2024 yılında euro-dolar paritesinde yaşanan düşüş trendi, finans piyasalarında dikkat çekici gelişmelere sahne oldu. Avrupa Birliği’nin ortak para birimi, yılı yaklaşık %5,6’lık bir kayıpla 1,0418 dolar seviyesinde kapatmaya hazırlanırken, bu düşüşün arkasında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimlerine Fed’den üç ay önce başlaması ve Almanya ekonomisindeki zayıflık önemli rol oynadı.
Donald Trump’ın başkanlık yarışındaki pozisyonu ve korumacı ticaret politikası vaatleri, euro üzerindeki baskıyı artıran bir diğer önemli faktör olarak öne çıktı. Özellikle Çin’e yönelik %60’a varan gümrük vergisi ve diğer ülkelere uygulanması planlanan %10-20 arasındaki tarifeler, piyasalarda dolar lehine pozisyonların artmasına neden oldu. Bu gelişmeler, euronun Ekim ayından itibaren 1,11 dolar seviyesinden 1,05 dolara kadar gerilemesinde etkili oldu.
Önde gelen finansal kurumların 2025 yılı öngörüleri, euronun zorlu bir dönemden geçeceğine işaret ediyor. Goldman Sachs 12 aylık perspektifte euroyu 1,03 dolar seviyesinde öngörürken, Deutsche Bank 2025’in ikinci çeyreğinde paritede 1:1 seviyesinin görülebileceğini tahmin ediyor. UBS ise 2025 sonunda 1,04 dolar, bir yıl sonrasında ise paritede 1 dolar seviyesinin görülebileceğini öngörüyor.
Borsa İstanbul’da en çok artanlar Sar Malzemeleri %2,96 yükselişle, Sağlık Hizmetleri %2,86 yükselişle, Tüketici Hizmetleri ise %1,77 yükselişle haftayı kapattı.
Finansal piyasalarda başarılı olabilmek için yatırımcıların piyasa dinamiklerini yakından izlemesi, bu unsurları detaylı bir şekilde analiz etmesi ve aralarındaki bağlantıları doğru bir şekilde değerlendirmesi gereklidir. Özellikle Dolar Endeksi’nin gelecekteki hareketlerini öngörmek isteyenler, bu değişkenlerin etkilerini anlamalıdır. Karmaşık piyasa koşullarında etkili bir analiz yapmak için yalnızca küresel ekonomik verilere odaklanmak yeterli değildir; jeopolitik gelişmelerin de dikkate alınması büyük önem taşır. Küresel çapta yaşanan olaylar ve riskler, piyasalardaki hareketliliği önemli ölçüde etkileyebilir. Ekonomik takvimde yer alan veriler, piyasa uzmanları için rehber niteliğindedir.
Grafik TradingView’den
ASELS 73.95 TL ile haftayı kapattı. RSI değeri 67.3 seviyesinde bulunuyor ve aşırı alım bölgesine yaklaşıyor ancak henüz bu seviyeye ulaşmamış durumda. Momentum göstergesi 4.75 değeri ile pozitif bölgede seyrediyor ve Awesome Oscillator 3.33 değeri ile alım sinyali veriyor. Stokastik göstergeleri (%K: 94.6, %D: 93) aşırı alım bölgesinde bulunuyor ve dikkatli olunması gerektiğini işaret ediyor.
Ichimoku Baz Çizgisi 71.15 seviyesinde seyrederken, hisse fiyatı 73.95 TL seviyesinde işlem görüyor. Fibonacci pivot noktası 67.41 seviyesinde bulunuyor. Williams %R göstergesi -12.66 değeri ile güçlü bir yükseliş trendine işaret ediyor. Hissenin performansına baktığımızda, son 1 yılda %71.3, son 5 yılda %1398 gibi etkileyici bir getiri sağladığını görüyoruz.
Teknik göstergelerin genel sentezi “Güçlü Al” sinyali veriyor. Destek seviyeleri 67.40 TL ve 65.80 TL olarak belirlenirken, direnç seviyeleri 75.20 TL ve 77.50 TL olarak öne çıkıyor. Tüm göstergeler değerlendirildiğinde, hissenin güçlü bir yükseliş trendinde olduğu, ancak kısa vadede aşırı alım bölgesine yaklaşması nedeniyle temkinli olunması gerektiği söylenebilir. Sqzmom oldukça iyi bir kademe serisi yakaladı. Çok popüler ve etkili Ultra MACD da Aselsanın yükselişini destekliyor.
Sonuç itibariyle, Bank of America ise diğer kurumlardan farklılaşarak, 2025 yılı sonunda euro-dolar paritesinin 1,10 seviyesine yükselebileceğini öngörüyor. Kurumun analizine göre, yılın ilk yarısında 1,03 dolar seviyelerine kadar gerileyebilecek olan euro, ikinci yarıda ABD-Avrupa büyüme farkının azalması ve Amerikan işgücü piyasasındaki muhtemel yavaşlama ile birlikte değer kazanabilir. Ancak Fransa’daki politik belirsizlikler ve ECB’nin Fed’e kıyasla daha gevşek para politikası izlemesi, euronun yükseliş potansiyelini sınırlayabilecek risk faktörleri olarak değerlendiriliyor.
Okan Özdemir