiyatın Ichimoku bulutunun üzerinde kalması, trendin genel olarak pozitif yönde ilerlediğini doğruluyor.
Grafikteki genel yapıya göre, şöyle biline… Yükseliş trendinin devam etme ihtimali yüksek görünüyor. Fiyatın 68,85 direncini kırması, yeni bir ivme katabilir. Ancak destek seviyelerinin altına sarkılması durumunda, daha derin düzeltmeler yaşanabilir.
Sonuç itibariyle, hafta genelinde ABD piyasalarının güçlü performansı, küresel piyasalardaki dikkat çekici ayrışmayı gözler önüne seriyor. ABD ekonomisinin güçlü verileri ve tahvil piyasasındaki hareketlilik, yatırımcıları güvenli liman olarak Dolar’a yönlendirirken, Avrupa piyasalarında zayıf görünüm hakim olmaya devam ediyor. Bu fark, yatırımcıların portföylerini ABD varlıklarına yönlendirme eğilimini artırabilir ve ilerleyen haftalarda küresel piyasalarda daha fazla volatiliteye neden olabilir.
Okan Özdemir