ASELS Analizi: Almanya, 23 Şubat’ta sandık başında

Almanya, 23 Şubat’ta sandık başına giderek yeni hükümetini belirleyecek. Bu seçimler, SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan “trafik lambası koalisyonunun” çökmesiyle öne alındı ve ülkenin siyasi geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Almanya’daki seçim sistemi büyük ölçüde nispi temsile dayandığından, hiçbir partinin tek başına iktidara gelmesi beklenmiyor. CDU/CSU’nun seçimleri önde tamamlaması ve ardından SPD veya Yeşiller ile bir koalisyon kurması en olası senaryo olarak değerlendiriliyor. Ancak yeni hükümetin oluşması haftalar, hatta aylar sürebilir; zira Almanya’da koalisyon müzakereleri genellikle uzun sürüyor ve geçmişte 171 güne kadar uzadığı bile görüldü.

Almanya ekonomisinin zayıflayan performansı

Ekonomik açıdan Almanya, son yıllarda büyüme hızını kaybederek Avrupa’nın lokomotif ekonomisi olma özelliğini yitirdi. 2023’te %0,3 küçülen Alman ekonomisi, 2024’te de %0,2 daraldı. 2025 büyüme beklentisi ise %1,1’den %0,3’e düşürüldü. Otomotiv sektörü bu zorlukları en derinden hisseden alanlardan biri olurken, Volkswagen’in Aralık ayında 35.000 kişiyi işten çıkarması dikkat çekti. Çin ile azalan ticaret hacmi ve Rus gazına bağımlılık gibi yapısal sorunlar da ülke ekonomisini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Özellikle enerji maliyetlerindeki artış, sanayi üretimini baskı altına alarak büyüme üzerinde ek bir yük oluşturuyor.

Almanya’daki ekonomik daralma, yatırımcıları hükümetin kemer sıkma politikalarından geri adım atıp atmayacağı konusunda endişelendirdi. 2009 yılında anayasaya eklenen Schuldenbremse (borç freni) kuralı, bütçe açığını %0,35 ile sınırlandırıyor. Ancak artan küresel belirsizlikler ve Almanya’nın ekonomik durgunluğu, bu katı mali kuralların gevşetilmesi gerektiği yönünde çağrılara yol açtı. SPD ve Yeşiller borç freninin esnetilmesini savunurken, CDU/CSU bu konuda net bir tutum sergilemiyor. Uzmanlara göre, borç freni üzerinde yapılacak değişiklikler ancak güçlü bir parlamento çoğunluğu sağlanabilirse mümkün olacak.

Dolar Endeksi (DXY), küresel doların değerini yansıtarak finans piyasalarında yön belirleyici bir gösterge görevi görür ve profesyonel yatırımcılar için önemli bir referans noktasıdır. TradingView platformunda hisse tarama ayarlarının kaydedilmesi, yatırım süreçlerinizi optimize ederek analizlerinizi daha düzenli ve verimli bir hale getirir.

Grafik TradingView’den

ASELS, ASELSAN hissesi, teknik göstergelere göre genel olarak nötr malesef. Göreceli Güç Endeksi (RSI) değeri 51.6 olup aşırı alım veya aşırı satım bölgesinde değildir. Momentum (-2.95) negatif bölgede olup, kısa vadeli ivme zayıf.

Fibonacci pivot noktası 83.83 düşüş eğiliminde. Williams %R (-55.46) değeri ise nötr bölgeye yakın seyrediyor.

Ichimoku bulutu incelendiğinde, temel çizgi (base line) 83.92 seviyesinde olup, mevcut fiyatın üzerinde yer almakta. Bu, hisse fiyatının kısa vadede dirençle karşılaşabileceğini gösteriyor.

Hareketli ortalamalara göre genel görünüm alıma yakın, ancak oscillatörler sat sinyali veriyor. Hareketli ortalamalar ve diğer göstergeler bir araya getirildiğinde, hissede yön arayışı olduğu söylenebilir.

Fiyat hareketlerine bakıldığında destek seviyeleri 81.50 ve 79.20, direnç seviyeleri ise 83.80 ve 85.50 olarak öne çıkıyor. Mevcut teknik verilere göre 81.50 desteği kritik önem taşıyor. Süpertrend al sinyali vermektedir.

Sonuç itibariyle, Alman seçimleri, Frankfurt Borsası için potansiyel bir dönüm noktası olabilir. Deutsche Bank, seçim sonuçlarının daha piyasa dostu bir mali politikaya yol açabileceğini, vergi indirimleri veya kamu yatırımlarının artabileceğini öngörüyor. DAX 40 endeksi yılbaşından bu yana %12 yükseldi.Dış ticaret gerilimleri, özellikle ABD’nin küresel ölçekte yükselen korumacı politikaları ve potansiyel gümrük tarifeleri, Almanya’nın ekonomik geleceğini etkilemeye devam edebilir.

Okan Özdemir

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!